] | Hoş Sözler ” Bir defa yanıldım Müdür, memuru çağırdı: — Siz burada yirmi senelik memur- sunuz, çalışma tarzınızdan memnunum, şimdiye kadar iş hususunda bir kere yanıldığınızı görmedim.. maaşınıza on S Ne olur bayan, şu halıya vurur - tempoya dikkat ediver. | Sobık dişçi — Kökler soğlam, üzerle- birer kuron geçirirsem daha bu Göuçlar on sene dayanır. | S“SDikkat et, çekici eline vurursun? | — Dikkat etmesem de olur, çiviyi xh"deıimg Tutturuyorum, K Nişanlılar arasında | /— Siz bundan ev- , Bir kere daha ev. İ hı işsiniz, bana $ İ 'U söylemedinizdi.. * Cam kırığı r, müşterisi- etti: S Nasıl — usturayı )İ ş “ndiniz mi? » Sanki yüzümde M YS dolaşmıyor B | Ni K Demek o kadar y ÖD Hatitliğini bi * — Teşekkür ederim bay müdür, fa- kat iş hususunda bir kere yanıldım. — Ne vakit, nasıl? — Şimdi.. ben, sizin maaşıma on lira değil, yirmi lira zammedeceğinizi he- sab etmiştim. BAA Tablo 3 Ressam taslağına sordular: — Siz hiç sergide tablo teşhir ettiniz mi? — Bir kere evet. — Bu ne tablosuydu? - — Hatırlıyamıyorum, Ressam taslağının karısı söze karış- t — Nasıl hatırlamazsın, günlerce uğ- ;raşıp yapmıştın. Kırmızı bir tahta üze- rine beyaz yazıyla «Tablolara el sür- meyiniz» yazmamış mıydın? MHMA İyi tezgâhtar Mağaza sahipleri konuştular: — Benim yeni tezgühtar çak mükem. mel. —— Ya, nesi var? — Yirmi metrelik bir top kumaşı müşteriye sattıktan sonra, sattığı par- çaları hesapladım, yirmi beş metre et- ti çay Elbise ısmarlamıştı. — Bu elbisenin parasımı, dedi, üç ay- dan evvel veremem., — Pekâlâ bayım.. üç ay sonra veri- niz.. — Şimdi anlaştık, elbiseyi ne zaman bana teslim edeceksiniz? 'Terzi düşündü: — Tam üç ay sonra!.. “ARARİ Erkek söyledi: — İkide bir bana gene komşumuzun karısının yeni bir mantosu olduğunu tekrarlıyorsun... Kadın da söyledi: — Sen bana ber vakit «komşunün karısı gibi olmalısın» demer miydin? #FAR Sermaye — Sermayeniz mahvoldu demek . — Müaalesef evet. — Ne kadarı? — Nakit olarak mikdarını tayin ede- miyorum, fakat karım; sermayemle kendine, elli tuvalet, on mânto, oluz çift iskarpin yaptırabildi. N, bon cam kırığı — Bir otomobilin iki senede modası geçiyor da, bir kadının yirmi senede iştim de.. modası geçmez olur mu? — Pazar günü öğleden sonra buluşa- l — Öğleden sonra yağmur yağarsa.. yağarsa — Öğleden sonra yağmur öğleden evvel buluşuruz. — Neclid ile evlendiniz artık mes'ut. sunuzdur. — Yani ben evlendim, Neclâ mes'ut oldu demek istersiniz. Nişanlıya .mektup Bakkal, — çırağını çağırdı: — Peynirin üzeri- ne «40 kuruş> yaz, — Alfedersin pat- ron, nişanlıma mek- tup yazıyorum — san- mıştım da. * Köpeğin ağızlığı Küçük köpeğin ağ- zana ağızlık geçirmiş. Yerdi, sordular: — Bsırir miı? ' — Hayır! Fotoğraf Muvaffak almamak için sebep kalmamıştır İzmirde — okuyucularımızdan Mustafa- van soTgusu !ü.' — Hayatta muvaffak olacak mtyım? Zeki, şakacı ve alaycıdır. — Arka- daşları tarafından sevilir ve aranır. Eğlenceyi, — zevki sever ve hovarda- ca yaşamak ister, Bu hallerile etra- finı kırıcı ve gü- eendiriei — olmu- yorsa — tuttuğu iş- te muvaffak olmamak için sebeb kalma- mıştır. * Durgun ve manidar hal sevgide rol oynıyabilir Ankaradan Hasan isimli okuyucumuz 'W:v:f'ı.ın]juk olacak mayam? — BSevilecek miyim, zengin olacak mı- Muvaffak ol mak için girgin ve buna ihtiyaç var- dır. Sevilmek işi böyle” — değildir. Durgun ve mâni- dar bir hali var ki sevgide rol oy- niyabilir. * * Muvaffakiyet hudutları ve temayüller Ankara okuyucularımızdan Nusrat so- Tuyor: Muvaffak olacak mayım? Temiz ve mun - tazam giyinmesini bildiği kadar mu- yaffakiyet hudu- dunu genişletme- si, süse ve zarafe. te olan temayü - lünde de işinin ta- hammülünü gö - zetmesi — lâzım . dir. Arzular bir tesadüf neticesi yerini butabilir Adana okuyucularımızdan Nuri Sön- mez soruyor: — Zengin olacak mayım? Herkese açılmı- yan, uymuyan ve kendi işlerile uğ- “raşmak isteyen bir hali var, — İsrafı yoktur, eli pek a- çık değildir, mal ve eşya kıymeti bilir. Böyle olun- ca zengin olmak yolunda ne gibi teşebbüsleri olmuştur? İyi bir memur o- labileceğini kabul etmek yerinde bir mütalea ise de isteği bir tesadüf vo şans Nasıl şikâyet Etmiyelim ? Okuyucularımızdan O. Nuri ve H. Yıl- maz biraz mübalâğayı seviyorlar işte söy- ledikleri: — Babahleyin işinize gitmek üzere ev. den çıkarsınız tzamvaylar tıklım tıklım dolu talık istifinde gidemezsiniz. yürü- mek mecburiyetinde kalırsınız. fakat s0- kaklar da bozuk, yürümek güç. Bir otobü- se binersiniz, bozük yollarda elğerleriniz ağcınıza gelir. Nasıl şikâyet etmiyelim? A * | — Neye ağızlık ge- İnegöl hapishanesi mahkümlarının çirdiniz? bir teşekkürü — Ağzından öpü- İnegöl hapishanesinde bulunan mah- ir l kümlar bize yazdıkları bir mektupta İne- B p gölün münevver halkından olan Ahmet F & x sil l zinelr. el z o 3 V8 ea D : “Sayfa 7 İhtisas, tecrübe ve meleke Amasyadan Kadri imzasile soruluyor: — Muvajjak olacak mıyım? Mahdut gibi gö- rTünen işinde ihti- sasa, tecrübe ve melekeye lüzum vârdır. Bazı ah - valde bir doktor kadar faydalı o - lurlar. Bu işin müntesipleri — fen ve ilim adamları- na mahsus vasıf « ları taşımalıdırlar. i muvaflfakiyetle rinden şüpheye düşmesinler. Emsali a - rasındaki güzidelerin muvaffakiyetleri - ni örnek yapmak, dileğin tahakkuku içiz en kısa bir yol olur. * Çocuğun muvaffakiyeti ana ve babasının terbiyesine bağlıdır iyi ve zeki bir a- na ve babadan doğmuş — olması tahmin olunabilir. Muhitine — ağırlık vermiyen ve tabil bir imtiyazla dün- yaya gelmiş olan bu yavrunun muvaffak olması, ana ve babasının vereceği terbiye ve alâkaya bağlıdır. * Hayat mücadeleleri ile daha yakından karşılaşınız? Hayrebolu okuyucularımızdan — Hüse. yin Güler soruyor: — Hayatta muvaffak olabilecek mi. yim? Gülmeğe ve neş'eye karşı acaba çok mu has- Tet çekiyor? Cid- , diyeti ve ağır baş- hliği şuurlü - bir hale getirmek lâ. zımdır. Çekingen- Tik, saygı hududu- nu aşınca yerini, beceriksizliğe, bir nevi korkaklığa terke mocbur kalır, Hayat mücadelelerile daha yakından karşılaşmak faydalı olur. Son Posta Fotoğraf tahlili kuponu Bayrakdarın ber gün muntazaman gön- derdiği «Son Posta» yı zevkle okuduklarını Böylemekte, bu yüzden Ahmet Bayrakda- ra beşekkür ettiklerini bildirmektedirler. x Çırpıcıda tehlikeli bir köprü Okuyucularımızdan Nurullah Kiliç ya- ziyor: e— Geçen pazar günü hava almak için Çırpıcı çayırına giltim. Benim gibi tenez- züh için gelmiş bir kaç bin kişi daha var. dı. Bu kadar halkın geçtiği dere üzerine vaktile yapılmış taş köprünün bir taraf korkuluğu yıkılmıştır. Buradan her oto. mobil ve araba Lehlike ile geçer. Bilhassa poförlerden, arabacılardan sarhoş olanla- rın otomobil ve arabalarında bulunanlar büyük bir korku geçlrirler. Acaba bu tahe Hke mutlaka bir otmobiü yahud bir arada devrilerek içinde bir kaç kişinin ölmesile mi bertaraf edilecektir?.»