14 Sayfa Son Posta'nın tarihi tefrikası: 34 SON POSTA Ziya Şakir Yazan: Falcı kadın elini tepsideki kumların üzerinde gezdirerek mırıldandı: “ Benim şerelli, izzetli Noyan Mirzam! Sen bir bahadır kişisin! Bu bahadırlık sana yedi göbek atandan miras kalmıştır. Saray gibi bir konakta dünyaya gelmişsini,, Şura çok emin olabilirsiniz ki; Yusuf Sofu bicaz kuvvetlensin, ve kendisine bir müttelik tedarik elsin.. derhal Ti- murun üzerine hücum edecektir: Kameor Han, birkaç dakika düşündü. Bütün v eti gözden geçirdi. Birden- bire başını kaldırarak: — Evet. buna, ben de kaniim.. dedi. Hatay Bahadır, Kamer Hanın üze-| rinde husule getirdiği tesirden memnun görünüyordu. Ve, Kâşgar hükümdarı- nın son kararını bekliyordu. Kamer Han, fikrini açıkca söylemekten çekin- medi: — Noyan!.. Madem ki bu işin başına, Çeşmizinde Han geçmiştir. ve seni de, bize göndermiştir.. bizim için, onun tek- liflerini kabul etmek zaruridir. Bu- günden itibaren gizliden gizliye hazır- lanmıya başlıyacağız. Bu hazırlıklara | bilhassa sen nezaret edersin. Şimdi a- ramızda bir mesele kalıyor. Kızımın vaziyeti ne olacak? — Han hazretleri!. Ben buraya ge- Rrken, kızınız. Dilşad Ağabigüm ile karsılaşmak saadetini, aklımdan bile im. Arkadaşlarla aramızda arar mucibince, âadımı de- k, sizin noyanlarınızın arasına e münasib bir fırsatla size kendimi tanıtllktan sonra yavaş yavaş maksadımıza hizmet edecektim. Fakat alih ve tesadüf, mes'ud bir hâdise ya- | rati.. Ve beni, büsbütün başka bir şe-| kilde karşınıza çıkardı. Hiç şübhesiz ki size damad olmak, çok büyük bir şe- ryeftir. Ancak şu var ki, ben bu şereften istifadeyi bir müddet tehir etmek isti- rsiniz ki Timur, son derece- stir. Şimdi, kızınızı evlen- r duymaz, derhal da- a inceden inceye tah- Ve benim burada , aleyhimizde bir- ebbüs edecektir. u'de, ne yapalım? htelif bahanelerle, düğün me- selesini uzatalım. Kamer Han, ayağa kalktı. Hatay Ba- hadırı kucak —N !. Sen, hakikaten zeki ve a- kıll: bir adamsın. Bana, iyi bir damad, ve ondan daha iyi bir kumandan ola- çaksın.. diye bağırdı, o SARAYIN FALCIBAŞISI Hatöy Bahadıra, sarayın tenha bir Köşesinde, küçük bir daire tahsis edil- miş; hizmetine de birkaç köle verilmiş- ti. Genç noyan, burada münzevi bir ha- yat geçiriyordu. Hattâ, Kamer Hanla bile pek seyrek görüşüyordu. Vakit vakit bu dairenin dar bir so* kağa açılan kapısı aralanıyor.. Hatay Bahadır, sade bir kıyafetle sokağa çıkı- » halk arasına karışıyor.. böylece saatlerce gezip dolaştıktan sonra, gene gessizce dairesine dönüyordu. dan, birkaç gün geçmişti. Bir. lelerden biri, Hatay Bahadıra | seyerek: | — Noyan Mirza!, Eğer müsaade e- derseni srayın falcıbaşısı, falınıza bakmak istiyor.. dedi. İşlerin iyi gitmesinden memnun olan Hatoy Bahadır, neş'eli bir sesle cevab düirdiğirizi ( madınız h -- Kim bu falcıbaşı?! | -— Bir Mogol ka İç Tü.—klsuın-! dan ge'miştir. Eski Şâman soyuna men- Bb olduğu için, san'atinde çok mahir- ' dir, Csibden onun kadar doğru haber ı, Allah... Bana, merak ver- . din. Bu kadını görmek isterim, | — Şu halde, saraya geldiği zaman, ! kendisne haber vereyim. — Hiç fena olmaz. Bu konuşmanın ertesi sabahı, köle geldi. Falcıbaştnın, içeri girmek için habar verdi. Hatay Bahadır, bir an evvel bu ma- Hatay Bahadır sarayda mün zevi bir hayat geçiriyordu hir falcı ile karşılaşmak için sabırsızlık gösterdi: — Çabuk . onu buraya getir.. dedi. Bir dakika sonra, kanıdan içeri, uzun |rahatsızlıklan dolayı, hiç nedamet €t- vık civik çamur yapmıştı. Bu yüzden top boy:ü, kırk yaşlarında kadar bir kadın girdi. Arkasına, düz, sade ve siyah bir sako giymişti Buharanın çubuklu ku- | maşlar ndan yapılmış olan entarisinin | ce uzun ve işlemeli yenleri, sakosunun ga-F yet bol kollarından sarkıyordu. Yüzü- | nün alt kısmını kapatmış olan beyaz tülbend başörtüsünün arasından, kor gibi siyah gözleri parlıyordu. | Falcı kadın; verlere kadar eğildikten sorıra, Hatay Bahadıra meydan bırak- artlık bunu sormak madan söze girişmişti: — Meml!eketimize, ve sarayımıza höş ni taratınamak için bundan vazgeçmiş- | i: Saraya her'ti. yet. gelen noyanların, mirzaların, za- geldiniz, asilzade noyan BLRTE TTSNEE | Bir Doktorun Günlük saPMA, Noilarından ) Burun azması Bık sık nezle olanlar bunu mutlaka her defasında soğuk algınlığına attetmeme- Hdirler. Bazı kimselerin mütemadiyen burualarından yalnız beyaz bir su akar. Ve burunlarının ucu her zaman kirmizi- | dir. Bik sık aksırırlar. Ve bu aksirıklar- ia baş ağrısı da görülür. İşte buna Ast- Bme des folms veyahud Rlumeds foins Gerler. Hastaları çak iz'aç eder. Burun ti- kanır ve şiddetli bir nezle hali devam e- der durur, Bunun #'âcı damar içine kalayom şırın - gasıdır. Dahilen de kalsyom ve adronalin alınabilir. Hasta bulunduğu şehri, ma- halleyi hattâ odayı bazan tebdil! etmek- le de bu balden kurtulabilir. Umumiyet- le rütubetli hava ve rütubetli şehirlerde Asthme hastalığı — -horhangi şekilde olursa olsun- daha fazladır. (*) Bu notları kesip saklayınız, yahınd bir albüme yapıştırıp koleksiyon yapmız Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. mak âdelimdir. Sizi de onun baisız etlim. Fakat, katlanacağınız bu bitlerin, kumandanların fallarına bak-' için Tâ- dini çok düşürmüştü. Bir iki gündür ya- #2E$) SPOR Güneşliler Üçok takın 4 - 1 mağlüb ettiler Maç çamurlu bir sahada yapıldı, iki taraf ta bot top birkaç kere çamura saplandı Dünkü maçtan bir intiba İzmir klüblerinden Üçok dün Taksim | tediklerinden uzun münakaşalif stadyomunda Güneşle karşılaştı. tur. Neticede Maçın Taksimde Havanın çok soğuk olması seyirci ades|na karar verilmiştir. Kan kar sahada erimiş ve her tarafı cı - Galatasaray, ksiniz. Hattâ öyle zannediyorum kontrolü yok olmuştu. Her iki taraf da bazacağım faldan memnun kalarak, bocaladı durdu. Bazı anlar oldu ki top a her halde iyi bir mükâfat vere-| çamura saplandı. Ve oyuncular temiz DiZ. formalarile yere düştüler, Ve simsiyah Bu sözler ve bilhassa bu kadının sesi,' olarak ayağa kalktılar, Bu vaziyette Üçok Hatay Bahadıra yabancı gelmiyordu. takımı pek o kadar bozuk oynamadı. Yal- Sonra, hafifce çıkık elmacık kemikle-|mız kaçırdıkları göllerden ancak birini rile; düpdüz, çatık ve sert kaşlarının a- / veya ikisini atabilirlerdi. Fakat buna es'na sıkışmış olan © parlak ve siyah | göre de Güneşliler sayı #dedini ayni se- B ki, bi Muhafızgücıî?' 3.2 yen(i'd; Ankara 26 (Telefonla) -—w maçlarına devam olundu. Bi Muhafizgücü ile Galatasaray idi, Oyuna Muhafızın hücumu ile —LEMLL— mişti. Fakat çarçabuk kendini toparlıyarak, kendisi- — Arkası var — TÜRKİYE ANONİM | LÂSTİK ŞİRKETİNDEN: Şirketimizin hissedarlar Heyeti Umu- lâde olarak 28/2/988 Pazartesi | ; miyesi l günü sast 10,30 da Şirketimizin Yenipoş- tane karşısındaki merkezinde içtima ede- cektir. Mezkâr içtimada bulunmak isti- jjyen en aşağı yirmi beş hisaseye malik || hissedarları içtimadan on gün evvel his- se senedlerini Şirketin Yenipostane kare H;ımıdıkı' merkezine vererek karşılığında '|dühuliye varakası almaları ilân olunur. Müzakere ruznamesi: 1 — İdare Meclisi raporunun dinlen- mesi ve İdare Meclisinin ibrası, 2 — Murakıp râporunun okunması ve kabulü. 3 — Bilânço ve kârü zarar hesabının tedkiki. e 4 — İdare Meclisi azası intihabı. 6 — 1928 senesi için murakıp İntihabı ve ücretinin layini. | —— | Nöbelci Eczaneler Bu gece nöbetci olan eczaneler şunlardır: İstanbul rihetindekiler: Aksarayda: (Ziya NurD, Alemdarda: (E- sad), Beyazıdda: (Asador). Samatyada: (Teofilos). Eminönünde: (Salih Nocati), €Eyübde: (Arif Beşir), Penerde: (Hüsa- meddin). Şehremininde: (Nâzım). Şeli- zadehaşında” (. Hakkı), Karagümrük- te: (KemaD. Küçükpasarda: (Hulüsl). Bakırköyünde: (Hilâlı. Beyollu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuki. » Dalrede: (Güneş). Topçularda: (Sporidis). Tak- simde :(Nizameddin). Taclabaşında: (Nİ- had). Şişlide: (Halk). Başiktaşta: (Ali Riza) , Boğariçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (Ömer Kenan). Kadiköyün- de; (Saadet - Osman Hulüsii. Büyükü- dada: (Halk). Heybelide: (Halk), Avukat Şükrü Pırıltı | Zonguldak Asliye Hukuk Hâkimli- “ginden: - | Kozlu Kömürişleri Türk Anonim şir- |keti vekili umumisi avukat Hilmi Yük» (sel tarafından müvekkili şirketin hisse. darı bulunduğu Kozluda kâln 167 numa- ralı ocağın bedel menfaatinden şirket hissesine düşen 8885 lira 42 kuruşun tah- İçilk talebile diğer âmil ve hissedarlar a- Pe ikamet. Ugahlarının belli olmamasına Binaon İlâ. nen vaki tebliğata tağmen müddeilerden Bayan Fehmiye ile Hilmi Kaptan muha- e açılan düvadan dolayı kemede bazır 'bulunmadıkları - cihetle haklarında gıyab kararı verilerek bir u- amcle yapılmaksızın muhakeme 16/3/38 Çarşamba günü saat ona talik kılınmış olduğundan yevmi mezkürda bizzat Ha- ahizet. tTenbimaka! tü | T bulunmaları veya musaddak bir ve- daire — kapısında | 8080 ve (880) numaralı IKi aded para mak- | Kİl göndermeleri lüzumu, aksi hâlde hak- Bini | Pts9nu kaybettim. Makbuzların yenilerini a- İtarında giyaber müuhâakemeye devam 0- emir beklediğini /Jacağımdan eskilerinin hükmü yoktur. (1024) lunacağı tebliğ makamına kaim olmak Üzere ilân olunur. ordu. Hattâ bir | bebden çoğaltabilirlerdi. , j Muhafızgücü cidden teknik VE Üçok takımında müdafaa ve iki yan bir oyunla kuvvetli rakibine M muavin aksamaktadır. Muhacim — hattı muvaffakiyetli bir oyun gösterii yi Bilhassa solüçık Namık en fazla mu- hacimler elde ettikleri gol vazi; wvaffak olan oyuncu.. Sağ açık oynıyan den “İstifade edemiyaorlar, pek küçük Cemal, yaşından Ümid edil -| — (, X) aruhafızın hakimiyeti miyecek kadar iyi. Yalnız tecrübesi yok. | »x ». Gakikada Rızanın ve 39 Bir iki sene sonra bu oyuncu her halde | p g, Ga İbrahimin ayağile İ bul klübleri tarafından kapışıla » iki gol attılar. Gınııs;—aylıhr“ g 4 r SKUN , 44 üncü dakikada Eşfakın yaptiği Güneşliler gene usta oyuncu oldukla « 1 L b ye Cttiler. Biraz söölü ripr #öelşeğiler, ; Z-l Galatasarayın aleyhine neti Yalnız şurada bir noktaya işaret etmek İkinci devrede' Galatamrüy (l lâzım.. O da, Salâhaddinin karşısındaki tadilât yaptı. jrakib oyuncuya karşı hiç de hoşa gitmi- Huhafızgücü bu çok yecek hareketidir. oyunla başladı. i Oyunda uzun uzun anlatılacak futbol Diğer taraftan Gala İnumaraları olmadı. Yalnız Üçok kalecisi Şüs aa dükü nbenkli Bi 0i ş Je |Hakkının bir, ve Cihadın da iki güzel ,, tazyika başladı. Nitekim kurtarışını gördük. k b yi Birinci golü birinci devrede Salâhad -| DY SOk Ceçmeden bu. verimi İ din falsolu bir şütle attı. İkinciyi ise Me- Tasirhlin üraği ği ödafi iye | Arda Haşimin ayağile yaptığı lih müdafilerin yanılarak ofsayt — diye gördü. Bu tle G 4 durmalarından istifade ederek attı. KA Bir aralık Güneş aleyhine korner ol - Ha gç Salb çıktılar. Hakem du. Gelen topu soliç Hamdi kaptı. Şüt.. / l Faruğun eline çarptı, penaltı. Namık ya- * || vaş bir plâse çekti. Cihad plonjan yaptı. N m |Fakat gol Bugün saat lu n İ Birinci devre 2.1 bitti. İkinci devrede Güneşliler ağır basmıya başladılar, Üçok kalesinde bir gol dolaşıyor, fakat atan iyok. Nihayet Niyazi üçüncü — golü &ttı. Bundan sonra İzmir muhacım- İleri uğraşıyorlar. Hiç olmazsa bir gol da- ha atmak için uğraştılar, Sağ müdafiin ge ti pasını Hakkı yakalıyamadı. Topun üs- tüne plonfon yaptı. Tam tutarken Mu - | YARAT Dram 8 p* Komedi kısnında bu. gü 15.80 da ve akşam gınt | SÖZÜN KISA KANDUI H, kaptı. Ve boş kaleye dördün- Komedi 4 W:’. Z ü atfı. Ve bu suretle Güneş maçı —-SON HAF ğ 41 kazandı. ERTUĞRUL SADİ TEjİ) Üçok — Hakkı - Ziya, Necdet - Halti, Âdil, Mazhar - Cemal, Said, Namık, Ham- di, Namık. Güneş -- Cihad, Faruk, Reşad - Ömer, Rıza, Yüsüf « Melih, Niyazi, Salâhaddin, Murad, Rebii Hakem — Adnan Akın (İstanbulspor), yan hakemleri - Ahmed Âdem, Nuri Bo- sud. TİYAT Yarın (Kadıköy * "g Salı ; (B& 8 perde Yazan : Viktor C. Sahingizay Karagümrük ve B kırköy sahalarındıki maçlar tehir edildi . Eminönü Halkevinden: Bugün u.ı:ım-ı rük ve Bakırköy sahalarında yapılacağını evvelce ilân ettiğimiz futbol maçlarının ha- | yanın fenalıfından dolayı gerl ıunıuıaızıı Şehzadebaşı «FERAHe l" | Her gece O:ıımır““,d | matinelerinde 'Wu San'atkârı Prof. ZATİ SUNGUR çei ü ÇİN-ÇİN varyele akıllı köpekler ıumı:::r" . vArye! Binemada 3 fi Şarlo Eski .g Korsan Kız Tgiklere bildirilir. Bugüskü maç Dün Güneşe karşı oynıyân Üçok, bu « | gün Fenorbahçe ile gene Taksimde kar- şılaşacaktır. Fenerliler maçın Kadıkö - vünde kendi &ahalarında avnanmasını ie.