Bugünün en büyük Hâdisesi: Fransanın harb Sonu siyaseti çokmüştür! — vYazan: Muhittin Birgen u dakikada dü: kılacak olursa, en kötü şartlar içinde bulunan memleketin Fransa oldu- ğunda şüphe edilemiyeceğine inanmak lâzım gelir. Kendi silâhile kazanmadığı bir mı iyeti, bir avdan bin post çı vaziyetine ba- u » Za mak isteyen bir genişlikle istismar eden | Versaliles - Versay - muah ğı günden İtibaren bu «Rüzgâr eken sız hikmeti, Ve değil, bel- bir fırtına olduğunu t göstermiş de « zliğin cezasını Hitler Almanyası doğduğu güne kadar dünya siyaseti içinde bir dereceye kadar müstakil bir rol oynamıya muvaffak olan Fransa, o zamandan itibaren artık Avru- pada müstakil bir siyaset sahibi olmak - tan çıkmıştır. Dev gibi nüfusile, yüksek ilmi, san'ati ve tekniği ile, bir kaç sene içinde baştan başa bir harb fabrikası ve harb makinesi haline gelmiş olan Alman- yanın karşısında, Franâa varlığını mü - dafaa edecek siyas! sisteminin birer bi- rer parçalandığını gördü. Bunun için, sini müdafaa edecek kuvvetleri ge- yaya ve ötekini de gene ye uzattı. Fakat, mil- Ni Fransa Rusya ittifakına muhalif idi ve bugünkü İngiltere de, eski müvazeneyi eski kuyvetlerile tutabilecek vaziyetle bulunmuyordu. Japonya Uzakşarkta ha- rekete geçince, Rusyanın Fransaya ve - recek kuvveti ve yardımı yarıya indi ve İngiltere de, yeni tehlikeler ve endişeler içinde, Almanya ile daha fazla mücade- leden vazgeçmeğe taraftar oldu. Arkasında yumurta külesi taşımıyan İngiliz siyaseti, bugün, siyaset umman - larında olan diplomasisine bir «alaban - da!» kumandası veriyor. Nereye gittiği- ni, sancağa mı, iskeleye mi döndüğünü şu dakikada henüz kestiremediğimiz — yeni İngiliz siyaseti, Fransa ile olan elbirli - ğine ne dereceye kadar sadakat göste - rirse göstersin, Paris bugün müşkül mevkidedir. Almanyaya bir şey verilsin veya verilmesin, Almanya muvakkaten sussun veya susmasın, dünya sulhu mü- vakkat bir zaman için kurtulsun kurtulmasın, Fransanın vaziyeti değiş - mez, müşkülâtı ancak artacaktır. * Kendi kuvvetile on dönüm ziraat ya - pacak bir çiftçi borç para ile ve çok ka - zanmak hırsile yüz dönümlük te kalktığı zaman, yahud da elindeki ser- mayesi ile üç iş başarabilecek bir ta âr, börç para ile yirmi iş çevii takdirı kümdur. Bunun gibi, Fransada ödünç abk- diği küvvetlerle, Avrup: hâkim olmak istiyen bi düştü ve işte bugün bu $- yon mMasasına oturmak — mecburiyetinde bulunuyor. ç âa- ya baştan başa Londrada, İngiliz diplomatlarının ince diplomatik farmülleri sayesinde belki de bu kat'i likidasyon günü, muvakkat bir müddet için uzaklaştırılabilir, yahud za- Türet ve emri vaki, bir takım formüller içinde saklanabilir. Fakat, hakikat de - Bişecek değildir. Fransanın harb sonu siyaseti iflâs etmiştir. Fransa ne merke- zi, ne de şark! Avrupada hâkimdir; Fran- sa, artık Rusyaya güvenemez; İngi'tere, Fransanın baş düşmanı ve yegâne uma - cıst olan Almanya ile, yeni bir İngiliz si- vaseti lehinde konuşmiya — başlamiştır. Demek oluyor ki, Fransız devlet adam -« larının 918 den 932 ye kadar kurdukları siyaset binası, artık çökmüştür! Muhittin Birgen Yeni matbuat U. Müdürü çalışmağa başladı Ankara, 29 (Telefonla) — Matbuat Umum Müdürlüğüne t nob Valisi Naci Dal temaslarına başlamıştır. Birkaç — güne kadar Sinoba giderek vilâyet — işlerini devredecek ve buraya dönerek yeni va zifesine başlayacaktır. Vekâleti il veya | yin edilen Si -| dır, birincisinin doğumu gibi ölümü de Aşk ekseriya hiçbir muhakeme eleğinden geçmeden bir- denbire doğar, dostluğu tesis eden ise zaman, tecrübe, itiyad- çabuk, ikincisininki sonra sevelim. Esasıni aşktan ala ise alelâde bir ortak luğun birleştiği rabıtalarda bulabiliriz, evvelâ tanıyalım, tam saadeti ancak aşkın ve dost- Csoz Bu adamı Amma da sual diyeceksiniz, biraz da cehaletimize bıyık altından gülerek: | — Tanımaz miyim, Amerikğ cumhur - İreisi Rooseveltin profilden çekilmiş bir resmi. Artık bunu da bilemezsek.. diye - ceksiniz. Fakat, yanılıyorsunu, aziz oku- yücular. Bu zat Roosevelt değildir. A - merikada Massachussette'de oturan bir göz doktorudur. İsmi de Briggs'dir. İki mideli Mısırlı adam Londrada öldü İki mideli insan, Misarli Hacı Ali, Lan- drada. ölmüştür. Haci Alinin bu hususi- yeti 20 yaşında iken meydana çıkmıştı. Bir gün Nil ırmağına düşmüştü. Boğu! mağa ramak kalmışken kurtarılmış, fa- kat bu arada o kadar çok ifrmak suyu yüt- muştu kd doktorlar hayatından ümid meğe başlamşılardı. Hattâ su ile birçok da balık midesine inm Birkaç saat sonra Haci Alinin midesi boşaltılmış, ke' yemişti. O vakit doktorlar Hacı Alinin iki mi- Bundan sonra Hacı Ali saatler, sigaralar, sağ ba- İlıklar, mendiller yutmak ve geri çıkar- İmak sufetile 'bir takım nümaralâr yap- mak üzere muhtelif tiyatrolarda vesaire- de görünmeğe başlamış, hattâ zengin bi- le olmuştur. Bu defa vefatile varislerine servetin- dön başka Rokfeller enstitüsünün tedki- katta bulunmak için satın aldığı cesedi- nin bedeli olan 10.000 İngiliz lirasmı da bırakmıştır. desi olduğunu keşfetmişlerdi. İSTER Dün bir hâdiseyi tesbit etmek üzere yonlarını karıştırıyorduk, gözlerimize için tedkikat yapılmaktadır. İSTER | disi de baygonlıktan kurtularak yemek | İNAN, — Halicin, Kâğıdhane deresinden gelen çamurla gittikçe daha ziyade dolmakta o'duğu unlaşılmıştır. ae HERGÜN DA FIKAA | Kaçamaklı cevab Yeniçeri ağasile, kızlar ağası bir gün konuşuyorlarmış, kızlar ağası: — Hazreti Âdem cennetten kovul- duğu zaman elinde kabak vardı. Demiş. Yeniçeri ağasn tashih etmiş: — Hayır, elinde kabak yoktu, prasa vardı. Münakaşa uzamış, şeyhülislâma sor- mıya karar vermişler. Ne kızlar ağa- sını, ne de yeniçeri ağasını darıltmak istemeyen şeyhülislâm kaçamaklı bir cevab vermiş: — Hazreti Âdem cennetten kovul. duğu zaman bir elinde kabak, öbür elinde de prasa vardı. * Aikolle çok yaşamak Arasında münasebet Hersek köylülerinden bir kadın ge“ çen hafta doğumunün 117 nci yıldönü- Di kutlulamıştır. Gazetcilerin sor- gusuna karşı uzun ömü! leketinin «$ sından i voviçe denilen arik ra ide birde birkaç kadeh içmeğ ihmal etmediğine atfettiğini söylemiş- tir. Yugoslavyanın Radenkoviç kasaba- sına Bulgaristandan hicret eden Marko |Dimitrief de bugünlerde doğumunun 120 nci yılını idrak etmişti. Gazetecile rin sorgusuna 117 lik kadının söyledi- ğinin aksine olarak hayatında hiçbir vakit alkol kullanmadığını ve uzun Ö- mürlülüğünü alkol kullanmamağa börç la olduğunu söylemiştir. Bu iki çok yaşlı Yugoslavın vaziyeti gazetelerinin alkolün uzun Ö- ğe tesiri olup olmadığı kazkyı- da birçok mukayeseler yapmalarma ve- sile olmuştur. Fakat çok yaşamanın &a!- kol ile bir münasebeti olup slamıyaca- ğı her vakit olduğu gibi bu defa da an- laşılamamıştır. Bir İngiltiz muharriri eserlerini yeni baştan yazıyor Bernard Shaw, Shakespeare'in piyes- lerini değiştirip yeni baştan yazmı İbaşlamıştır. Bu suretle bugünkü ingiliz- ceye çevirmiş olmaktadır. Moselâ Cy beline piyesinin şon 50 sayfalık perde: 15 sayfayn indirmiş ve yalnız seksen mısramı mühafaza ederek gerisini kendisi yazmıştır. Biraz«sonra dün risinde şu satırları eski gazete koleksi- şu satırlar ilişti: Temizlenmesi | çıkarılmas: rlülüğünü, mem| Tabialı sigara Ağızlıkları Gördüğünüz gşekilde tutturulmuş hbir tabla sayesinde, küller artık yere dö - külmez. Bu suretle titiz ev bayanları da sinirlenmezler. Tabla alominyomdan ya- pılmıştır. Ve çok revaç bulacağı tahmin edilmektedi. )Hmdıslanda dul kadınlar da| evlenebilecekler Hindistanda büyük bir ıslahat yapıl- mıiştir. Bü islahat Farendok devletinde aşlamıştır. Burada kocaları ölen dul ka- rlar, — kocalarının — yakıldıkları — ateşe atılırlar ve yanarlardı. Devlet reisi- nin yeni çıkan bir emirnamesile şimdi erkeklere dullar ile evlenmek müsaadesi verilmiştir. Bundan başka dullar ile ev- lenen erkeklere hükümet tarafından bü- ,yük bir Ücret de verilmektedir. Pu emirname Hindiştanda büyük bir hayret uyandırmıştır. Çünkü Farendok devletinde dul kadınlar İle evlenmek pek eski. asırlardanberi-en.büyük günah ad- dedilmekte idi. Hindii papaslar hükümet inin kadınlara gösterdiği 'bu tevce- cühe karşı şiddetle protestoda bulunmuş- flardır. İngiliz edibi Welles gençlerden şikâyetci Amerikada, bir sıra konferanslar verdikten sonra Londraya dönen, ma - ruf İngiliz edibi Welles, intıbalarını so- ran gazetecilere: Her yerde gençlik araniyor. 55 lik. mil insanların yerine birçok 35 yas da veya o âyarlardaki gençlerin be- reisi seçilmiş olduklarını gör - mek insanda hayret uyandırıyor.. de- | | na karar * Miştir. İSTER İNANMA! çıkan gazeteleri gözden geçiriyorduk. Bi- gördük: — Halicin muhtelif yerlerinde batmış olan gemi enkazının rilmiştir. Bu işe evvelâ Halicin temiz- lenmesinden başlanacaktır. İNAN, İSTER İNANMA! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Suriyede Fransızların Teşvu ile yeryer Grevler yapılıyor (Baştarafı 1 ayfada) 1 işti. Halk, bi birbirini, by niş olmasından dd D program — mucibincd edecek olani karşısına — gelince F ayı temsil ©. hükümet konağının hayr n düu. den meri ideiumumil inin ilânı mü n yapmaya ndan menedilmiş ©o ve bayra tlulamağa — teşebbi deceklerin şiddetle cezalandırılacağı bildiriliyordu. Ş Bu sırada mahalli idarenin jandar« ma kuvvetleri halkım önüne çı Bunlar arasında, buradan getirilmiş Vatani Ş mensup Araplar bulunduğu görülü du Bunlar, süngü takarak şaşkın vazl, yette bulunan halk kütlesinin üzerind hücum ettiler ve 12 masum Türkü vah- şice yaraladılar. Bundan sonra evlere asılan Hatay, bayrakları cebren içeri aldırıldı. Va şehrin her tarafında kurulmuş olari taklar birer birer yıktırıldı. Antakyâ » k Türk gazetesi «Yeni < tıldı. İşte heyecanla beklenen Hatay bay4 Famı, Antakyada böyle geçti. Uhs muhabirinin verdiği tafsilât Ankara 29 (ALA.) — Ulus gaze tesmmiti sureti mahsusada Hatay hu « dudüna gönderd nuhabiri gazete sine şu telgrafı vermişlir: Dündenberi büyük istiklâl bayra« mına başlıyan Hatay dün gece dene« bilir ki, en eşsiz tazahürata sahne ol muştur, Bügün öğleden evvel n yapı « lacağı ilân edildiğinden Antakyada bum lunmak ve öğleden sonra İskenderune gitmek üzere bütün İskenderunlulat ve Türk köylüleri şehre dolmuşlardır. Fakal haftalardanberi istiklâl bayramı için susamış olan Hatay Türklerine be bayram çok üldü. Ve Hataylıların bayramına sed çekild Zaten Sancağa geldiğindenberi acemd diplomat manevralarile Hatay Türk!, nin gözünü boyamak istiyen delege Rox (Devamı 10 uncu sayfada) TAKVİM — İKİNCİTEŞRİN Rami sene | T Arabi sene — 1353 | 30 İ 19856 2 6 Teşrin — | Restit ene |S K, 18 İ l Müftülüğünden: — İkinciteşrinim otuzuncu Balı günü Ramazanın yirmi altısf olmakla akşamı (çarşamba göcesi) Leyleikâe dir, ve birincikânunun dördüncü cumarlasi günü bayram oldnön iân alumna