KAR 12 yaşındaki bir mektebli kızın Iııtvıı dejterinden: — 25 şubat 1900 — Bu sahah kalkar kalkmaz, bir de ne göreyim: Kar yağmamış mıl. Bizim bahçe, sokak, karşıdaki Neclâların ev- lerinin damı bembeyaz olmuşlar. Öyle sevindim, öyle sevindim ki.. Hemen o - dadan fırladım. Halamınm odasına git- tim.. o daha uyuyordu. Beyaz saçları yastığın üzerinde dağılmıştı. — Hala, hala! Dedim, uyandı. Hiç sorma hala; kar yağmış, her ftaraf senin saçların gibi bembeyaz.. Halam kendisini uykudan uyandır- züme bir tokat vurdu: — Delfol buradan: Dedi. Ağlıya ağlıya odasından çık-| çin de yardımda bile bulunaca — Hnla, kala! Denildiğini duyar gibi oldum. Bir- denbire uyandım. On iki yaşındaki ye- ğenim yatağımın baş ucunda duruyor- du. — Ne var?.. Dediin. Cevab verdi: — Hiç sorma hala kar yağmiş. Ben onun bu sevincini gülmekle kar- şılamıya hazırlanırken: — Her taraf senin saçların gibi bem- beyaz! — SON POSTA Kitablar : İki yeni tercüme eser önünde Yillardır. Türk irfanına bastığı — eserleri kucak kucak sunan, büyük Türk romancısı Hüseyin Rahminin bütün kitablarını satışa çıkaran Hilmi Kitabevi yeni ve faydalı bir Beriye başlamış bulimuyor. Dünya edebiya - tinın şaheserlerini dilimize çevirterek bas - tarıyor. Bunlar arasında bulunan bir iki ki- tabdan Lahsetmek İstiyoruz, Andersen hikâyeleri (1) Meşhur. - Danimarkalı şair , romancı ve masal muharririnin bu hikâyelerini Nâzım İçsel isminde, tantmadığımız bir imza dili - mize çevirmiş. 1803 de doğan Andersen, bü- tün hayatında bir çok eserler vermekle be- Demesin mi, o anda kendimi kaybet- |raber, şöhreti daha ziyade çocuk masalla - | tim, Yeğenimin yüzüne bir tokat vüur- dum. O ağlıya ağlıya odadan çıktı ve | ben başımı yastıkların arasına koydum, | Tatş olmama mi kızdı, bilmiyorum. Yü-|hıçkıra hıçkıra ağladım. Halbuki ben yeğenimin sevincine ak — edecek, belki ona kardan tavşanlar yapması İ- . Bu * |Gurmadı, ilerdeki telâkkilerini sarsmadı. Bi- fım. Halbuki ben ne kadar sevinmiş-| çocuklar da ne kadar fena ruhlu olu-| tim. Halam da ne tuhaf insan... Ayni defterden: — 25 şubat 1938 — Uyuyordum, uykum arasında: yorlar.. karın beyazlığını anlatmak ! çin saçlarımdan başka misal bulamnd mı? İsmet Hulüsi L Baunları biliyor mu idiniz? —| Amerikada adam başına bir kedi isabet ediyi Son bir istatis - tiğe göre şimali A. merikada mevcud kedilerin sayısı 120 milyonu bul - muştur. Bü hesaba göre takriben a - dam başına — bir kedi isabet ediyor. Yalnız — Nevyork hükümeti — dahi - lindeki — kedilerin sayısı (7) milyan- duür. Şu halde farelerin zararına xarşı en mücehhez memleketlerden biri Amerika Gemektir. * Hangi memleketta en fazla © gazeto intişar eder? 1935 yılma — ka- dar dünyada en az Bazetesi olan mem Jeket İngiltere idi. En fazla gazete çı- kan memleket te Almanya. O tarih- te Almanyada ga« zete — denebilecek şekilde çıkan gözetelerin sayısı — (3953) dane idi. İngilterede ise (255), ikinciliği '1942) gazete ile Amerika elde bulundu- Tuyordu. Dünyada en fazla salılanı ise bir Japon gazetesidir. İkinciliği Fransız- ların ellerinde tuttukları iddia ediliyor. Tarihte ilk defa eldiven kullanan Venüsmüş Eldiven giymek AiT modası pek eski SK LT AA zamanlarda başla- miştir. Hattâ bü modanın eski Yu- nan esatiri zama - tındanberi devam #edegeldiğini iddia edenler vardır. Bu buşsusta şu esatirf I rile bütün edebiyat dünyasını sardı. Çocuk ruhunü anlatan, ve onun ruhuna hitab etmesin! bilen usta hikâyeci, yazdığı | peri masallartla, çocuğün yeni yeni yeşerme- üe başlıyan zihnini örümcekli fikirlerle dol- lâkis, bu hikâyeleri 1e ahlâk, fazilet ders - lerini en sade bir lizan, bir üslüpla aşıladı. | Binde de Antlersenin tercümeleri, yularca ev vel tercüme edilmişti. Şurazmı açıkça söylemek isteriz ki, Nâzım V İşsel'in tercümesi hiç de muvaffak bir ter - |esme lamaz, Okuyacak çocukları alâka ilo sürükleyecek bir kalite arzetmiyor. Ak - sine sikıyor. Halbukt Andersenin İngilizce tercümeleri akıcıdır. Değll yalnız — çocukları, büyükleri bile engin bir merakla — sayfaları başına toplamaktadır. Türkçe urchmede' cümleler uzundur. Bu cümleler kısaltılabilir. 1 dzha tatlı ve sade üslüpla yamlabilirdi. (Bir vakit askerin biri sırtında torbası, be- Ünde kiliet olduğu halde savastan dönmüş, köyüne gidiyordu. Sayfa 19 gibi) Bserde şive bozukluklarına da — rastlıyo - ruz. (Şu ağım görüyorsun, içerist boştur, sayfa 19, — 13 Üncü satır gibi) Kitabda 17 hikâye vardır. Bunların hep- si de, muhârririn en güzel — hikâyelerinden sayılır. Okuna sevkini aşılayan bu gibi ölmez e- serlerin tercümesi daha itinah olmalı, ve di limize de mümkün mertebe asıllarına uy - gun olarak çevrilmelidir. Senfoni Pastoral (2) Bu ecer, muasır dünya ediblerinin için - de en çok tamlan, sevilen ve Reçad Nuri - fıkrayı kaydediyorlar: Meşhur güzellik nin sözlle «Büyük ve enfes bir Tomancı, ©- ilâhesi Venüs sevgilisi Adonisi aramak |/4M Andre Gide'in kendine mahsus görüş, yu için dere tepe dolaşırken geçti musak ve sıcak üslübu ile yâzdığı bir uzun | ği orman- hikkyesidir. Tercüme eden de 'Türk edebiya- larım çalı ve dikenlerinden elleri ve kol- fima «Gide mütercimi, sıfatile girmek iste- ları kan içinde kalmış ve bu manzar ı]ı sevgilisinden saklamak için, yaralarını deriden - dikilmiş eldivenlerle örtmüş. Demek ki, tarihte ilk eldiven kullanan | * Venüstür. Bugün ise, muntazam giyinen ! bit ihsan için eldiven, giyimi tamamlıyan A-dersesin bir unsur haline gelmiştir * Elektrik dalgeliri neşreden . bir balık Londra hayvanat bahçesi için Cenubi Alfrika sahillerinde yakalanan bir balığı elile tutmak istiyen bir denizci, balıktan | Jbaşn kalarak. kendimizi intii |kitabı okurlarımıza hararetle tavsiye eder - #ntişar eden elektrik darbesile — derha! l, Avni İnseli de övmekten kendimi -| V kömür haline gelmiştir. Bu balığın taşı- zi alamıyacağır. dığı elektrik kuvveti tam (400) muadil imiş. volta GÖNÜLİSLERİ Kadını bırak, Kitabını al, çccuğum S. Yeşilserap imzasile bir mektub alıyorum. Bu okuyucum geçen sene orta- mektebi bitirmiş, şimdi liseye devam ediyor ve on dokuz yaşındadır. Bü- yük bir tevazula diyor ki: «Ortamektebi bitirdim ama oku- miya kabiliyetim yok. Liseyi bitire- bir genç kızı üç yıldan- urum ve o da beni seviyor. Evlenebilir miyim? — Fakat tahsilim az, istikbalim ne olacak; kendime u- fak bir meslek yahud bir re#murluk mu bulayım.: ne yapayım?» © Okuyucumun yazdığı mektubdaki ifadesinden kendisinin okumak ka- biliveti olmadığını söylemesine rağ- men kabiliyetli bir genç olduğu an- laşılıyor. Ona bu fena hissi veren sebeb doğrudan doğruyü Beaim ona lavsiyem; bi! mak istediği kitablarını ele al ve fazla bağlanmış olduğu sevgiyi bir yana bırakmasıdır. Bu yaşlarda gençler böyle hislere - Söp! VA& iee na bıral SI ö De A x e kinbalk —V kapılırlar. Fakat bu çok tehlikelidir. Bütün bir istikbali mahvedebilir. Beri dinle de sen bu sevdadan vaz- Beç çocuğum! Tehlikeli yolda bir genç kız «Neş'esiz Gönüle 17 yaşında bir Bgenç kızdır. Ona komşusu bir genç erkek pencereden işaretler - ediyor - muş. Genç kız işaretlerin bir kısmı- ni anlıyor, bir kısmını anlamıyor - müş:amma, anladığı - kisımda «sâ - ninle buluşup bir gezmeye gidelim» mânasını çıkarttığı işaretler varmış. O beni seviyor galiba, ben de u- zaktan onu sevdim. Beraber gezme- ye gideyim mi? Benden sana nasihal; sakın ha ço- €üğüm, böyle şeylere teşehbüs et - me; ne onunla gezmeye git, ne de i- Şşare'les. Hattâ o işaret ederken sen âlâkadar olma ve uzağa çekil! Bu yüzden senin başına felâket gelebi - lir- Sen gimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da gene kendi âle - » yaşa, Büyürsen evlenme ça- se, sevmeyi, nişanlarımayı Meyi 0 zaman düşünürsün! TEYZE h iysn, bunun Kin de yüksek muharririn eser- ylerini dlimize çevireceğini — vüdeden Avnl İasel'dir, Avni Ni, gene Andrâ mur'ın Nimetleri» tercümesile nik hatalara rağmen, vardır, 'Tercümeleri bu !y! - |dir. Hele Sonloni Pastoralde, bu küçük hen- d.raplarından da kurtulmustur, — diyebiliriz. hikâyrleri ne kadar fena tercü- me edilmişse, Senfoni Pastoral ktıfas edi - lemiyecek kadar güzel çevrilmiştir. Lisan te- mizdir. Ezerde tenebi dil kotusu yoktur. Bi- lâris âhenkli Türkçenin nefis musikisi hâ - kimdir. Benfoni Pastoral'ı, cebde tatımak, ve bir | yöl arkadaşı olarak saymak — hiç de yanlış bir hüküm olmax Acı, fakât o nisbelle reel ve beşeri olan j mevzuuna rağmen her zaman otünübilecek, ,ve her tatırinda tabiatle, hakikatle baş anlayacağımız bu |ken Tbrahim Hayi 1 Andersen Hikâyeleri: Çeviren Nâzım İçsel, 167 sayfa, değeri: 30 kuruş. 2 — Senfoni Pastoral: Çeviren: mscl ııy'ı. llclıli 50 lıııı [ l*.kılhyel me<teplerinin bütcele-i Ecnebi, Ekailiyet ve.hususi mekteb- l?r bundan gonra muntazam büdce tan zim edeceklerdir. Ekalliyet- ve ecnebi | mekteblerinin biri kilise diğeri mekteb | büdcesi olmak üzere iki şı si olacaktır. Kilise büdvesı € vakıflar| idr mekteb büdcesile Maarif Ni - dürlüğü meşgul olacaktır. Büdceler martın sonuncu gününe ka Avni dar hazırlanmış, Maarif Müdürlüğüne | verilmiş olacaktır. Hususi mekteblerde talebeden ted — ris Ücretinden başka para toplanmıya - caktır. ilde büdee- | Bundan birkaç ay evvel vefat etmiş olan İngilterenin en zengin kadını Lady Houston demiş idi ki: | — Memleketimin «1 numaralı halk |düşmanı» muhakkak ki Edendir. Çok ya- kışıklı bir adamdır. Böyle bir adam hiç bir vakit iyi bir hariciye nazırı olamaz. Saçlarını kestirmesi ve simasımı değiştir- mesi için kendisine bir milyon İngiliz |Erası vereceğim geliyor doğrusu... Bu sözleri sarfeden Lady Houston çok iyi kalbli ve birkaç milyar İngiliz lira- sına sahib bir kadındı... Nasıl olur da bir «kadım» bu kadar zen- Bin olabilir? Lady Houston acaba dünya- nın birleik zengin kadını mıdır? Hayır... Bu kadın dünyanın ebiricik» zengin kadını değildi. Şima!! Amerikada en zengin adamlar olarak: Mellon, Ford, Rockfeller, Du- pont, Astorlar gösterilmektedir. Hattâ bunlara «Dünyanın en zengin adamları» denilmektedir. Halbuki en zengin insan- lar bunlar değil, fakat aşağıda bertafsil zikredeceğimiz kadınlardır. Bu dünya zengini kadınları halk ta tanımaz. Amerikan maliye nezareti geçenlerde ziyadesile şayanı dikkat bir istatistik neşretmiştir Bü istatistiğe nazaran Ame- rikanın milli servetinin yüzde yetmişi, yani 4200 milyar dolar kadınlar elinde | bulunduğu anlaşılmıştır. Bu kadınlar kimler ola değil mi? Bun- lar gayet sade yaşıyan; gayet sade giyi- nen; otobüs ve tramvaylara binen, ma- Bazalardan alışverişleri bizzat yapan ka- Gınlardır. Bu 4.200 milyarın onda dokuzu 23 ka- dına aiddir Bu kadınlardan hiç birinin siyasi hayat ile alâkası yoktur. Bunlar- dan ya'nız on ikisi hayır müesseselerine yardımlarda bulunurlar. Bunlardan birinin müdhiş bir mecakı vardır: Bu da «tayyare» merakıdır. Ken- âıx-.u mahsus bir tayyaresi bile vardı Gene Amerikan maliye nezaretinin | yapmış olduğu tahkikata nazaran, o ka- dınlardan yalnız ön üçünün hususi birer küçük otoömobilleri vardır. Diğerleri tak. si, ve diğer nakil vaıııalınnı rağbet ey- jderler. Bu kadınlardan on ikisi dünyanın en zengin tablo meraklısı olan M, Mellon- dan daha zengindirler, Hiç biri «güzel san'at> lardan hoşlanmaz. Hasis olan bu madamların bemen cümlesinin atları, mücevheratları — var- dır. Hepsinin maiyetlerinde hususi de- tektilleri vardır. Bu zengin kadınların irite Üçü «The Social Register» de ka- bulunmaktadır. Diğerleri henüz ye- ni zengin telâkki edildiklerinden kayda geçmemişlerdir. Bu kadınlardan bazıları gangsterlerden — fazla korktuklarından Avrupada seyahat etmekle vakit geçir- mektedirler. Maamafih bu paraslar kendileri tara- fından — kazanılmamışlır. -Kocalarından veya bubalarından intikal etmiştir. Amerikan erkeğine milli servatin yüz- de oluzunun isabeti tesadüf eseri değil- dır. Amerikan maliye nezaretinin bildir- diğine göre Amerikada erkeklen farla kadın vardır. Bu yirmi üç kadından en zengini Hetty Green'in kızı madam Wilks'dir. Serveti: İk! milyarı bulmaktadır. Amerikanm para merkezi olan Well Street ondan gelen emirleri derhal in- faz eder, Çünkü bu kadın Amerikanın en müktedir ve'en yaman buğday tüccar'a- rından biridi Bacaksızın maskaralıkları Amerika, 23 milyarder| kadının malıdır Neşredilen şayanı dikkat bir istatistik Ame milli servetlerinin yüzde 70 inin kadınların olduğunu meydana çıkarmıştır - Aj Umumi zan hilâfına A: zengin insanlarından olmadığt Ford Şayanı dikkat İkadınlardan Carnegie'nin karısıdır. 78 yıl’ essının ölümündenberi hiçbir # dahil olmamıştır. Carnegie 60 iken kendisi ile evlenmişti. O damın yaşı 25 ti Çok zengin bif ? malik bulunduğu halde biçimsiğ lerle gezmektedir, — * Bu kadınların içinde en gendi Huttandur. Halen Danimarkali Behntlow'un karısıdır. Genç ve kadın olan Barbaranın sene 1.500.000 Türk lirasıdır. Parasinı en iyi yemesini bilefi fw kadındır. Vaktile prens Md! sı idi. Çok hasis bir adam olan la pas'a yediğinden dolayı j Tarca kuru ekmek ve kahve il€ doyurmi; mecbur kılmıştı. Yeni Adliye tayinleri Ankara, 26 (Hususi) — Adliye bildiriyorum: 45 lira maaşla Antalya sulh BAF Midyattan Ragıp, Çeşme hâkimliğili dinden Sami Atayer, Cönen ceza ne Gemlikten Ekrem Köksal tayifi » © lira maaşla dokuzuncu uıeol * detemum! muavinliğine Cevad Beriüli , mürsel müddelumumlliğtne Sal Bin Arsal, Bör cera lılkıml('in' e Mudanyaıdan Süreyya ouuunolh g5 Azalığma Taorsustan Hüsrev Eldetik | 85 lira maaşla Balıkesir sulh Kemal İren, İzmir icra muavin ne Karamürselden Enver, Uluborlü umumilğine Atilâstan Fahri müadehimumiliğine Uluborludan ven, Tokat müddelumuml mun' « vastan Mustafa Gültekin. % 30 lira maaşla Kütahya hâkimi liğine Eskişehirden Nezihe ı(oıın"*' kisehir hâkim munvyinliğine K: ruzan, Yenlşehir sorgu hükimi Osmaniyesinden Necati Oğan. hâktmliğine Ağrıdan Nevres İnâlk gu hâkimliğine Uzunküprüden Il' sal Sivis müddelumumi mua' d kattan Kâmll, Merzifon sorgu " Havzadan İhsan Orhon, Kuruçay mumtl muayvinliğine Gmsunhu"' ’ıl 22 Dra moaşla Uzunköprü #0 Jiğine. Nizipten Şevki Tan tayiğ derdir.