e n P. 1 Birincikânun Zaharofun izi peşinde Fenerde bir saat Dülıyımn sayılı zengini ve en meşhur silâh komisyon- Cusunu, vaktile aralarında dolaştığı insanlar tanımıyorlar Yazanı Kemal Tahir bir de bizim ihtiyara soralım!» dedi. senin tavanı daha yüksek, resimlerin yüzleri daha gölgeli, mumlar daha şiş- man ve daha uzun görünüyorlar. Patriğin tahtı çok eski yıllardan kal- mış. Siyah ağaçtan mamü) kakmalı bir iskemle, içi kırmızı kadife döşeli. Beş ayak merdivenle çıkılıyor. Bütün dünya ertodokslarının en- mu kaddes kilisesini bir akşam karanlığın- da gezerken aklım, fikrim hep Basil Zaharofta, Licivert elbiseli adam «Dur bakalım * — 1667 de buralarda bir Zaharya Ba vanmış, tanıyor musunuz? — Necl imiş bu Bazilos? — Buraya gelen seyyahlara tercü- yaparmış, sonraları gümrük ko- luğu, ayak dellajlığında da bu — Bazilos? Bazilos #hu dedin? 1867 inde buralarda imiş ha?. bileme- hiilyır daha uzun konuşamadığı için İdota kızdı. Ayrılırken, fersiz gözleri- Bi kırpıştırarak: Havaları koklıyarak, barut kokusu ,,, — Bazilos. Hiç tanımıyorum bu ismi | hissettiği her yere yırtıcı bir kuş gibi Mmıirildanıyordu. yetişen, insanların biribirlerini daha Dünyanın en esrarengiz adamının n Seksen bu kadar yıl önce %mış. hayatında — girmediği — iş, kazanmadığı muvaffakıyet - birakma- :ıv:srırengiı bir şahsın izini arıyo- kolay, daha kat'1 boğazlayabilmesi için en son sistem silâhı icat ettinerek va- goön vagon dağıtan ve bu tâtlı işin mey- velerini sönmez bir hırtla toplıyarak esrarengiz mülkiyetine ilüve eden meş hur Zaharof, otel uşağı Zaharya Bazi- los iken acaba kaç kere şu benim şim- di durduğum loş köşede durdu. Şu Bi- zans san'atinin en kuvvetli eserlerin- den biri olan mozayikin önünde kaç defa istavroz çıkararak istikbali için yardım istedi. Geniş panama şapkası, dizlerini ör- ten battaniyesile insan neslinin ender yarattığı silâh komisyoncusunun daj - ma tesiri altındayım. İhtiyar kilise bekçisi anlatıyor: — Şu gördüğünüz direk, dünyada bir tanedir. Bu direk üç parçaya bölün müş, Pir parçası Kudüste, bir parçası Romada, bir parçası da Hurada bulu- nuyor. Şu ayaktaki demiri görüyor mu sunuz? Burada bir halka varmış. Haz- reti İsayı düşmanları buraya bağlamış- lar, buraya bağladıktan sonra da bayıl tana kadar kamçılamışlar. Bu siyah taş tan direk işte bunun için çok kıymetli- dür. — Hazreti İsa ve onu kamçılayanlar ha- yata gözlerini kapayalı 1900 sene oldu. Fakat siyah direk hâlü mevcut. Zaha- rof ta öldü gitti ama yaptığı siyahedi- rek dimdik duruyor. Meşhur silâh komisyoncusu Bazil Za harof. Muğtada doğmuş, İstanbulda Ta la yaşamış, tercümanlık, komis- Yonculuk, otel garsonluğu yapmış ve Milyarder olarak ölmüş olan bu ada- Tan eski püskü bir ceket, yırtık pırtık irer ayakkabı ife sürttüğü sokaklar- 8eçiyorum. Haliç Fenerinde rastladığım her ih- Üyara dünyanın en meşhur zenginini Soruyorum. Bilmiyorlar. 100 milyon dolar sahibi, 30 muhtelif Gdevletten 282 nişan almış, dünya piya- Sasına hâkim 300 büyük şirketin üçyü- Zünde birden Meclisi idare reisliği ve Azalıkları yapmış, dünyanın her tara- hıdl villalar, şatolar kurmuş Basil Za- Tofu ırkdaşları, sade ırkdaşları de - şlol, belki de eski komşuları bile tamımı- . .P ener Patrikhanesinin kapısında lâci Sivert elbiseli kapıcıya sordum: hıî Basil Zaharofu tanıyan biri var — Hangi Basil Zaharof? Sanki dünyada - Maazallah . yüzler- $& Basi) Zaharof varmış gibi aradığım Basil Zaharofun hususiyetlerini say - « Kapıcı beni bir gazetenin acaip i$- sütununu okur gibi hayretle dinler Patrikhane mensuplarından bir zat Yetişti, Sualimi ona da sordum. Evet, akrabalarının burada olduk larını biz de gazetelerde okuduk. Fa- kat ben bu havadise pek inanamıyo - Tüm. Hiç insan Basil Zaharofun mirasçı Si olur da kendisini saklar mı? Bahusus İhtiyar sizlere Öömür olduktan sonrâ (ben de varım) diye alimallah dellâ! fağırtırlar. — Oluna, esrarengiz adamın mirasçı- © da esrarengiz olur, Onlar da muvris- #nin yolunda yürüyüp sır vermek is temezler belki. Dü Seksen bu kadar yıl yaşayan Ba- Silin cemaziyülevvelini bilmek için in- oğlunun yüz yaşına yaklaşması lâ- | | Zim, böylesi de burada yoktur. Maamatih bir de bizim ihtiyara sora- Kemal Tuhir y ar» patrikhane kilisesi « Bize hem kiliseyi gezdirdi, hem de Basil Zaharofu tanımsdığını uzun u- tun anlattı. , Akşamın alaca karanlığı içinde kili- sakiyon kız lisesinin yüzüncü senesin- sedecek değiliz. Onun nasıl bir facia ol- duğunu bizlerden daha iyi bilen yok- şunları kaydetmeğe mecburuz ki, Os- facialarını sadece Türk unsurlarına Cihangirdeki soygunc T A | Dün Cihangirde - yapılan soygunculuk hakkında tafsilât vermiştik. Za- bıta failleri şiddetle aramaktadır. Resmimiz €vi göstermektedir. SON GÖRÜŞLER Bir zulüm hikâyesi Bir Yunanlı arkadaş İstanbuldaki Ar POSTA Dünya bir imal edemiyecekler, hatta den bahsederken Osmanlı zulmünden bahsediyor. Osmanlı devrinden hayranlıkla bah-| — Elmas pahalılaşıyor. Ve gitgide de halk arasında revaç buluyor. Ayni za- manda kadın kol ve boyunlarını süsle- ak |mekten daha faydalı işlere yarıyor. Dünya piyasasının en büyük elmas satıcısı, ucu bucağı olmiyan madenle- rini işleten ve çıkardığı elmasları bü- tün kıt'alara dağıtan, muazzam elmas korporasyonudur. Bu müessese 1934 de ancak üç milyon yedi yüz bin lira- < . |lik, 1935 de altı buçuk milyon, 1936- Bunları kısaca kaydetmek mümkün- | 4, (ekiz mllyon İngiliz lirahk (64 mil- dür; yon Türk lirası) elmas satmıştır. Sa- | — İmparatorluk devrinde Osmanlı 'tışdaki yükselme harikulâdedir. Bunu idaresindeki Hıristiyan unsurlar muha |dünyanın refaha doğru gittiğine bir a- rebe gailelerinden azade edilir. Vasati |lâmet sayabiliriz. olarak yirmi söne sulh yüzü görmiyen | — Elmas fiyatları 'yünde elinuş nidi bir memlekette ebedi bir sulh ve sü-| / artmıştır. Daha da artacağına ina- kün içinde yaşadılar. İmparatorluk ge- b li diniz. Bugün en çok tutulan 10 Ş old:tgdu İçli eroler geları iak &_f,. kıratlık büyük elmaslardır. Holanda larına S00 çekecek yerde, büyük bir hız ) Bolçikadaki elmas işleyicilerin mik- veriyordu. rkiyedeki Hıristiyanların Maületyörml eç ulibetinile yoğür bu imtiyazlı hali İngilterede büyük sa- | tAv1 Yüzde yirmi beş ni nayi devrinden önce teşekkül eden ııı-,"'"gi'i v eee l iliz Aristokra SrRLeLa ci inyanın en iyi el müşterisi LK Bezr e ga " | Kiaşelallözdei Onlöm - gilen : üü Onlar da kendilerinin büyük inkişa- yaldız uclu bir emniyet süpapıdır. A- fımi İngilterenin müdafaa masrafların- buk lur- ZMK AUA . ee olinakla beraber; bapfalür 2 — Türk idaresi feodaliteyi Avrupa- |pek de bu işe yanaşmıyorlar. daki? emsalinden daha önce yıkmak su- tur. Fakat tarihin bir hakikati ola matılı imparatorluğu bütün dertlerini, yükletmiştir. Osmanlı idaresinde Türk olmıyanlar, bilhassa Hıristiyan millet- ler refaha, büyük bir tarihi inkişafa mazhar olmuşlardır. Sayfa sehede 64 V. milyon liralık elmas aldı Elmas olmasaydı insanlar otomobilleri, vapurları, topları bugünkü mükemmeliyette ekmek bile yapamıyacaklardı elmasların büyük bir kısmı endüstride kullanılmaktadır. İşin doğrusu da şu- dur ki, sanayide elmasa ihtiyaç var- dır. Bu «işe — yaramıyanlar» olmasa, sanayi erbabı, işlerini görebilmek için merikalılardan sonra rekor Fransızlar-|kakiki elması aramak mecburiyetinde dadır. Bütün elmas piyasasının merke-| kalacaklardır. Meselâ harp esnasında, sınai işler- de kullanılabilecek elması bulamıyan Almanyada ise oldukça fazla elmas| Almanya, kadınlarının elindeki elmas retile medeni inkişafı temine hizmet kıtlığı vardır. Sebebi de Alman hükü-İyüzükleri alıp, toplarının inşasında etti. Misalleri meydandadır. Macaris- meti dışarıya para göndermeyi menet- kullanmıştı. tan Osmanlı idaresinden çabuk çıktığı miştir. Ancak hayati maddeler için i- için feodaliteyi yıkamadı. Hâlâ feodal İzin vermektedir. bir 'lcşıkılıt , Böze çarpmaktadır. Hal-| — gi enaleyh Almanyada elmas, a- buki Bulgaristan, Yugoslavya, Yuna- çıktan açığa satılsa bile, satıcı parası- zistan muasır medeniyete millet ola- ., (..0 ya çıkaramamaktadır. Bunun- rak ne kadar çabuk intibak etmişler ve &i İngiliz li hür bir istiklâl sahibi olmaya ne kadâr |/ beraber, 'yarım milyon İngiliz lira- hk elmasınız olsun, — Almanyada bir | KDA e inde satacağınız muhakkak gibidir. İn 3 — Osmanlı tanzimat hareketi Ç, gazetelerinin iddialarına göre ora» îı*'ı'îrl:sltd:.ı'— h.::' g:r:l;:nı::ı: !da satılan taşlar hep kaçak taşlardır. Pa- D Lma İrası da gene kaçak olarak harice çıkar- kuku beyannamesi olmuştur. Bıııııınınln“ımd” ifade ettiği mâna Türkiyenin burjuva- | FeE , KEERA AĞ E gitgi al adır. Haki- | ları olan Hiristiyanların inkişafını te- ki ve büyük taşlara ender olarak rast- mindir. İlkctsadi- inkişaf ve hukuk müsavatı (lanmaktadır. Onun için de fiyatları ile teyit edilen millet varlıkları dü derece derece arlınaktadır. -Bununla nın en ileri sosyal bünyesinin ıınavııbenbeı İspanya harbi - dolayısile, ül- çıkmasına sebep olmuştur. |kelerinden kaçmak mecburiyetinde ka- |lan İspanyol asılzadeleri, sayısını an- 4 — Türnk idaresinden ayrılmış olan | k meınlekenıer derhal ıeıhcsîrvıı:î cak tanrının bileceği elmaslarını Lon- kil bir hale gelmişlerdir. Bu da b;ımldf' . Paris elmas piyııılııınd.ı, ken- idaremize talihin sevkiyle düşmüş olan'd""_'f'_e oldukça “servet tomin df" milletlerin hüviyetlerini, insanlık te-| Meblâğlar mukabilinde — eritmektedir. mayüllerini asla kaybettirmemiş, on - İer. ları istiklâle lâyik bir unsur haline koy * muş olduklarını gösterir. Bittabi madenden çıkarılanr her el. Bunlar ortada dururken zulümden |mas para etmez. Ancak bir kısmı, bel- bahsetmek pek acaip olmaz mı? Eğer|ki de yarısı «mücevherv olarak kulla- zulüm, inkiçaf ve hürriyet an_ & 'yılır. Gerisi; sert olmakla beraber tu- geliyorsa bu zulmü herkes tasvip haf renkleri vardır; kahve rengi veya- BALİE hut sarımsıdır. Bugün ise elmas her işde kullanıl- maktadır. Modern makinenin sert te- kerleklesini, istenilen şekle — sokabil- mek için, elmas en lüzumlu madde- dir. Elmas olmasa otomobilcilik aka: mete mahkümdur. Silindire tıpatıp u- yan alüminyum pistonu inceltmek (- çin, elmas uclu bir âlet lâzımdır. Çe- liğin santimi santimine kesilebilmesi de gene bu elmas bıçaklarla mümkün o- labilmektedir. Daha sayalım mı?.. Şurası muhakkaktır ki, elmas, imal masrafını azaltmıştır. Bir zamanlar makinelere lâzım olan çeliği kesmek icap edince, yumuşatılır, — kesildikten sonra yeni baştan sertleştirilirdi. Bu ameliye ölçüde müthiş surette bir fark tevlit ediyordu. Bugün ise, elektrikli bir elmas bıçakla istediğiniz çeliği ke- sebilirsiniz. Tayyarelerle topların yapılışının tam bir emniyet verişi ancak elmas sa- yesindedir. İnanır mısınız: Bir çok şe- hirlerde insanlar yedikleri ekmeği bile elmasa borçludur. Hamur ucunda el- mas bulunan bir tekerlekle yuğrul- maktadır. Bugünkü dünyanın öğündüğü çok ince ve müessir makine saltanatı an- cak ve ancak bu elmas parçasının sa- Sadri Ertem Bu mücevherat sınıfına girmeyen ular Bâlipaşa camiinin Sutesisatı.. ranla kaydediyor, ayni zamanda di bu farliyet arasında gözden kaça şu: ı Admı taşıyan bir cami vardır. Dâhi Mimar Sinanın daha kal bu kıymetli ve tarihi eser eski soygunculuğa sahne — olan 1 Bir okuyücumuz, evkaf idaresinin gittikçe ziyadeleşen faaliyetini şük- a biten ufak tefek bazı eksiklikleri bil. dirmeyi bir vazife biliyor. Söylediği Fatihte Sarıgüzelde Bâlipaşa a- falık zamanınmda yaptırtmış olduğu bi yangında yanmıştı. Fakat cumhuri- yet devrinin bimmeti ile mükemmel yesinde pâyidar olmaktadır... bir surette ihya edildi. Yalnız bir müddet evvel önündeki yola toprak ve moloz dökülmüştür. (Son Posta) ya yazdık, göze çarptı, hemen önü- ne geçildi. Şimdi bu cami mükemmel bir hal- dedir ve sabahtan yatsıya kadar da kaâlabalık bir cemaati sinesinde lamaktadır, Yalnız ben su ve tesisatın yorum. Koca bir lümden kurtaran evkaf ida « resi bu eksikleri de temamlarsa baş- ladığı ve miş olacaktır. . * k camii dığı eseri tetviç ti - K geç aldık, artık sız bulduk. İltifa « tınıza teşekkürler ederiz.