11 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

11 Mart 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Resimli Makale: İplik meselesi Halledilemedi | Yazan: Muhitlin Birçen — B ir aralık gazetelerde iplik bubra mı, iplik ih diye bahse mevzu olmuş bulunan meselehin halli için İktisat Vekâletinin müdahalesi lâ- zimgelmişti. O zamandan beri İklisât Vekâleti hayli mühim ve fayda'ı ted- birler aldı. Belki de vaziyelin müşkü- lâtı biraz azalmış olabilir, fakat, mese- le henüz halledilmiş değildir. İttihaz edilen tedbirler muhteliftir: İktısat Vekâleti fabrikaları iplik yapr Maya ve satmaya sevketmek için evve- lâ tayin j nark fiyatlarını de; memekte ısrar etti. Sonra da iplik itha line müsaade etti. Fakat, bu müsaade- ikârı NÜ MA Sokakta giderken bir servet bu - lan, yahut ta piyangoda bir seryet kazanan adam ekseriya sarhöş olur, ığını bilmez, eline geçen ni- 'af eder, sağa sola düşünme - den saçar, mahveder. Hayatı muvaffakiyetsizliklerle ge- çen bir adam da tesadüfen beklen - medik bir muvaffakiyete erişti mi, ayni şekilde baş di muvaffakiyet temadi edecek tan - maktadır. Abuk sabuk söylenir, mec- nunane hareketlere girişir, sarhaş - yi de evvelâ Afyon İnhisarına münha- Sır bir müsaade şeklinde vermişti. Da.- |— — tur. ei ha sonra işi dahâ ziyade kolaylaştır- ——— mak üzere, bazı ipltikleri büsbütün ser- best bıraklı ve nihayet, hariçten gele- cek ipliklerin nark fiyatından daha pa SÖZ AR halı olmasına mâni olmak üzere de ip-| ç: lik gümfüklerini çok geniş nisbetlerde | Silâh fabrikalarından '—_———*HEHBN BIH Yndirdi. Ders alan haaşrat U HKRA l Fakat, bütün bu gayretlere rağmen .. Kmeğii mesele bugün halledilmiş değildir. He M"’ehaf“_"ğfl_ Lâle devrinde nüz, iplik ihtiyacında bulunanlar iht ada S Tzi YA Hğ n . - AŞ v b Kütüphanesinde çok güzel kitaplar bulunurdu. Bir gün şair Nedim, İb işle yaşayan küçük tezgâhla lik bulamıyarak muatta) | hut ta fazla fiyat vermek ve xartlar kabul etmek suretile ipl darikine mecbur bulunuyorlar. Bu kadar kolaylıklardan ve gayret. lerden sonra neden dolayı bü buhran devam ediyor? Sebep ba: mübadele sistemimizin henüz tabii lini almamış olması. Dışarda iplik u-| cuzdur. Her memleket bize istediğimiz kadar iplik vermeğe h fiyatı ucuz, kazanç haddi dar ve Geçen yaz İstanbulda - pireler bir- diğimiz mikdarlara nazaran - tutarı da'genbire çoğalmış ve bilhassa İstanbul çok-olan bu ipliği bize vermeleri için |. e Gturanlar bundan fevkalâde bizim de onlara, İplik bedelini hemen | v İ a ödey k: n et etmişler, gazetemizde bile bu ) mesele hakkında bir çok ; | dür. Bi ng yöliyle almak Mitti. y Bi iplSi Hezine yübitü Elimize geçen Leh gözetelerinden — Klering? diyorlar; ne zaman cebi: birinde, geçen sene İstanbula baskın | mize ızirPceği meçhul olan bir para mu' Veren pirelerin, şimdi de Kils şehrine| Aslanlar bile kabilinde biz size iplik veremeyiz! hücum ettikleri haber verilmektedir. | Fareden kor[“"—ı,".n_-,ş Gümrükler indirilmiş olduğu için o| MA A e zaman biz, fabrikalara şunu teklif et İj haşaratın Bücumu 6 kadar şiddetli (krallık meçkire akanlan . SA için mek istiyoruz: «klering ile ütmiz o]m“;“" Bögelr tahağ kra ıF mevkilne çıkarılan para, İsizin elinize geçinceye kadar fa- iktk i““;ı Mllatmaştır ger farelerden korkarmıs, izden ziyan etmekten mi korkuyorsu- Kils" n | nuz? Bu farkı fiyata zammedi: | Bu sayede Kils'e gelen ve haşarat | rinde tecrübeler yapı hakika, gümrüklerin indi bu&ln'ml' edici ilâç satan bir fabrika mü-| yalnız aslanları deği farkı ödemeğe mükemmel surette ki- | Mestilleri, kısa zamanda çok para ka- fayet ediyor. Zaten ipliğin gümrüğü | Anmışlardır. çok yüksektir. Takriben, vasati olarak, | — Bu ilâçların kullanılmasını mütea-| , | yüzde yüzden fazladır!. Bu fazlalıktan kap pireler azalmış fakat bir müddet ve tenzilât nisbetlerinin genişliğinden sonra, tekrar şehri istilâ etmişler ve te- K ER dolayı fabrikalar fiyata yüzde on, on sadüfen o fabrikanın mümessilleri, ge- ” vetliğini Hüren aelsilei, “Eeeknç beş, yirmi de zammetseler, bazı ahval- ne orada bulunarak, kârlı işler yap-| "eketlerle dışarı fırlamak için kafes- de hesap gene düzgün gelir. Fakat, ht- mışlar ve gene pirelerin arkasını al- lere saldırmışlardır. men umumiyetle, fabrikalar bu hesa- , lardır. Bir müddet sonra ayni hâdi-| — Kaplanlar ise fareyi görür görmez BÜT ea Tamyottik İsc üçüncü defa tekerrür edir.se, Kils hal © kadar dehşetli bir korkuya tutulup ı"— Biz banka değil, fabrikayız! diyor- , | b elit mm“e",:lı: nden Lıh;k]. l»:.ğ.,ml..ğ. bî.h;mş'"d:u k;.lıelıçîleı_ Z t yöre olarak şüphe etmeğe şlamışlardır. kaplanların korkudan talanmama- Bunda da hakbıdırlar. “Ancak-ötede N, V e tahkikat neticesinde 'de süphe ları için fareleri, kafeslerden dışanı çı- iplik ihtiyacı mübremdir. İhtiyaç müb N çe k a Taşılmış- | 5 rem olunca memlekete iplik sokmanın ”""k'f haklı oldukları da anlaşılmış- karmağa mecbur olmuşlardir. tır. Meğer zaman zaman mermleketi pi- î:lıluuııomenk ta büyük kârlar temin "" Mobi ŞA SA DE l ler. Ö zaman tü ğrasıyor, çare Te istilâsına uğratan adamlı lar- AERa D n arayor. Araya bankalar kanşıyor: ie. İmış. Fabrikanin büsusi — dairelerinde| *O derecede gayret göslermeği köndi diye kombinczonları dü or, ba- | haşaratı yetiştirmek için tertibat var-| — | .— ) Költür _'av'r','m,_ PİŞ, ağzır zi şekiller bulunuyor. Bir yandan da'mıs ve bu mümessiller — istedikleri şe-| ©X 4 uf Kakle bir Akama aöi yon inhisarı gayret ediyor, biraz şu- |hirleri 24 anat içinde pire, — bit, tahta| linde halledilir şey değildir. Herk a , biraz buradan iplik sokmanın 'kurusu İsi uğratabilirlermiş. Hinden geldiği iadar bu ayeye doğ göreti — bulunuyor. — Bulunan / çereler| £ bor'etımi İplik misalini, bu. harekete yardım etmelidir ki Türkiye l b'mı"â: Jşlinen kör döyüşü şeklinde | Lüreti bir kere daha gözümüzde can- ile dünya arasındaki münasebetler nor g"":':i] n ae nazar - Cerdi. kökün. | yandırmak maksadile kaydettim: Tür -| mat şekillere doğru sür'atle irikişaf et- Çen balletmeğe şimdilik kâfi görünmü- | kiye iktısadiyatını idarede derece de-| sin, — 5 T Glik işi, memleketin dönu, gömleği, 'e #mil mevkiinde bulunanlar, dev-| Ben de bu satırları bu yardım mak- billasca köylünün birüş n Sömleği, let adamı, fabrika müdürü, tüccar, ko-| sadile yazıyorum. Biliyorum ki, Tür: iai G ğ Biyeceği me-| pisvoncu, banka, hülâsa herkes bu ga-| kiye dünyanın bir parçasıdır! biri ndeki kitaplarda: ni istetmişti. İbrahim Paşa : — Olmaz, dedirtmişti. Benim ki- taplarım kütüphanemden dışarı çe karılmaz. İstediği kitabı gelsin, bu- rada okusun, İbrahim Paşa birkaç gün sontü Nedimin bahçesindeki lâleleri su!nt mak için çok güzel kovalar yaptırt- dığını haber alınca onlardan bir ta- nesinin kendisine gönderilmesini is temişti. Bunu söylemek için şair Ne dime giden adama Nedim cevap verdi: — Siz gidip vezire söyleyiniz.. Be nim kovalarım bahçemden dışarı çıkarılmaz. Eğer bahçe sulamak is. tiyorsa gelsin burada sulasın! lâzır yazılar çık- T y de mize gelmiyen, Gazetenin yazdığına göre bu müz- aslan, me- uyuyabilen $ ve farelerin, , kaplanları, pan- lmesi, terleri de korkuttukları anlaşılmıştır. Bunun için evvelâ içinde iki aslan lunan bir kafesin içine bir fare salı- verilmiş, farenin kendi üzerlerine doğ- ASINDA Londrada at canbazhanelerinin bi- | - |det kaybedilerek yapılan kaç saniye içinde dikivermekte ve bu| KB Yersiz garur insanı mahveder Bi İnsan eline geçirdiği bir muvaffa- kiyetin oduğu gibi kalmasını, son - suz olarak devam etmesini isterse, muvaffakiyeti kazanmadan evvelki hayatını düşünmeli, hep o çerçeve içinde kalmalıdır. İnsanı mahveden yersiz gurur, manasız bir azamettir. İngilterede Devlet hazinesinden | Maaş alan hayvanlar iZ müvazenei umumiyesinden | aş alan ve devlet memurlarının ha lar da vardır. Avam Kamarasında büt- çe müzakere edilirken bunların tahsi- [ Boğaziçini sevenler.. E. Talu 'dukları haklara sahip olan, hayvan | y |Birkaç tane kö Sözün Kısası B izim Dertmend halisüddem İ$4 tanbul çocuğudur. Boğaziçinde doğmuştur. Bir kış akşamı, oynak di galar şıpır şıpir, babasının denizle bi? raber olan yalı duvarlarını döverkefii dünyaya gözlerini açan bu insanın G dakikada gönlüne giren Boğaziçi sevgi* si zamanla kökleşmiş, artmış, perestifi haline gelmiştir. M Onun içindir ki, bu ilâhi yerin inhif tatına, izmihlâline, perişanlığına, YE“ timliğine şahit oldukça Dertmend bİf kat daha dertli ve içli olmuştur. Dün, buluştuğumuz vaklt coşkundüe Gözlerinin içinde mutadın fevkinde bi parıltı sezdim, Sebebini istizaha vakli bırakmadan, söze başladı: — Bugün birşey haber aldım.. Çoll v nbulda bir «Boğal' rler cemiyetir kurulmuş. ğer bu teşebbüs ileri giderse, yer yü zündeki o cennet köşesi belki de büSt bütün ölmekten kurtulur. : — İnşallah! — Neden? Seni biraz bu bususta gü vensiz görüyorum.., de öyle bir eda yet değil, Di müsbet netice vermiyeceğine dalr içille de bir kariaat varır issini veriyor. — Öyle değil. Dertmend — Ya? — Boğaziçini sevenler cemiyeti diyâ bir teşekkül de getirilmesini Zai görüyorum. Yoksa, Bağazın ölümdefi kurtarılmasın: senin kadar ben de € dan dileyenlerdenim. — Öyle bir cemiyet kurulursa, ne 0* lür sanki? — Lüzumsuzdur, bence, — Amms, neden? Neden olacak? Boğaziçini sevmek bence mahdut bir zümrenin inhisari tına alınamaz da ondan. Boğaziçini seY mek tabiate, güzelliğe, şilre, musikiy'& igâne olmıyan Bef hislerinden biridife ir tüccarı ile onlari taya çıkardığın g'Dİs insanın İğri da iazarı dikkate alın zit Bu hayvanlar şunlardır: Cebelüttarıkda bir eşek ve mütead- dit maymun. İngiltere milli bankasının mahzenle- rinde dolaşan Rufus ismindeki kedi. Boenos Ayres'deki İngiliz konsolos |hanesindeki Pomenzo namındaki kö- |pek ve posta dairelerinde mektupları, evrakı farelerden muhafaza eden ke diler. Ameliyat dikişlerini diken bir makine keşfedildi «Elde dikilmiştir» yaftasını şimdi- ye kadar elbiseci veya kunduracı ma- ğazalarının modelleri üzerinde görür- dük. Anlaşılan bundan sonra hastane- İstin “emiliyat salönlerine yapıştınldır Şinı'da işiteceğiz. Zirer Filedkliğüb 'Bayl Azdrars d minde meşhur bir tıb profesörü ameli- yatlardan sonra insan vücudunun ke- silip biçilen parçalarını dikmek için bir makine icat &tmiştir. | Rivayete inanılırsa bu makine şim- diye kadar cerrahın eli ile uzun müd- dikişleri bir jturetle bazı gecikmelerden doğan ö- İlüm tehlikelerini ortadan kaldırmakta imiş, Fena değil. Fakat acaba günün bi- rinde cerrahın da ortadan kalkarak ye- rini bir ameliyat makinesine bıraktığı- na şahit olacak mıyız? İSTER İNAN Dün gece yarısına doğru, Taksimde yeni yapılan a- partıman mahallelerinden birinin sokağında — bir fer- yaddır koptu. İrili ufaklı çocuk sesleri: K — İkinci tabı'.. yazıyor, Almanya Fransaya ilânı aB ğâî?’:,;:_;k;':îlî'gîgı yenin bir an evvel elde edilmesi iç'n' Muhittin Birgen bulunacaktır. Bir kısmını yukarıda —— gösterdiğim ve diğer bir kısmımı da, | sözü uzatmamak için, kayda lüzum | görmediğim bu müşküllerden çıkarıla- cak netice şudur: Beynelmilel müba.' dele ve iklisadiyatımızı mümkün oi-| duğu kadar bugünkü karışık yoldan rtlarmaya çalışmamız icap eder, Ya- avaş o istikamette yürüdüğümüz bir gün gelip bu düvanın da malüm h;lli muhakkak olmak!'a beraber bu ne kadar sür'atle halledersek o kadi İSTER İNANMA! Karp'etti, diyorlardı ve koştukça d koşuyorlardı; Apartımanların pencereleri açıldı, kapıları açıldı, se- si işitenlerden, gecelikle aşağıya yuvarlananlar oldu ve neticede anlaşıldı ki mesele sadece bir kaç yaramaz ç- cuğun oyunundan ibarettir. İSTER İNAN İSTER İNANMA! iki milyara kın sakinlerile bü! dünya Boğaziçini sevenler cemiyetinil azayı tabliiyesidir. O halde ayrıca Dİf teşekkül vücude getirmeğe ne lüzumü var, değil mi Dertmend?., 42.77;&. Biliyor musunuz ? 1 — Ayni yıllarda büyük bir şöhret kazanan ve Renesans devrinden bü * güne kadar yetişen ressamların sayılan üç İtalyan ressamı kimlerdir? 2 — Oberon nedir? 3 — Asuri kralı Sardanapale hakktlit da kimler, hangi eserleri yazmıştır?- (Cevapları Yarm) * Dünkü Suallerin Cevapları: a ! — Meşhur Fransız mareşali Mak Mahon 1873 de ve 1879 da iki Fransız reisicumhuru olmuştur? 2 — Kamelyalı Kadın (Dame &üf Camelias) meşhur Fransız muhart” Aleksandr Domaefisindir. 3 — Kam 1819 da doğmuş, ! ölmüş meşhur Fransız karikatüris! Hâkim şaka yaparsa Londrâda bir davanın rüyeti eshü” sında, bir avukat hasmı hakkında İsözleri söylemiştir: — Hali wâkti yerinde olduğu baldit bir türlü evlenmiyor. Kendi davasının muhik oHIIİ“:; bu suretle ispat etmeğe kalkan aV" ta hâkim: ö — Bundan ne çıkar demiştir, bc"'; de halim vaktim yerinde fakat h:',_, 914 dÜ dif. bekârfim. Münasip bir zevce - bu! dim, Bu »öz mahkeme zaptına' #Evill izdir oradan gazetelere intikal etmiş. Şimdi hâkim baftada 40 tan€ jves mektubu alıyormuş.

Bu sayıdan diğer sayfalar: