14 — Sayfa « Son Posta ,, nit tefrikası : 47 Kapı 'hırafından. bir bakır tepsiye bir tek daı'be vurulmuş gibi tannan ve ahenkdu bir ses geldi.Kontes Olga, biraz geri çekılerek “ Giriniz! ,, Sedirleri, yastıkları, ıcdcf ııIemelı on altı köşeli Şam işi sigara iskemleleri ile insanı sinesine cezbediyor gibi gö- rünen bu köşe, âdeta bir aşk mâbedine|hoşlandım... Hattâ, zevcimi lnıylıe( a mek felâketine uğradıktan sonra, kal- benzemekte idi. Cemil, kendini tutamamış: — Madam la Kontes.. mühterem ve Bek bir zevk ehli imiş. Bu köşede, « - zinle kim bilir ne mes'ud dakikalar ge- çirmiştir. Demek mecburiyetini hissetmişti. Kontes, bir kahkaha saliverdikten sonra, cevab vermişli: — Benimle mi?... Ab, Cemil bey.. zevcimle 6 kadar az buluşabilirdik ki... Onu, ber gün adedi artan metreslerinin elinden kurtarabilmek, haylice mühim bir işti. Bana gelince.. artık, doğrusu- nu söyleyebilirim; benim etrafımı da hadsiz hesabsız perestişkârlar çevirmiş- t... Aym sarayda, aynı şatoda, aynı çatı altlarında yaşadığımzı halde, pek çok zantğn hayatımız hırbmnde.ı ayrı ircrdi) Aaak eh. ğümiz bayatın — içyü büsbütün başka bir âlemdir... Lütfen, şu köşeye geçiniz. Orası, çok rahattır. Durunuz, size bir iki yastık da vere - yim.. — Riça ederim, Madam la Kontes.. zahmet buyurmayınız. Keşke bu rahat köşeyi siz alsa idiniz. — Hayır, Cemil bey... Ben, bu kâ- şede oturmayı daha çok — severim... Bilmem, buhur kokusu hoşunuza gi- der mi?.. Biz de yarı şarklı olduğu - muz için, ben pek çoak hoşlanırım... Şu buhurdanlığı gördünüz mü?. Bu, pek eski bir Hind mâbedinden aşırılmıştır. Zevcim tarafından bir hayli para mu- kabilinde satın alınmıştır. Bir zaman © şark mâbedinin din? bir eşyası olan bu bühurdanlık, uzun zaman bu salonda bir zevk ve hassasiyet vasıtası olmuş- tur. — Nasıl, Madarn la Kontes?.. — Efendim., müteveffa zevcim, sevgililerile bu köşeye çekildiği zaman ; iye seslendi tım. Ve., doğrusunu söyliyeyim; bimdeki acıları unutmak için kendimi bu köşeye atmak lüzumumu hissetti - dım... — Bakınız, size târif edeyim... Şu kapağı görüyor musunuz?.. — Evet. rada gizli bir ispirto lâmbasm vardır. — Gördüm, efendim. rit bulanur. — Evet. hr. — Güzel, — Evet. — Femn fikir değil. — İşte bu kutu da açılır. lır. — Hlakikaten, çok güzel düşünül - müş.. çok pratik bir şey... — Sabrediniz.. bir iki dakika geç - ceksiniz ki... vab vereyim... Evet.. müteveffa zevci- min icad ettiği bu zevkten, ben de tal- SON POSTA “ Son Posta,, nın zabıta roman : 44 Yazan : 'hılıAııüı Madmazel — Patton — ayılmış şu içki şişesi meselesini unutmuştu. Tam o sırada dokuzuncu mıntaka ça- vuşunun seri sesi yüksekli. Adam mu-| — Bu, şöylece wıht»- Bakınız şu -|bakkak zenci kadımı susturmıya çalışı-|deydi. yordu. Kent bütün bunların arasında çayır|niş hücreyi pek iyi hatırlıyordu. Bu'rum. HÜT — Burada da, daima bir kutu kib - bıçme makinesinin töftöfünü de du-|hücre bir pencereden aydınlık alıyor - yuyordu. Evet, fakat bütün bunlara rağmen |ra, bir de küçük masa vardı, üzerlerine | tini toplamak için bir kuvvet — Bu kibrit şöylece almır.. şöylece | Madam Arnold'un odası sessiz kalmak- |çiçek saksıları konulmuştu. çakılır.. ve şu Jâmba da böylece yakı-|ta berdevamdı. Kent tekrar kapıyı tıkırdattı, göz u- “ÜDÖRTiL YEDİRE İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklığil — Zencı aşçının garip sesi .Kent tekrar kapıyı tıkırdattı ve göz ücu ile merdivenili lt başında bekleyenlerın kendisine baktıklarını gördü| __— K o-|işidince şaşırır gibi oldu. Kadın evvelâ|ne, nakış makasları, iki yün Jacaktı. Kent birdenbire zenci ahtıninlaynı kelimeleri birer birer telâffuz c Müteveffa zevciniz ,cidden çok yük -)ğim zaman; daha pratik olsun diye; İgarib sesini de işitti. Kadın muhakkak |derek tekrarladı. Cümlenin taanasını İne daha vardı. |bunun içine husast bir tertibat yaptır- |gene sarhoştu. Polis şefi nasıl olup dalanlamıya çalışıyor gibi idi. Sonra: petimde bulabilirsiniz. Benim iş sepe- tim de merdiven sahanlığının hücresin- Kent merdivene karşı gelen bu ge- du. Zemininde arkalıksız bir tahta sı- Kent: ğ — İ. sepetinizin masada olmadığın- cu ile merdivenin alt başında bekliyen 'dan eminim, dedi. — Sonra.. şu küçük gümüşi kutu, |hol sâkinlerinin kendisine bakmakta mütevefla zevcimin enfiye katusu idi. |olduklarım görüyordu. Yüksek sesle çağırdı: — Ben önu, buhar kutasu yaptım.| — Acaba niçin cevab vermiyordu? Kapenın topuzunu çevirerek içeriye İçinden İgirdi. Oda bomboştu. Gürültü işitme- şöylece bir parça buhur almır. Ve böy-|di. Şimdi yalnız bahçeden gelen ınotö- 'şek sesle bağırdı: lece de ispirto alevlerinin arasına atı-|Tün t5Ptöfü vardı. Kent tekrar çağırdı: — Madam Arnold? Cevab çıkmadı, Kadın: — Evet, cevabını verdi. Hiç bir za- man masada bulunmaz, daima tahta şaranın üzerine korum. — Teşekkür ederim. Ve biraz kapıya doğru dönerek yük- — Jahn! Hendriks derhal kapının eşiğinde göründü. — Merdivenin karşısmda, duvarın Kent banyo salonuna doğru yürü - / içinde açılmız olan — bücre gibi yere salonunu Mösyö Arnold'un odasın - İsin... O kadar lâtif bir koku hissede -İdü. Orası da bomboştu. Kent banyo 'bak, Orada bir iş sepeti - olacaktır, al, buraya getir. -|düştü. Trikonun üzerinde ayrıca — Evet teğmen, dedi. Benim iş se-)dan mi bahsediyorsunuz? a — Madam Arnod siz bu mal — Hayır, başkâları, daha bü leri de olacaktı. Triko örgüsü dam Merrit ile Jana gösterdiğim 28 man onları da gördüğümü hatırlı$? Kadın gittikçe zayıflıyan bir e söylüyordu, bununla beraber gi Merrit süveteri kocasına gösterli seğeti devitmiştim. Sesi birdenbire alçaklı ve başka bir noktaya döndü. Kent sordu: b — Madam Arnold siz birinci W çıktığınız zamandanberi — hiç bir # | görüp İşitmediniz aai? | Kadin başı ile hayır işareti yaptif — Hayır, buraya geldim. Burayâ ” turdum, dedi. $ Cözü tekrar kaymıştı, — Mersi Madam Arnold. Ş dznbolemmımukymeqııı —Hemgııııl Sür'atle kapıya teveccüh etti ve! Kapı tarafından, bir bakır tepsiye|dan ayıran kapıya doğrü yürüdü, Ka-| p L V L onra, kol: nq.n kendisine velakat etmiş ahenktar bir ses gelmişti... Kontes Ol -| ga, biraz geri çekilerek: — Giriniz. Diye seslenmişti. idorda tesadülf ettikleri oda hizmetçisi! girmişti. Elindeki tepsiyi, divanın ö -| mündeki sedef işlemeli rahlenin üstü- ne koyduktan sonra, sessizce çokilip gitmişti. Kontes; ellerini oğuşturarak tepsi-| Kapı açılmış; içeriye, demin kori -| bir tek darbe vuralmuş gibi tannan ve|Pının eşiğini geçti. Madam Arnold mayosumu henüz çı- karmamış, arkasına aibise gl'ymcmiş ti. Büyük bir koltuğa gömülmüştü. Sâ- bit bir nazarla bakıyordu. Kent: — Madam Arnoldi diye sezlendi. |Kent kağdımn kendisini tanıdığından lemin değildi. Birdenbire düşündü ki, kadının o kadar sevdiği ölüyü düşün - mekle meşgul olduğu bu sırada onu ya- aşkı daha ziyade hiasetmek için bunun |ye doğru ilerlemiş; yüzünde neşeli bir | hatsız etmek hakkı değildi. içinde buhur yaktırır; o tatlı koku ile mest olarak zevk deryasının derinlik - lerine doğru dalarmış! — Ah.. bu, pek nefis.. pek şâirâne tebessüm parlıyarak kıpkıtmızı dilini, etli ve kızıl dudaklarının arasında gez-| dirmişti: Bununla beraber: tum, nerede bulabilirim? diye sordu. — Zannederim ki, siz bu içkiyi de| Bu cümleler odanın içinde garib bir ' Oklardır. bir şey, Madam la Kontes... E, ara sıra fiçmemişsinizdir. ...Aşağı, yukarı; bu 'akis yaptı, Polis kendi kendisine: siz de bu zevkten tatmaz mı idiniz?.. m:wffımımhıhrıımyı- — Kadın bu yersiz sua! hakkında a- — A a a, Cemil bey.. eğer bana bulşatan bir içkidir... Bunum reçetesini caba ne düşünüyor? diye söylendi. suali içerideki salonların birinde sor - muş olsaydınız, sizi yaramazlıkla ih - ham eder; elimle dudaklarınızı kapar- dım... Fakat ne yapayım ki, bu salo- nun bir hususiyeti vardır... Mütevet- fa zevcimin koyduğu usul mucibince, burada serbestce konuşmak mübah - tır... Onun için, haydi sizi merakta bi- rakmıyayım.. sorduğunuz suale, ce - du. — Otur ey güzel kadın... Senin dile- diğini yapacağım. Sen benim için dün- yanın bütün hazinelerinden daha de- gerlisin! Bir işaret yaptı ve çadırdakiler çık- tılar, İhtiyar kadın da yan taraftaki bölmeye alındı. Holofern bağırıyondu: — Ben çağırmadan kimse içeri gir « miyecek!,, Altın bir fasın içine koyduğu küdüş garabını içiyor, kadına da sunuyordu. Genç kadın büyük bir ümide düş - üştü,. ediği yere olurdu ve şs-'aplan birazını içerek tatlı tatlı Holofern onun ellerini okşuyor, saç- ların: koki Jüdit da! m.ş*ı. b.ql N—iu_wnıu ye bi aşktan bahsediyordu. it döstru'du. ümdı kum.mdamn xıhu du - BÜt bi ea AT el el lli aef 5. (Pompei) tarabelerinde keşfetmiş - ler. Rivayete nazaran (Borciya) prens- leri, prensesleri, daima bu içkiyi kul - lanırlarmış. Zevcim, sağlığında, sık sık bundan içerdi. Fakat, onun vefatın - İdan sonra, ben bumu, sarayın kimya - gerlerinden birine ıslah ettirdim. Ve öyle zannediyorum ki, daha nâfi bir bhale getirdim... (Arkası var) | ruyordu. Onun parıltısı bile insana ürkeklik veriyordu. Kılıcı aldı. Dişlerini sıkarak havaya kaldırdı. Sonra KBütün küvvetini harcıyarak Holofernin başile omuzlarmın arasın - dan geçirdi. Kesik bir baş yendeki par- lâk keçenin üstüne yuvırlıındı ve o - luk ız—îıl kanlar yatağın içinde kızıl bir gölcük yaptı. ğ Jüdit yandaki bölmede duran ihâi - yar kadın: çağındı. Kesik başı onun e - Tindeki törbaya koydu, ağzını sımsıkı bağladı. Sonra hiç bir şey almamış sibi çadırdan çıktı. Kapıda bekliyen 2ebite: — Ruhatşız edilmemesini emretti. Dedi, Karakolların arasından geçli, kaleye - | girdi ve kumandanın önüne kesik başı fırlattı. Ertesi sabah Holefern'in kesik başı kale kapısının üstünde sallarıyor — ve| bunu gören Asur ardusu son ve çıl - gan. bir hücumdan.sonra çekilip gidi - yordu. B - 'akat kudın ne İisterse onu düşünsün, şimdi polis şefi başka bir şey söyliye « mezdi. Kent bir el hareketi ile Madam Ar- nold'un cevabının önüne geçti. Kadına doğru yürüdü, koltuğun önünde dur - du: — Sizden makas istedim, dedi. Biri- si Mösyö Parton'u öldürmüştür, çünkü banyo salonunun Tâvabosu içinde ma« kas bulunmuştur. * Polis şefi bu sözlerin kadın üzerin-|| etmişti, filhakika bu munzam sademe İ| | onun için ne kıymet ifade ederdi? Ka-|| din kocasının ölümünden duyduğu acı l ile tamamen ezilmişli. Polis şefi, kadının bir şeyden diğeri- | ne görmeden, anlamadan gidip gelen nazarını tâkib etti. Anladı ki, Madam Arnold onun mevcudiyetini dâşüıımü- yorda, hattâ odaya girdiğini bile unut- müuştu. Polis şefi kadımı bir kaç defa daha adı ile çağırdı, neden sonra kadın ona boş ve atı ile dalgın bir göz çevirdi. Polis şefi sesinin tonunu yükseltti, İhattâ güya kadın sağır imiş gibi bağt- İrıyordu: — Bana söyleyebilir misiniz? Ma - kas nevede bulunabilir? — Madam Arnold makası anyo -İkakkmda bir şeyler söylemiştim. Er - de hiç bir tesir yapmıyacağını lıhmıı —— ——— tuğa döndü: — Madam Arnold bugün oglrdpn sonra misafirlerinizden birinin o hüc- renin önünde durduğunu gördünüz. mü? — İş sepatinin orada bulunduğunu Kadın gözlerini ona çevirdi. Fakat bilirlerdi mi demek istiyorsunuz? Evet. — Ne münnsebetle> — Kahvaltıdan sonra birinci kata çıktığımız. vakit Madam Merrit eli |Madınazel Jana bir süveter — örgüsü | kekler yanımızadaydılar. Görmüş ola- * Hendriks kapıyı açarak içeriye gir- di. İş sepeti elindeydi, içindekileri bir geridonun üzerine döktük. Sepetten bir yeçil triko parçası, madenden iki iğ - EBir Doktorun Günlük Notlarından ) Süt çocuklarında Temizliğe dikkat Büt çocuğunda iyi bir sahhatin başlmas. ı şartı inoe bir temizliktir. Bu yaşta ço - eukların derisi pek raziktir. Mukaveme- W noksandır. Harici tahriş ve entanlara ı icarşı müdafaası költüdür. Fis tutulan gocuklarda pek sık görülen darnuzılik, İ DİŞİKiKk, kabuklar, sıyrıklar ve iltihapla- Tan önüne geçmek İçin yavruyu sön dene- ©0 temiz tutmalı ve giyecek eşyası mik- ropsuz olmalı, sıcak ötüden geçmelidir. Burun, ağız bel'im ve göz kapaklarının Açini ürlen ee zarlar da pek naziktir. Kolaylıkla mikroptanırlar. Höyle mikrop yuçakı haline gölen çukurlar yalnız ratt- ai değil neles ve hazım borularına dü yayılarak bazaa tehlikel mikrobu has- talıklara yol açar. Bumun için bu tabll çu- kurların turaletine bususi hir dikkat ge- rekiir. a (*) Ba notları kesip saklaymız, ya - but bir albüme yapıştınp - kolleksiyon ’ıp-n. Sıkıntı zamanmmırda be natlar | W;ihlındıd-ııı nw o6 vrze YA dan birini çağırdı: 4 f — Mıdım Arnoldu hole götü İ nüz, dedi. AD Ncuhvenıı alt basamağında b mekte olan Smit teğmeni kapı ipnda gördü. 4 — Viseman ile fotağrafçı yoldağ | laz, dedi. Doktor Vingrat ise aol& zi görmek ucıyor Nöbetçi Eczaneler Bu gece möbetçi olam eczancler İstanbul Cihetindekller: Aksarayda: (Etem Pertev), Alemöf da: (Abüllkadin), Balırköyünde: pan), Beyattla (Belks), Eminönü Şehzadebaşında: (Halib). Boyoğlu Cihetindekller: Oalntada: (Hasan Hüstü), Haskö (Berbut), Katımpaşada: (Vasaf), kez nahiyede: (Della Suda), (Nazgileciyani, “Taksimde: yan). Üsküdar Kadıküy ve Adalardakileri — || — (Yasut), Kadıküy Pazar yolunda: fat Muhtar), Modada: (Alâeddin), küdarda Ahmediyede: (Ahmediye). Sermayesi: 10,000,000 İngiliz Urasi —U —— , Türkiyenin — başlıca gchîr!ef—“' Pariz, Marsilya, Nös, Mndrı v“ Mançester'de, Mısır, Kobris, | k İran, Filistin ve Yunsmsun Ni Şübeleri, Yugoslavya, Suriye ve Yünanistanda nlgılld x vardır. — Her türlü banka muamele