Hergün Ucuzluk meselesi hakkınd Celâ! Bayarın fikirleri Yazan: Muhittin Birgen "” azeteci olarak değil, etrafında 0- G lup biten şeylerin manasını an - Jamıya meraklı bir vatandaş ve bir fikir adamı sıfatile, Celâl Bayarın İktsad Ve- kili iken yaptığı işleri bezan uzaktan, bazan da yakından-takib ederken dalma şuna dikkat ettim: Celâl Bayar, hâ âdiseleri doğ tla uğtaşmayı se' lü gös- terir. Her hangi bir mesele hakkında söz hal ağrından rakamlar ve hud, «tedkik ediy bareketlerini Takamlarla işe atılmazda 1 olmak, zanneder- lerle değil, h ken, hesablar çıkal der. Hayatın götmek, yahud, bir tedkik etmeğe mer! sem, bugünkü medeniyetin en büyük & gaslarından biridir. Eski medeniyeti hep iman kuvvetine dayanılarak kurul - müş şeylerdi; bunun için yıkılmaları ko- lay oldu. Bugünkü medeniyet, bir L nde eğer yıkılma alâi göstermeksizin gidiyorsa, em linin hesab ve tedkik üzerine olmasıdır. Bunun Celâl emleketimizin en asri adamla- ze n evvel a olm rından biri olarak telâkki edebiliriz. Evvelki gün, söz arasında bir şey söy- ledi ki onun karakterini göstermek ba- kımın çok en — Meselâ pamuk meselesi, dedi; geçen sene biz pamuğu bir döviz k: savvur ediyorduk; halbuki bu sene sat - mak için müşkülât çekiyoruz! Ba sözler, onun ne kadar sade ve sa - mimi olduğunun da bir € Yanlış bür görüşün yanlış bir gi olduğunu en evvel kendisi söylüyor. Hiç bir id - diaya kalkmaksızın, her şeyı olduğu gibi görmeğe ve gördüğü gibi söylemeğe ta- raftar bir insan, hayalden korkan, haki- kati arıyan, sade ve samimt bir ruh... İş- te Celâl Bayarın devlet adamı - sifatile, Türkiye hükümetine yeni olarak getir - miş olduğu şey budur. * Evvelki gün, hayatı ucuzlatmak bahsi üzerinde konuşurken de onu bu ruhi gördüm. «Tedkik ediyorum>, «tedkik et- tiriyorum» gibi sözler arasında şu ve bu meseleden bahsederken bu tedkikleri ya- pan teşkilâtların faaliyetlerini bir araya toplamak üzere, başa, Avrupalı bir mü- tehassıs getirmeğe de karar vermiş ol - duğunu bildiriyordu. Demek oluyor ki tedkikden evvel, büyük mikyasta hare- ketler yapmıya taraftar değildir. Haki katen de öyledir. Basit b'r görüşle, bize ilk bakışta kolay gelen bir takım işler vardır ki, bunlar biraz kazındıkları za -| man altlarından ne kadar müşküller ve beklenilmiyen meseleler çıkar. Celâl Bayar, ucuzluk tedbirlerini ka - rarlaştırmazdan evvel, bir kere fiatları, bunların aralı 1 betleri tedkik ettirecek, sonra bu müna- sebetlerin sırlarını da dikkatle mütalea edecektir. Ö zaman, şu veya bu tarzda bir takım tedbirler al Bu alınacak tedbirl: bi, emir ve Inzibat te ri olacak de « ğildir. Celâl Bayar, piyasaya bir polis gi- bi, bir ihtisab ağası gibi r h istiyen eski zihniyellen arlık laşmıştır. Asri bir insandır: Piyasaya pi- yasa ile müdahale edilmek lâzım geldi « ğini ötedenberi müdafaa eder, evvelki gün de kısaca bu nokta üzerinde durma- yı unutmadı. acaktır. zannedildiği gi d e etmek * En hoşuma giden sözleri de şu oldu: « O vakit biz bu tedbirleri birer bi- | rer alacağız. Eğer ayni zamanda halk da kendi elile piyasayı kontrol etmek üze- re kendi arasında bir teşkilât vücude ge- tirecek olursa her şey mükemmel suret- te yoluna girmiş olur! Demek, Celâl Bayar, ucuzluğun mün - hasıran devlet elile temin edilemiyece - ğine kani olacak kadar kuvvetli bir iktı- sad görüşüne sahibdir; bu bakımdan da en asri dost adamlarımızdan biridir! O, halkın da müdahalesini istiyor; halk na- sıl müdahale edecek? Birer birer satıcı- ların maliyet fiatlarını kantrol mu ede cek? Hayır, bunun asri şekli, — istihlâk kooperatifleridir. Kendisi tasrih etmedi ama, Celâl Ba - yarın kasdettiği müdahale budur: Tücca- rın piyasasına, halkın piyasası ile mü - dahale! Hususi ticaretin, hususi kazanç hesabının karşısına kooperatif tcaretin, kooperatif kazanç hesablarını rakib ola- .|kikati anlamış değil erağkE İA sını bilir, ayni zamanda gören bir âm ederdi, idiler, | 10,000 lira mirasa Konan talihli kedi Yalnız insanlar miras yemez, baun; Böyle talihli hayvanlar da bundan na -| siblenirler. Amerikada, Kaliforniyada, | siyah kedisini fazlaca seven bir kadın, riya yüksek mahkemesi bu kediye ve- sayet edecek bir kayyum seçmiştir. Kediye ayda altmış lira sarfedilecek - tir, Can sıkıntısını defetmek için 4 çare Bayanlar, baylar, canmız mr sıkıl Kederli misiniz? Tasa içinde m Öyle ise: riz Her gece bir saat fazla uyuyunuz, 2 — Bir arkadaş seçiniz derdlerinizi ona söyleyiniz, ve 8 — Yalnız kendinizin |merak edeceği bir meşgale 4 — Bir süveter giyerek, bahçede ve parkta koşunuz. Koşuyu bitirdikten sonra, daha neş'eli bir ucuzluğu temin edemez. Celâl '©r ve bunu istiyor. Hal- halk, nasile Bayar bunu b bi. yı da biz <asri» değiliz. Celâl Bayar asri adamdır, çünkü palavra Ve ucuzluk yap- mak fikrinde görünmüyor; buna muka - bil de biz - galiba! - asrt halk değiliz, çünkü ucuzluğu temin edecek en bi kuvvet olan kooperatif fikrine, hâlâ ya- |bancı ve lâkayd duruyoruz. Bilirim ki Celâl Bayarın etedkik, de - diği şeye, bu memlekette eyem borusu İismini verecek insanlar vardır. Hayır, Celâl Bayarın, bu usulü bir yem borı bir hakikatin hâli Muhittin Birygen ir ' İSTER itt nn gezdir! için icab eden te muntazam otumobillere bindirilmeleri || cümanlar refakatinde gezdirilmeleri gibi şeylere inhisar edecektir. Seyyahlar bermutad vapurun istimbotu iİle ka- rTaya çıkacaklar, bir otomobil turu yaptıktan sonra öğle ye- İSTER (ölmüş ve vasiyetnamesinde de ona tam 10 bin lira para bırakmıştır. Kalifor -| bütün | im, bu ha-|| bundan dola- İti tak kızın mutlaka İNAN, Yeni senenin ilk seyyah vapuru gelecek hafta tanbula gelecektir. Gazetelerin anlattıklarına bakılırsa be- lediyenin turizm şubesi bu hayırlı haberi alınca seyyahla- T leri şimdiden almış- tır. Bü tedbirlerin ne gibi şeylerden ibaret olduğu hakkın- da maalesef malümatımız yok. Fakat tahmın ediyoruz ki SON POSTA Resimli Makale: Başkası ile alâkadar olmıyan adam hiç kimseyi kendisine alâkadar edemez, geçtiği yolu unutursa arkadan kendisini takib edenlerin vaziyetlerini anlıyamaz, kazandığınız ser- vet, vardığınız ikbal ne derecede olursa olsun kalb kazan- mayı, ayni zamanda da yol gösterici vaziyette kalmay: unutmayınız. KERGÜN BİR. FIKRA | Bunun gibi olacak Mizahex muharrir Jagues Trago Çi- me bir seyahat yapmıştı. Çinde iken bir pantalon yaptırmak istedi. Ku - maş aldı, bir terziye gitti. Kendi giy- diği pantalonlardan b'tini de terziye verdi: — Pantalon tıpkı bunun gibi ola - cek! Terzi başını eğdi: — Peki yaparım. On beş gün geçti, on beş gün sonra, b yaplıyı pantalonu Sağtes TTUYUY nun oturduğu oötele getirdi. Terzi, İpantalonu muharririn verdiği mode- le uygun yapmıştı. O, derecedeki e& - kitmiş. Ve bir kaç yerine de mürek- l keb damlatmıştı. #— » Parmak izlerini taklit Eden bir sahtekâr Hırsızlık suçile lanan bir İngil <— Ben, parmak izlerimi taklid ed lirim» iddiasında bulunmuş ve bu iddia- sını (sbat için de, cebinden çıkardığı 1âs4 tğe benziyen bir ideye hapishane memurlarından birinin parmağını tırmış, sonra bu madde edince, üstündeki çıkmıştır. Sonra da: «— Görüyorsunuz ya, bu adam aynaya Ti bas- aynaya tatbik gparmak izi aynaya .|elini sürmedi, fakat parmak izleri onun iz biliyorsunuz. I im de vardır. nu hep ha € Eldivenler m bir madde ile elini sı- gi bir adamı İs gibi mahküm ettirecek deliller vücude getirebilirim» demiştir. Almanyada tesis edilen yeni bir mekteb ya hükümeli Kücum tabur- askerlerile nişanlı bulunan — genç Ü için Srmmen Börder & hususi bir mekteb tesis etmiş- ı taburların efradından — birisile lanmasına müsaade edilecek genç boyu uzun olması, Ari üb bulundi tered- rde İs - | meği için vapu Memlekete bırakac Binaenaleyh gele ve mütehassıs ter- İNAN, İSTER Bir demirci oğlunun Çok pratik bir icadı Bu vaman delikanlı, demirci olan ba- basının yanında çalışır. Hergün babası- nn âlet ve edevatını bilemek lâzımdır. Bakmış ki, hergün el ile koca bileği ta- şını çevirmek oldukça güç bir mesele. Aklına bir icad fikri gelmiş, işe yaramı- yan bisikletinin tekerleklerini çıkarmış, gövdeyi toprağa gömmüş. Aynanın zin- cirini de bileği taşının dingiline raptet- miş. Kendisi de bisiklete atlıyarak, baş- lamış, taşı döndürmeğe.. babası da böy- lelikle yamm sâatfe bilediği bıçakları, (onar dakikada bilemiş. Daktilo ile yazı__(;azan akıllı bir kedi | Milano tüccarlarından Del Mar ismin- de birisinin daktilo bir kedisi varmış! Boni ismi verilen bu kedı kendisine gös- terilen şeylerin ismini makine ile yuz- roaktadır. Fakat Baninin yazdığı isimler Ancak muayyen bazı şeylere inhisar e- diyor. Sahibinin ve kendisinin ismini yazmak g Bu zeki kedinin yazı makinesi hususf » yapılmış bulunuyor. Mızrab- den beş santim kadar dışarı- r, Boöni bunların içinden ya- zacağı kelimelerin harflerini seçip ön a- rı ile sür'atle vurmakta ve kelime- t ikmal ettikten sonra da dikkatli Gik- katli kâğıda bakmaktadır. Birçok mütefenninler bu kedi ile fev- e alâkadar olmuşlardır. Hattâ öl- |dükten sonra kafasmı alıp tedkik etmek Il.ın sahibine ehemmiyetli bir mikdarda para ld ide m bırakmıyacak surette mi bit bulunması ve sıhhatinin tam ye - İrinde olması şarttır. İSTER İNANMA! 'a dönecekler ve öğleden sonrayı da ayni şekilde geçirdikten sonra memleketlerine döneceklerdir. akları para taksi ücreti ile bir kaç dü- züne kartpostal parasından ibarettir. ni bir kaç gece İstanbul otellerinde ala- koymak, tiyatro, bar ve gazinolarında eğlendirmek, İstan- bula mahsus cici bici eşya karşısında imrendirip bunları mutlaka almıya mecbur etmek. mümkün olmadıkça.. li- mana seyyah vapurunun gelmesinden sevinç duyulmasının doğru olduğuna biz İnanmıyoruz, fakat ey okuyucu sen: İNANMA! İkincikânun Sözün Kısasl Yazı Çok Olduğu İçit Bugün Konamadı Filistin mektublaf' (Baş tarafı 1 inci sayfad0) le mahküm olanların ise hap$ ç gülerek ve kendilerini naık:ırddl.ı malarla alay elerek gittikleri görülen hüdiselerden olmuştur. Son günlerin en büyük hâğ""d #ukuatıdır. Saft, Tabariyye B? 4 arasında ve Filistinin Suriye dir. en yakın olan bir kaza m.aıke!l_ İ Ez asker ve zabita kuvvetleri. vE yonalist teşkilâtmın en mühim İ #üm noktasını burada t w'ğf' vi için, geçen hafta Saft'ı işte kikatte de burası, İngiliz bakımMi” (ü İlenmeğe değer bir yerdi. Luw;’, ve hududlarına gayet yakın © W’ sebile, Lübnandan, Suriyeden rab mücadele harek burad& ne bir toplanma noktası vücudt olsa gerekti. Arabların tddialati Saft o kadar fena selenmiş» tif halk, evini barkını terkedip k: lamıştır. Burada sıkı bir sansöf | sürmesi hasebile işin hakikati bELĞ muyor. Fakat, Arab nns_vnî'll" iadelerine göre, halk, gerek Trak "g rek Suriye hükümetlerine le W müracaat ederek kendilerinin muh' fatile kabullerini rica etmişler. eleme neticesinde ne ev bark, € ne ziraat âlâtı kalmıyacak de! şey tahrib edilmiş. Bu haberli 4 halde mübalâğa olmak lâzım. F';W' hâdiseye aid bura nasyonalist NJM; deki feryadü figan o kadar ŞİĞ bunun yüzde onu doğru olsa $: bir <eleme> ye uğramış olduğulü mak zarüridir. Her ne olursa olsun, Londranifi sim pazarlığı buradaki nasyonalisi '« üymüyor. Bu gidişle, takslm P" bik edilebilmek için, bütün Fili hapse girmesi, yahud hicret Elî”"L siz ve barksız kalması lâzım gele”iğ Bu vaziyet civar Arab mnmlak", | deki heyecanı da arttırdı. Suriye Bo teleri fevkalâde ağır sözlerle İngi hücum ediyorlar. Suriye ve B gelen haberler, oralarda da hi ziyade olduğunu göstermektedir. hükümlerinin Icra edilmemesi, dir kısas vak'alarına hasredilmesi dan ileri geliyor. Taksim plânını hayala gı'qi!'l'“’x 4 Şurelle müşkül olunca, şimdi bekll hal şeklinden — bahsediliyor. AYŞ mesktin olan Filistini, Maverayı Ş birlikte Irâka ilhak etmek. Surf Kahireye uğrayıp halen Londrâ da bulunan Nuri Paşa Saidin #6) bu mesele ile alâkadar imiş. Bu ” bütün resmi mehalil tamamen 1 Fakat, havadise her halde inanm&' g zımdır. Bura nasyonalletleri bü ancak bir şartla muvafakat edebiltf lerini söylüyorlar: Filistine, top! barile tamamiyet verinek kend! hillerine sahib olmak. Ya 'Jd_YCI'E_ g bir yer verilebilir, diyoclar. - bakılırs. borün haricindeki bir Mıld Uni bura nasyonalistlerine kabul meğe imkân yoktur. Suriye Başvekili, Kudüs Başmi” görüştü Berut 25 — Hâlen burada bU Suriye Başvekili Mardam Bey: Lübnanda bulunan Kudüs Başti! sünü ziyaret eylemiştir. İdam edilenler Kudüs 25 (A.A.) — Nablüs el bir Arab çetesile İngiliz k—;wıılt;'_, sında vuku hulan müsademeye işti işi tiği anlaşılan bir Arabla bir Yahi düren diğer iki Arab divanıharb Ff bu sabah Akke hapishanes'nde lardır. $ Bunlar daha evvelce adliye tarâ” da mahküm edilmiş b—..ıunuşw İnhisarlar Vekilinin tedk'lwl Gümrük ve İnhisarlar V!”u |Rana Tarhan, dün İnhisarlar Müdürlüğünde çalışmıştır. içkilerin fiatlarında tenzilât cağından bu hususta yapılan t& rapor balinde vekile bildirilmişti”” zilâtın 938 mali senesi içinde g anlı