“Ben bir tımarhane kaçkımyım! (Adli Tıb ) da muayene ( Çember sakallı ), doktorların odasına gırdıkten biraz sonra kıyamet koptu, herif “ Sizde mi kavunlarımın Daralarını yiyeceksiniz ! ,, diye avaz avaz bağırıyordu Röportajı yapan: (Tercüme ve ikiibas ——4— — Yirmi gıvı n.dı- Tımarhane Lâboratuvarlarından bir faali yet sahnesi Vl a Kâni ikürüyor. Çember sa - n deli gömleği arkası lanıyor. Ahmed düşük sinek ane tutmuş len gene se hkümum, orum. Bir senem kal anbul hapisanesinde geçi - Peki ama hani sen bundan evvel bi adliye girib çıktım diyordun.. yu- tar mı di Aldırma,.. Üç yok buraya. Doktor yaz! — Kâğıd kalam yok, — Ben bulurum. senedir geldiğim farkına — varmaz lem çıkarıyor, getiriyor. Y « Çok saygı değer doktar, Yirmi gündür burada inliyorum. 7 d ne, hapisane süründüm, cuuı_k 'azıyorum: ederim.» Karnik mektubu aldı. du. Üzerine yazdık: Doktor Rıfkı beye.. Şimdi Karnik de poncere önünde mektubu doktora göndermek çares arıyor.Çocuk hâlâ muayeneden çıkma- di k odada şarkı başladı Öküz de yuva yapmış söğüd dalına Deve minareden uçmuş gördün mü? Yaf yuf yallah. Şaka maka derken haydi yürü kör kız Paraları aldı da kaçtı gitti kör kız. | Doktorun kapısı açıldı; çocük çıktı, ' geldi. Etrafını aldık: — Ne oldu? | — Ne sordula «— Ne dediler' O gülüyor, gülüyor, babire gülüyor Mütemadiyen gülüyordu. Soruyorü: yorum, bir türlü cevab vermi » — Muayene ettiler işte. | muayene ettiler? — Gözlerime baktılar, Ayağıma çe - kiçle vurdular. 3 — Sonra? — Sonra git dediler.. Köni de geldi. Muayene etmişler.İ i|de yatltığım Faruk Küçük hakkı mahfuzdur) asıl muayene ettiler dedim. Anlattı: — Ellerini uzat dediler, « Tlim! » dediler. Gözlerime baktılar. «Hım!» dediler, Ertoin içiyor musun dediler. «Hayır» dedim.. ona da «Hım!» dediler. Sonra baydi git dediler, Daha kaç gün kalacağım dedim, Cevab ver- mediler, Gardiyan Niyazi tekrar odaya gel - di. Sira çember sakallıda, Karnik mek- run odasına girdi. Yoruldum, pence - nin önünden ayrılayım derken pat, küt, Bir gürü ııı bir patırdı. pd'”ılarmı yiyorsunuz? n ederim, ne kadar gör - diyan, doktorların ©- Ve ihi xi sürükle- rlar, Sırtı- na deli ni aleâcele geçiriyo: lar, Gene bizim odaya.. Karnik! Sıra Karnikte.. K mediğim dasına rlar. gömleği haydi © da doktora. ardan sakla Bugün m uayene çok, Koridorda siyah elbiseli birisi pey- da oldu. Kâni: larhanenin şoförü, dedi, Oto- mobil geldi. di'ne olacak? eye gidecek n diyor. hastaları - Daha dür bakalım., Sen mu: ulm_ıd n! Muayene olan hastalar tımar- baneye gidi aldık. Soruyoruz: —Ne ao Ju — Gittim & rum, ne yaptığımı bi-| semiyorum dedim. İki defa tımarhanc- Mazhar Osmandan rapo- Doktor ne dedi? — Ne diyecek, Hayrullah beyle ko- nuşacağını vâdetti. Artık cumayı bek- İlemeli, —E cumayı.. ctuma günü heyet toplanır, Hayrul'ah bey hastaları mu âyene eder Taporları imzalar. Bup çarşamt guma, Daha iki gün var. ilmiyen, benimle ber: varız. Bunlar pencerede a- vazları çıklığı kadar bağırıyorlar: Biz muayene olmiyacak mıyız? Kambersiz. düğün olur mu? Ben de baykırıyorum: — Doktora götürün beni! n dinler, Kadınlar kovuşun- r birer birer çağrıl i karıcı Efira ğım da çağrı — Yozleriniz kor olsun, surum surum, uzattım. | Sartlıge tnhammm eımıyın bir genç İzmirden A. A, da — karakterinin tahtilini istiyor: Menfaatlerine dokunulduğu — za- man iİnadcı olur. Sertliğe tahammül demez. Eşyalayını iyi ve temiz kul- nasını — bilir, Neş'esini — daima meydana vurmaz. Mes'uliyetten çekinir. e #AAR Daha uysal olması lâzım bir tip b Besim kuyucumu İş kazamacak Maksad! mek içfn lâ: len şartlara r etmek — 1âzı Müstağni davr mak bazı ahvalde ye edilebilirse de; menfaat temin mek bahsinde daha uysal ve sokulgan olmak icab eder. eee Zekâsile muvaffak olacak bir tip Çarşambadan im- zasız bir okuyucu- karakterinin * | müm ı.un olan bir şeydir. — Arzu miyetin € Taksadına abil olabilir. Zd(ıış. buna mâni iriş- Adana okuyucu- larımızdan Veuı'el karakterinin — tah- Hini istiyor: Mevcudiyetini etrafa — sezdi den - ilerlemesini, menfaatler temin | etmesini bilir. Baş- | kalarının — işlerine ka le ve münakaşalara y-'u.ıimıı Keondine | göze hesabları, prensipleri vardır. Parayı güçlükte kazandığı kadar dikkatle sarfe- der. ——— Dürüst bir karekter ve muvaffakiyet Erenköyden Br v refin de sunli — Muvajfak old- | cak miyım? Büyüklerine say- bir karakterle de ederlerse İmuvaffaki- yetleri kat' Son Posta Fotoğraf tahili kuponu KaeaLenananEEçALALETEEEEE AAA EResene sanem e sanen h! Siz de sevdikleriniz-! 'den ayrı kal Uımluıan odasından 'âmgılıırm torun oda: Gürültü daha ziyadeleşti.. Beni neye köcama yondermiyor- sunuz? Bu kadar se banmetten & ra anu buld dar devam edecek? ayrilik daha ne ka (Arkası var) e- | mü Mücadelelere yanaşmıyan bir tip! " | alâkadar olmaktadır. Her işe bizzat ne .Jaz Bir Fransız mecmuası dünyanın en maâ- ruf simalarından bir çoğunun ismini ta- şıyan bir Hste ber.> berismın zevcelerine mür.'aat ederek kocaları hakkmdak. fikirlerini sormuştur. Bu mülâkatlardan bazılarının şayanı dikkat taraflarını aynen alıyoruz: Madam General Franco j Madam Francoya kocasının musikiyi lerden — hoşlandı - ğını söyledim: O kitabları dedi. Ko - r, oku: B sever, oku, okuyor... iş bir şey. Sonra söz Mmazi- ye döndü. Gene - ral Franco yeni ev lendiği zaman çok |kıskançınış. Ve kitaba karşı cam " yor | iptilâsı da kendisine karısından geçmiş. Bu iptilâ o | * kadar kuvvetli imiş ki kendisi için: — Franco bir asker değil, bir roman ka- , derlermiş. Madam Franco ev işlerile çok yakından | sevmediğini söyliyerek belki başka şey -| işi Zevcelerinin gözü ile dünyayı idare eden adamlar ve yaşayışları Öğleden sonra Romano ile Mariayı ça- Bırmakta ve derslerine çalışıp çalışm dıklarını tedkik etmektedir. Çiçeklere da * w klıdır. Bu'hususta diyör ki: K -- çiçekleri çok zever, Bilhazss ortanc.'> a ve güllere bayılır, Bunun için bahçemde dünyanın en güzel ortanca - larını ve güller ştirmek — isterim, Kocam akşam & merdiven - leri yavaş yavaş çıkar, Odasına girer, İlk kemanını almak ve Sehumann, Sehu « bert ve bilbassa Ba maktadır. Ben bu esnada mutfakta, kr klerime kadar sıvalı olduğu halde ek pişirmekteyim. v'dan parçalar çal « Madam Roosevelt Madam Roosevelt, n her işte' mdiki halde en bü « kocasır taze yumurtaları. biz » | " | zevcesi evvel bir — kız atet etmekte, çok sevdiği kocasımın 18 -| mektebinde mü - İtirah nın en fazla neden hoşlandığını sordum. | Anlattı: — Yemekten sonra gece taraçaya tı - 1z. Ayın ışığında otururuz. O, önü - müzdeki manzaraya yarı kapalı gözlerle bakarken befi ona istediği kitabdan oku- rum.. Madam Mussolini Bugün İtalyanın mukadderatını elinde tutan Musolininin karısı tam manasile bir ev — kadınıdır. Ve en büyük me- ziyeti iyi- çocuk yetiştirmesini bil mek ve çok lezzet. tedir. Aralarındaki aşk 1922 şenesinde, ya- ni Musalininin Roma üzerine yü - rüdüğü sene baş - lamıştır. Bir ye s| min ve İlk buseler. Ve nihayet 1924 sene- | sinde izdivaç resmen vuku buldu. İlk ön- |ce Forlide yerleştiler. Donna Rachele Musolini diyor ki: | — Bir insan bütün gün ağır İşlerle uğ- İraşır ve ulursa akşam “Üüzeri evine döndüğü zaman aradığı istirahati evinde 'tam olarak bulabilmelidir. Ne yazık ki Musolini, karısının büyük yemek hünerlerinden kâfi derecede isti. edememektedir. Zira — Vejetarien ifade * ssadece sebze yiyene dir. Ağzına et koy- maz. Madam Musolini, küçük çocukları Ro- ile de çok meşgul olmak- ğe pek nektedir. Bu hususta sual lere omuz silkmekte: — Ne için hayalımı değiştirmeli? de - imektedir. mano ve tadır, Sinemaya ve tiyatroya gitme, gösterm li yemek pişirmek | ni temin için hiç bir fedakârlık- dürdü tan çekinmemektedir. Kendisine, kocası- | man? |Fakel hülâ bütün Ayni za « Tere yazılar yazardı. Bilâ - 1 zifesinden — istifa elti. lere yazı yazmakla ve sik $ik ar vermektedir. Ne ga. ribdir ki iştirak etmez. Mazmafih buna rağmen dır. kocasının siyati fikirle ona Çök bağlı Alman hava nazırı General Gö: defa İsveç hava hatlarında pilotluk y parken evlenmi ti. Bu evli bir düşme nelice - r süre'te gı vakit ) bir ev - gördüğü bir kızla vuku bul - “müştu. Fakat 'Gö- ring — iyileştikten sonra karısı hasta- landı ve iyileşemiyerek 1931 de öldü. Göring o zamanlar siyasi hayatında ilk adımlarını atıyordu. Bugün, başka bir kadınla mes'uddur. Madam Chamberlain İngiliz başvekilinin karısı kocasını ta - rif ederken şöyle diyor: — Politika ha « yatı haricinde ko- camın iki büyük iptilâsı vardır. Av ve balıkçılık, Ben de bu iki n » %; B gpor* incelik rine vükıfım. |u|f=k1rrm'n vile n, şunların Av ne kur « cinsin * | den, ev köpeklerinden, oltalardan anla « Hım Bütün bunları kocama yardım ede- (Devama 13 üncü sayfada,