12 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

12 Aralık 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Tasarruf Ve iktısad haftası Yazan: Muhittin Birgen irkaç senedenberi her sene tekrar) mutad olan hafta, ta- sarruf ve iktısad haftası, bu sene de bu- gün başlıyor. Millet içinde tasarruf ve iktısad fikirlerinin propagandasını tek- sıf eden, halkı iktısad meselelerile ünsi- yet peyda etmeğe yarıyacak bir hareket yapan bu haftanın faydaları üzerinde durmaya lüzum bile yoktur. Bugün, bu vesileden istifade ederek, merileketin tasarruf ve iktısad bakımın- dan son senelerdeki tekâmülüne bir göz atmak istedik. * Memlekette tasarruf fikrti, son on beş senc içinde çok ileri gitmiştir; İktısadi lemelleri ber bakımdan israf üzerine ku- rTulmuş olan Osmanlı imparatorluğu, ya- şadığı müddet zarfında etrafında yalnız israf propagandası yapmış ve herkese is- raf nümunesi olmuştu. Bugün büyük bir memnuniyetle kaydedebiliriz ki israf de- nilen fena ahlâk, kötü an'ane Türk ce- miyeti içinde Osmanlı imparatorluğu ile birlikte yıkılıp gitmiştir. Vakığ, meşruti- yettenberi yapılan propaganda hamlele- ri, harb ve mücadele yılları esnasında geçifilen hayatm Kuvvetli emirleri ve acı tecrübeleri insanları israflan — uzak- laşlırmaya sevketmemiş değildi. Ancak Cumhuriyet devrinin bu sahada elde et- tiği neticeler, ondan evvelki senelerin mahsullerine nisbetle hem mikdar, hem kalite bakımından çok kuvvetli ve de- ğerli şeyler olmuştur. Memlekeite dün israfa salışmış olan zümre, bugün sade müsriflikten uzaklaş- miş değildir; ayni zamanda tasarrufçu da olmuştur. Çalışan ve kazanan insan, bu- gün, Avrupada olduğu gibi. Türkiyede de hem parasını hesabla harcetmesini bili- yor, hem de kudretine göre elinde bir para biriktirmeğe çalışması lâzım geldi- ğini pek güzel takdir ediyor. Bu, bit a- dımdır; ikinci bir adım da, para biriktir- meğe muvaffak ölan insanların bunu bankalara tevdi etmeği ve bu suretle fer- di servetini milli bir servet halinde te- davüle çıkarmalarını da öğrenmiş ve kendilerine ahlâk edinmiş olmalarıdır. Kiısmen buhranlı da olsa, sulh içinde ge- çirdiğimiz seneler, Türklerin çalışıp beş en para kazanmalarını temin etti. Kaza- nılan ve artırılan paraların mikdarları bakkında banka — bilâçolarının “göster- dikleri yekünlar, büyüktür ve son sene- lerde gayet sür'atle büyümüştlür. * Eskl- den, sandık diblerinde saklanan bu nevi birikmiş servetler de şimdi artık sandık diblerinde kalmıyorlar, banka kasaları- na girip milli servet hâreketinin kesafet peyda etmesine sebeb oluyorlar. Bunlar güzel hâdiselerdir; Türk mil!e- tine bu yolda ehemmiyetle devamı lav- siye etmeği bile bugün lüzumsuz görü- Yüz; çünkü, o yapacağı İşi artık tama- men anlamış ve yapıyor. *. Memlckette iktısadi fikirlerin intişam? na gelince, Maalesef, bu taraftan yaptı- ğimız ilerleme hareketi çok ağırdır. Av- rupada; en mütevazı halk adamları ara- sında bile iktısad işlerinin elifbesi tar- zında yapılmış bir takım bilgiler vardır ki bunlar bizim aramızda, hattâ yüksek tahsil görmüş olanlar muhitinde bile meçhuldür. Meselâ, maliye ıstılahı ola- rak Parite kelimesinin manasını bilmi- yen, yahud iktısadi ıstılah olarak iktısad ve tasarruf kelimeleri arasında bir fark bulunup bulunmadığını düşünmeğe da- hi lüzum görmemiş olanlar münevverle- rimiz arasında bile hesabsızdır. Son se- nelerde, bilhassa milli bankaların çoğal- ması ve milli teşebbüslerin, milli fabri- kaların artması memlekette iktısad bil- vilerinin de bir hayli yayılmasını mucib vımamış değildir; ancak, bu yayılma, bi- zi metnur edecek dereceden çok uzaktır. Acaba bunun sebebi nedir? Memleket. te kazancından bir şey ayırıp bir tarafa koymak ve bu toplananları bankalara vermek fikri bu kadar ileri gittiği halde iktısadi bilgisi niçin bu kadar yavaş in- kişaf ediyor? Sebeb basittir: Birinci fikir için, bil- hassa bankaların elile yağılan çok kuv- vetli bir propaganda vardır, o da bu sa- yöde sür'atle inkişaf ediyor. Öteki hare- ket için propaganda yoktur, o da yavaş yavaş yürüyor. Mekteblerimiz, liseleri- miz ve üniversitelerimiz, memlekette ik- SON PUSTA Resimli Makale: Con Rokfeller milyar sahibi idi, takat hayatmın son yir- mi senesini günde bir bardak südle geçirdi. Heriy'nin Nev. york şehrinde 50 tane grat siyeli vardı, fakat sadece yağsız çorba ile besleniyordu. Son günlerinde: Böyle hayatı ne ya- | payım, demeyi âdet edinmişti. sıhha! lâzımdır. Kabare artistinin a Meslek aşkı İnsanları tenvir Meşhur Volter kendisini ziyarete, gelen herkesin yanına getirilmemesi- ni uşaklarına tendbih etmişti, Bir gün yabancı bir adam Volterin şatosunua geldi, uşaklar kim olduğunu sordular: — Ben, dedi, #izin efendiniz gibi hayatımı insanları tenvire hasretmiş bir insanun, efendinizi görmek isti- yorum. Kendisine bunu büylece söy- leyiniz, Voltere haber verdiler; Volter: — Buyursun! Dedi. Uşaklar, adamı Volterin oda- ana çıkardılar, - Adam içeri girince kendisini tanıttı: — Beni burada tanıyan azdır. Fa- kat bulunduğum — mahallede herkes tanır.. fenerciyim!.. Meşhur kabare artistlerinden biri, ka- rısile Plymouth limanına çıkarken, sah - nede oyunlarının verdiği alışkanlıkla ka- rısını sırtladığıgibi vapurdan rıhtıma Çı- karımş ve kendisini alkşlıyan halka güle- Tek selâmlar dağıtmıştır. * Radyumun ; ahalılık Rekoru kırıldı Dünyada şimdiye kadar T gey radyum idi. Radyumun bir gram: Mareşal Mackenzen 88 yaşına girdi dare eden Feld. Mareşa! Fon M:ıclıcxı-ı zen 88 yaşımı idrak etmiştir. Hitler kendisine tebriklerde bulunmuştur. ea eranaanae aa. kıymetindedir. bu vitaminin nasıl elde edileci tısadi bilginin yayılması ve inkişafı için Kâfi derecede propaganda yapamıyorlar. Üniyersite tam bilgili hoca yetiştiremi- yor, mualliln mekteblerimizin bu saha- daki muvaffakiyetleri - pek, noksandır, neşriyat azdır, hülâsa iktısadi hilgi bah- sinde, bilhassa ameli, günlük işler ara- sında bilinmesi elzem olan bilgi memle- kette bir türlü yayılamıyor ve inkişaf edemiyor. Senede bir hafta birkaç düzüne konfe- rars vermek kâfi değildir. Türkiye iktı- sad bilgisine, iktısad kültürünün inkişa- fına muhtaçlır. Bilhassa modern iktısad kültürü bizim aramızda tasarruf fikrin- den daha geniş bir inkişafa muhtaçtır. Acaba, Tssarruf ve İklisad Cemiyeti bu yolda faydalı bir hareket uyandırabi- lir mi? Uyandırabilirse çok iyi olur. < Muhittin Birgen İSTER İNAN, İlk tahsil memleketimizde öledenberi mecburi idi. Fakat bu mecburiyet daima nazariyatta kalırdı, yeni devir naza- riyatı fi'liyala çevirince mevcud ilkmektebler ihtiyaca ye- tişmez oldu, yenileri açıldı, onlar da kâfi gelmedi, şimdi kül- tür direktörlüğü gelecek yılın daha ziyade artacak olan ih- tiyacını düşünmekte, bugünden tedbir aramaktadır. Hatıra gelen ilk çare eskiden kalma bazı medrese binalarını mek- teb haline getirmektir. tiyaç olduğunu ilâve etmektedir. muhabere edebilecekler ye telefon edilebilecektir. Yolcunun birisi yerdekilerden biri- hud yerdekilerden birisi kın radyo merkezine bağlanmakta zım, fakat eskiden yucu sen: V€ PHler servet saadet getirmez. $8 HERGÜN BİR FİKRA | en pahalı 400,000 İngiliz lirasına ma! olabilmek- te idi. Radyumun bu pahalılık tTeko - Büyük harbde Alman ordularını i -|runu şimdi vitamin cevheri kırmıştır. Bunun bir gramı 500,000 İngiliz Hrası Bu haberi veren bir fenni mecmua ğini söy n lüyor. Ancak bunun bir miliğramını ri muamele yapacağı y tartmak için bir toz zerresinden bile | müteessir olan hususi bir teraziye-ih - | Tayyaredeki yolcular yerle| Şikago - Sitle arasında işleyen tay- yareler yakında telsiz telefonla techiz edileceklerdir. Bu suretle yolcular her CöT b B go bilet nerede bulunurlarsa bulunsunlar is - ltri yetişmediğinden ikinci. ve üçüncü fedikleri yerlere telefon edip konuşa - bileceklerdir. Keza yerden de tayyare-| sini telefona çağırmak istediği veya - yolculardan birisile konuşmak istediği vakit tay -|Çünkü Amerikanın yeni yolcu tayya - yare istasyonu yer yüzündeki en ya » ve bu vasıta ile diğer irtibatlar temin e - İSTER İNANMA! Kültür direktörlüğünün dürendişliğini tebrik etmek lâ- rütubetlidir, minimini yavruların gıhhatlerine dekunur, son- ra da yavruda yen: rası ile ilk günde öldürür. Binaenaleyh biz eski medrese- lerden istilade etmenin ükmekteb binası ihtiyacını eksilt- mek için iyi bir tedbir olduğuna nanmıyoruz, fakat ey oku- İSTER İNAN, İSTER İNANMAI! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı Memleket meseleleri (Baştârafı 1 inci sayfada) medin elinden almışlar, kendisine de: — Senin eşya taşımaya hakkın yoktur. Sen markasız hamalsın, demişlerdir. Bu guretle hamallar arasında müna- kaşa kızışmısz ve Ahmed her fki hamalı da dövmüştür. Hüdise adliyeye intikal ederek, Ahme- din Sultanahmed birinci sulh cezada 4 Bün hapsine, 36 lira da para cezasile tae- ziyesine karar verilmiştir. Suçlu Ahmed, mahkemede: — Bay hâkim! İki gündenberi evde-a- Zenginlik insanın önüne «vasıta» ve «imkân» ile dolu bir (namla birlikte, aç yatıyorduk. Beş, on hazine getirir, sahibine veremediği yegâne şey sıhhattir. Zengin olmayı isteyebilirsiniz, fakat fazla kazanmak için za- manından evvel yıpramak lâzunsa elinize geçecek servetin hiçbir şeye yaramıyacağını düşünmelisiniz, servetten evvel kuruş kazanmak için, sabahleyin köprü- ye geklim. Bu adamlar, ona da mâni ol« mak istediler, demiştir. Hâkim, sabıkası olmuıyan Ahmedin ce- Zasını tecil etmiştir. * *k Şu yukarıda naklettiğimiz vak'a öyle ü - di ve ayni zamanda acıklı vak'alardan biri- dir ki hilhassa İstanbulun hemen her tara- fında bunun ya bir aynına, yahud da bir benzerine her gün bir çok defa tesadüf edi. lebilir. Bu vak'aların ekserisi, kavgu ve dö- İvüse zadar gitmediği veyahud gitse de po « b ahm düşmediği için mahkemeye intikal şekmer e. oradan da gezete sütunlarına geç- mer Peras, bamen haepimiz sık sık bu nevi hlömesere şahid oluruz: Bir iş için Iki in « #an arasında çetin bir mücadele gecer ve bu arada görürüz ki bunlardan birinin — karmı yarım tok, ötekinin karnı dh iki gündenberi açtır. Neden bu adam işsizdir? Neden bu bede baht insan bir lokma ekmek parasını ka - zanmak İçin öleki yarım tok iİnsanla boğuz boğaza ve pençe pençeye geliyor? Acdba,” 'Türkiye bu kadar işsiz ve Insanları bu ka « dar talihsiz midir? Hayır, Türkiye işsiz değildir. Bizlm ka « nastimize göre bu memleketin bugün kendi çocuklârına temin etmeğe muktedir oldu - Nevyorkta Mercury tiyatrosunda Şe -|&u iş hacmi, Türkiyenin çalışmak — isteyen kispirin «Jül Sezar» piyesi bugünkü elbi- | Pütün nürusuna iş vermeğe kadit bir mizbet b ) almıştır. Ancak, bu mesele henür teşkilât - selerle oyananmışlır. Oyunda hiç dekoar b ü aş olmadığı için memleketin bir tara - kullanılmamış, fakat içik oyunlarından |kanda 14 vermok Üzere İşet arayan İş verici- azami derecede istifade edilmiştir. El -İnin çektiği güçlük, öbür tarafda da unnu - |biseler, bugün Amerikan şehirlerinde gö- İsile beraber ik! gündür ekmek yemediği için rülen tarzdadır. yurtrakla iş almağa çalışan biçarenin sefa- Jeti vardır! Anadolunün zirsat — mevsimlerinde, yer yer, öyle mühim işçi Ihtiyaçları vardır. ki bazan bu ihtiyaç tatmin edilemediği için mahsullerin tarlalardan kaldırılamadığı gö- rüilür. Son zamanlarda mikdarları hüyli ço- Halmış olan madenlerimizin de muhlaç ol- dukları işçiyi bulmakta çektikleri güçlükler ve uğradıkları zararlar, bu işleri yakındanı bilen herkes için malfmdur. Pakat, ayni zamanda memleketin her tarafında gene böyle İşsiz inşanlar, kapı kapı İş dlleren hi. çareler vardır! İş vermek için İşçi isteyenle, ânnesile bir likde karnını açlığın pençoginden kurtarmak dçin-iş peşinde dolaşanı Iki İnsan, bağli göz- Jerile körebe oynar gibi, birbirlerini ararlar. İşte, yukarıdaki hâdişe bu oyunun metice - sidir. ' Bu nevi hüdiselerin: önüne geçmek İstare sek iş Ve işçi arazındaki münüsebetleti tan- tim edecek teşkilâti biran evvel — vücuda getirmeliyiz. İş kanunu, bu tarıda teşkilât- ları zaten tasavvur etiniş ve vazifeleri nra- sına almıştır. Kanunun bu nevi ahkâmıni geniş bir mâna ve nisbette anlıyarak mem« leketin muhtaç olduğu bu hizmetin — ifasınf temin etmek lâmımdır. O zaman görülecek- tir ki Türkiye, iş bulmak için, içinde kapi kapı dolaşılacak ve icabında bir başkasının iyini elinden almak üzere kendisile yum « yuk yumruğa gelinecek bir memleket değil- dir! Modern elbiselerle Şekispir Vergi tahsil etmek için yeni ve garib bir usul | — Birleşik Amerika hükümetlerinden Mancukuo'da vergi tahsili için yeni bir usul tatbik edilmeğe başlamış ve fevka lâde muvaffakiyetli neticeler vermiş - tir. Bu eyaletin varidat müdürü aha - den vergilerini yermiyenlerin pek çok olduğunu görünce bunlar hakkında zec e sokak baş- larına yapıştırdığı ve gazetelere verdi- Bi ilânlarda börçlarını” vaktile" “veren |mükelleflere bir piyango biletinin mec eanen verileceğini bildirmiştit. Bumun heticesi, varidat müdürünün tahmi - ninden çok fazla olmuş herkes parasız İbir bilet ele geçirmek — için borçlarını yermeğe koşmuştur. Barçlarını vere - rek bilete istihkak kesbedenler o ka - dar çok olmuş ki mevcud piyango bilet 'tab'larına “mecburiyet hasıl olmuştur. Bumun üzerine hükümet yalnız vak- tile borçlarını verenlere mahsus olmak (üzere yeni bir piyango ihdas etmiştir. dilmektedir. Yapılan tecrübeler fevka- lâde mükemmel neticeler vermiştir. M B. e n AKViİiM releri içinde bulunan yolculara kat'iy- yen gürültü hissettirmeden uçmakta - dırlar. kalma medrese binaları loş, karanlık, başlıyacak olan mekteb zevkini mâanza-

Bu sayıdan diğer sayfalar: