I_In gilterede Bir asır içinde kırk defa çoğalan millet İngılleıede hırpten sonra yeniden 3250000 ev yapıldı, rekor kırılafd bir asır evvel İngiliz tebaası 24 mılyondu, şimdi 400 ııılyondın fızlıdır Londra, ör, müte (Hazi: maha etme x bir defa, Di bundan tam 100 yıl evvel cori O zaman y şında idi ve İr 24 milyondu. di Kraliçe henüz 18 ya liz tebaa x h bugün hem bu müh r. Resimli süy nin Te Binaenale bu bü inkü bü i de Kra rına k Jam Avam Kamars Green Vood bir nutu! ylel tuktan şu cümleleri alıy --. — orum: o—_”—'—*: da ıh islediler. |t illet sulhun aktedildi ,250,000 tane yeni &' a hiç na yakın bir mütaleayı Londra biri dururdu itfaiye lindeydi. giyerdi yanusu ve rin $aF GÖNÜL İSLERİ 4 Çürük temel Haliâ bana nen bir a- rini sise de anlatayım Teyzeciği evimden alaca karan hıkta çıktım, doğruca birinci kordona gel- dim, kepenkleri henüf' açılan bir gazino. ya girdim, bir masaya oturdum. Göz rim henüz uykuda bulunan Pasapori bi- lan aşarak Karşıyakanın bir nök « tasına diklimiş, dakikalarca hareketsiz ka larak düşündüm ve karımdan ayzılmaya karar verdim. Bu mektubumu — size gene bu gazinonun kirli beyaz boyalı saç ma - sası üzerinde yazıyorum. Kararımın zebebi kıska müaya ve aldanmaya dayı elasındar doğmuş değildir, herhangi kavgadan da çı hıklı bir anlaşamamazlığın artık daha zi- yade süremiyeceği kanaatinden ileri ge - liyor. Bakınız söylüyeyim Ben bir şirkette çalışırım. Vazifem ol- dukça yorucüdür. Sabahleyin, tıpkı gün olduğu gibi alaca karanlıkta kalka - kadar denk, çuval, toz ve def- âa didini uzun bir ist bir kada kat c Bil, bu, bi zihanenin bir Çiririm. İkindi i akşam geç vakit biter, gelmek münikün de- ik boş kalanı ya- uyuklayarak ge- iş tekrar başlar ve vime döndüğüm fından karşılanmı etrafında gülüp yemek yemek değil midir? naalesef bu, baca hemen hiç ile kav. ga etmiş, ya bir satı Kazmış, el'an o hiddeti tıktır. Bir şey anlatmı se güçlükle de olsa anlayacaktıı dinlemez, hikâyenin tam orta yerinde ba- ki söşlediklerimin tek. kelimesi li ğına girmemiştir. Canım sıkılız, lakma - larımı ikişer ikişer ağzıma tıkıştırır, ha- zim zamanının geçmesini bile eden gene böyle olunca kendi kendime: - Ne vakte kadar sürecek? diye dü - şündüm ve bu sabah da kararımı ver » yücüm bu sat dert yanmak için mi gi bir tavsiye mi bekl vam edip etmemesi her şeydi kenişliğ mele iye € bir *Hağı ölünceye kata çaresi yoktur. ptir- hü « bir ra - /BON FUSTA RÂDİSELER KARSISINDA Tiyatrodan, art's — Bizde kadın Dediler, Cevab vı — Bizde kadın artist yetişmiyer diyen- ler hata ediyorlar. Hep birden yüzüme baktılar: , — Gene Şehir Tiyatrosundakileri met- hedeceksin. — Hayır, öyle bir şey lim. yapacak deği- lerce, hem çok Öyle ise bif tanesi sizin evde!, Anlamadım. muhterem zevcenizin Hist olduğunu bilmiyor nlarsınız. — Asla, bir kere bile sah mıştır. Artistliğe kabiliyetini çıkma- nereden — Ben bi? sindi — A, © cihete diy man bir Gr |ı(_.ıımırh Kertiman Halise benze ajı geçelim. Gel yorüm. Evvelâ m n ele alü lim yol bah 'ık h bir manto uparsınız?, Ya Evet; mese! siz mi y İistez y a talanır, dü- Ben en bu yemekti inür dana çıktı t oldu- ğer bütün kadınla bir daha «biz: rzında sözler söyleme- İMS Tunceli Sühküna khavuşuyor (Başterafı 1 inci sayfada) ydan — ve akl memek için ]ııı'hı mek- r şuraya bura- iddetle araş- tırılmaktadır. Yakında ele geçirilmeleri muhakkaktır. H ât sahasında w:ı!rı[:nanlır veya teslim olanlar derhal adliy tedirler, Kirmil ve Kardanlılar istiman istemişlerdir. diğime göre keşi yit Rızanın izi üzerinde bu- mmaktadırlar. aydaranla Abbaslardan 36 şaki tes- Jim olmuştur. Yakalanan bir Ermeni de ederken nafia ve ziraât işlerine yeni bir hız ve le tatbik edilmektedir. Rezalet çıkaran sarhoş ğu halde rezalı Rifat isminde biri 3 da kanuni takibat başlamıştır, | Çanakkaledeki denız kazası İtalyın gemısıle beraber knzaya ugrayan bir İngı iz romancısı da dun şehrimize geldı —et dıralı Ca- İspanyol vapuru hakkında- pa - Pino vapu: bandıralı Magalanos ki tahkikata devam olunmaktadır. İ - i ahkemesile, liman ida « katı bugünlerde tekemmül Xuv t haciz konan İs - 1 vapuru ayrıca tamir de görecek- Diğer taraf! ya üğr ncılarından an Capa - Pino vapuri- anlardan, İngiliz vo - romancısının atk ti tarafından verilm murları — tara - rşılanmıştır. / Linci .îahılcdı') tarafı l Haydarpaşa garı dar emsaline az tes ar ve gelenlere herki ne tie cek ol; vı Faik Kurrlo; bulunuyorl. illiye Vel Veki ldı. motifin ark ni terd. r kaza olmadı. Tren dd Lâzım ._(lrr tedbirler derhal alındı. Yolla tamirler yapıl- dıktan sonra hareket © t dediğim gibi bu âni bir tufanı andırıyordu. İstan- bulda iki üç gün kaldıktân sonra Anka- raya döneceğim. Yolcular ne diyorlar? Diğet yolcularla da görüştüm, Bunlar çok heyecaniz idiler. Ankara lisesi biyat muallimi Tayfur Kurgan hâdiseyi şöyle anlattı: — Ankaradan sonra yağmur başlamış- tı. Eti Mes'uddan sonra ise fazlalaştı. Bir aralık dolu yağıyordu. Dolu yerde iki ka- rış katdar yükseldi. Sel gittikce çoğalı- yordu. Tren bir defa durdu, tekrar hare- ket etti. Biraz geçinde tekrar durakladı, «bildi. Fakat üçüncü dur olduğu yerde kaldı, Göl ortasında nız zaman kendimizi bir göl ortasında sandık. Manzara çok dehşet Sular gü l akıyor, san- ki vaputda gidiyormuşuz hissini veriyor- dü. Bu esnada suların ifar iki metreye Yaklaşmıştı. Bu vaziyetten en çok kadın- ala bo Kazaya sebebiyet vermek suçile yakalanan Ispanyol gemisı süv yi kendisine âdet edinmiş olduğu gö « rülen Hanglui sorulan suailere karşı omuzlarını silkerek piposunu çekişi yor e: — Ne söyliyeceğim, diyordu, kısmeti buymuş! İngiliz romancısı fotoğrafını çek mek istiyen fotoğrafçılara huşunetle: — Sizin olsun, demiştir. ) Ona, kaza esnasında eşya kurtarılığ? kurtarılmadığı sorulurken — elinde hir azma mendile sarılı küçük bir çıkın* ek uzatmıştır: — İşte dünyadaki bütün malım! G er İngiliz romancısından nın ne şekilde vukua geldiği hak- malümat iştemişler, İn uru sesle şu cevabı vermiştir: — Siz muharrirsiniz, ben de... Bıra: kın mevzuum bende kalsın! Bu mev - zuu size rsem bana mukabilinde ne kadar para verirsiniz? y Ankara-lstanbul ekspresi büyük bir tehlike atlattı ve gckxı'ılır li orktular, adılar, ba- an tedbirler, herkesi Derhal seyyar telefon tertibatı alındı. Hâdise Ankaraya ve Eskişehire bildirildi, Ankaradan imdad treni geldi. Bizim ka- i gönunda devrilmek tehlike: isti. Yana yatmıştı. Bunlar dü- ar altı yüz metrelik bir sahi ıiyordu. Ankaradan gelen tren bi- y ti. Sular, hımkı bü taşları sürükl, kâlmıştı. tür halinde ayan çok korkmuştu. kucağında kendi: sinin yanal usu ylüyordu: elleri görünce tus isesi kar, larmın her türlü as- & ve fenni vasıta teşkilâtı sayesinde ârızaya uğramadan sağ ve salim yetleri- ne kavuşmuşlardır. Bunu bütün yolcülar kranla söylemişlerdir. Tevfik Necati Kozol Saat on ikide Çukurhisar; 27 (Hususi) Ankara ekspresi Eskiyehire 100 kilometre fede saat on ikide tufanı andıran şiddetli bir yağmura tutulmuş, bu yüzden altında kalan hat bozulmuştur. Gayet tedbiril hareket eden makinist, derhal treni durdurmuş, icab eden tede birler alınmıştır. Yolcular büyük bir tehe Hike atlatmışlardır. Lokomotif ve iki va- arda bulunan akledilmiştir. Eskişehirden derhal icab eden İşci ve getirtilerek hat tamir edilir a İstanbula 1 yöktür en ufak bir zayi İstanbul treni (Hususi) — n yağmüre İstanbul posta treni bugün t teehhürle geldi. lar d nsile altı buçuk