10 Sayfa Son Posta'nın tarihi tefrikası: 49 Yazan: Ziya Şakir b Timur, kızıl meşinden elbiseler giymiş olan hassa askerlerinin ve rengârenk p bayrakların ortasında olduğu halde şehre girerken halk tarafından çı!gınca .' alkışlarla nümayişler yapılmış, binlerce kurban kesilmiş, fukaraya paralar * serpilmişti. Fakat halk asıl esirleri merak ediyordu — Timur, kızıl meşinden elbiseler giy- — miş olan hâssa askerlerinin, ve rengâ- — Tenk bayrakların ortasında olduğu hal- de şehre girerken halk tarafından, çıl- — ginca alkışlarla nümayişler yapılmış.. — binlerce kurbanlar kesilmiş.. fukarala- — ra torbalarla paralar serpilmişti. — Fakat, halkın aşıl büyük heyecanla bektediği şey, esirlerdi. Maamafih, bu intizar da uzun gür- memişti. Timurun Hâssa alayının geçi - — gi biter bitmez, halk arasında: — — İşte. geliyor, — Sesleri yükseli . bütün gözler, bir bölük zırhlı st'mın ortasındaki tahtire- — vanlara, her tarafı meşin örtülerle sım- sıkı kapanmış olan arabalara çevrilmiş- ti. — Timur, esir edilen kadınlara hürmet göstermiş almak için onları bir esir gi- hi değil; sanki bir şehirden diğer şehre ııg:gm saray kadınları gibi, tahtırevan- ve arabalarla nakletmeyi iltizam eylemişti. — Halk, en ziyade, Kamer Hanın kızı guı—mek istemişti. Çünkü yalnız Küşgarda değil; — bütün Türki diyarında herkesi a- — lökadar eden bir mevzu haline gelmiş- 8— — Fakat halk, perdeleri sımsıkı indiril- iş olan bir tahtırevan ile onu takib e- ç dm arabalardan başka bir şey göreme- mişti. K 6 , Timur; hükümet ricalinin, memleket ŞÇeşrafının. ülema ve mollaların tebrik- erini kabul etmek için doğruca (Gök- ıırnv) a gitmişti. — Esir kadım'ar da, şehrin en büyük “çaddesinden ağır ağır geçirilerek (Dil- küşa) safayına nakledilmişti. HERKESTE HAYRET UYANDIRAN BİR HAVADİS — Âdet olduğu veehile, şenlikler gün- “lerce devam etti. Vakığ, Timurun bu — zaferi, mal ve genimel ilibarile zengin Hr petice vermemişti. Çünkü bir kale — zaptolunmamış: büyük bir hazine yağ- ma edilmemişti. Fakat Timur, saltana- tiınt tehdid eden bir felâketin önüne miş olmakla, kazandığı bu muvafla- kiyete ehemmivet. vermişti. Onun için, /hem kendi küdret ve kuvvetini kendi “tebaasına göstererek onların bir kat aha bürme' ve riayetlerini celbetmek.. - hem de öteki düşmanlarının gözlerini oyıldırarak artık aleyhinde böyle itti- B [ı)dırı meydan vermemek maksadı ile ol bol paralar sarfetmiş; bü şenlikle- Hn günlerce devamımı arzu eylemişti. Ayni zamanda saraylarında da, ka- lar arasında büyük ziyafetler ve eğ- lenceler lertibini e.mmylemlşu Ve bu eğlencelerde bulunmak üzere, hemşire- gi Kutluk Türkâa ağayı Semerkanda “getirtmişti. D — Kutluk Türkân ağa da, upkı Timur ikıllı, zek) ve insanların üzerinde nafiz bir prensesdi. Artık kırk .yaşına — geldiği halde, hiç kimsenin izah ede - mediği bir sebeble, henüz evlenmemiş- i. Semerkanda uzak olmıyan (Uzkent) hrinde, T.mur tarafından yaptırıl - olan (Zine'r saray)da ikamet eder; uhteşemi bir hayat geçirirdi. Kutluk Türkân ağa, Timurun dave- derhal icabet etmiş.. maiyetinde, üzlerce kadından mürekkep bir kafile duğu halde Semerkanda gelerek, - (Dilkuşı) sarayına yerleşmişti. e © — Aradan, bir hofta kadar zaman geç- “ mişti, Şehir halkı arasında, kulaktan (kulağa şöyle bir fısıltı belirmişti. : — Yakında düğün varmış. “— Kimin düğünü? — — Hakanın. — Kim: alıyormuş? Düşad Ağa Bigâmü, | I — Esir edip getirdiği, Kamer Hanın kızını mı?, > — Evet, Baziları, bu havadisi tabii bir şey | Bibi telâkki etmişlerdi. Bazıları da: — Nasıl olur?.. Dilşad Ağa, Hatay Bahadırın nişanlısi imiş, Yakında dü- ğünleri olaçakmış Bir noyanın nişan- lisı, nasılsa esir edilebilir. Fakat onu esir eden hükümdar, onunla evlenme- h midir?, Hayır.. Hakan, kat'iyen bu- nu yapmaz. Diye, bu şaylaya inanmak isteme - mişli . Halbuki işitilen sözler, tamamile ha- kikatten ibaretti. . Kutluk Türkân Ağanın Semerkanda geldiğinin üçüncü günü, Timur hem- şiresile Çin köşkünde birleşmişti... Ti- mur, bir müddet şundan bundan bah- settikten sonra; — Hemşire!. Sizi buraya davetten maksadım, bu meserretli günlerde a- ramızda bulunmanız içindir. Fakat bu arada sizden bir hizmet de talep ede- ceğim, Demişti. Kutluk Türkâa, Timurun bu sözleri- Ne az çok bayrette kalarak cevab ver- mişti: — Bir hizmet mi?.. Eğer beni böyle bir şerefe lâyik görürseniz, çok bahti- yar olurum. Emrediniz. Göreceğim iş nedir?. — Kamer Hanın kızı Dilşad Ağa ile evlenmek İstiyorum, Kutlu)j Türkân, o kadar — şaşırmıştı ki; bu sözler karşısında hayretini giz- liyememişti: — Esir kızla mı? — Evet, Timur, gözlerinde o kadar derin bir hirs ateşi parlıyarak cevab vermişti ki; Kutluk Türkân Ağa, süküt etmişti. Fakat zihninden de, şu sözleri geçir - mişli:! * Bir Doktorüun Günlük Notlarından Süt çocuklarında Görülen cild || Tezahüratı Meceli çıban, dane ve kızartılar ve ka « şıntılarda gıdal vaziyeti birinci derecede nazarı dikkate almak lâzımdır. Çok şe - kerli verilen süt ve diğer gıdalar fazla yağlı çütler bu İşde başlıca âmildir. Bu gibi gıdaların mide ve barsak ve bilhassa karaciğerde husule getirdiği teşevvüşat dolayısile deri Üzerinde daneler, kaşıntı- lar meydana gelir. Bu gibi çocuklara daha ziyada sebze çorbaki ve meyva ve mey- va kompostoları vermek lânmdır. Yü - murta, çikolât, beyin, ciğer gibi şeyleri gıdaları arasından kaldırmalıdır. Cevab isteyen — okuyucularımızın — posta pula yellamalarını rica ederir. Aksi tak- gdirde istekleri mukabelesiz kalabilir. Nöbetci Eczaneler ğ Bu gece möbetci olan czaneler punlar dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Perter), Alemdarda: (Eşref Neşet), Beyamdda: (Haydar), Samatya- da: (Erofilos), Eminönünde: — (Mehmod Kâmm), Eyübde: (Hikmet Atlamâz), Fenerde: (Rüsmmeddin), Şehremininde: (Hamdi), Şehzadebaşında: — (İ. Halil) Katagümrükte: (Arifi, Küçükpazarda: (Yorgi), Bakırköyünde: (Hilâl). Beyağla cihetindekiler: Tünelbaşında: (Matkoviç), “Yüksekkal - dırımda: (Vıngopulo), Galatada; (Mer- kez), Taksimde: (Kemal, Rebul), Şişlide: (Pertev), Beşiktaşta; (Süleyman Recep). Boğariçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (Selimiye), Sarıyerde: (A- san, Kadıköyünde: (Moda, Merkea), Bü- yükadada: (Şinasi Rıza), Heybelide: (Ta- || — Kardeşimin hakkı var,.. Kâşgarlı n 'kvz, son derece güzel İnsanı mesteden | |barikulâde yözleri; emsalsiz bir endamı Ivn.r. Her erkeğin kalbini bir anda tes- hir cedecek kudrete malik bir kız. Ma- demki esir edilmiştir. Bir hükümdar sıfatile, esirini istediği şekilde kendisi- ne maledebi'ir. Bu, onun en tabil bir hakkı değil mi?, Türkân Ağa, zihninden geçen bu mü taleayı söylemiye lüzüm — görmeden, kısaca cevah vPrmişLL — Miadem nuz., her düşündüğünüz gibi, bu da müu- afıklir. Bu huzusta ben size nasıl bir izmette bulunacağım? İşte tmesele burada, hemşire... Timur, burada sözünü — kesmişti. Sanki, hemşiresinin kalbinden geçenle- ri anlamış da onlara cevab vermek İs- tiyormuş giti, sözlerine şöylece de - vam etmişti: — Hemşire bilirsiniz ki, dünyada İ siz boyle düşünüyorsu- | Mevsimsiz dilekler zarar verir| Adanadan Feyzi soruyor: — Sevilecek mül- yim, muvaffak olar cak imayım? Sevilmek — için ruhan da — sevimli olmak — lâzımdır, Bunu ise ahlâki te- Mayüller üzerind. yapılacak mücade. le temin edebilir. Hem mevsimsiz dilek- ler, ekseriya zarar da verebilir. e Tesadüflere bel bağlanmaz Ankaradan İş » mail şunları soru - yor: — Sevilecek mis Yim, muvaffak o « iâcak meayım? Muvaffakiyet, & saslı bir — plânla meydana' getiril - medikçe — tesadüf. lere — bağlanmak * lözim gelir. Gelişi güzel hareketlerin mu- vaffakıyetle alâkasını - ölçmek — güçtür. Sevmesini bilen her gönlün, ona mu- kabele edecek bir sevgiyi beklemesi hak- beni en az alâkadar eden bir şey varsa | kıdır. © da; zevkler, eğlenceler, kadın âlem- leri gibi İnsanların boş yere kapıldığı hislerdir... Dilşad Ağayı esir edenler, onu evvelâ benim huzuruma getirdiler. Bir ordugöhta, asker arasında, tıpkı bir muharip gibi esir edilmiş olan bu kızın güzelliği ve kahramanca tavırları gözüme çarpmadı desem, yalan söyle- miş olurum... Fakat şunu da ilâve ede- yim ki, 9 anda bu kıza karşı en küçük bir zâf bile hissetmedim. Hattâ, az kal- sın onu; bangi asker esir etti ise, ona yerecektim... Fakat bir anda fikrimi değiştirdim. Talih ve tesadüfün, elime teslim ettiği bu kızla, düşmanlarımın kalbine bir hançer darbesi ündirmek istedim. O düşmanlar ki; onlardan biri hayatıma kasdetmek İstemişti. — Hatay Bahadır mı?.. — Evet,.. Diğerine gelince.. o da, taht ve salinnatıma göz dikmişti. — Kamer Han..:. — Evet Bugünkü program JA Mart 1938 Pasartesi 'İSTANBUL Öğle neşriyatır 1230: Plâkla Türk musikisi. 12.50: Hava- dis. 1305: Plâkla Türk musikisi, 13.30: Muh- telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 1830: Ptükla dans musikisi. 19.15: Çocuk- lara masal: Bayan Nine. 19.55: Borsa haber- leri. 20: Rifat ve arkadaşları tarafından 'Türk müsikisi ve halk şarkıları. 20.30: Hava raporu, 20.33: Ömer Rıza tarafından araboa söylev. 2015: Belma ve arkadaşları tarafın- dan 'Türk musikisi ve halk şarkıları, (saat Ayarı), 2115: Pasıl saz heyeti: İbrahim ve ıırkıdııl.l.'l tarafından. 21.50: Rüdyofonik temsil: Stüdyo orkestrası refakatile (Kar- İmen). 2245: Ajans haberleri. 23: Plükla so- lolar, opera ve öperet parçaları. 23.20: Son haberler ve erlesi günün programı, e 16 Mart 1938 Pasartesi — ANKARA Öğle neşriyatı: 12,30: Muhtelif plik neşriyatı. 1250: Plâk: Türk müsikisi ve halk şarkıları. 13.15: Dahi- U ve harlci haberler, Akşam nöşriyatı: 18.90: Karışık plâk. 18.50: İngilizce ders: Azime İpek, 19.1$: Türk müsikisi ve halk 'garkıları (Servet Adnan ve arkadaşları). 20: “Bant üyarı ve araboca neşriyat. 20.15: Plâkla “dana mus'kici. 21- Spor konuşmasi: Nizamet. (ti Kırşan, 21.15: Stüdyo siflon orkestrası. 22: Ajans haberleri. 22.15: Yarınkl program. ' | | l Ye neşriyat © Derli toplu bir tip Patihten M, Engin de resiminin dercini istemiyerek kârakterini soruyor: — « Derli toplu, yazmaktaki muvaffakiye- ti, özenişinden ziyade bir istidadı ifade etmektedir. Beyoğlu Halkevinin Son kır koşusu (Baştarafı 7 inci sayrfada) Zeki bir lıp Ankaradan Ni had imzas'le sorı. luyor: — Muvajfak ola. cak mıyım? Mekteb çağında olanların —müvaf. fakiyetleri dersle- rine ve — intizam kaidelerine — olan alâkalarile ölçüle- bilir. Yalnız zeki olmak kâfi değilse de ınuvıuılılyeleu rölü büyüktür. — Ağır başlı bir tip Eyübden Salâhı de fotogrufının dere'ni istemiyerek karakterini soruyor: Ağır başlı ve lükayd hallerile, Iındınl göstermiyen zekâsile etrafını kollar. Hut — * şeyi öğrenmek, ve tedkik etmek istel. (Muhtelif pozda beş altı fotoğrafını lıh' 4 lil ettirdiğine göre) bu işte henüz tatmifi | — edilmiş değildir. Hem kendisini en.ta * — edemiyecek - pozlarda — Bİ? sürette ifade çektirilmiş fotoğrafların tahlil neticeleri pek sıhhatli olmaz da.. Bu sebeble; iste * diği mevzular üzerine terib edeceği suale — Tere alacağı cevablarla daha — kuvvetli Isabetler elde etmek mümkür olabilir. Son Posta Fotograf tahliji kuıınııı İsim K DİKKAT Fotograf tahlili içtin bu kıuonııı—ı $ adedinin gönderilmesi şarttır. Japonyada an'anevi İzdivac merasimi (Baştarafı 7 twnci sayfada) Otuzdan fazla atletin iştirak ettiği bu|çıkrık hediye edilir. Bu çıkrık yeni kü- müsabakada atletizm monitörünün bu-İracağı evde ona kadınlık rolünü hatır- lunmayışı bu sahada yetişen kabiliyetli atletlerin hakiki üzüntülerini mucib ol- müuş, onun alâkasızlığı büyük bir teese sürle karşılanmıştır. Bu sene biribirinden güzel dört kır koşusu tertib eden ve bunların parlak bir 'şekilde muvaffakiyetle geçmesinde mem- leket atletizmine büyük bir hizmet eden Beyoğul Halkevini burada tir kere dahâa tebrik etmek lâzımdır. Birinci: Serkis, Beyoğlu Halkevi 12.24, ikinci: Hakkı, Beyoğlu Halkevi, üçüncü: İbrahim: Galatasaray. Takım itibarile: 1 — Beyoğlu Halkevi; 12 puvan. 2 — Beyoğluspor: 24 puvan, $ — Kasımpaşa: 26 puvan. 4 — Güne$ $ — Beyoğlu Halkevi (B). Eskrim müsabakaları terlib ediliyor Beyoğlu Halkevinden: 1 — Spor şubemiz federe ve gayri rte bütün amatör eskrimcilere açık olmak üzere 937-938 senesi için bir eskrim şam- piyonası tertib etmektedir. 2-— Müsabakalar, 26/Mart/938 cumar. tesi günü saat 16 da Evimizin salonun«| 5 da başlıyacak, 3 silâh üzerinden (kılıc, e- pe, flöre) den yapılacaktır, $ — Kaydolunmak için spor kamitesi- ne müracaat edilmesi lâzımdır. Müsaba- kaların kaydı 20/Mart/938 pazar ınıın Sü- at 20 de kapanacaktır. 4 — Müsabıklara ferd itibarile derece verilecek, her silâhin şampıyonlarına bi- rer (KUPA), ikinci, üçüncü ve dördün- cülerine (MADALYA) verilecektir Müsabık ve seyirciletden kaydiye ve- ya dühuliye olarak hiçbir para alınmıya- caktır. 5 — Eskrimetler mübtedi ve tecrübeli olmak üzere iki sınıfa aytılacaklardır. Mübtediler arasında yapılacak müsa- bakalarda, her üç silâhin grup finalistle- ri, tecrübeliler arasındaki müsabakalara dahil olmak hakkını kazanacaklardır. 6 — Müsabakalarda beynelmilel vekrim nizamnamesi tatbik edilecek, müsabıka fikstürü 24/Mart/938 perşembe günü tan- zim edilerek alâkadarlara Mhlınıhı Ydi ha lE Tatacak mahiyette telâkki edilir... Şintolist mabedleri ekseriya bir te « pede bulunur. Bir arabaya gelin gü - veyi biner, diğerlerine ise hediyeler kö nulur, Bu arabaları çalgıcılar, şarkıcı- lar'takib eder. Tem tepenin eteğine ge- lindikte arabalardan inilir. Mabede var mak için yüzlerce basamak merdiven çıkmak icab eder. Merdivenin ortasın- da bir parmaklık vardır. Gelin ve gü- veyinin tarafları her biri bir cihetten merdivenden çıkarlar. Mabedin eşiğin- de gelin bir meş'ale yakar. Güveyi de — meş'slesini gelinin ateşinden — yakar. Sonra rahib dua faslına başlar. Hazırun hemen el çırpatlar. El çırpmak dua et- mek sayılır. Gelin ise bir sene sonra bif erkek evlâd doğurması için duada bu- lunur, Sonra Konuşi adı verilen rahi * bin elini öperler... Çanakkalede ölen Alman askerleri için âyin Dün saat 15 de Tarabyadaki Almar — tode-|sefareti binasında, Çanakkalede ölüp sefarethanenin bahçesindeki mezarlı - .|Ba nakledilen Alman askerleri namına “|bir âyin yapılmış, şehrimizdeki bütün — Alman koölonisi âyinde hazır bulun * muşlardır. SA e İ G eee HALEK OPERETİ Bu akşam Beşiktaş PFTT Suadpark Hyatrosunda Eski Hamam Eski Tas Operet 3 perde 15 Mart Salı snat 9 da Pangaltı Kur- tuluş tiyııroıundı İPİÇ Opeml 3 perde 16 Mart Çasşamba 9 da Bakırköy Çankaya tiyatrosunda Eski Hamam Eski Tas operet 8 perde DU — Fkomodü ae bu akşam saat 20.80 da mıım DALGA Komedi 8 perde Yazan: Ekrem Roşid _______ Dram kısmında bu akş (m u:'un ',ouııl' 2EBNYASE STORAMA * GAĞ 4&.% & " *i Tyüdi iRİĞRiei 1