Hataylıların dikkat Edecekleri en mühim Mesele: Alevilik... Yazan: Muhittin Birges atayda tek tük hâdiseler devam ediyor. San günlerde Antak Halkevinin basıldığı ve burada bir araştırmalar yapıldığı, içeriye bazı « durma vesikalar atıldığı ve nihayet h: kın tedhiş edildiği hakkındaki hal de bu cümledendir. Şu dakikada Hatay- da henüz tabil olmuyan bir geçit devri hükürm 'sürüyor. Bu devrede henüz Ha - tayın kendi idaresi kurulmamış, Suriye hükümeti de henüz bu memleketten çe- kilmemiştir. Bu geçit devresinin ne de- rteceye kadar nazik old izaha lü - zum yoktur. Suriye memurları Hatay - dan çekilmeden evvel, elbet bu memle- ketin tam bir sükfin ve intizam - içinde yaşamasına yardım edecek değildir. Bl- bet muhtelif tarzda hâdiseler çıkacak ve elbet halkın örada birbirine düşmesine yarıyacak işler g lümanlar fırkası kurulacak, kâh mutedi ler zümresi ,teşil edilecek, Arap Türke, 'Türk Araba karşı tahrik edilecek, hülâsa caklır. Bütün bun- lardan içtinabın imkânı yoktur. * Şu hâalde Hatay Türkleri, yeni tarihle- Finin en nazik ve öen mühim devresini yaşıyorlar demektir. Bugünlerde her va- kitten ziyade aralarında birleşmiş b maları ve her val liyetlerinde dikk: Yeni rejimin tatl susunda Suriye hükümetinin hayırhah. hk göstermiyeceğini bızzat kendisi âleme ilân etmiş bulunduğu cihetle bu husus- ta ondan yardım bekliyemeyiz. Fakat, jyeni rejinile menfaatleri bozulmuş olaa başka unsurlar da vardır. Onlar da Ha- tayda mesele çıkarmaktan çekinmiye - ceklerdir. Onlar da ellerinden geldiği ka- dar işleri karıştıracaklardır. Bütün ka - rışık vaziyet içinde Türklere düşen va - zife birbirleri arasında birleşmek, seviş- mek ve etraflarına dikkat etmektir. Hatay Türklerinin dikkat edecekleri en mühim mesele, Sünnilik ve Alevilik bahsidir. Bir kaç defa bu sütunlarda işa- Tet etmiş olduğumuz gibi, Türk için Sün- nilik ve Alevilik meselesi yoktur. Bu me- sele, en kesif olarak yaşamış bulunduğu Kafkasyada bile ortadan kalkali çok ol- müuş, Anadoluda attık adı bile unutul - mıya başlamıştır. Hataydâ da Sünnilerle Aleviler, yani Türk oğlu Türkler, arala- rından bu meseleyi kaldırdıkları zaman artık Hatay meselesi kendiliğinden hal - tedilmiş bulunacaktır. Bu takdirde Türk ekseriyeti Hatayı, mes'ut, müreffeh is - tikbaline doğru kolayca sürükleyip gö - türeceklerdir. lâzımdır. * Hatayın büyük ekseriyeti Türk oğlu 'Türk olan Alevileri şunu bilmelidirler ki onlara «Alevi» diye hususi bir varlık ver. miş ve kendilerini daima Sünni Türklere karşı tahrik etmiş olanlar, iayır ki hükim olasın'. düsturunu tatbik eden müstem- , Tekecilerdir. Eğer Aleviler bunu anlat - -,larsa mesele yoktur; öteki Türk karleş- lerine kollarını açarak koşacaklardır. Hatay Sünnileri de şunu bilmelidirler ki Osmanlı - İran mücadelesi esnasında . bizim hududumuz içinde Sünniler Ale » vilere karşı bir hayli haksızlık etmişler. dir. Türklerin çok büyük bir ekseriyeti ya doğrudan doğruya Alevidirler; yahut ta gizli olarak Alevi'ik duyğusu taşırlar, ve yahut ta, bunların hiç biri de, mutlaka, Sünnilik içinde Ali muhi dirler. Türkler arasında açık veya gizl! Alevflik, yahut Al! muhabbeti, bir ekal- liyet ifade etmez. Belk! de pek büyük bir ekseriyet teşkil eyler. Osmanlı devrinde, bilhassa Abdülhamit zamanında böyle eeyleri yazmak kabil deği'di. Fakat, bu- pan, bütün Türkler tarafından malüm ©- lan bu hakikati bütün Türklere açıkça söylemek zamanı gelmiştir. Şu halde Hatayın Sünni Türkleri, bü- tün politikalarının esazı olarak, kendile- rine şu şiarı kabul etmelidirler; «Alevi - ler bize gelmezler, bıze yaklaşmakta te- reddüt ederlerse biz onlara gideriz ve kollarımızı, sıcak Ve geniş bir Türk sev- " gisi ile açarak onları kucaklarız.. Umümiyetle Aleviler ince, zeki ve di- rayetli insanlardır. Hatay Sünnilerinin Bösterecekleri bu sıcak alükayı ve bu geniş Türk sevgisini anlamakta güçlük “Devama 3 ücü sayfada) ı hazırlarsak hu-| İnsanın vücud ve dimağ yorgunluğunu gidermekte din- lenme kadar meşgale değiştirmek te mühim bir rol oynar. Bir fen kitabını üç saat müddetle tetkik Belâ bir tarih alınız, beyniniz çalışmaya koyulduğunuz ilk dakikada olduğu kıdar bulutsuz ve îvr-dı' İngilterede denize Girerek konser Veren askeri bando İngilterede sıcaklar artmıştır. #a - kat- vazife, vazifedir, diyen alay ban- dosu, mukannen saatlerde, denize gi - rerek muzika çalmakta, plâja topla - nan halkı eğlendirmektedir. Dayak hakikaten cennetten mi çıkmış? Eskiden dedelerimiz dayağın cen - netten çıktığını söyler dururlardı. Bu iddiaya şimdi Amerikalı komiserler - den birisi de iştirak etmiş bulunuyor. Ohayo eyaletinin Puhaton şehri polis komiseri dayağın bütün haylaz ve y ramaz çocukları ıslâh ettiğini, çocuk- lar tarafından işlenen suçların yüzde 65 nin bu suretle azaldığını söylü Kullandığı usul de pek basit: Suç yen çocuğu yatırıyor ve kaba etlerine bir kaç sopa vurduktan sonta bırakı - yormuş. Komişer bu suretle bir takım cani- lerin de daha çocukluklarında ıslâh e- dilmiş olduğunu iddia etmektedir. 19 aylık bir bebek katil oldu Fransada Ren nehri civarında Breig- de şimdiye kadar emsaline tesadüf e- dilmemiş bir cinayet oldu. On dokuz aylık bir küçük, iki aylık kardeşini öl- dürdü. Cinayet şöyle olmuş: İki küçük | kardeş bir dakika yalnız kaimışlar. İs-| mi Mişel olan iki aylık bebek kardeşi- nin emziği ile oynuyormuş, Aralarında ne cereyan ettiği anlaşılamamış, Fakat ayni odada hizmet görmekte ulan an- neleri birdenbire Mişelin bağırdığını işitip aralarına girmeğe yetişmeden bü- yüğün emzikle küçüğe vurduğunu gör- * hiyeyi aldı. Bal şey vermedi. Şair bu sejer gene ayni -. müş, Kadın çocuklarının yanına gelin- ©e emziğin iki aylık bebeğin şakağına | saplandığın: ve bebeğin öldüğünü an- lamış ve düşüp bayılmıştır. İSTER İNAN iz, nihayet z, yerine me- v gezinti HERGEN BİR FIKRA 'ı Mersiye—yazacak vakti bekliyorum Eski şairlerden biri, bir vezir hak-« kında methiş h Vezir met- ş bekliyen şaire bir vezir hakkında bir hicviye — yazdı. Hicviye yazmaklan maksadı dn hak- kı süküt istemekti. Vezir gene şuire bir şey vermedi. Bir akşam evinden çıkarken şairi kapının önünde gördü: — Methiye yazdın, hteviye yazdın, dedi, hepsi boşuna oldu. Şimdı bura- da gene ne bekliyorsun? Şair vezire baktı: — Hakkınızda vakti bekliyorum. — ——— © Hayvana eziyet eden Arabacıya Verilen ceza Masscehüdet — eyaletinin - Vakelfeld, şehrindeki himayei hayvanat cemiyet bir arabacıyı hayvanlarına eziyet etti- | ğinden dolayı mahkemeye şikâyet et- mişti. Hâkim uzun boylu düşündükten sonra yalnız arabacıya ceza vermekle hayvanın tatmin edilmiş olamıyacağı kanaatine varmış ve vereceği hükmün- mersiye — yazacak -| den eziyet çeken hayvanın müstefid ol- ması icab ettiğini söyliyerek şu kararı vermiştir; İki gün iki gece arabacı hayvanları- man ahırını baştan aşağı temizlemek su- retile ahır içinde çalışacak ve iki geco eziyet verdiği hayvanın yemliğinde u- yuyacaktır. Buna mukabil bayvan da iki gün iki gece serbest yaşamak için himayei hayvanat cemiyeline teslim edilecektir. Amerikada en fazla kazalar evlerin içinde oluyormuş! Amerika emniyoti umumiye ista - tistikeileri Amerikada vukva gelen ka- zalar üzerinde bir tasnif yapmışlar, Bu tasnife göre en fazla kazalar evlerin içinde vukua geliyormuş. 1936 yılında evlerinde merdivenden veya pencere- den düşmek, döşemede kaymak, hır « sızlar tarafından öldürülmek — suretile her yaşta tam 38.500 kişi ölmüştür. İ- kinci derecede fazla ölenler otamobil kazalarına uğrayanlardır. İstatistiklere göre otomobil kazala- rında ölenler insan elile öldürülenler - den fazladır, dinlendirmez, bili eğlencemiz mutad meşgalemizin ilerini kuıdı mu'ııt'erirde ya is yorulmalarına se- tamamen erlerimizin kendi'muhitimizin büsbütün A ) nk—s. ve uz.ıgı o.mal dı- 17 yaşındaki Arkadaşile düello Eden genç kiz Bu Ingiliz kızını evinin taşlığında patenle eğlenir zannetmeyiniz. Yaşı 17, kendisi güzel, gözleri hârikulâde ca - ziptir. Fakat gelin görün ki bir katil - dir ve bir kan güdme yüzünden 17 ya- şındaki arkadaşını bir tabanca düello - unda öldürmüş, 15 seneye mahküm olmuştur. Şimdi hapishane koridorla - rında ayaklarına geçirdiği patenlerle vakit geçiriyor. Holivudda yanma modası yasak edildi Son günlerde Holivudda güneş ban- yosu merakı salgın haline geldi. Plâl- lara koşan en büyük yıldızlardan en küçük figüranlara kadar herkes vü - cüduna tunç rengini vermeğe çalışı - yor. Fakat bu merak meşhur sinema yıl- dızı Betty Davis'i yataklara düşür - tüştür. Yıldız üç gün çırılçıplak hu - susi plâjında güneşin altına yattıktan sonra dördüncü günü kendisini kay - betmiş, derhal hastaneye - kaldırılmış, tehlikeli dakikalar geçirdikten sonra doktorların ihtimamile kendisine ge - lebilmiştir. Şimdi film kumpanyaları yıldızlara güneş altında yanmalarını menetmiş - tir. İSTER İNANMA! Gazeteler dünkü nüshalarında yerli mallar sergisinin | tında 758.488 nüfus vardır. Bu mikdarın dörtte birini he- kapanması münasebetile serginin kazandığı muvaffaki- yetin bir bilânçosunu yaparlarken bu yıl sergiyi 300,000. kişinin ziyaret ettiğini söylüyorlardı. Son rakamlara/göre İstanbul şehrinde ve mülhaka- EŞTER nüx bir vaşını bulmamış çocuklarla fazla ihtiyarlar teş- kil ettiğine göre arkadaşlarımızın verdiği habere göre sergiyi İstanbulda ve mülhakatında yaşıyan 2 yaşındak: İNAN İSTER çocuklar da gezmiş demektir, İNANMA! Sözün Kısası İstanbul İtfaiyesi E. Tala ugün, öğleden sonra, Taksifll | stadyomunda İstanbul itfaiy&” si yapıyor, Beted.ye, bunu da fet* tival eğlencelerinin sırasına koymuf Programa dahil bu'lunan söndürme vesait ve teşkil. dıracağı merak itibarile festivalle alâkât gı izah edilebilen bu tören bana kalsâ büsbütün ayrı bir şey olmalı, heş birl anı olan itfalyt İstanbul etmeli idk ızın uyalıt adsız birer vazife kahr âmir ve efradının, mi halkında tehciline Çünkü, yurdun tamam yetini koruyan askı ve r.f adı da rek ateşle, dumanla savaşan fedallerdile amansız bif kül ı><d' Ateş, İstanbulun ezeli v düşmanıdır. Onün, ği milli ser t biçmeğe im* kân tasavvur edilemez. Tarihi açıp bi kacak olursanız, bütün bu koskoca şelis rin baştanbaşa kaç defa yanıp, kaç def& yeni beştan yapıldığını hayretle, dehşet* le görürsünüz. Osmanlılar, payıtahtlarını her an teh- did altında bulunduran bu hain düşman” la başa çıkabilmek için çok uğraştılar. L_.km knrdı kları teşkil: oksan, ipti* Bazan birkaç saran kudurmuş bir yant* sturmak için kırbalarla su taşını" yor, ufacık omuz tulumbalarile gül su” yu serper gibi, sa sıktırıyorlardı. İkinci Abdül rü: zdı; mlâ, terakkiperver gö" güya muntazam ve müs- şkilâtı. vücuda getire bunak, lâgar ve ip" k için, dern bir itfai; meğe razı oldu. Yar, tidaf bir Macar paşesınmı idaresine verk len bu teşkilât, padişahın makine koafe kusu yüzünden noksarn ve iptidai vesas Kle çalıştı. Türk zabitan ve efradmıli fitri şecaat ve fedakârlığı sayesinde ai çok, iş de gördü. Lâkin, i*!faiyemiz', bus günkü, göğüs kabartacak bir tekâmül mertebesine iriştirmek Cümhuriyet re“ jiminin muvaffakiyetlerinden biri — ola- caktı. Hakikaten, İstanbül itfaiyesi; bugünkü günde, iftihar edilecek ciddi ve mükeni” mel bir heyettir. Elindeki son sistem Cİ" hazla, her birinin cesareti, feragati, va" zifeperverliği mücerreb ve müsellemi olan âmirleri ve efradı ile o, yangın he- yulâsını İstanbul afakının üzerinden sil* miş, gönüllerimizi güvenle doldurmuş" tur. Bizim bu huzurumuzu temin için hef an uyanık ve müheyya duran, icabındâ da gene bizim için kendilerini ateşe at” maktan asla tereddüd etmiyen bu kahs raman kardeşlerimizi bugünkü kutlü günlerinde candan tebcil ve tevkir et A aama . savar semenaese emeamee aA BUGÜNK! HAV Dün hava gene sıcaktı Dün hava açık ve sıcak olarak geçmi$” tir. Rutubet derecesinin yüksekliği sı * caklık — üzerinde tesir yapmış, şeh - rin bir çok semt - lerinde sıkıcı — ve bunaltıcı bir hava esmiştir. En fazla sıcak- hk şehir dahilin - de 31 e kadar yük- selmiştir. Buna mukabil Yeşilköy "5’, istasyonunun verdiği rapora göre en İ la sicaklık 28 en z sıcaklık 20 ola kaydedilmiştir. Hava tazyiki 761 e ka yükselmiştir. Rüzgâr poyrazdan saniy? de 10 metre ile esmiştir. Güneş S9 — Öğle : 1218 İkindi ; 16,0) — Akgam : 1912 Yataı —« 2055 — İmsak 3 313 Rumi sene 1353 —— Arabi sene 1356 Hızır 101