SÖON POSTA | İLKBAHAR ece yarısına doğru — idi. Evin erkeği esnedi: — İşte ilkbahar! Decti. Bir daha esnedi: Ve ertesi gün gencin, uyanır üyan - şiiri okudu: «Mırnavy mımav dedilere N «İlkbahar gelir gelmez» — Epey geç olmuş artık uyusak. İ Ev halko odalarına çekildiler.. uyu-| - “Onlar da sevindilere lar.. Evin kadını: y Evin küçük çocuğu rüyasında ilk -| — Âh ne olur şu ilkbaharı rüyamda — baharı gördü: bir görebilsem! Demiş, öyle uyumuştu. - Yazık ki ilkbaharı göremedi.. yal * nız sesini duydu. İlkbahar ona bağırı - yordu: İlkbahar, kendi yaşında, kendine Ççok benziyen bir çocuktu, ona sokul - dü: — Havdi, dedi, seninle bahçeye çı « g kıp J;.mm yola'lım. AA D B.ayın. bayan... Sen galiba mev - B Evin yirmi yaşındaki genç kızı d.[ışmlcrı îaş:rdın—. hele bekle yaz geç - — rüyasında ilkbaharı gördü. İlkbahar buıın--:î:": akranın olan mevsim ondan ” erisi şekline girmişti: nTi dir.. ğ ış'-l—psemnîs 1).;.3 deıfîiv Yakında sa-| . Evin erkeği o gece korkulu bir rüya — pa gelecek ve ilânı aşk edecek. bilsen ' RÖrdü. İlkhahar ona bir zebanl şeklin- ne. güzel bir delikanlı.. de görünmüştü: k Evin on dokuz yaşındaki genç er -| — Sökül paraları, dedi, karın, ço -!, — keği de rüyo gördü. İlkbahar tıpkı ken- cukların baharlık elbise isteyecekler, — Gine benziyordu. Saçları uzundu. Ce -|Tob isteyecekler, manto isteyecekler, — keti kısa idi. şapka isteyecekler.. # ; Om: Evin erkeği daha fazla dinleyemedi. — — Ne duruyorsun, dedi, benim şiiri-|Kan ter içinde uyandı. —i yazsana! İsmet Hulüsi yümden jersey örgüsü yapılmış. Yaprak- Sivri yakalı kazak [ x * * Kıştan yaza çıkan hayvanların, taze otlara oburca saldırması yüzün den ileri gelen bu hazımsızlık sancısını; çok basit bir âletle savuştur- '| mak mümkündür. Trokar denilen bu âlet, fenni olduğu nisbette ucuz ve kolay kallanıslıdır. Yazan: , Bütün kış kapalı yerlerde kuru yem- baharın lerle vakit geçiren hayvanlar, gelişiyle dışarı sa- hnınta, otlakta buldukları taze çi- menlerle pek hirs- & h bir iştiha ile gi- vişirler. Bu mev- simde ekseriya nemli bulunan ot- lar, bir defa bu hallerinden — döla- yı, sanra da terkip- lerinin bol güneş- Jur özgü. Her iki ilmikte bir arttırı -| li havalarla henüz temizlenmemiş olması hır, üstündeki sıra düz örülür, şıklığı ya- | yüzünden, hayvanların mide ve barsak- kasındadır. Sivri, beyaz parça, beyaz|larında bir takım aksaklıklar yapar. Birdenbire kuru yemden yaş yeme â- lar kendi yününden ve yakanın örgü « |tılmak, zaten hazım düzenini bozacak Tarımman daha fenası açılan deliğin sıkışıp kapafif D matsı muhtemeldir. Onun için, pek dâ! j ! kalmayınca böyle geri bir usule baş VÜf mamalı. En iyisi, bu iş için yapılmış olan “v ( rokar) adını taşıyan küçük bir âlet | kullanmaktır. Trokar; basit bir mahfaff içinde, birkaç çividen ibaret bir âlettif | ; Pas tutmayacak ve körlenmiyecek madenden yapılan çivilerin ayrıca üzef” | ; lerine tıpatıp geçmiş bir boruları v.-rd-lf' Bakınca çivi le borusu yekpare bile # | | nılir, Hasta hayvanım cinsine göre çivinli büyüğü veya küçüğü yerine tutturulduk” | ftan sonra, sişen böğrünün tam ortasınl | bu âletle hızla batırılır. Ölçülü yapılmıf olan Trokar tam kerliğinde deriye day# J, nir. ( Baunları biliyor mu idiniz? — Ayakkabıların sağlamlığını kontrol etmek için bir usul Liverpool — şeh- rinde büyük bir ayakkabı fabrikası vardır. Bu fabri- kanın ilk modelle- rini Mis Roberts- hav ve Mis Davis isminde iki kadın tecrübe ederler. Plâtini beyaz allından tefrik etmek için usul Plâtin, dünyanın en kıiymetli ma- denlerinden — biri- dir. Fakat beyaz altın denilen diğer bir maden daha vardır ki plâtine benzer. Bu, mü- rekkeb bir maden- Bu tecrübe, her- | dir; yani iki madenin birleşmesinden hâ- x gün, bu kadınlar |sıl olmuştur. Kıymetçe plâtinden aşağı- tarafından giyilmiş olan yeni model a-|dır. Fakat çok defa beyaz altını plâtin Va Pa yakkabılarile her sabah (19) kilometre | diye süren kuyumcular vardır. Eğer böy- yol yürümek suretile yapılır. Bu mesafe- Je bir yanlışlığa kurban gitmek istemi- yi kat'edip etmedikleri de ayaklarının | yorsanız ufak bir tecrübe ile plâtini be- — bileğine bağlanmış clan bir adım “ymlyn altından ayırd edebilirsiniz. Bunun — Finde yetişir. ğ . Ç Ki * Kpadometre) makinesile kontrol edilir. * Dünyanın en nadir balıkları Japon denizinde yetişir En nadir balık- dar Japon denizle- Ja- ponlar tarafından diğer — memleket- “lere satılan bu ne- * vi balık satışların- (dan her sene mem'eketin temin ettiği is- |bu hayvanın boyu,'ekalli (10) metre ol- tifade (250-300) bin İngiliz lirasıdır. Hassas bir genç Kızın düşünceleri $. F. rümuzuna cevah vermemi is » tiyen genç kız okuyucum.. Hassas ve ıhıyıu karşı bedb'ndir. Bedbin olma- sına sebeb şu: Şimdiye kadar kimseyi sevmemiştir. Ve ileride de sevebileceğini zannet - miyor. Halbuki cvlenme çağına gel- miştir. Ailesi kendisini * evlendirmek istiyecekler, sevmediği ve sevemiye - çeği bir erkeğe vereceklerdir. — Ben ne yaparım, diyor, olamam ki! mes'ud * Kızım bu kadar bedbin düşünme, henüz çok gençsin, seversin ve mes'ud olursun.. Senin yaşında olanlar arasın- da böyle düşünenlere tesadüf edilir.. Fakat bu düşüncelerini atman ve ha - yatı, etrafını daha güzel, daha aydın- hik görmen icab eder, Hayat acı değil, bilâkis tatlıdır. Gül, eğlen ve fena dü- göncelerden vazgeç. Bak o0 zaman ne kadar iyt olacaksın.. Sevileceksin ve seveceksin! Allenin seni sevmediğin bir erkekle evlendir- meleri meselesine gelince. Buna da imkân yoktur. Evlenmek bahsinde son Dü lemel onlar muvafakat etmemişler.. okuyucuma başka birini almak isti - yorlarmış. mektubundan iki sayfan'n kısa bir iv lüsasıdır. Okuyucum mektubunun s0- KARIR oelarn 14 ç ee için mahiyetini öğrenmek - istediğiniz | , » , v çamaşırınızı süsliyebilir. İşte madenin üzerine bir parça tentürdiyod | modelleri... sürmek Xâfidir, Eğer tecrübe edilen ma- den plâtin ise, tentürdiyod lekesi silinin- ce hiçbir eser kalmaz. Yok tecrübe edi- len maden beyaz altın ise, tentürdiyod, Teke birakır, * 10 metre boyunda bir hayvan Amerika çöllerinde bir hayvanın ıyakf izlerini bulmuşlardır. Bu izlere nazaran, mak lâzım geliyor. lenecek olan kimse, ondadır. * Evvelâ tahsil, sonra gönül işleri Okuyucum M. V. K. yazıyor: Bir bayanla tanışmış, birlürlerile arkadaş olmuşlar.. Zaman geçmiş. Ö- kuyucum, ona karşı bir sevgi beslemi- ye başlamış. Ve n'hayet evlenmek ka- rarını vermüş. Ebeveynine anlatmış, Çünkü Bu hnaklettiklerim, — okuyucumun nünda diyor ki: l — Ben şimdi yüksek tahsile başla - mak üzereyim.. O da henüz orta tah- silini bitirecek. Şimdi ne dersiniz, o- nunla mı evleneyim, yoksa ailemin bulduğile mi? * Benden cevab mıi istiyorsun oğlum?. Ne onunla evlen, ne ae ailen seni ev - Jendirmek toşebbüsüne girsinler.. Ev- lenmek değil, hattâ evlenmeyi düşün. mek bile tahsil çağtında olanlar için de- ğildir. Tahsil biter, iş hayatı başlar. İşe te o zaman evlenmek zamanı gelmiş g’;v?âr-u O zaman çivisi yavaşça çekilerek, # |) zerindeki borusu batırılan yerde bırakf lır. Böylece hem delik açılmış, hem de de kendiliğinden bir boru takılmi * olur. Bu boru olan biten gazı çeker!'î hayvanı ferahlatır. (Bazan işkembe içidi deki yeyintilerin boru ağzını tıkadığı ÖE olur, Bunu Güşünerek arasıra, çiviyi ruya sokarak yolu açmalı.) Nihayet vür tün şişkinlik geçince, boru çıkarılır V yerine tentürdiyotlu bir pamuk basılt” | rak hayvan salınır. Artık tehlike savuşturulmuş, sancı Öf geçmiştir. Tehlike diyorum, çünkü v | yüzden ölen hayvanlar yok değildir. Ki dı ki, iş güç zamanı öküzlerin, inekle beygirlerin böyle bir balle işe fasıla vef” |) meleri hiç hoşa gider şey değildir. Ölünü | le neticelenmese bile bu bakımdan he men savuşturulmak istenir. (Sul hazmı gari) den kurtulan hayvt” na, sonradan çok hafif bir müshil verile mesi, birkaç gün midesini, barşak dinlendirecek yemler, yedirilmesi, mer'aya çıkarılmaması doğru ve Jüzum” dır. Aksi halde hazım düzeni iyice bonif larak ya huy peyda eder, ya nalları dikefe Bazı mer'alar tabiaten karışık — otlaf? ihtiva ettiğinden, o yerlerde Oburluk sancısı çok görülür, Söğüt'ün otlaklari böyle yerlerden' olmalı ki, o civarın KÖ! lüsü sık sık bu rahaftızlığa rastlıyor. kat öğrendim ki, o yerin becerikli xi/ mualli: her köye bir tane Trokar dırmak suretile, bundan sonraki tehlikt leri sigorta etmiştir. İki lira gibi aZ£ para ile, çok basit kullanışlı, fenni B âleti köylüye mal etmek elbet te takdif değer bir harekettir. Hakikat şu ki, köyde bir Trokar bulunması, çok lüzuf” — lu ve lüzumu kadar da faydalıdır. SERERüdİr. bir şeyken, üstelik bir de Oburca yem- lenmek bu aksaklıklara mutlak bir se- beb hazırlar. Fakat hayvanların ekseri- sinde bu delice iştiha önlenemez. Bilhas- sa sığırlar bu bahiste ötekilerinden bir adım ileridir. Onun için kır otlamasında olduğu kadar, yetiştirilmiş çayır ve yon- caların da, ülk biçimlerini sığlır ve koyun- lara vermekte temkinli olmak, mutlaka Azar azar alışlırarak yedirmelidir. Aksi haide bu ani değişiklik, yani birdenbire kurudan yeşile çıkmak, yahut ta oburca- sına yemlenmek hayvanları hastalandı- rır, sancılar içinde bırakır. 'Tarımmanların bu yüzden hastalanıp sancılanmış, karmı dekul gibi şişmiş hayvanlara rastladığı pek çoktur. Bu ha- lin, hayvanın biraz da pis boğazlığı yü- zünden ileri geldiğini bildikleri için (O- burluk sancısı) diye adını da koymuş- lardır. Fi mide, işkambe ve barsak- larda gıdanın iyi hazmolmaya vakit bu- lamadan kokuşması neticesi ileri gelen |bu bastalık, içeride biriken gazlar dola- yısile karm mücdhiş bir halde şişirir ve arkasından da hayvana dayanılmaz bir karın ağrısı getirir. O âne kadar iştahla otlıyan hayvan birdenbire böğürlerine u bakınmaya, yatacak bir yer aramaya başlar, Beygir, eşek gibi hayvanlar tek mideli olduklarından, #çeriye biriken gazları, geyirmek veya yellenmek sure- tile her iki taraftan atmaya muvaffak oldukları için anlarda (Sul hazmı gazi) denilen bu rahaysızlık hafif atlar, fakat sığır ve koyunlarda işkembenin — dört gözlü olması bu gazların kolayca çıkma- sına engel olur. Onun için bu sonrakiler daha çok çekerler. Karın şişkinliğine uğramış, sancılar Brode modeli ü vEŞ Bu pek kolay, fakat şık brode bütün Elişi örr;;ği j içinde kıvranan hayvana, çabuk yardım Tarımmatt etmek Tâzımdır: İlk tedbir olarak bir ku-| , —— z - j T SA ÇA İTü öt dürümü ile, karnın böğürlerini ov- İnegölde tütün piyasası açıldi. Çi SANMAAESU CC FD İK mak, hayvanı yellendirmeye çalışmak İnegö! (Hususi) — Kazamızın 9' şelerine yapılacak kolay, ve şık bir mo- dea'. iyidir. Fakat bu tedbir fayda etmeyip te, —— hayvan inildemekte devam ederse, hiç Her kadın bilmelidir: tereddüd etmeden, keskin uçlu ince bir ——Knlııy alöş yi a vi çhi bıçağı, böğür b.oşlıığımnıı orlasına sapla- Kullanılamıyacak kadar eskiyen mu- | YIP: açılan delikten gazı kaçırmak lâ. şamba parçalarını atmayınız, Onların si- | zımdır. Usta kimseler bu işi kolaylıkla ze hâlâ büyük bir faydası dokunabilir. | Yapabilirlerse de, fennin bu kadar iler- İnce ince kesiniz. Soba veya mangal ya« |lediği bir zamanda, üzerinde türlü mik- karken kömürlerin, odunların önüne çı- | roblar bulunabilecek bir bıçağı, hayvana | 4 rafından elli ikiden ve görmez de Yi, ra yerine dizinir. Ufak bir köğrd parça- | saplamak hiç te akıl kârı değildir. Açılan İmi kuruştan alınmıştır. Merasime ;ç: ekoltesi 600 bin kilod! dan merasimle açılmıştır. mahsulünü getiren arabalar bando İ—, inhisar idaresine götürülmüş, kaza ' makamı tarafından bir söylev vel miştir. 8660 — kilatütün inhisar idllJ sile birlikte ıı:xıxşu-rıınuıî Ateşin çok ça« gedik, sonradan azacağı gibi, bu ameliye |ryak eden 500 kadar davetliye sigarâ buk yandığını göreceksiniz. esnasında bıçağın az veya çok gitmesi, İçeker dağıtılmıştır. - Bacalksızın maskaralıkları : Açık gözlük ve mukabil V;edbir |