LKADIN | Yazlık “Rob,, ları hY“kındııı (solda) — Yaka ve «yaka m“'—-- Beyaz ejorjet» ten yapılmıştır. Parçası işlenmiştir. Ortada — Bozulmuş dantelden yapıl- U Yaka ve kol kapakları. Rengi beyaz "" krem olmaldır. Bilhassa lâcivert, Yi bir <rop> üzerinde çok haş görünür. Yukarıdan (sağda) — Gene «dantel» i k bir ile — «jabo> —.____._""wıııım-ı yaka d nasıl süslemeli ? l korsajı pek düz olan roplara konulma- lıdır. Aşağıda (solda) yıkanır cinsten «jor- jet» ten yapılmalıdır. Bir fiyonga ve bir «yaka önüs, Sivri ucuna kendi kumaşın- dan yapılmış «biyes ler «dantel anglez> yapılmıştır. Aşağıda (sağda) ayni tarzda başka bir fiyongah bir yaka önü. seraarare AAA V— Vücut bakımı | Ne zaman kilonuzun boyunuzdan fazla olması lâzımdır Remen hiçbir zaman. Çünkü her boya :hn normal sayılan kiloyu aşmak de- l bütün ömrünce vücudunda lüzum- Dir yükü taşımak demektir. Her lü- Möhtuz yük bu fazla kiloda taşıyanı yo- —âmm ve geriletir. Yani onun can- .ı-_ neşesini ve sıhhi muvazenesini —::h;khlr Ihıkhn bkı:hıımıııııı.lııiçirl 'in- tiyat mma? .:'ı İhtiyat olarak saklanan şeyin cin- *& bağlıdır. Eğer bir vücut fazla yağ: _nhknü normal kilosundan ağırsa bu- Mi , AStalığı karşılamak cihetinden biç hı.ğzın yoktur. Eğer sakladığı şey inde duran biraz şekerse bu, bir ifade eder. Mi aba bazı hallerde bir insanın lüzu: —dln fazla gıda alması lâzım — değil —,a"'munllın fazla gıda —her va- YeyiSİN vücuda bir zarardır. Şimdi- —:Uıı- €en ziyade vereme tutulanların '.ıı’u' yemesi tavsiye ediliyordu. Hele h:n bile pek muvafık görülmüyer. hastalık haricinde kalanlar için Udadan fazlası muhakkak ki bir za- Z, ._ı"ıızıı zayıflıktan ötürü iç uzuvları- di b;ıılıu tabif yerlerinden — aşağı Bu Müstesna bir vaziyettir. Böyle za- fazla fazla yiyerek biraz fazla Uzva âdeta bir şilte olacak, ı.n::'“yınkm. Bu hal ekseriya az za- Çok zayıflamak yüzünden ileri buna biraz da düşem uz- f l enindeki kumaştan «2> met- 2 * kâfidir. G'İl Pekli veya yünlüden yapılabilir. Ve l,;"Wr- şeklinde döndürülmüş, yaka ım"'!h düğmelerle tutturulmuştur. ) Metre kâfidir. dan hofnndl. vual gibi ince kumaşlar- %“nd:’hhıhdır, Pliseli büyük bir yaka Yör, a Sivrı bir şekilde bele kadar ini- (© ae Yüuvarlak. Ü önlük şeklinde. Yakası dik. e ü hei siibelü e İA SĞ Düi I |#er kadın bilmetidir| Kürklerinizi nasıl muhafaza etmelisiniz ? Kış geçti. Kürk mevsimi de bitti. İster garnitür istorse ceket veya manto kür- künüzü geleçek kışa kadar tertemiz ve güvesiz saklıyabilmek için şimdiden ba- zı tedbirler almanız lâzım. Koyu renk kürkler için ya biraz talaş, yahut ta kuru kepek alınız. Bununla kürkü oğa oğa iyice temizleyiniz. İcap ediyorsa tekrar tekrar birkaç kereler oğunuz. Tertemiz olduğunu anlayınca kürkü açık bir yerde iyice silkiniz. Son- ra ufak bir çubukla tersinden vurarak kepeği, yahut falaş kırıntılarını gideriniz, Beyaz veya açık renk kürkler için ke- pek yahut talaş kullanmak doğru değil- gir, Bunların yerine (Magnösie calcinde) kullanmalı, temizlenince ayni — şekilde silkelemelidir. Sonra kürkün her tarafımı gazote kü- ğıtlarına sarıp öyle kaldırmalıdır. Çünkü gazetenin mürekkep kokusu güveye mâ- ni olur. Daha ziyade emin olmak - için kürkü saklıyacağınız dolap ve sairenin içini kalınca bir kâğıtla kaplamalı, hiç bir delik kalmamasına çok ehemmiyet vermelisiniz. ——— fazla yiyecek ile beraber o uzvu takviye çareleri de araştırılmalı, bu halde bile her şeyi yağdan aramalıdır. «Tansiyon» ları düşük olanlar için de biraz fazla yemek ihtiyacı vardır amma bunu tedriceri arttırmalı ve hiçbir zaman duyulan ihtiyaçtan ileri geçmemelidir. Çünkü: Esasen vücut ihtiyaç duyduğun- yazın 'dan fazlasını almaz. Herhangi bir maki- neye ancak enu işletmek için lâzım ge- len maddenin verilmesi gibi vücuda da ancak faaliyeti için lüzumlu olan gıdayı vermelidir. Kolları hafifçe kabarık ve kisa. Etekleri (bösk) lı. Takriben 2 metre kâfidir. (5) Çizgili veya düz kumaştan yapıla- bilir. Hem önünde, hem de arkasında or- tası sivri birer (roba) sı var. 180 metre isler. (6) Pike veya «fay>» zel olur. Önü kruaze, gi ün yukarısı- na dantel geçirilmiş. Kolları uzun, omuz- ları epli» lerle kabartılmış. 2,5 metre almalıdır, (1) Önü kruaze, arkası tokalı. Kolları kısa, Kabarık, etekleri düz, 2,5 metre yeter, |göstermiş, azami derecei hararet gi YW E TC N Veğ p O FAO Avusturyada 1200 diploma satan mektep müdürü Diploma ticaretinin rekoru Avusturyada kırıldı * Erick Dünya yüzünde tahsile fazla kıymet verilmesi yüzünden diplomaların da kıy- meti artınca, yeni bir ticaret daha mey- dana çıktı: Diploma ticareti. Bu diploma ticareti dünyanın her ye- rinde mevcud olmakla barebar Avustur- yada geçen şu vak'a gibi hiç biri hayret ve alâka vermemiştir. Viyana gazetelerinin birinden iktibas ettiğimiz şu satırları karilerimize sunu - yoruz: Erick isminde bir genç, devlet memuru | olmak istiyor. Fakat memur olmak için icab eden lise şahadetnamesine de malik değildir. Bu şahadetnameyi elde etmek için oturup çalışıyor ve imtihana hazır - lanıyor. Bu meyanda mektebe gidip ge- lirken bir gün koridorda bir şahış bunun yanına sokuluyor: — İmtihanlara ne diye boşboşuna ça - lışıyorsun, 200 iira verirsen sana bir dip- loma temin ederim. Fransada olduğu gibi bizde de müesseselerin hesap pusulalarına » 10 garson hakkı İlâve etmelerinin men'inin istiyoruz Aldanan Belediye, ziyan eden halk, kazanır görünürken aç kalan garsondur (Baştarafı 1 inci sayfada) Fransanın yaptığı yeni kanunu okur « ken ayni vaziyetin memleketimizde de mevcut olup olmadığını düşündük: 1 — Her mücssese azami fiat listesini belediyeye tasdik ettirir, fakat bu fiat | listesinin altında bir de «yüzde saervisi» vardır ki tasdik edilen azamt fiatı haki - ,katte yüzde 10 fazlasına getirir. 2 — Alınan yüzde 10 tamamen garsona kalsa memnun olacağız, fakat bu yüzde 10 un ellerine geçmediği iddiası vardır. 3 — O halde bizim de belediyeyi al - danmadan, halkı fazla vermekten, gar - sonu da muayyen bir kazanç sahibi gö- rünürken sıkıntı çekmekten kurtarmayı düşünmekliğimiz doğru değil midir? Fakat kat'i hüküm vermeden arkada - şımızın yaptığı anketi okuyalım, * İlk işim, Garsonlar cemiyeti reisi Re- cebi görmek, garsonların dertlerini on - dan dinlemek oldu. Bay Recep, memleketimizdeki garson- ların çok bedbaht bir halde bulundukla- rı kanaatindedir. — Garsonları, dolayısile garsonluğu kurtarmak için, yüzde usulünü ortadan kaldırmaktan başka çare yoktur! dedik- ten sonra, bu iddiasının hayret, teessür ve teessüf verici sebeplerini şöyle an - latıyor: — Bugün, bir çok müesseselerde, gar- sonlar, bizmet ettikleri masalarda müş- teri tarafından verilen paranın yüzde onunu —alarak — çalışırlar. Fakat ha- kikatte, garsonun eline geçen para, o pa- Erick bu teklifi kabul ediyor. O meç- | ranın yüzde onu değil, binde biri bile de- hul zat ile pazarlığa girişiyor ve niha - Bildir. yet Türk parasile 150 liraya mutabık ka- Evvelâ, garsonlar, müşteriden kendi lıyorlar. Bir hafta sonra da eline bir şa-| hakları olarak tahsil edilen bu paranın, hâdetname glıyor. Erick memnun oluyor, evrakını tekem- Mül ettirerek devlet dairesine müracaat ediyor ve işe giriyor. Fakat şu tesadüfe bakın ki bir gün kendisine gayri kanuni bir muamele teklif ettiği için terslenip giden eshabı mesalihten birinin oğlu E - rick'in sınıf arkadaşı olarak çıkıyor ve Eriek'in bu memuriyeti alacak tahsili ol- madığını ihbar ediyor. Tabii Eriek derhal yakalanıyor. Erieck kendisine şahadetna- meyi veren şahsı gösteriyor, o da niha - yet meseleyi şöyle anlatıyor: — Ben K.. lisesinin müdürünün saml- mi arkadaşıyım. Müdür benim vasıtam- la sahte diplomalar yapmakta ve bana da bu iş için yüzde 10 vermektedir. Şimdiye kadar 1200 kişiye diploma tevzi ettik. Mü- dür bu mikdarı 5000 e iblâğ etmeği isti- yor ve bu para ile temin edeceği akarı karısının üzerine yaparak, bilâhara yaka- lansa da mürelfeh bir hayat temin et - meyi kuruyordu. Bu iki kişilik şebekenin yakalanması üzerine sahte olarak diploma alanların esamisi de meydana çıkarılmıştır. Şimdi bunlar teker teker yakalanmaktadırlar. Şimdiye kadar ancak 36 kişi tevkif edil- ; | miştir. Müdür suçunu itiraf etmiştir, — Ne yapayım, zengin olmak istiyor - dum!.. demiştir. Hava vaziyeti Sıcak dün biraz hafifledi, bugün de öyle olacak Dün saat 14 de barometre 761,5 i gede 27, asgari derecei hararet gölge- de 18,5 olarak tesbit edilmiştir. Rüz - yani yüzde onun dört kuruşunu, patro- na bırakırlar. , Patron bu parayı, gef garsonlara ver- diği aylığa, komilere, yani garson yar - dımcılarına verdiği gündeliğe, yahut ge- celiğe, ve hükümete garsonlar hesabına ödediğini söylediği vergiyi mahsuben ke- ser, Gazinolarda. lokantalarda, barlarda, kı- rılan bardağın, tabağın, sürahinin, ma- sanın, sandalyenin, yırtılan örtünün, pe- çetenin, kaybolan eşyaların bedelini öde- mek garsonun boynuna borç kılınmıştır. Hattâ, münasip zamanlarda, işliyen mü esseseyi silip süpüren hademelerin üc - getleri dahi garsonların keselerinden çÇı - kar, Bütün bu masrafların yekünu ayda bir defa toplanır ve verilmesi tahakkuk e - den paralar, garsonlardan kesilir. Bu kesintileri de hesaba katarsanız, garsonların yüzde ondan yüzde altıya in- miş bulunan kazançları, yüzde altıdan da yüzde ikiye, hattâ çok defa yüzde bire iner! S Hem bu vaziyet, her müessesede ayni değildir. Faraza, barlarda, müşterilerden gar - son hakkı olarak çekilen yüzde onun do- kuzunu patronlar alırlar. Büyük iş yapân müesseselerde ise, yüz- de on, tamamen patron tarafından alı - jnır ve talihsiz garsonlara ya maktu gün- delik, gecelik, yahut ta aylık verilir. Gene bazı müesseseler vardır ki, gar- gonların, cörneri müşterilerden açıktan ve kendi hüsnü hizmetleri, hüsnü gayret - leri sayesinde kopardıkları bahşişlere bi- le ortak olurlar. Size, bu vaziyetin, garsonları ne ka - dar mağdur düşürdüğünü bir misalle an- gâr yıldız poyrazdan saniyede 8 metre | Jatayım: sür'atle esmiştir. Rüzgârın biraz şiddet Hi esmesi havayı evvelki güne nazaran serinlemiştir.. Dünkü — havanın bi- raz — tahavvülle bugün de devam etmesi muhtemeldir. Et ve sebze beraber satılmıyacak Bir çok dükkâünlarda — etle beraber sebze de satılmaktadır. Belediye bu şek Hi muvafık görmemiş ve bu dükkânla- rın birbirinden ayrı bulundurulması - nın teminini belediye şubelerine bil - dirmiştir. Büyük balolarda 400-500 liralık konso- masyon yapan masalar çok olur, Müşteri hesabının 500 lira tuttuğunu farz buyurun. Bu paranın yüzde onu, 50 lira eder. O müessese sahibi, bu elli irayı, gar - son hakkı olarak müşteriden cayır cayır alır. Müşteri, hesap pusulasında elli lira garson hakkı ödedikten sonra, pek tabif, pek haklı olarak garsona ayrıca 50 para bahşiş vermiye hiç lüzum görmez. TAK M di sonun eline geçen ya dört, ya azami beş İiradır. Düşünün ki, bir baloda, bir garsonun asgari masrafı bir liradır. Bu masrafın üç beş Hiraya çıkması da mümkündür. Çünkü garson, bu balo akşamında, su- reti mahsusada, ve mutadından fazla ola« rak tıraş olmak mecburiyetindedir. Çüne kü, tıraş olmak için balo saatini bekle « yip te, bütün bir günü bir karış sakalla geçiremez. Balo için, frak lâzımdır. Eğer garson bekârsa, frağını ütületmek için otuz kırli kuruş verecektir. Frenk gömleğinin yıkanması, kolalan- ması da garsona 20-30 kuruşa malolur. Siyah çorap alınacaktır. Pabuç boya«. nacaktır. Hele esvabın bir yerl lekeliyse, garsoncağız onu temizletmek için de masrafa girmek mecburiyetindedir. Sabaha, hattâ bazan öğleye kadar süe ren bir balonua, yorgunluklarımı da hesa ba katarsanız, garsonun uğradığı müddi, manevi zararın hudutsuzluğu hakkında daha kolay fikir edinebilirsiniz! Hem, bugünkü şartlar içinde zarar gö- ren sade garson değildir. Bu vaziyet hem müşterileri, hem hükü- meti, hem milleti, hattâ hem de bizzat kendilerini kâürda sayan patronları, hem manen, hem maddeten Mmutazarrır et « mektedir. Bugün, garson yüzde onla çalıştığı için, müessese sahiplerinin ceplerinden hiç bir. şey gıkacak değildir. Hattâ, gorsanun hakkını dâ yiyecek, onun fakir sırtından da kazanacaktır. * Binaenaleyh, patron, müessesesinde ça hştıracağı garsonları seçerken, zerre ka- dar müşkülpesent davranmıya lüzum görmez. Her geleni kabul eder. Bu vaziyet karşısında, ipten kazıktan , kurtulup ta, sırtına beyaz bir gömlek uyduran garson olur. Bu yüzden, gar « sonlar arasında çok kötü seciyeli mah - Küklar çoğalır. Bilgisiz, tecrübesiz, fera- setsiz, ehliyetsiz, kabiliyetsiz, patavatsız garsonlar peydahlaniır, Bu yüzden de ne müşteri hoşnut, ne de mücssese müstefit, muteber olur! Bir ecnebi, bir Türk müessesesinde, bo. zuk servis görürse, milli haysiyetimizi rencide edebilecek bir münekkit kesilir. Garson az kazanınca, hükümete az ver. gi verir. Devlet hazinesinin geliri eksi -* Jir. Hülâsa, zararları, muhtelif bakımlar- dan, ve sayılamıyacak kadar çok, tasav« vur edilemiyecek kadar büyük olan bu yüzde on usulünün bir an evvel kaldiril- ması, daha doğrusu değiştirilmesi şarttır! Naci Sadullah * «Yarınki nüshamızda gene garsonlar cemiyeti reisinin garsonluk hakkında bir mütaleası bulunacak, bunu da bizzat gar. Halbuki, bu elli liradan, zavallı gar - gonların söyledikleri takip edecektir.» ü *