14 f'Sn:ı Pospa » Ni lefrikaü2 Prenses Emma, bir kaç dakika derin bir sükünet içinde kaldıktan sonra, birdenbire boynundaki ipek eşarpı çıkarmış, ihtiyarın kanlar fışkıran elini sarmıştı Aleksi babanın heyecanı arttıkca'bakmış: artmıştı. Ellerini - tapkı kilisede, bir a-| — Geliniz, Cemil bey. Size Aleksi *İz tasvirine yalvarır gibi Emmaya kar- (babayı göstereyim. p uzatmış; bir şeyler söylemeye baş-| Diye murldanmıştı. SON POSTA » Nin zabıta romanı: 31 DÖ « Yazan : Hugh Avustin YEDİZEİ ARASINDA İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklıgil - İşitilen kadın çığlığı Mösyö Merrit “M. Arnoldun ölümü her bı'rı'mize otuz üçer bin lira getirecek! ,, dedi rmnıştı. Gitgide yavaşlıyan bu ses, â - Heta bir mırıltı halini almıştı. Bir kaç dakika, böylece geçtikten sonra, bu ihtiyar adam birdenbire de- rin bir heyecana kapılmış.. başının üse tünde asılı olan küçük bir baltayı kav- tamış.. evvelâ, Prenses Emmaya doğru <etil, Emmanın sâkin çehresine, hayretle göz gezdirmişti. Ve sonra, o- nun arkasından kulübeye girmişti. 1 Emma, parmağının ucu ile Aleksi babayı göstererek, sözlerine devam et- mişti: — İşte. bizim dağların evliyası... | Uzatmış.. sonra kalbine dayamış.. da- Şâyet: kalbinizde bir muradınız varsa, ha sonra, sol elinin küçük parmağını (isteyin. Bu civardaki köylüler, sık sık ocağın taşına dayamış.. şiddetli bir bal- |buraya gelirler, Aleksi babadan him- ba darbesile Hu pormağını kesmiş, Bo İmol eilerler”..: FİpRtE 'biriz avwek ben parmış.. baltayı, kapının arkasına; ke-|de bazı muradlarımın busulü için ken- sik parmağı da, ocaktaki alevli odun - disine.rica ettim. Bu hususta, azizlere ların arasına fırlatmıştı. İyalvaracağına dair söz verdi. Cemil: iki ellerini dizlerine daya -| Cemil, gözlerini Prenses Emmanın olduğu yerde donakalmiştı. 'yüzüne çevirdi. Genç kızın çehresi, irdenbire pembeleşmişti. Zorla ya - Bu kanlı manzara|lan söylerken, hicab hissteden, dürüst a8 ve ince ruhlu genç |kalbli bir insana benzemişti. kızın çok büyük bir heyecana kapılmış| Aleksi baba, ağır ağır gözlerini aç - olacağını ümid ederken, Prenses Em- 'mış.. uzun ve derin bir nazarla Cemilin manın gene öyle dimdik ve hareketsiz| yüzüne bakmış.. ve sonra gözlerini durduğunu görünce, büsbütün şaşır -IEmmayı çevirerek inler gibi bir şeyler imiş, kalmıştı. |mırıldanmıştı. Prenses Emma, bir kaç dakika böy-| Prenses, Cemilin kulağına eğilmiş: lece derin bir sükünet içinde kaldık - tan sonra, birdenbire boynundaki ipek şarpı — çıkarmış.. ihtiyarın “önüne diz çökerek onun kanlar fışkıran elini bu — Size, dua etti. Hiç şüphe etmeyi- niz ki, muradınız hâsıl olacaktır. Ha- di, artık gidelim. Mösyö Merrit hayretini çalışmadı. Biraz doğruldu, iki kenarıma ellerile müddet öyle kaldı. Kent devam ediyordu: — Sizin — işittiğiniz. kadın çığlığı Matmazel Pattonun sesiydi. -Odanın kapısı altından kan sızdığını gördüğü için bağırımıştı, Mösyö Merrit tekrar yerine yerleş- ti. Kentin pürüzsüz, net: vazih sesi o- nu yörüyordu: — Bir cinayet mevzuu bahsolduğu zaman âmili, bu cinayeti yapabilmek imkânı kadar mühim bir noktadır. |Madam Arnolddan şüphe edilemiye - ceği için Mösyö Arnoldu öldürmekte ciddi sebebe malik yegâne adam ola - rak ortada siz kalıyorsunuz, Mösyö Merrit uzun müddet cevap vermeden durdu, Sonra aldanıyorsu - nuz, dedi. Kent bekliyordu, Mösyö Merrit tek- rar etti: — Aldanıyorsunuz, cinayetin se - bebi, âmili üzerinde aldanıyorsunuz, Patton, Lang ve ben Mösyö Arnoldun koltuğun dayanarak — bir müstakbel ölüm namzedi olması ihti- malini düşünmesinden mi doğuyor - du? Yaoksa bir başkası tarafından ya - pılmış olan bir cinayetin neftetini mi taşıyordu? Ve nihayet bizzat kendisi - gizlemiye |de nefret eseri vardı. Bu korku, acaba|mek hevesine kapılmış olabileceğifi düşünmermiş mi idiniz! | Lang bir saniye düşündü: — Hayır, dedi. Madam Arnold kaf$| İcasının bir kadın hizmetci — yollamı İteklifini reddetmişti. Ben de kocası gi nin yapmış olabileceği bir cinayet mi|bi, kadının yalnız kalmak — istediğisi düşünüyordu? Bu ihtimallerden han—ldüşündiîm. gisinin doğru olduğu nasıl tâyin edile| — Madmazel Patton'un odasına çe bilirdi? Akilflîğîı-ıi ötekilerine söylediniz mi? Teğmen derhal bir sual sordu: — Evet; sanıyorum ki Mösyö Ar — Sizi balkonda bıraktığım daki -'nold içki takımı ile geldiği zaman geni kadan birinci katın sahanlığında bul - |kızın ne olduğunu sormuştu. duğum dakikaya kadar ne yaptığınızı| — Hatırımda kaldığına göre az ev birer birer söyleyiniz. vel «Arnold, Merrit ve şeriklerin ticar Mösyö Lang'ın sesi de gözleri gibi yetevinin bu sene mühim bir kâr yap ibtirazla doluydu. , madığını söylemiştiniz. — Öbdürleri ile birlikte — içtim: dedi. (Arkası var) Merdiveni; Mösyö Arnold 've Mösyö| —<—nsisemenan eee Patton'un yanında çıktım. Sonra #0 - yundum, Mösyö Merrit yukarıya gel- ı BADYO meden bir banyo yapmak niyetindey» n v dim. Zira ikimiz de aynı banyo daire- Bugünku Pro'nm sini kullanmaktayız. Bu banyo daire- 16 İkinciteşrin 1936 , sinin kapısı birinci katın sahanlığına a- İSTANBUL çılır. Kent: — Görüyorum ki; iskarpinlerinizle neşriyatı : 12.20: Plükla Türk musikisi. 1250: Havl dis, 13.05: Plâkla hafif müzik. 13.25: Muhte lif plâk neşriyatı. Demişti. Ve Cemile: kapıyı göster - (Ölümünden ayni derecede istifade edi- ipek şarpla - sarmış.. daha sonra, elle- yini onun dizlerine dayamış.. gözlerini kapamış.. alnını ona uzatmıştı. Aleksi baba; başını biraz geri çe - kerek, derin bir meftuniyetle Emma - nın yüzüne bakmıştı. Bu bakış, bir kaç dakika uzamıştı. İhtiyar adam, is- tiğrak haline gelen bir derviş halini al- mıiştı... Yavaş yavaş dudakları, Em - manın sedef gibi parlıyan alnına yak- mişti. Cemil, sessizce kulübeyi terket- miş.. iki tarafında yahani otlar yükse- len toprak yoldan, çitle örülmüş kapı- ya doğru ilerlemişti... Prenses, ancak ibîr kaç dakika sonra, kendisine iltihak etmişti. Atların yanında kalan, ve iri vücut- lü Gorgo ile konuşan Prenses Olga, Cemili görür götmez gülümsemişti: yoruz. Bu defa oturduğu koltuktan yarım doğrulmak sırası Kente gelmişti: — Mümkün olduğu kadar sür'atle ve mümkün olduğu kadar vüzuhla an- latınız, dedi. Mösyö Merrit başı ile evet işareti yaptı ve sesi daha netleşti: — Merrit, Arnold ve ortakları ti -« caretevi son zamanlarda müşkülât i- gömleğinizi çıkaracak kadar vakit bu- Jlabilmişsiniz, dedi. 1830: Plâkla dans muzsikisi. 1930: Çocuk” Lang devam etti : Ara masal : İ. Galib tarafından. 20: Iufab — ©O zaman bir kadın feryadı işit- | » arkadaşları tarafından Türk musikisi we tim, dışarıya fırladım. rİk garkıları. 2030: Baflye ve arkadaşlari | Polis memuru adamın sözünü kes -| arafından Türk musikisi ve halk şarkükri 21: Orkestra. 20: Plâkla sololar. 22.30: Havad — Fakat bu fırlayış pek çabuk ol - |dis. mamış. Zira adamlarımdan biri merdi- venleri tırmanarak sizden evvel sahan- hığa varmıştır. Akşam neşriyatı : ti Yarınki program 17 İkinciteşrin 1986 İSTANBUL laşmış. inler gibi bir şeyler mirildan - mmiş.. ve sonra: geri çekilerek başmı arkasındaki duvara dayamıştı. Prenses Emma da, tekrar ayağa kalkmıştı. Kapının arkasındaki kanlı baltayı almış; gene Aleksi babanın baş ucundaki çiviye asmıştı. —Aleksi babayı, nasıl buldunuz?, |çindeydi. Fakat beş yıl önce mühim| Lang protesto eder gibi: Demişti, kârlar temin etmişti. O zaman dört ör| — Evet amma, ben pantalonumu Cemil, gördüğü garib rüyaların he- taktan her biri yüz bin dolarlık bir ha giymek mecburiyetindeydim, diye ba- nüz tesirinden kurtulamamış bir adam |Yat sigortası yaptırdık. Maksadımız or- ğırdı. Binaenaleyh iki üç saniye kay -| Öğte neçriyatı: 1230: Plâkla 'Türk musikisi, 12,50: Hava, dis, 13,06: Plâkla hafif müzik, 13,28: Muhs İtelif plâk neşriyatı. gibi: — Çok mübarek bir zât. Diye cevab vermişti. taklardan birinin ölümü halinde hisse |betmiş olabilirim. biraz mâkül olsanı- senetlerinin müzayede ile satılmasına mani olmaktı. Bu yüz bin dolar sigor-| İza.. Kent sordu: Aleksi babanın kulübesinden ayrıl-|ta şirketi tarafından ticaretevimize ö- Akşah neşciyatı: j 18,30: Plâkin dan& musikisi, 19,30: Kon * derans: Dokter Pahrettin Karlım tarafın * dan, 20: Vedin Ruma ve arkadaşları larafına Ellerini arkasına düğümliyerek u -| zun ve ağır adımlarla ihtiyarın karşı - |dıktan sonra, (Şellâle) lere gitmişler - ” — Madmazel Patton - birinci kata denecekti. Anlaşılıyor mu ? Çıktığı zaman nereye gittiğini sanı - dâan Türk müsikisi ve balk şarkıları,20,30: | bir doktor sında bir kaç kere dolaşmıştı. Aleksi babanın yüzünde, derin bir uztırab — vardı. Gözlerini kapamıştı. Prenses Emma, birdenbire onun karşı- 'gında durarak bir şeyler mıyıldanmış- tı, Sonra, sür'atli bir hareketle geri dö- nerek, kapıyı açmıştı. Cemil, daha sür'atli davranmış; he- men doğrularak yan tarafa fırlamıştı. Kapı açıldığı zaman, Prenses Emma sâkin bir tobessümle Cemilin yüzüne — Bir Doktorun Günlük Notlarından Yalak Pazartesi €) | Odaları Yatak odalarınızı dalma evin güneşe maruz taraflarında intihap — etmelisiniz BSabahları yatak odalarının pencereleri - ni derhal açmalıdır. Pencereleri açık ol miyan yatak odalarında ciğerlerimiz. - den çıkardığımız pl#*havadan hâsıl ol « ma Tena ve zehirli bir koku peyda olur. Yatak odasının yorgan, çarşaf, yastık gibi eşyasını pencere kenarına aekerek güneşle bir kaç saat bırakmglıdır. Ya - tak odalarında tos toprak olmaması için ayakkabılarmızla yatak odalarına gir - meyiniz. Ayrıca odaları sık sik islak bir söpürre İle süpürmelidir. nnn ll aa iRe l (*) Bu notları kesip saklayınız, ya » || but bir albüme yapıştırıp — kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar y " z idleöz di. Kont işaretle muhatabından söze de- yordunuz? Manzara, çok mühteşemdi... Yük -|vam etmesini istedi. O da devam etti: sek çamların arasından köpüre köpü-| — Bu maksadla dördümüz arasın- İye taşan sülür, beybetli bir 'uğultu ilelda bir mukavele yaptık. Binmenaleyh 'derindeki kayalar üzerine dökülüyor; |Mösyö Arnold'un ölümü beherimize çamların nefti gölgeleri, emsalsiz birlotuz üçer bin lira getirecek demektir. — Odasına. Kendisi söyledi. BANKA - KOMERÇİYALE aa CD M' N gtüteye Ka 'Türk musiki heyeti, 21: Bedin, Vasfi Rıza ve Hazım tarafından orkestra refakatile Lü « İKüs Hayat öperetinden bir temsil, 21.30: Or- Akcstm. 22: Plâkla sololar, 2230: Havadis. ee an eai eee me e asenmareı letafetle uzayıp gidiyordu. Eğer bir başka zaman olsaydı, tabi- atın bu bedit köşesi Cemili çok alâka- dar edecekti. Fakat şu anda Cemilin fikri, derin bir meşguliyet içinde idi, Vakit, cpeyce geçmişti. Prenses Ol- — Atları, biraz sürelim, Halam, me- rak eder. Demişti, Bir çeyrek sonra, şatoya tekarrüb et- mişlerdi. Önde giden Prenses Emma, birdenbire başını çevirmiş; bilhassa Cemilin nazarı dikkatini celbbedecek bir sürette: — Olgat.. Aleksi babayı ziyaret et- tiğimizden, halama bahsetmiyeceğiz, değil mi?.. Demişti... Prenses Olga: — Evet, Buna, hiç lüzum yok. Diye cevab vermişti. Bu sözler, Cemilin üzerinde o kadar garip bir tesir husule getirmişti ki; bir- İdenbire kendini zaptedemiyerek: — Niçin, prenses Emma?,, Deyivermişti. Prenses Emma, bu sualden hoşlan- |mamış gibi görünerek: — Niçin mi?.. Halam, bu adamı a- İ:ü bir mecnun telâkki eder de, onun Lıçinî.: y (Arkası var) — Teğmen bir elini alnına, sonra başı- na götürdü, bir saniye sonra da yerin- den fırladı: —Pekâlâ, dedi, Bir neticeye varma: dan evvel bu zâtlarla da konuşmalı - yam, siz hole dönünüz ve İütfen bana Mösyö Lang'ı yollayınız. Mösyö Arnold'un cesedini bir sed- iye üzerinde örtü ile örtülmüş olarak kapıdan çıkarıyorlardı. . Gd z ÇIPLAK ADAM.. (Saat 6, dakika İ-sant 6, dakika 15) Kent odada bir kaç adım attık - İtan sonra kapıya doğru yürüdü. Güneş alçalmıştı ve ziyası balkonun üzeris nemâil olarak geliyordu. Sıcak ise her vakitkinden fazla boğucu idi, Polis şefi: — İnanılmıyacak kadar kısa bir za- man içinde iki cinayet yapıldı, diye dü- şünüyordu. Nasıl yapıldı, kimin tara- fından yapıldı. Kent koltuğuna döndü. |Lang içeriye giriyordu. Kent işaretle delikanlıdan karşısında oturmasını İş- tedi. Lang'ın yüzünde hem korku, hem Duümeeki x m Nöbetci Bczaneler Bugeceki nöbetçi eczaneler şunlardır: İstanbul cihetündekiler: Aksacayda: — (Ziya Nurl). Alemdarda: (Abdülkadir). Bakırköyünde: (İstipan), Beyazıtta: — (Haydar). — Eminönünde: (Bensason), Penerde: (Arif). Karagüm- rükto: (Arif). Küçükpazarda: (Hikmet Cemilh, Samatyada: (Erofilos). Şehre - mininde: (Nâzm), — Şehzadebaştnda: UHalih. Beyoklu cihetindekiler: Galatada: (Yiçopulo). Hasköyde: (Bar- but). Kasımpaşada: (Vasıf). Merkez nü- hiyede: (Matkoviç, Vinkopulo). Şişlide: (Pertey). Taksimde: (Kemal Rebul). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardaklleri Büyükadada: (Merkez). Hoybelide: (Yu- sul. Katıköy Pazaryolunda; — (Merkot), Modada; (Faik İskender). Üsküdar Çar- şıboyunda: (Ömer Kenan). iTALYANA Sermayesi Liret 700,000,000 İmtiyat akçosi Liret 145,769,054,50 Merkezi İdare: MİLANO İtalyanın başlıca şehirlerinde ŞUBELERİ İngiltere, İsviçre, Avusturya, Maca- ristan, Yugoslavya, Romanya, Bül- garistan, Misır, Amerika Comahiri Müttehidesi, Brezilya, Şili, Uruguay, Arzjantin, Pera, Ekvatör ve Kolumbiyada Afilyasyonlar İSTANBUL ŞUBE MERKEZİ Galata Voyvoda enddesi Karaköy Palüs CTelef, 44801 72/3/4/5) Kebir dahilindeki acenleler * İstanbulda * Alâlemciyan hanında 'Telef. 22000 /3/11/12/15 Beyoğ - tunda: İstiklâl caddesi Telef. 41046 Bu strada