Ti BON POSTA HÂDİSELER KARŞISINDA Kazma ile ocuk öldüren ihtiyarın muhakemesi . 41 Şahit olarak dinlenen bir çocuk şöyle dedi: - Bu ihtiyar, Ahmedi, duvar üstünde görünce yerden kazmayı kaptığı gibi arkadaşımın başına fırlattı. Kazma da Ahmedin boynuna saplandı Dün, Ağırceza mahkemesinde ehem -| disine 12 bin dolar vâüdetmesi üzerine miyetsiz bir sebepten doğan, fakat neti-|çıkmıştı. Pilhakika Ahmed, Ankarada, cede küçük bir yavrunun feci şekilde ö- İzmirde bir hayli dolaştıktan sonra, ni- kümile biten bir hâdisenin duruşması ya- |hayet Kadıköyünde üç renkli erkek bir pılmıştir. Hâdisenin suçlusu Hasan isminde 60 | ve lokantacıya götürmüştü. Ahmet, lo « kedi bularak, bunu 60 liraya satın almış. yaşlarında bir ihtiyardır. Suçu, Ahmet isminde küçük bir çocuğun kazma ile ö- lümüne sebebiyet vermektir. Dün, hâdiseye şahit olan küçük Ahme- din arkadaşları dinlenilmişlerdir. Bun - lardan 12 yaşındaki Hasan şunları anlat- mıştır: Biz, bu adamın bahçesinin yanında hırsız polis oynuyorduk. Bir aralık ara - mızdan Ahmet, oyun icabı bahçe duvarı- nn üstüne çıktı, kamışların arasına sak - landı. Bu ihtiyar da o sırada, kuyu ba - şında kızı ile konuşuyordu. Nasıl oldu, niçin yaptı bilmiyorum. Fakat, Ahmedi duvar üstünde gören ihtiyar, yerde bu- lunan bir kazmayı kaptığı gibi arkadaşı- mizin başına fırlattı. Kazma Ahmedin boynuna saplandı ve zavallı kanlar için- de bahçeye yuvarlandı. İçimizden Zeki koştu, kazma sapını Ahmedin boynundan çıkardı. Çocuğu e- vine götürdüler, Fakat, sonradan yarası | ağır olduğundan ölmüş. Ölen çocuğun boynundaki kazmayı çı- karan 18 yaşındaki Zeki de şunları anlat- miştir: — Kazma boynuna saplanır saplanmaz, Ahmet, duvardan yere — yuvarlanmıştı. Yanına koştum. Güçlükle kazmayı büy- di nundan çıkarabi . Bu sırada, şu ihti- yar adam oradan uzaklaşıyordu. Bunun üzerine reis suçluya bu sözlere ne diyeceğin! sordu. Suçlu şahillerin an- lattıklarını reddederek şöyle dedi: — Bunlar mahallenin yaramazlarıdır. Sözlerine inanılır mı?.. Ben kuyu başın- da kızlarımla konuşuyordum; ne çocuk- tan haberim var, ne onu yaraladığımdan.. Hepsi yalan. Duruşma, diğer şahitlerin celbi için başka güne bırakılmıştır. Renkli kedi davası niha)ît bitti Lokantacı Çiki, sirkeci Ahmede 150 lira verecek Bir müddettenberi 2 nci ticaret mah - kemesinde devam eden üç renkli kedi davası nihayetlenmiş ve karara bağlan- mıştır. Hâdise, Ahmet isminde bir sirkeciye, Çiki isminde bir lokantacının Üç renkli erkek bir kedi bulduğu takdirde, ken - kantacı Çikinin bu kadar emek sarfile ele İgeçirdiği kediyi kaçırması üzerine, ken- disinden davacı olmuştu. Ancak, sirkecide hipomanyak hastalığı bulunduğundan mahkeme karısını ken- disine vüsi olarak tayin etmişti. Bu dava Ahmedin lehine nihayetlene- rek, kendisinin bu uğurda sarfettiği parâ ve harcadığı manevi gayre* nazarı dik- kate alınmış ve lokantacı Çiki 150 lira tazminata mahküm edilmiştir. Karısını vuran Halil dün tekrar istievap edi!di Evvelki gün Beyazıtta karısı Şükri, vuran katil Halil, dün' tekrar adliyeye getirilerek, 2 nci sorgu imliği tara - fından istievap edilmiştir. Suçlu kendi- sinde cinnet ârâzı bulunduğunu ve karı- sının tahriki neticesinde bu-işi yaptığını ileri sörmüştür. Bunun üz y dermiştir. An- cak, tabibi adli Enver Karan muüayene neticesinde, katilin al yetinde şüpheyi davet edecek hiç bi: rızaya rastlıyamamış ve Halilin bu hu- sustaki iddiasını reddetmiştir. Kaziıçeşme yangısında kastolduğu sanılıyor İki gece evvel Yedikulede Kazlıçeşme- de çıkan ve dört deri fabrika: deposunun tamamen, bir fg kısinen yanmasile net gının tahkikatına devam edilmektedir. Ta katla meşgul olan birinci tetkik bürosu şefi Sabri, dün yaptığı katla, yan - Bginin çıkmasında kastol ı şüphelerini uyandıran bazı emarelere tesadüf etmiş- tir. Henüz tahakkuk etmiş bir şey olma - makla beraber, bir kaç kiş phe ve zan altında bulunmaktadır. Bugün başlıya - tak yeni sorgu ve tahkikatla yangının sebepleri kat'i olarak anlaşılacaktır. Dün, maddi zarar ve ziyan miktarının 150 bin lira olduğunu yazmıstık. Kismen yanan Mehmet Süleymana ait fabrikay- la beraber bu miktar 180 bin liraya baliğ olmaktadır. Mayo hırsızı Filoryada bir plâjdan 3 adet mayo çal- maktan suçlu Mustafa ismınde biri dün âdliyeye götürülmüş ve Sultanahmet 2 nci sulh cezada yapılan düruşması neti- gesinde 1 ay 4 gün hapse mahküm edil - Miştir. ve boya anın da ——— ——— 00 —— ——— —— GÖNÜL İŞLERİ! Yüksek tahsilli Kadın karşısında Vasat tahsilli erkek.. Çekimecede oturan bir erkek okuyu- cum, Bay (K. K.) sık sık işitmeye alış- kın olmadığımız bir muadele karşısın- da kalmış: — Eskidenberi tamdığım bir genç kızı seviyorum, fakat henüz aşkımı söylemedim, bir yuva kurmaya teşeb- büs edemedim. Sebebi kızın yükseğa yakın tahsili olmasına mukabil benim Uk tahsil devresinde kamış olmaklı- ğamdır, diyor. Memleketimiz bir vakitler içtimat teviyeye, ailevi seviyeye çok ehemmi- yet verirdi, soyu sopu iyiden iyiye ©- rardı ve pek te iyi ederdi, fakat hiç bir zaman fikir seviyesini araştırdığı olmamıştır, n_kek her vakit az çok o- kumuştu, kadın aşağı yukarı tam ve. ya yarı cahildi, sebebini araştlırmaya- lım, az çok hepimiz biliriz. Fakat son zamanlarda vaziyet biraz değişti, aile- vi seviyeyi aramak biraz ihmale uğra- dı, buna mukabil fikir seviyesine dik- kat edenler de görülmeye başladı. Bi- rincisi fena, ikincisi iyidir, ve inşallah bir zaman gelecek, muvazene de tecs- süs edecektir. Fakat okuyucumun va- ziyeti istisnal bir manzara arzediyor: Tahsilli olan kadım, tahsilsiz olar er- kektir. Aksi vaziyete alışkındık, oku- yucumun girmekten korktuğu vaziye- tin kabili tahammül olmamasından korkarım. Erkek kadını kendisinden — bilgisiz, yahut tamâmen cahil görmeye az çok alışkındır, aksi vaziyete tahammül e- demez. Gururu kırılır, esasen. karşısın- dakine aşk telkih etmesi de mümkün değildir. rnu ü yaptığı | w"*îî Emre itaat Tramvay kondüktörü, ön sahanlığın kapısını hiddetle kapadı. — Allah Allah.. Sabah sâbali belâya çattık. Biletleri yırtan kontrolür, sordu: — Ne oldu gene? — Sahanlıkta bir adam var.. Bir lira uzattı.. «Neresi?» diye sordum: Cevap vermedi. Tekrar ettim: Gene cevap ver- medi. Tabii ben de bilet kesemedim. Kontrol doğruldu. Her işi bir anda â- sün etmek kabiliyetini haiz bir adam tavrile kapıyı açtı; sahanlığa çıktı: — Bây nereye gideceksiniz? Öteki gene lirayı uzattı. Elile müphem bir işaret yaptı. — Nereye gidecekseniz süyleyin, ona göre bilet kesilecektir. Yaşlı bir kadın kendini tutamadı: — Vah zavallı galiba dilsiz. Kontrolöre döndü: — A ayol sende de hiç insaf yok mu, adamcağızı ne diye zorlarsın? Dili yok. Ufak bir çocuk yanında duran babası- nin eteğini çekti: — Baba ben gördüm, dili var.. Kontrolör kızmıştı: — Size söylüyorum, kulağınız — sağır mu? Nereye gideceksiniz? Müşteri gene çevap yermedi, müphem işaretler yaptı. Bir genç sahanlığa çıktı; fransızca ©- tekrar ji |Harak: X_) | — Mösyö, dedi, belki cencbisiniz, türk- çe bilmiyorsunuz. — Fransizca ben tercüme ederim. Amerikan koleji ikmal imtihanını yermiye giden bir genç kız ayni cümleyi ingilizceye çevirip tekrarladı. Bütün bunlar boşuna idi. Öteki susu- yor, cevap vermiyordu. Artık kontrolörün sabrı tükenmişti. Vatmana işaret veren çıngırağı borçlu kapısını vuran alacaklı hiddetile iki defa hızlı hizli vurdü. Vatman frenleri durdu. söyleyin, e sıkıştırdı. — Bu kadar halk seni bekliyecek de- di —H Sağdan, soldan karışanlar oldu: — Tüutun atın! — Günühtır yahu adamcağızdan ne iİs- tersiniz!,. — Kumpanyayı zengin edeceksiniz san. ki!.. — Herkesin işi var. Bir kişi için bek- liyecek değiliz ya! — Canım bir polis çağırın! Paolis çağırıldı, — Ne oluyür, cinayet mi var? — Hayır bay polis, bu adam nereye gideceğini söylemiyor. — Bayım nereye söylemiyorsunuz? Sesi çıkmıyan adam, elindeki Bazeteyi açtı. Bir havadis serlevhasını işaret e - derek polise uzattı; polis okudu: «Belediye memurlarının halkla ko - nüşmaları memnudur. Hilâfında hareket edenler şiddetle cezalandırılacaktır.» î Siz belediyede memursunuz öyle mi? Müşteri tasdik makamında başını eğdi. İsmet Hulüsi —? Dün yeni seyyahlar geldi Dün limanımıza Yunan — bandıralı Potris vapuru ile ekseriyeti İngiliz ve Fransız olmak üzere 120 seyyah gel - | miştir. Bıyyıhlır |ehrimud.e dört gün gideceğinizi niye Tramvay! Beşıncı Balkan güreşleri bugün İzmirde başlıyor Hazırlıklar bitirildi. Gureşcılerımızden kahir bir galebe bekleniyor Türk milli güreş takımınız İzmir, 16 (Husust Muhabirimizden) — Yarın «bugün>» öğleden sonra saat on dörtte, Alsancak stadında törenle açıla- cak olan İkinci Balkan güreş oyunları için son hazırlıklar da ikmal edilmiştir. Güreşler için stadyomda Balkanların en Bgüzel ve modern minderi meydana ge- irilmiş; ayrıca 1000 kişilik muvakkat yakın mesafe tribünleri inaş edilmiştir. Saat on dörtte, Balkan milletlerini temsil eden güreşçiler stadda, her millt takımın önünde bayrağı olduğu halde geçlüâ resmine İştirak edecekler ve min- derin fında alfabe sırasile yerlerini alacaklardır. Burada Balkan milletleri- nin marşları askeri bando tarafından ça- Imacak; bunu takiben İzmir valisi adına İbir zat kısa bir nutukla Balkan oyunla- Jrmı açacaktır. Güreş federasyonunun İzmirdeki mü- messili güreşçileri Türk — topraklarında selâmlıyan bir hitabede bulunduktan sonra Balkan güreşçilerini halka tanıla- caktır. Cumartesi sahabı saat onda Halkevii de Balkan güreş kongresi - toplanaca! Burada Türk Spor Kurumu adıns İzmir |mümessili Bay Reşad bir nuluk söyliye- cektir. | ai güreşçilerimizi İzmir sahasında dost ve komşu milletler güreşçilerile boy ölçüşür vaziyette ilk delfa görecek - olan Ege halkı, bundan dolayı sevinç içinde- dirler. Ege mıntakasının muhtelif — yer- *|lerinden meraklılar ve sporcular, kafile- ler halinde İzmire gelmişlerdir. , İzmirde antrenman yapan Türk milli |güreş ekipi aşağıdaki elemanlardan mü- rekkeptir: 56 kiloda Kenan, 61 kiloda Yaşar, 66 kiloda Yusuf Aslan, 72 küoda Ankaralı Hüseyin, 79 kiloda Mersinli Ahmed, 87 kiloda büyük Mustafa, ağırda: Çoban Mehmed. Romen ve Bulgar takım'larının iştirak etmemesi üzerine müsabakalar üç gün devam edecektir. Müsabakalarla beraber başlıyacak olan Balkan güreş kongresi reisliğini Yugos- lav murahhası yapacaktır, Bazı spor klüplerinin kapatıldığı hakkındaki rivayet doğru değil Dün şehrimizde bazı spor klüplerinin kapatıldığı hakkında bir takım rivayetler dolaşmıştır. Hattâ Beşiktaş ve diğer bazı klüplere bu hususta tebligat yapıldığı da kuvvetle deveran etmiştir. Dün akşam geç- vakit vali ve bele « diye reisi Üstündağı bularak bu mese « leyi sorduk. Bize dedi ki: — Bu şayla ve rivayetler —kat'iyyen doğru değildir. Biz bilâkis spor klüpleri- nin inkişaf ve islâhina gayret ediyoruz. Dahiliye Vekili ve Parti ınel sekre- teri Şükrü kıyının geçenlerde söylediği İzmirde çekilen tesmt kından alâkadar olmakta ve bunların da ha fazla inkişaf çareleri hakkında tetki, katta bulunmaktadır. Doğu muhtelitinin yapacağı maçlar Genç sporcular bu hafta Galatasaray ve Beşiktaş ile karşılaşacaklar Doğu mühteliti iki aylık yorucu, bir seyahatten sonra İstanbula gelmi Şimdiye kadar Türkiye dahilinde hiçbir. spor klübünün, spor teşekkülünün yapa- madığı ve başaramadığı bu turneyi doğu gençleri büyük. muvaffakiyetle başar- mışlardır. Zira, her haflta birkaç oyun çıkararak iki ayı mütecaviz bir turnede muvaffa- kiyetli neticeler almanın ne olduğunu şimdiye kadar turnoye çıkanlar veya bu gibi işlere riyaset edenler pekâlâ bilirler. Kat'iyetle diyebiliriz ki 20 günlük ture nelerde bile birçok takımlar perişan ol- müuş, paniğe uğramışlardır. Halbuki bu gençler şimdiye kadar yaptıkları müsa- bakalarla azim ve iradenin yüksekliğini ispat etmişlerdir. 3 üncü Umumi Müfettişlik Askeri Mü- şaviri Kurmay Yarbay Ahmed Cevad he- pimizin tanıdığı, sevdiği bundön - 15-20 sene evvel Galatasaray takımında oyü- nunu görüp alkışladığı bir arkadaştır. Sporu manasının bütün şümulü ile şah- sında tatbik eden Ahmed Cevad riyaset ettiği gençlere de ayni hissi aşılamış bu- lunuyor. Doğu muhteliti seyahatlerinin en çe tin oyunlarını bu hafta cumartesi günü Beşiktaş, pazar günü de Galatasaray ile yapacaktır. Bu son imtihan gençlerin yorgumluklarına rağmen muvafisi le başaracakları bir imtihan olacaktır. Karadeniz muhtelitinde İstanbul klüp- lerinin hasretle seyredeceği ve klüpleri- ne mal etmek için çalışacakları kıymetli elemanlar vardır. Galatasaraylı Salimi, Fenerbahçeli Naciyi, Ankara Gençlerbir- liğinin santrhafını hep Karadenizn klüp. lerinden almış bulunuyoruz. Bu haftaki müsabakalar dahilt memleket &porunun iyi eller tarafından idare »dildiği takdir- de nasil terakki ettiğini gösterecektir. İstanbul - Bursa bisiklet müsabakası İstanbul, Bursa bisikletçileri arasında pazar günü Mecidiyeköyünde bir müsa- baka yapılacaktır. Müsabaka yırmi kilo. metre olarak kabul edilmiştir. Yarışa sa- bah dokuzda başlanacaktır. Bir çöpçüyü bir otomobil burnundan yaraladı Şoför Ali, idaresindeki 1762 numa- ralı otomobille Mahmutpaşadan aşağı inerken temizlik amelesinden Hasa - mnin elindeki faraşa çarpmış, faraş fır- lıyarak Hasanı burnundan yınhmq . M yıln!ınmıım