SON POSTA İlfikat ve Terakkide on sene 14 üncü kısım No. 17 iTTİHAT VE TERAKKİNİN SONU Talât, Önce, havadan, sudan bahsettikton son | Ta sözü poli tikaya nakletmek için: — Hani, dedim, burada ittihatcı bir tkele memuru vardı? Gene burada mı) O, evvelâ, bunun kim olduğunu an- kamadı, — Hangi iskele memuru? Burada ittihatcı çok... Dedi. © zaman kendisine anlattım; Goktor Reşid kaçacak diye iskelenin fiyelerle dolduğu günü, memurlar» Münakaşalarını hatırlattım. Ö za - Man hatırladı: — Ha Myor.. — Haâlâ ittihatcı mı? — Elbet... - Bu gidişle BĞ Ko ben de gidip yanıl Üim ., « İyi, dedi; ne yapsın, ça - ca * İtilâfçı klüpler Enver ve Cemal nmasıl kaçtılar, bir ittihat nasıl öldüler ? Yazan Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen Sait Molla İtilâfçıların akıl hocası olmuş, ortaya çıkmıştı Tarihi Bekirağa bölü beni götürüp kuıdı_gmda saklı yabl— fonTa, Bu kadar açık söz söylemek- Damaıf Feridin kabineye gelmesı ftı; insan bazı haksı Di sıkılıyor. Neme lâzım, ben berbe Tim, ne ittihatcıyım, ne de itilâfcı.. Hanuı taraf devlete mıhelr iyiyse Al- h ona yardım ctsin — Öyle... Şu ittihatcılar da fena a- m değillerdi ama, canım bize de sü- Pürge tohumu yedirdiler... Masalardı iyi u görünce ca- Bunu yapr ol —A beyim, öy nında hiç w ama, onların azsa düşmanın yüzünü Börmemiş, Ermeniye, Ruma kepaze olmamıştık. Ben şimdi süpürge tohu- Mu yemeğe gene razıyım; yalnız, düş- TManı çıkarmanın bir yolunu bulan ol - Sa... Herifler de fazla yerleşiyorlar; hiç gidecek gibi Börünmüyorlar... Ama, İsterseniz, yerli düşmanlar, daha fena... —Doğm.. telir. onlardan . İnşallah yavaş yavaş dü — İnşallah... Ama ben bunun dü * #eleceğini görmüyorum. Bu civarda ne kadar ekmek, şeker dalaverecisi varsa epsi de şimdi itilâfcı oldu. Ge 'eblivan Kadri geldi, burda klüp aç - tı; hepsi de bu klübe girdiler. Şimdi, epsi de kahve kahve gezerek caka e- dip duruyorlar. &ücüne gidiyor! çende Böyle şeyler insanın Ben de onun önüne dökülmekte de-| Yam ettim, o da bana mütemadiyen | derdini döktü. İki ay evvel bana k Tetmiş olan berber, tamamen deği Mişti. Şimdi, eğer kendisine açılıp sır kıntı içinde bulunduğumu söylesem, bürim Bir Doktorun Günlük Notlarından Güneş hayattır Hıfzıssıhha kaldesi m nee bir mes- ene, bir eve, bir apari yirmi dört ©at zarfında kışın en kısa gününde Jâa- al dört saat güneş vurmalıdır. Tasarruf Zuyeleri takip edilerek ve hıifzssıhha küa- "elnı aslâa d'ış.llıu imiyerek birtakim ev- saktadır. Bunlar su'u muın[ k r tımanların veyabhut evlerin mâal ve cenup değil, fakât şark ve garp istikametinde olmalarına dikkal elmelidir Şir tikametinde yapılar evler kışın $ok soğuk olur ve güneş tartibatı ttibarile tdır. Bütün gün evlerde otu ak kadınlar ve çocukları güneşsizlikten, Tütübetlen muhal etmek vazifemizdir. Meskenlerinizi int! m dikkat e- Gltniz, (*) Bu notları kesip saklayımız, yahıt Bir albüme yapıstırıp kolleksiyon yapınız. Bıkıntı samanınızda bu notlar bir gibi imdadınıza yetişebilir. 3 zama- gün geçtikce daha| doğrusunu | iş « Zaten Tevfik paşa da bunun “|ileri gidememiş, Damat Ferit te bunun için gelmişti. Demirin tavı geçmek üze- "|re olduğunu bilen itilâfçılar ve padi - İşah, mutlaka şu İttihat ve Terakki m selesini hal İseleyi halletmek demek, — İttihatçılığı İbir cürüm haline getirmek ve ittihat- çının yaşıyam mak demekti. dan kâfi d tacağını herkese anlat- Tevfik Paşayı bu bakım- cede enerjik bulmıyan lâfçılarla padişah ve bilhassa. İngi- lizler, Damat Ferit Paşanın bu işi da- | ha iyi başarabileceğini anlamışlar ve Feridi onun için getirmişlerdi. Hür - riyet ve İtilâf namt altında toplanmış ahlâk düşkünü, mürteci, çapaçul, y: macı unsur İttihat ve Terakkiyi iste « miyordu; çünkü o, millet içinde bütün bunların aksine olan bir cereyanı tem- sil ediyordu; padişah onu istemi yor - du; çünkü, o, padişahın hakkını tah - dit edip hakkı millete vermeğe çalışı- yordu; İngiltere, istemiyordu; çünkü o, İngiltereye tâbi bir memleket değil, müstakil bir devlet yapmak isti- yordu ve ondaki bu fikir, şarkta ya - yılmaması için mutlaka boğulması lâzım gelen bir fikirdi. Bütün Lunlar birleşmişler, doğrudan doğruya itti - onü hatçılara ve onlarla birlikte memleketin demir tavında iken, kat'? hücumlarını apıyorlardı. Sait Molla faaliyette Damat Ferit hükümeti, aradı taradı, ittihatçılığı bir cürüm haline getirmek için bir çare buldu. Bu çareyi —bul, Sait Molla idi. Hürriyet ve İtilâfın si. yaset ve hukuk hocası bu adamdı. O, le bir nazariye kurdu: İttihatçılar padişah, meclisi meb'usan ve hükâ - mel haricinde, bunların hepsine bir» | den tahakküm eden dördüncü bir kuv- vet vücuda getirmişlerdi. Üç kuvvet arasında muvazene nazariyesi — esası üzerine olan meşrutiyete ve onun te- meli olan kanunu esasiye muhalif olan |bu dördüncü mütehakkim kuvvet, bir nevi siyasi çete ve gizli bir kuvvet de- imekti. Binaenaleyh, bunları bu cü - yüra ile mes'ul tatmak ve'ömü göre 'ce: zalandırıp - teşkilâtlarını dağıtmak — ve perisan etmek kabildi. İttihat ve Terakkiye karşı kat'i bü- cumu yapmak istiyenler, düşün gnıp bundan başka bir esas bulama - arı için, nihayet bu istikamette l.r-ı_ zekete ka-ır verdiler. O zaman, bir ta- raftan meşhur Kürt Mustala Paşa di vanıharbi ve bir taraftan da tetkiki seyyiat heyetleri kuruldu. Bunlardan için , 1 letmek istiyorlardı. Bu me- Tevfik Paşayı düşürüp yerine Damat | bütün millt kuvvetlerine karşı, henüz | | İ ayrıca parçaladığ Cumhuriyet devnnde amir ve tadile ugrırken M—o&r mde sulistimalkri tkik e bDirti bir hükümet kafası, aklı başında bir devlet makinesi, elbet bu oldan gidecek değildi. İttihat ve Te » skkı hıı bakımdan tamamen kanu - ç vesi içinde idi. Buna muka- bil, eğer harbin ilân ve idare mes'uli - yetlerini tetkik için bir divanı âli ku- rulmuş ve her şey, kanun dahilinde ve utiyet usulleri içinde mes'uliyet- tesbiti saydı, bir hayli mes'uliyetler mey - |dana çıkarmak ve bunları cezalandır- |mak hem kabil, herm de gayet faydalı olurdu. tarafına sevkedilmiş bu - Fakat, o esnada ne sarayda, ne sarayın istinat ettiği dahili ve ha - kuvvetlerde bu temay Mi ksat, doğru dürüst bir devlet ve hü- ÖGmnet yapmak değil, ittihatçılığı, halk hareketini ve millf duyguyu n'cuımek idi. Bunun için, hükümet, kanun da - hilinde içinden çıkılmaz bir yola gi yor, asıl yapılacak işi ihmal ediyordu. “ Son Posfa,, nın Müsabakası : (Baştarafı 3 üncü sayfada) Şimdi müsabakanın esa lim, 40 tane rafını aldık. n böldük. Bunları biri n üç nce elimizdeki ç a Sizlerden bu resim ü esini bir araya pıştırarak bir foloğraf vücude getir: menizi istiyoruz. Bu-iş sizin hiç te zor olmiyacaklır. Çünkü gördüğünüz gibi bu üç resim parçası ile beraber z resimlerin asılla- da neşrediyoruz. anın fot bi rımı Parçaların hergün tanınmış ir simanın afım bulacaksınız. Parçalardan biri bu resim, diğerleri daha evvel çıkmış v daha sonra ç- İkacak resimlere ait olabilir. Yapılacak iş şu: Bu resim parçalarını k, yanlarındaki modelle- 'a hifzetmek, resim neş- ri bittikten sonra modellere bakarak her üç resim parçasından bir fotoğraf meydana getirmek. Bu suretle elinizde 80 resim olacak, bunları sarih isim ve adresinizle bize yollıyacaksınız. İşte müsabakamızın e- sası bundan ibarettir. Resimlerin gönderme müddeti gaze- tede resim neşri müddeti bittikten son- |ra üç haftadır. Bunu müteakıp netice lâm edilecektir. | Birinciye bir beşibiryerde altım, ikin- 2,5 liralık bir altın, 3 kişiye birer altın, 10 kişiye yarımşar altın, 20 ki- şiye çeyrek altın ve diğer 165 okuyu- cuya hoşlarına gidecek hediyeler vere- ceğiz yoktu. | CADI Büyükten küçüğe kadar bütün ev halkı, onu, merasimle karşılardı. Çün- kü ihtiyar hâlâ zengindi; ve öldüğü va- kât altm dolu küpleri bu mutavassıt aileye kalacaktı.. Allahtan hala sağırdı.. Onun ziyaretleri başbelâsıydı amma katlanıyorlardı işte.. Daha kapıdan gi- DE r_gıçr_rw Tomati: mııla'-.r.dın müde -|* ndan ğucu h r Anayla baba, küçükleri, Marieyi, bir kusur işlemesinler >nuşturtmazlardı bile.. Halanın vermesi büu dört e için ve uğur Max ile diye ve mutlu Evlerine g lar, ocağın arşısındaki koltuğa kurulur. Evv hizmetçiyi ve sonra da evdi haşlamağa başlardı.. Gerek ana, baba, gerek çocuklar ve gerekse hizmetçi ha- lanın bu hırçınlıklarına boyun eğmek- ten başka bi apmazlardı.. İşin kötüsü küplü hala akşama ka - dar oturur ve bir dakika dinlenmeden dir dir ederdi, Bu baş belâ defaydı.. ihtiyar yaretler haftada üç ri de dört ki ziyaret gü aile halaya etmek 'a birbirlerinin Altın diye cevap verirdi... * rsunuz ki bütün se! Bu paranın ne | yorum.. mıştır.. Bu sözler karı ğunu bilmi - 1 ayrıl - rine ve: Gün Çeviren: Faik Bercmen Zengin halalarının ölümünü bekleme ken baba ve ana sıra ile birbiri arkast dünyadan göçüp gittler. Max ve Marie büyüdül Delikanlı bir şirkete muhasip oldu, Kız kardeşi bir barıkada daktilo.. Her iki genç ay . Şimdi doksar Marie güzel nle evlenmeğe karar verdi. a bu işe burnunu sokti ve onunla nd ngin bala ona hala yatağa öldü.. evden yüreği heyi ecandan boğulacak bir hak |de açtı. Küpte küçük bir torba vardı. nde, halanın el yazısile * Hakikaten tor « İkinci küpte 100 frank, üçüncüsünde ördüncüsünde de elli frank bu- ü le bir kâ-« eBütün servetim noterdedir. Ondan size hç bir şey ayırmadım. Çünkü )â » arı zaman iki karde hiddetle titredi ve ağız « larından yalnız şu kelime döküldü: di'e ŞEREFİNİZE ! Çeviren: F. Varal talihe komanda ctmek ve insanın kendi gemisini istediği hedefe yürütett- mektir. Sağlam sinirler müthiş hayat mücadelesinde muvallakiyetin en İyl keminatıdır. Biaacnaleyh sinirlerinizi Bromural -knoli- ile kevvetlendiriniz, bunun müşe Hiç bir zararı yoktur ve alışıklık vermez. © Knoll A-G, kimyevi mâddeler kkin ve mukavvi tesiri her işte görülün. aprimeyi Kai Tipe fabrikaları, Ludwigshafen #Rhin.