Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Hergün Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Yeni İstanbul limanı Yenikapıda olacak (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu son iddianın doğruluğunu İstan- bul plânını yapan Bay Prost ta tasdik | etmiş ve plânda limanın yerini Yeni- kapı olarak tesbit eylemiştir. Başvekilimiz İsmet İnönü yaptığı in- celemeler neticesinde İstanbul beledi- yesinin noktai nazarını tasvip etmiş ve esas itibarile müstakbej İstanbul lime- nının Yenikapıda inşası kabul edilmiş- tir. tin Üstündağın uzun ve inceden ince- ye tetkikatından sonra yaptırmış oldu ğu müstakbel liman projesi cidden ide- a) bir liman projesidir. Bu projenin keş fi de yaptırılmış ve 7 milyon liraya çı- kacağı anlaşılmıştır. Bugünkü projeye göre, Yenikapının önüne 700 metrelik bir dalgakıran ya- , pılacaktır. Limanın rıhtımı, krokimizde görülâü ğü veçhile yılankavi bükülen dört ki- lometre uzunluğunda beş rıhtımdan i- baret olacaktır. İstanbul plânının tatbikı sırası gelin ceye kadar, bugünkü limanın ihtiyacı- mızı karşılayabilmesi için de çok ucu- za mal olacak bazı tesisat yapılacak ve Galata rıhtiımı Kabataşa kadar uza - tılacaktır. Ancak, bu liman faaliyeti sırasında, kömür depoları üstünde çok titiz dav- ranmamız lâzımdır. Bu meyanda, Ku- rüçeşme depoları civarının istimlâki ve o sahada depoların tevsii düşünülmek tedir. Kuruçeşmede açılan bir kömürcü dükkânı büyüye büyüye orasını kömür deposu haline koyduktan sonra, zaman zaman büyük hatalar işlendiği anlaşıl- miş ve gene zaman zaman, kömür de polarının şehrin sıhhatini ihlâl ve man zarasını bozduğu muhakkak sayılarak depoların oradan kaldırılması düşünül müş, ne yazık ki bugüne kadar buna muvaffak olunamamış, Kuruçeşme kö mür deposu olamıyacağını, bu büyük hatâyı işlemiş olanlar bile idrak ettik ten sonra, bugün her ne bahasına olur sa olşun bu hatâyı artık tamir edip, de “poları oradan kaldırmak varken, ayni hatâya' düşerek, - depoları ayni yerde tütmâak ve üstelik te tevsiine kalkmak, güzelleştirmek için plânını yaptırdıği- mız İstanbulu mühim bir güzellikten mahrum bırakmak ve büyük bir mın- taka halkını kara toza boğmak demek olur. Başvekilimizle İktısat Vekilimizin bu nokta üzerinde bilhassa bir müddet daha durmalarını ve hiç değilse, çey- rek asırdan beri İstanbullularla, bu de- polar yüzünden vâki olan şikâyetlerini soruşturmalarını rica ederiz. Herhalde devlet adamlarımızın, bu güne kadar sürüp gelen bu hatâyı ida- îl;::r değil, tamir edeceklerine şüphe yok Dünyanın en kuvvetli buz kıranı «Örconikidze» bahriye tezgâhları, «Jozef Stalin» yeni buzkıran gemisinin inşaatını bitirmek üzeredir. Bu gemi, kutbün en kalın ve kuv - vetli buzlarına muvaffakiyetle göğüs gerebilecektir. On bir bin tonilâto hacmındaki bu gemide muazzam dokuz kazan vardır ve bu kazanlar, beheri 10 bin beygir kuvvetinde, 3 buhar makinesini işlet - mektedir. Geminin boyu 107, geniş - liği ise en geniş yerinde 93 metredir. || Bu buzkıran üzerinde, dünyanın en mükemmel ve en yeni elektrikle işler seyrüsefer âletleri mevcuttur. Gemi - de ayrıca iki tane de çok kuvvetli tel- siz cihazı vardır. Bu buzkıranın inşasından sonra, «Viaçeslav Molotov» isminde aynı de- recede kuvvetli ikinci bir buzkiran ge- “ gisi daha tezgâhlara konacaktır. İstanbul vali ve belediye reisi Muhit | SÖON POSTA Resimli Makale: M Çok söyleyen, az söyleyen Bi Çok söyleyen, çok hatâ ğder. ÇZ /ğ Az söyleyenin hatâsı yoktur, fa- kat aptal görünür. Hatâ etmemek, aptal da görünme- mek isteyen orta hareketi tercih eder SÖZ INDA |) “ Tatlı söz yılanı Deliğinden çıkarır ,, Derler ? İngilterede Niyu Barnet'de hayvan- lar mürebbisi meşhur Macarlı Hanz Brik kafeste bir kaplanı terbiye ile meşgulken birdenbire kaplan kızmış ve mürebbisi Hanz'ın üzerine atılmış- tır. Hanz korku ve telâş eseri göster- miyerek bu tecavüzü soğukkanlılıkla karşılamış ve homurdanan kaplana karşı tatlı ve mülâyim sözler söyleme- ge başlamıştır. Bunun üzerine kapla- nin hiddeti derhal kesilmiş ve Hanz muhakkak bir ölümden — kurtulmuş- tur. Bu münasebetle Hanz şöyle de- mektedir: «İnsan 42 sene hayvanların en vahşileri ile uğraşırsa böyle ufak tefek hâdiselere pek kulak asmaz. En ufak bir korku eseri göstermiş olsay- dim hayatım tehlikeye girerdi. Bu iş- lerde en mühim sır soğukkanlı ve sa- kit bulunmaktır. Telâş hiç yaramaz. Bağırsaydım. veya korku hali göster- seydim şimdi bu hikâyeyi başkalarının ağzından başka şekilde dinleyecekti- niz.» At sineğinin 13000 gözü varmış ' Semalarda büyük kavisler çizerek uçan kartalın gözlerini güneşin kes- kin ziyasından muhafaza için çehre- sinde çıkıntı halinde hayvanların ayrı- ca bütün diğer kuşlar gibi gözünü toz- dan muhafaza için ikinci bir şeffaf göz kapağı mevcuttur. Kurbağanın gözle- ri kendisine bir priskop vazifesini ifa eder. Vücudu tamamile suyun içeri- sinde olduğu halde sade gözünü dışa- rida birakan kurbağa etrafını seyrede- bilir. Balığın yaşadığı yerde ne toz ve ne de güneş olduğu için göz kapağı ve ka- şı da yoktur. Yılanın şeffaf bir göz kapağı ve yerde süründüğü zaman gözünü çalı- lardan ve dikenlerden korumak için çıkıntılı pencere gibi göz çerçeveleri mevcuttur. Yılan derisini değiştirirken bunu da atar. Sineklerin kolay kolay yakalanma- malarının sebebi her tarafı görebilecek şekilde gözlerinin mevcut olmasıdır. ARAS | HERGÜN BiR FIKRA | Kendi işini kendin gör Meşhur komedi muharriri Labis ölüm döşeğinde yatıyordu. Ailesi efradı etrafina toplanmışlardı. Mu- harririn epey yaşlı olan oğlu hasta | babasına: — Baba, dedi, biliyorsun benim karım da öldü. O da öbür dünya - da.. Sen onu da göreceksin, Gür - düğün zaman el'an kendisini unut- madığımı söylesen, Labiş yatağında güç halle gözle- Fini açabildi, oğluna cevab verdi: — Mademki işin varmış, ne diye bana havale edersin, kendin git, kendi işini kendin gör. Çiçekler hakikaten Küzel Kokarlar mı? İstatistik merakı Amerikalılardan Almanlara geçmişti, şimdi de Alman- lardan Fransızlara intikal etmiş. Ba- kınız bir Fransız nebatatçısı ne söylü- yor: «Dünyada 4300 çeşit çiçek vardır. Evet çiçeklerin mecmuu 4300 dür. Ne 4301 dir, ne de 4299 dur. Bunlardan 308 nin renkleri menek- * şe mavisi, 594 dü mavi, 823 çü kırmı-| zı, 9YÖl vi sarı ve 1124 tanesi de beyaz- dır. Çiçeklerin ancak 420 tanesi güzel kokar, 1500 tanesinin kokusu ise ta- hammül edilmiyecek kadar fenadır. Di gerleri kokmaz. Garip bir rakam yanlışlığı Viyanada İstanbulda olduğu gibi eski binaları yıkan ankazcılar Vvarmış. Yalnız onlar şirketler halinde iş görür- lermiş, Bir gün bu şirket ev sahiplerinden birinden aldığı bir emir üzerine meş- hur caddelerden birinde mükemmel bir apartımanı yıkmağa başlamış. Mal sa- hibi yaz münasebetile köyde bulunu- yormuş. Dâm aşağiya alındıktan son- râ ev sahibine haber vermişler «Evin yıkılıyor yetişl» demişler, adamcağız da pürtelâş gelmiş... Hâdiseyi tahkik etmiş.. ve mesele- nin mahiyeti anlaşılmış. Meğer: Şirket yıkılan 25 numaralı ev ile değil, 1 5numaralı ev ile pazarlık — et. miş; evin ankazını satın almış, yalnız yıkıcılara talimat verilirken — daktilo evin numarasını yanlışlıkla 15 yerine 25 yazmış. Adamcağızın hânümanı kızın dalgınlığı yüzünden az daha sö- nüyormuş. Sineğin başının her iki tarafında her biri bir başka cihete tevcih edilen bin- lerce göz vardır. At sineğinin 13,000 gözü olduğunu söylersek hayret etme- yiniz. *| Amerikadaki Feyezanlar Kıyamete alâmetmiş Amerikada Vaşington hükümeti dahilinde Grinvud isminde bir adam on beş sene evvel bir gece rüyada in- sanlar ıslâhihal — etmedikleri takdirde 1938 de Meksikadan Alaskaya kadar Amerikayı sel basıp 30,000,000 Ame- rikalı ve Kanadalının suda boğulaca- ğını görmüş ve buna inanarak rseim- de görüldüğü gibi bir gemi yapmıştır. Bu adam şimdi: «Halk on beş senedir bana gülüyor, beni bir deli farzediyor- lar. Hazreti Nuh'u da deli farzetme- mişler miydi? On beş senedenberi in- sanlar saptıkları dalâlet yolundan ay- rılmadılar. Yakında seylâplar dolayısi- le ufak bir de ihtar aldılar; fakat asıl tufana nazaran bu sel sadece bir işa- rettir. Ruzvelt dokuz ihtiyar hâkimi kovdu; asıl marifet insanları doğru yoldan ayıran şeytanı tardedip mem- leketten çıkarmaktır.» demektedir, Londra sokaklarını satan şirket Niyuz Kronikl yazıyor: Kralın taç giyme merasiminde müstemlekelerden Londraya gelecek olan ziyaretçilerin 180,000 kişiyi ge- çeceği tahmin olunmaktadır. Bu işi tanzime memur olan komis- yon, bütün otellerdeki odalar tutulduk- tan sonra daha 50,000 odaya lüzum olduğunu hesaplamıştır. İngilterenin diğer kısımlarından ve ecnebi memleketlerden gelecek misa- firler bu hesaba dahil değildirler, Ame- rikadan gelecek ziyaretçiler için şimdi- mıştır. Hindistandan gelecek olanları taşımak için kâfi vapur tedarik edile- memektedir. Almanların memleketle- rinden 10 marktan fazla para çıkma- sına müsaade etmemeleri yüzünden Londraya pek az Alman geleceği an- laşılıyor. Parisli açıkgöz bir şirket gü- zergâhta satın almış — olduğu 30,000 kişilik yeri tamamile satmış ve bu fark- tan 250 bin İngiliz lirası kâr temin et- miştir. harrirlerimizden biri küçük bir anket şu suali sordu: — Sis neden hâsıl olur? İSTER İNAN İSTE Geçen gün İstanbula kuvvetli bir sis çökmüştü. Mu- Eminönü tramvay durağında bekliyerek tam elli kişiye İSTER İNAN İ yapmak istedi, ve R İNANMA! Arkadaşımızın tuttuğu hesaba göre bu suale 21 kişi «bana ne?»>, 6 kişi «bu da sorulacak şey mi?», 7 kişi «sen- den mi sorulur?» 9 kişi «yaz yaklaşıyor dt ondan?» 2 ki- şi «başka işim kalmadı da onu düşüneceğim» cümlelerile mukabele etmiş. 3 kişi de doğru cevap vermiştir. STER İNANMA! LA 5i ; T can veren yüce kudretin, o canı muha“ :;_E 'de, mahza bizim bakar körlüğümüz ve; den GĞ büyük posta vapuru kiralan-| Sözün Kısası ——— Sempatikoterapi Yazan: E, Talu | Nlah razı olsun! Bir yandan, kim yagerler, fizik âlimleri, haril İ harıl, harpte ölüm saçacak yeni yeni vasıtalar araştırıp dururlarken, köşedeş bucakta dünyanın nef'ine, insanlarıii hayrina çalışan tek tük kimseler de bulunuyor. Bunlardan .bir tanesi Parisli Doktof Gillettir. On beş yıldan beridir geceli gündüzlü bir çalışma neticesinde Vem- patikoterapi namile ortaya yepyeni bir tedavi usulü koymuştur. n 'Burnun içerisindeki sinirlerden bif tanesine şöyle âni bir temastan ibaret bulunan bu usul, bizzat doktorun ifa- desine göre, Hunnakı sadır (Anjin dö puatrin) den tutun da romatizma ağ“ rılarına varıncaya kadar birçok hasta- lıkları şıpın işi geçiriyormuş. Olur mu? — Ölür ! Esasen, bir gün gelecek Ki, insani D İ Te | faza etmenin de yalunu gösterdiği halt, enailiğimiz yüzünden bu basit yolurm. farkında bile olmadığımız ve sapır sa“ - pır top yoluna döküldüğümüz anlaşı” lacaktır. ş Şimdiki halde, Doöktor Gillet'nin keş — fi doğru çıkar da, Sempatikoterapi ha- kikaten birçok hastalıkların hakkından gelecek olursa insanlığın hesabına çok | mühim bir kazançtır. Gelgelelim, bu yeni tedavi tarzı ada« mın içinde biraz şüphe uyandırıyor. Burundaki herhangi bir sinire dokun- makla inmenin, romalizma sancıları « nın, nefes darlığının şipşak geçebilece ğine inanmak bana biraz saf olmağa mütevakkıf gibi geliyor. Zira bu iş bu derece basit olmuş ol« saydı, mütemadiyen burunlarını karış* tırmak itiyadını edinmiş olan terbiye- siz mahalle çocuklarınım hastalık yü-- 'zü görmiyerek, Nuhtan daha uzun ö mürlü olmaları lâzımgelirdi, . Jabu ŞA aei e Biliyor musunuz ? | — Pariste Şamp Elize yolundaki — Arkdötriomf denilen meşhur abidenin uzunluğu ve genişlifi nekadardır? 2 — Norveçin payitahtı olan Kristi- | anianın 1925 ten evvelki ismi nedir? - | 3 — Çinin sayılı sahil şehirlerinden biri olan Port-Arthurda Rus ve Japon orduları hangi tarihte çarpışmıştır, bu harbde hangi taraf galib gelmiştir? (Cevabları yarın) * (Dünkü suallerin cevabları) I — Amerikada merkez hükümeti olan şehrinin ismile anılan cumhuri” yet Guatamala cumhuriyetidir. Nüfu- su iki milyoridur. Merkez hükümet, 04 lan Guatamala şehrinin mnüfusu ise 125,000 dir. yi 2 — İki üç yıl evvel kayalardan dü: | şerek ölen Belçika Kralı Birinci Al &— berin karısı Kraliçe Elizabettir. Bu * gün 6İ yaşındadır. 3 — Petervaradin şehri Yügoslav * yanın Slovanie topraklarında Tunâ nehri üzerinde 5100 nüfusu olan bir şehirdir. Bu şehir 1526 da Kanuninin orduları tarafından zaptedilmiş, Ma * * carlar mağlüb olmuştur. 1716 da dâ Macar prensi - Fugenenin ordularile Türkler arasındaki harb Türklerin Tiİ* / catile neticelenmiştir. SHİ —c Hizmetçiler, bayanınıza gönderilen çiçekleri koklamayınız! _ Pariste hizmetçilerin — çiçeğe olari sevgilerinden istifade etmeyi düşüneni bir çift hırsız arkadaş, ellerinde biref | buket nadide çiçek olduğu halde Mas | car konsolosunun kapısını çalmışlar: — — Biz Macarız, madamı görmek i$“ tiyoruz demişler. Ve ellerindeki çiçek” - L leri de madama getirdiklerini söyliye” W rek hizmetçiye vermişler. Hizmetg' hanımına verilen çiçekleri içeri girme” den koklamak istemiş, fakat çiçeklerdâ — kloroform olduğu için hemen bayi j | mış. Hırsızlar da sofayı ve sofadaki aei ğ * işi Ti i ğt < aei İ ..... kasada mevcut 20,000 şiling'i çaldıb' ları gibi sırra kadem basım'_h:_ ' * - 3 Bi Ka VA e