““SON POSTA " Mart” 22 İhtilâller memleketi: Meksika “Meksikalı kafasile değil, kalbile düş Meksikada hemen herkesin ha vardır. Rühban alabildiğine mutaassıp ünür!,, raretle taraftar olduğu bir fikir ve muhafazakârdır. Komünist alabildiğine dinsizdir Meksika sokaklarında eksik olm ıyan kargaşalıklardan bir görünüş Meksiko, 20 mart (Hususi) — Ko« münizm ile var kuvvetile mücadele e- den kıt'a Amerikadır. Cemahiri Müt - tehidede komünizm hemen hemen yok Eibidir. Kanadada, herkes bu mezhe - bin ismini bilir, fakat cismini bilmez, cenubi Amerika devletleri ise, komü- nizme hiç taraftar değildirler, ve ek - serisi faşizmi andıran rejimlerle, ko - münizm hareketlerile mücadele ha - Hindedirler. Yalnız bunlardan bir tanesi vardır ki, orası sosyalist bir hükümetin elin> de, marksist cereyanlara tamamile a. çıktır. Hükümet, komünist propagan- dasına tam bir serbesti vermiştir. Bu- rası cenubi ve şimali Amerikaların bir birine bağlandıkları yerdedir ve bu meml ismi Meksikadır. * 25 genedenberi dahilt iğtişaşlardan bir türlü kurtulamıyan Meksika, her gün biraz daha sola meylederek, ferdi mülkiyet aleyhtarlığının büyük tecrü- beler yaptığı bir saha olmuştur. Milli mefküre Meksikanın vaziyeti diğer memle ketlere benzemez, oradaki y ( nkilâbın her yerdekinden ayrı ve mil- Ni bir cephesi vardır Malümdur ki Me gayet büyük parçalar halinde ve ec - nebilerin elindedir. Madenlerde ecne- ve büyük tröstlerin r türlü kurtulamamış - milliyetperverleri, hare , evvelâ memleketlerin - ancıları çıkarmak istemişler ve bu bakımdan bunların ellerinde tukları bu büyük mülkiyeti almak sev- dasına düşmüşler ve böylece de sol fi- kirlere inhimak etmişlerdir. Kilisenin muhalefeti Meksikahlar, sıcak iklim insanları - nın bütün hâsşalarına maliktirler. Meş. 80: Meksikanın bugünkü Cumhur Reisi General Lazaro Cardenas karısı ve çocuğile hur sözdür. şünür» ren herkesin hararetle HmMÜnist bildiğine dinsizdir. Onun içindir ki Meksikalı m l lerinde ziraf reformlar ya arlarken, kilise ile de müthiş bir mü- cadeleye girmek mecburiyetinde kal - mişlardır. 1911 den 1929 a kadar bizim anla - dığımız manatla resikâra tek bir hükü- met ve devlet gelmemiştir. Başa çı - memleki Kimsesiz bir gencin Evlenmesi Gerçekten güçtür Lüleburgazda oturan Bay A. Y. K. tahsilini bitirmiş, askerliğini bitir - miş, para kazanmıya başlamış, kü - Çük bir sileyi idare edebilecek vazi- yette bir gençtir. Gayesi kurmaktır. — Bekârlıktan bıktım artık, diyor. Fakat bu bıktığı bekârlıktan kur- y değil, bir genç kız bu: teşebbüs - ediyor ir yuva tulması luyor, anla fakat bu t — Kir lem olsay büsler cesi addedebili hyor: ibuy yın mü rdim sem yok, diyor. Ben okuyucumdan tamamen ay rilarak kimsesiz bir gencin evlen - mekte kalabalık ye malik bir gençten daha fazla müşkülâta uğ rıyacağı ,kanaatindeyim:; - Aile içine giremezler, iyi görüp iyi işitemez - ler, muarefeleri ekseriya sokak, si - nema, tiyatro muarefesidir. Bunla rın ise ne derece kıymetleri olabi - leceği belli. Mahzurun izalesi muhit edinmekte, © vakte kadar beklemektedir. * Bu okuyucumun ay hakkında söylediklerine lerini idareye nakl, aili Altın bilezikliler «San'at bilekte altın bileziktir..» sö züne misaller mi istiyorsünuz, işte: Birinin adı Eleni imiş, ötekinin An- na.. Güzel boyanmışlar, güzel giyin - mişler.. Ve takmış takıştırmış, yapmış yakıştlırmış, ikt dirhem bir çekirdek sokağa çıkmışlar.. Bileklerinde altın bilezik yokmuş amma, güzel giyinmiz, güzel görün - mek san'atinin manevi altın bileziği varmış. Bu güzel görünenlerin peşlerine bir alay genç takılmışlar. Bu gençlerin de bileklerinde altın bilezik yokmuş am ma güzeli çirkinden ayırt etmek san'a- tinin manevi aitın bi Güzel görünen Anna ile Eleni gı lerden kurtulmak — için bir kuyı dükkânma girmişler firara kkadem basmış ile Eleninin bileklerindi kılanlardan korun! nin de manevi altın b Kuyumcunun tezgâ görünen müşteri mas! mişler ve dükkâı Ma ve lâkin göz kândan iki altın lar çıkarıp ayı ih -| onların bi 4 altın bileziği varmış | Onlar dükkândan çıkar çıkmaz ku - ! yumcu da dükkândar noktasının önüne ge ” — Bunlar dükkânımdan iki bilezik çaldılar, demiş, Kuyumcu da yabana a- tılır adam değilmiş; onun da bileğinde hırlıyı h tefrik san'atinin ve polis fi zaman pol altın «Meksikalı kafasile değil, | i bileziği varmış. Ve nihayet polis Ele kalamış, i ile Annayı ya- — Şimdi ne olacak? Diye mi soruyorsunuz.. Ne olacağı belli! Çaldıkları altın bileziklerin he - sabını verecekler? Nelerine lâzımdi, ni diye çalarlar? Bileklerindeki altın bilezikl etselerdi de, maddi bir altın bilezik yüzünden baş larına belâ getirmeselerdi olmaz mıy di? İMSET kanlar, daima ihtilâl yapmışlar, bir . birlerini devirip durmuşlardır. 1911 de Porfirio Diazın uzun süren diktatörlüğünü Francisco Madero y fakat kendisi de 1913 de katledil. i. Onu öldürten Porfirio Diazın ye- ni Felia Diaz idi | Cemahiri Müttehide hükümeti Felia namış ve Fe- 1914 de istifaya mecbur olmuştu. 1920 yılına kadar Carrenza - iktidar mevkiinde kaldı, bu sefer de onu Huer- to devirdi ve zavallı Carrenzo âsilerin | elinden kaçmak - isterken katledildi. | »Bundan sonra Calles intihabatı kazan- dı. 1927 de Gömez ve Lerrano asi bir kıyam yapmak istediler ve iki kurşuna dizildiler, di Carrenza mevkiini Obregona terket- ti. Obregon relsicumhur seçildi, fakat intihabatı kazanmasının şerefine ver- diği birsziyafette bıçakla öldürüldü. 1929 danberi mühim karışıklıklar olmadı, Carrenza ile Obregonun ada- mı General Lazaro Cardenas retsicum- hurluğa seçildi. Son seneler zarfında hükümetler a- rasındaki mücadelenin asıl sebeple - rinden bir tanesi de kilisenin vaziyeti idi. Son zamanlarda kuvvetli olan Mek- Bika hükümeti, kilisenin nüfuzunu bal- talıyacak kararlar aldı. Evvelâ ilk mektepleri tamamile lâ - yikleştirdi, ve rühban sınıfının mek - tep açmasını menetti. Saniyen kilisenin emvaline vaziyet ederek bü emvali millileştirdi. Amele kanunları vazedildi, ve ecir- | lerin ucuza'çalışmalarının önüne ge —— Musul petrollarının Membaları Topraklarımızda mı? Bir Fransız kadın muharriri çıkardığı bir kitapta orlaya bir fikir atıyor Musul civarında petrolün akışı arafı 1 inci sayfada) kitabında (Musul petrollarının mem balarınm Türkiye topraklarında yve (Van) vilâyeti havalisinde — bulundu: ğu) hakkında ortaya bir fikir atmakta- dır. Biz, Fransız kadın muharririnin, e - sasını nereden aldığını — bilmediğimiz bu fikrine muttali olduğumuzdanberi daima tatlı've büyük bir Ümit besle - riz. Musul petrollarının esas membaları ha. ten Türkiye — topraklarında ise memleketimiz için ne büyük bir nimet olur değil mi? cumhüuriyet hükümeti de, bu kadar bereketli petrol lan Türkiye vilây ların damarları bulunabileceği ihti - malini daima düşünmüş olacak, ki me- selâ (Mardin) civarında bir hayli pet- rol tahârriyatı yaptırmıştı. $ Marmara sal tadı t bize kalırsa (Van) vilâyeti ta- i taharriyat ve hafriyat halde başlıca taharriyat hilindeki (Mürefte) de ya- yapılmalıdır. Har gük havi Musul, Ger- arziyesi - uzandığ safe ise (300) kilometreyi geçmez. (Gergük) ve (Musul) dan Türkiye hudu, fe ise 100 ilâ 150 kilometre k: Şu hal tam hüduttan itibaren meselâ «Çi merik) havalisine kadar yer yer. dage) dedikleri araziyi yoklama ame- liyesinde bulunmaktır. Ergeç bir ne - tice elde etmek ihtimali daima mev - cuttur. İ Vâkıâ (Sondağe) denilen ve husust (burgu) ile yeri delmekten ibaret bu- hinan bu ameliye zahiren basit gibi görünmkte ise de hakikati halde çok zahmetli ve bazan da pek ziyade kül- fetli vo masraflı bir iştir. Fakat bu kül- fetli ve masraflı işten bir gün alınabi * lecek neticelerin memlekete iktisat ve müdafaai milliye noktai nazarlarından temin edeceği fevkalâde faydalar gözü- nüne getirilecek olursa hiç bir feda « kârlıktan çekinmememiz icap edece - ğinde herkes müttefiktir zannederiz. Memleketimizde tabit hazineler pek çoktur, meselâ kömür madenlerimiz, cinsi itibarile dünyanın birinci kömür- leri âyarında olmasa bile zenginlik iti- barile Türkiye için büyük bir servet ve kuvvet membaldır. Bilhassa bu ma - denlerin sahilde olması, deniz yolla - rile naklini kolaylaştırmaktadır, ki bu da ayrıca kıymetlerini arttırmakta - p. Sonra (Karabük) teki demir ma - denlerimiz de Türkiye için başlı başı- na bir nimettli kalplerile karde st İspanyoll taarruzundan masun kalma - ları için dua etmektedirler, C. B. İnönünün (be: nin cenup ve cenubu garbi tlerinin toprak ve iklimi ise bu kaymetli mahsulü de bol bol yetiştir » meğe - tabil yetiştirmek *Jolan fenni ve makul u: r Tiayet etmek şartile - kâfidir, Şu halde memleketimiz bugünkü mü“ deniyetin en büyük servet, refah ve €« rakki âmillerinden olan kömür, pamuli ve demire bol bol malik bulurnüyor; buna bir de, gene bugünkü medeniye“ tin en büyük iktısadi kuvveti, müdafasi vasıtası olan petrol inzimam edecek 04 lursa, Türkiye yer yüzünde maddetei en bahtiyar memleketler sırasına geç " miş olur. 'Türkiye cumhuriyet hükümetinini bu hakikatleri düşündüğüne ve bu dit şünce ile elden gelen her şeyi yıpm“' istediğine şüphe yoktur. Biz memlekette bir petrol seferbers liği bile yapılabileceğine kail bulunu: yoruz. Meselâ geçen senelerde, (Sinop); civarında zengin petrol madenleri keşfedildiğini işitmiştik. Fakat maald* sef bu haberin aslı çıkmadı. Öğrendi * ğimize göre (Sinop) ta petrol bulun * duğuna şüphe yoksa da bu petrol metil- baları istifade edilecek kadar zeri değildir. Fakat bundan meyus olma * senelerde memleketimizin Mat” n ili (Mürefle), Karadeniz sa * hili (Sinop), Musul hudutları © ) gibi yekdiğerinden pek U * zak noktalarında petrol emareleri bü- lunduğuna göre nihayet bir gün Tür * kiyenin her hangi bir muntakasındâ keşfedileceğine Bif Bu vark rında bulunması ihtimali çok kuv lidir, bu fikri hepimiz kabul etmel Ve © yolda durmadan maddi ve man? ğ vi çalışmalıyız, bir çok işlerimizde 01 * duğu gibi bunda da ergeç hayırlı ** netice elde etmemek mümkün olma” **X Evvelki geceki Yangınlar Evvelki gece Tophanede ve Sultan hamamında iki yangin olmuştur. ’l hanedeki yangında bir ev tamamen ev de bir dükkânla beraber — kısmtf yanmıştır, Birinci yangın şöyle olmuştur: Tophanede Hendek sokağında » manın müsteciri bulunduğu ahırda at 20 kararlarında Osman ahıra hAY? vanlara yem vermek üzcre girdiğ! | rada elindeki lâmabadan ıımın"" denbire tutuşmuş, itfaiye . gelinct ” kadar yangın sür'atle büyüyerek zın yanındaki mahrukat deposun? | mamen yâkmıştır. Bu arada Y’"î;_ ait evin damı ile ahırın diğer yanı” ki dükkânın Biklkümi da yanmıştır osar 24 (e hanını? sa” a ta” İkinci yangın da gece Sultahamamında — Hacıpolo üst katından çıkmıştır. Fakat çağa sarmadan itfaiye yetişer dürmüştür. Yangının çıktığı bekçisi Sinana ait olduğu an tahkikata başlanmıştır. ateş ek sön * a haft Jaşılmı$ı