, | ! 2 Sayfa Hergün Yazı Çok Olduğa İçin Bugün Konamadı Mek;;;;rde inzibat meselesi (Baştarafı 1 inci sayfada) Çildi. İlk defa söz alan Profesör Mus : tafa Şekxib okullarda ceza ve inzibat meselelerinin ferdi ve maşeri görüşle- Te göre mütalea edilebileceğini izah et- usta söz söylemek isteyenle- davet etti. Bundan sonra kürsüye gelen Kül - tür Bakanlığı mülettişlerinden Man - SBür son zamanlarda memlekette hoca -| larını katle teşebbüs eden birkaç tale-| benin esef verici hareketleri meselesi etrafında gazetelerdeki neşriyata te - mas ettikten sonra, inzibatın tam te - 8ON POSTA Resimli Makale: Insanda zekâ mühim bir muvaffakiyet âmili, servet mü- him bir hareket vasıtasıdır, fakat zekli da, servet te müsâ- mahakârlığa istinad etmedikçe irisana, insanlar ârasında is- mini yolunda kütlenin de ehemmi - yelle çalışması lürumunu anlattı. Mekteblerde — talebe içtimalarının faydalı olabileceğini ileri sürdü. Daya- iğan talebe üzerinde aksülâmel yapaca« ğanı an'attı, 44 üncü ilk mekteb direk- törü Zihni, umum! bir terbiye siste « minin mümkün olamıyacağını, terbi - yede bilhassa çocuğun muhiti, yaradı - hısı göz önünde tutularak, hareket edil- mesi gerektiğini bildirdi. Vekâletin bir sanket yaprmmasının faydalı olacağı nok- itasında durdu. Ancak bu anketin açık elmamasını istedi. Eski Maarif Müdürü Saffet mem - lekette ana mektebine karşı olan ihti- yaçtan bahsederek, muallim mekteb - İderine bilhassa ehemmiyet verilmesi lâ zım geldiğini söyledi: «İstanbulda 400 ana mektebine ih- *tiyaç vardır» dedi. Gazeteci ve muallim Zeki Cemâl de muhtelif memleketlerdeki disip'in ve ceza tarzlarını mülalca ederek, bizde| falbik edilmiyenleri an Muallim- ylerin dersten başka talebeler üzerinde yuğraşması icab edeceğini söyledi. Operatör M. Kemal, muallim Kenan, muallım mektebi mezunlarından Fev - zi ve daha başka bir çok münevver fi- kirlerini söylediler, Dünkü toplantıda okullarda alınma- 81 gereken inzibati tedbirlerin bugü - mün bir meselesi olduğu ittifakla ka - bul edildi. Top'antı müsbet ve samim! bir hava içerisinde cereyan etti- Muşta karın irtifar iki metreyi geçli (Baş tarafı 1 inci sayjada) durmuştur. Karın irtifar bazı yerlerde 204 santimetreyi bulmuştur. Bir çok kimseler evlerinden çıkamamaktadırlar. Birçok evlerin ve mağlazaların önlerin « de kardan basamaklar yapılmıştır. —Ev« Tere ve çarşıdaki mağazalara kardan ya- puan dokuz basamaklı — merdivenlerle inilmektedir. Münakalâtın durması den vanat yemlerinde kıtlık başgöstermi Yem bulamıyan kuşlar evlere hücum et- mektedir. Bu görülmemiş kar halk ara- sında büyük bir endişe uyandırmıştır. Giresunda Giresun, 27 (A.A.) — Fırtına devam e- diyor. Giresun - Karahisar yolu tamanen kapanmıştır. Bir halladanberi vapurlar na ve diğer kısmı da Pulatane limanlurı- na sığınmışlardır. Şehir içinde kar 80 | santim, dışında 150 santimi bulmuştur, İnecölde himayeya muhtaç 9 nüfuslu bir aile var İnegölde Kemalpaşa Mmahallesinde Halil Ordu isminde ikisi erkek, beşi kız | olmak üzere yedi çocuk babası olan $3 yaşında bir adam vardır. Çocukları ile birlikte 9 nüfuslu bir aileyi geçindi- ren bu adam 18 sene jandarmalık, beş sene bekçilik yapmış, iki sene de be-| Tediye hizmetinde bulunmuştur, Aldığı | mMaaş on liradan ibarettir, gönderdiği | bir mektupda bu hizmetlerine mükâfat '|kim bu güzel kadına: tenilen büyük mevkij temin edemez. 50 saat Uçuştan sonra 30 saat uyku ea an Fi | Altı ey sonra Abdü bütün pehlivanları ye- mer, yabuz Çolak Mümimi yenemez. miş ve buna çok üzülürmüş, Dbirkaç defa yenildikten sonra bir gün Mü- mine: — Seninle altı ay güreş yapmıya- cağım, altı ay idman edeceğim, ken- dimi besliyeceğim; bak seni nasıl ye- nerim, Demiş, Abdülâziz tam altı ay id- man etmiş, altı ay kendini beşlemiş, ve nihayet Çolak Müminle tekrar gü- reşmişler; bu sefer Abdülâsiz Mümi- ni yermiş. Nasıl, demi 3 <xmaoRar z YA GARR D Genç tayyareci kadın Belty Green Landra ile Kap arasındaki mesafeyi 57 saatte katederek bir rekor tesis ettik - ten sonra yorgun argın uykuya dalmış ve bilâ fasıla tam 30 saat uyumuştur. Yukarıdaki resim, bu uykusu esnasında alımmıştır. menin; kendımi gürdüm mü?.. Çolak Mümin gülmüş: — Onu bilmem ama padişahım, de- miş, sem bir de bana sor, tam allı ay- dır; tek bu güreş böyle neticelens'n diye yarı aç, yarı tok yaşadım ve gün- de de iki okka rakı içtim, hiç idman etmedim. 4 Bir Hindlinin Şayanı hayret *“Dünyanın en korkunç kadınıyım,, diyen kadın İngiliz gazetelerinin yazdıklarına göre Dorote Runstel isminde henüz yir mi iki yaşında çok güzel bir esmer gü- Muluwı'mell zeli İngiliz hâkimlerine: Maset isminde bir Hindli #vcnın — Ben dünyanın en korkunç karısı - | kavemeti hayatiyesi Alabama ha yım! diye söze başlıyarak şunları söy -| goktorlarmı şaşırttırmıştır. Hindli . tbir lemiştir: gün ormanda bir tilki avlarken üzerine — Dört kocam var. Fakat bunlardan ' büyük bir ağaç dalı yıkılarak yere sör- hiç birisini sevmiyorum. Flört yapmak ! |miş ve a hosuma gl Kocalarımın hepsi ha-| Bınin da sıkışıp çıkmadığı yatımın kurbanlarıdır. Hele gençleri | görmüştür.: Aver bu' vaziyetle orman i- kat'iyen beğeniniyorum. Yalnız ihtiyar- | çınde #ç ve susuz tam on dört gün beke laz ile yaşamak arzu ediyorum. Şimdi | ledikten sonra kendisini aramağk çıkan t lkı arasma k isteyince sağ ay yor. |dördüncü kocamı terkettim. Beşinci i-|iki oğlu tarafından bulunmuştur. Fakat le evlenmek üzere bulunuyorum. Hâ -| çocukları da ağacı kımıldatmak imkânını | göremediklerinden babalarının ayağını — Hiç olmazsa bu sonuncuyu seve -| kesmek suretile altından kaldırmışlar ve cek misiniz? diye sorunca: yanı başma yaptıkları bir kulübeye ya- — Bıma ds inanmıyorum, — cevabımı | tırarak 160 kilometre uzakta veriyor. Dorote'in mahkemeye ce! |bir şahidlik meselesiydi. Sev; gönderdiğinde artık Masetin kesilen aya- ğında kangren başlamıştı. Bununla be- raber doktorlar kangreni tedavi elmeğe muktedir olmuşlar ve bugün tamamile iyi olan Maset tekrar - avcılığa çalmıştı. Hâkim bunun için ne bildiğini sorunca: — Kat'i olarak bilmiyorum. Fakat çalacağına ihtimal veriyorum, demiş - tir. —— başla- mıştır! Müsamahakâr olmak kolay değildir, nefsine mutlak surette hâkim olmasma bakar, bu itibarla meziyetlerin en büyüğüdür. Hatayı görünüz, gördüğünüzü rası mı? goıiemnz fakat sffetmesini de biliniz, 1 | kabeîe etmekte olduklarını bulunan |y: Albani şehrine koşup babalarına imdad |tedir, İsmi Çentil Kadramel olan bu a- bine sebıb istemişlerdir. Buradaki hastane avcıyı | düm 29 yaşındadır. Böyle rızasile 23|mikdarda aşılı çubuk vermeği nakletmek için bir araba ile hastabakıcı )zı n açl'ığa tahammül edeceğini iddla e-|laştırmıştır. Ziraat Müdürlüğü çünkü bir adamın r kadından daha Uzun saçlı fiyar adam Yukarıda gördüğünüz adam bir Al- mandır. Ve 50 yaşında olup hayatında şimdiye kadar aslâ saçlarını kesmemiş; tr. Şimdi saçları bir çok kadınları kıs- kandıracak derecede gür ve güzeldir. Felâkete uğrayan adamlar ne yaparlar? Geçen gün bir Amerika radyo is « |tasyonu spikeri muhtelif — milletlere |mensup insanların başlarına gelen ma- ö üllerine karşı ne şekilde mu- şu suretle tasvir ediyordu: Başıma manevi bir zorluk gelen B üyük spor maçları yapıldıği günlerde tesadüfen stadyomlarlü önlerinden geçtiğim oluyor. İçerden Ai seden uğu'tudan maçın binlerce önünde yapıldığını anlıyorum. Kapi Ö nünde birikmiş ve maçın neticesini v an evvel öğrenmek için bekliyen yüzle” ce İdişinin heyecanını bir bakışta bisdt' yarum. $ Matbaadda bulunduğum zamanlar tanımadığım birçok kimseler üşenmiY matbaaya geliyor, odamın kapısındâ rünüyor, Ve “paruyorlar? | — Bugünkü maçın neticesini söylef | misiniz? j Matbaanın telefonu birbiri ardına İ7 sılasız çalınıyor: t — Zirtrrr... h. dâü — Affedersiniz, Son Posta gazetesi #7 — Evet, burası! — Sizi-rahatsız ettik. — Estağfurullah.. — Bugünkü filân maçın neticesini yate fen söyler misiniz? Söylüyoruz. Cevab olarak, ya bir: — OÖh, ne iyi, teşekkür ederim! Yahud da: — Eyvüah, mahvolduk. Maçların yapıldığı günlerden bit F | sonra vapurlarda, tramvaylarda, lı lerinde gazeteler açılıyor; günün en l'* him siyasi vak'alarına dudak bükenli spor sayfalarında bir gün evvelki mâl rın tafsilâtını büyük bir dikkatle ve ', kayla okuyorlar, Şurada, burada münakaşalar oluyofi'| © — Hayır, mağlübiyet şu sebeble w bu sebeble idi. — Hayır bu sebeble değil, şu 8€ idi, — Sen klübünü müdafaa ediyorsul — Hayır, âon tarafdar olduğun haklı ermek isliyorsun! — Sen hakiki bir spor terbiyesine # lik değilsin! — Spor terbiyesi almamış olan sensil * a Bütün bunlar birer hakikat değil l Fakat şu nokta benim zihnimi kurt yor: Spora bu kadar fazla alâka i diği halde neden bizde spor günden # ne terakki edeceğine tedenni ediyor? Bi nu ben anlamuyorum. Anlıyan, bilen Ssa o söylesin! Li .—.’İ Kadıköyünde yapılacak parti ve h&% evi binnsı projesi için bir müsabal ) çılmış, müsabakaya bir çok mımld,. iştirak otmiş ve hazırladıkları ınık leri göndermişlerdir. Teşekkül edi Kadıköy Halkevi binası baswııunu kaptığı gibi gezmeğe| hev'et, maketleri tedkike b:ı:lıu:w Müsabakanın neticesi 10 marta çıkar, Fransız tıka basa yemek yer, Ja- poa fotoğraf çıkarmak için vaziyet a - lhırz. Amcrikah ise bir komisyon teşkil eder! diyor. Açlık müsabakasına girişen Hind fakiri Bir Hindli fakir on beş gündenberi camgan yapılmış bir tabut içinde dok- torların pek sıkı nezareti altında İtal- nda — ahaliye — teşhir — edilmek - #en Kadramel bu on beş gün içinde a - ıifından yedi. kilo kaybetmişse de |henüz çek kuvvetli görünmekte ve tec- rübesini sona erdireceği tahmin edil - mektedi.. Fakirin tabutunu hergün binlerce a- holi ziyaret ederek seyretmektedir. İSTER İNAN, Eski Şehremini Operatör Cemil şehir mescleleri hakkın- | da yeni bir etüd'daha neşretti ve bu yeni etüdünde en ziya- | de yağ meselesi üzerinde durdu. *Eski Şehremininin kanaatine göre İstanbul Belediyesinin mahlut yağ yapan imalâthaneleri takib elmesi ve tuttukla- rına ceza vermesi doğru değildir. Mahlut yağ yapılmalıdır, I İSTER olarak kehdisine yardım edilmesini is- temektedir. İSTER İNAN, İSTER İNANMA! çünkü bizzarur ucuz olacağı için sadece mahhıt yağla iktifa edecek olanlar da vardır. Fakat mahlut yağ mahlut olduğu | söylenerek satılmalı ve üzerlerinde etiketi bulunmalıdır.» E Istanbulda gerçi hakikati söyliyerek mal satan esnaf var- dır, fakat bütün esnafım hakikati söylemeye icbar edilebile- ceğine, hele bir etiketin takıldığı yerde sabit bulundurula- bileceğine biz inanmadık, ey okuyucu sen: İNANMA! uza'ılmıştır. 10 martta hey'et werecek, müsabakanın birincisi yün edecektir. e tany »'4 İ BAD a Si İstanbul bağcılığı inkişaf ydlld İstanbulda bağcılık son sen€ talb büyük bir inkişaf göstermiştir. Ç" İ civarında evvelce tahrib edilmiş “gf | lıklar yeniden cınıandmımıı“"' lâyet ziraat müdürlüğü bıgcıllı"# üzerine bu sene bağcılara dahi karsf | Ereb ” köy civarındaki nümune bağ büyültecektir. /_ TAKViM