î’) Sıyfı SON POSTA "4 Son Pnsta » Nin tekrikası: 13 Moranof Çarı çekışhrırken birdenbire sözünü kestı, çiftlik hademesi: “ Acele sizi direktör istiyor,, dedi. Cemil derhal yerinden fırladı: “Eyvah!.. konuştuk- larımızı işittiler zavallı adamcağızı tevkif edecekler, şimdi beni de alıp goturecekler,, diye düşündü — Bu, Evde, Çar.. Çar. kanun iktizasıdır da Çar.. sokakta, Çar.i mağ » Çar.. umumhanede, Çar.. Çar.. her yerde hazır ve nazırdır.. (..r Cenabı Hakkın var- hipndan ayrilmış bir-parçadır. (Mu - kaddes Rusya), onun ülkesidir. Millet, © ülkenin mahsulüdüt. Çar; ve milletini, dilediği gibi idare etmek hakkına maliktir. Tıpkı, Cenabı Hak: kın şu dünyayı idare ettiği gibi... (Mu- kaddes Rusya) da, bir din vardır; Ça- Yü 3badet etmek: 'Çürin ülkesinde bir| “Cemil, ellerini izatti Resmi akli vazife vardır; Çara hizmet etmek.. ve/Pencerenin önüne gelerek daha dik - bütün Rusyada bir terbiye vardır; Ça-katle baktı. Dudakları hafifce kıpırda- ra itaat etmek... (Kremlin) kilisesin-|dı: (Viladivostok) dnkı] onün |kumral ve sivrice bir sakal ile çerçeve- dük- İlenmiş ölan Çarın çehresinde, sâkin meyha-delilere mahsus olan marazi bir donuk- için kâr aZ bar -|luk.. koyu mâvi ve hareketsiz gözle - rinde de, bakanlardan merhamet di - leniyormuş gibi garib bir hal vardı Bü gözlerde, hattâ.. ca « asil bir hânedanın şe- refli tarihini hatırlatan azamet ve gu- hiç bir şey yoktu. Hafifce şişkin göz kapaklarının, ve şakakları- rura dair ülkesini na doğru dümdüz uzıyan gür kaşların altında sönük duran bu gözler, birden- bire birşeyden ürkmüş olan bir köylü- nün gözlerine benziyordu. den tutunuz da, en küçük köy kili da mevcut olan — Bu mu?.. Yüz altmış beş mil - yon halkı önünde secde ettiren ş beş bin şckız ; henüz ayılmamış bir sarhoşa ben- 1, yalnız Çara İziyen bu mecnun mu?.. Diye mırıldandı. Resmi, başının üs- tüne kaldırdı. Yere çarpacak;, ve par- çalıyacaktı. bir ses, kulağ yüz otuz altı kilisenin çanı ibadet için çalar. (Karpat) lardan, ku- tublara; oradan da (Çin) hudutlarına kadar arazideki at- lar, kızaklar, Şizz fab - alamaktan köy-|ne çıkar?.. Onu zaten, zâman ve hâ - car - disat yapacak.. yayılmış olan O zaman, sanki meçhul ha şu sözleri fısıldadı: | — Bir resmi kırıp pa arabalar, değirmenler, develer, diferler, a tezgâhlar, — ameleler, lüler, — ieçiler, — eenaflar, lar, fabrikatörler; yalnız Ç Ve bütün bu yüz altı ş / satı yaklaştıracak işlere m halkın kalbleri de, sadece Çar için çarparlar. Ve... Heyecanından dudakları Moranof, birdenbire Eğer sen, bir şey mak istiyorsan, o zamanı ve o hâdi bak. Cemil, içinden gelen bu sese itaat etti. Resmi, tekrar çivisine iliştirecek. titreyen |ti. Fakat derhal kapı açıldı, ıçcn hi: Gospoc ö - zünü kesti. Başını kapıdan tarafa çe- | sile: virdi. Rengi, bembeyaz kesildi. Kapıyı| — Ah, Her kumandan!.. açan resmi elbiseli bir çiftlik hademesi: |mi affediniz Sizi, direktör istiyor. Fakat, çabuk.. Dedi. veriniz. Gospodin Moranof; kurulmuş - bir| * gibi, bu emre itaat ederek ba- e eğdi. Sessizce hademeyi ta- Kababati. .Bu sabah, haşmetmeği bın mübarek tasvirlerinin tozunu al mayı unutmuştum. — Gospodin Moranof!.. acele Lütfen onu ban (Arkası var) makine 1 derhal yerinden fırladı: — Eyvah!.. Zavallı cekler, Konuştuklarımızı işit- cağızı tevkif ede - . Hiç şüphesiz ki, şimdi gele - Beni de alıp götürecekler. Diye marıldandı... Etrafına bakın- dı. Kendini müdafaa edecek bir şey a- radı. Duvarda, süs için asılmış tiler. cekler, olan enli yüzlü bir Dağıstan kaması vardı. Cemil, o kamanın olduğu yere giderek sırtını duvara dayadı: lar ülkneinde Çüra itaat etmiyen bir adam olduğunu gös- termeliyim, Diye mırıldandı. Koridorda, bir takım ayak - sesleri birbirine karıştı. Kapı, sür'atle açıldı. Moranof, elinde bir kâğıt, arkasında iki elbiseli hademe olduğu halde a- Direktö - rün odasında, mühim bir hesah mesae- lesi halledeceğiz. Dört köyün muhtarı, oraya toplanmış. Defterlerimi alıp o- raya gideceğim. Behi affedersiniz, de- ğil mi?.. Diye bağırdi. Cemil, geniş bir nefes aldı, Gos - podin Moranof, defterleri hademelerin koltuklarına yerleştirirken, na elini uzattı. rıldandı: — Ah, azizim binbaşı!.. Cemil ©- Manalı bir tavırla mı- B tüz. ! Gospodin. Moranof, — Görüşelim ;dostum binbaşı... * Cemil, dairesine avdet etti. Doğru- ca, küçük salonuna girdi. Duvara da- Elle - « Gözlerini, duvar » yalı yazı masatının önüne gitti. rini masaya dayadı da asılı olan Çarın tesmine kaldırdı. Baku Derin derin baktı... Açık İ “ Son Poıtı ” nıfı ııbıtı romını' O DORT,ıLE YEDİZ Yazan : Hugh Austin Birînckeçrlr, n; am ma ARAJINDA İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklıgil Tenis sahasındaki oyunlar Mis Patton golgelıge oturmuştu. Arkasında yün bir ceket vardı — Hoyır teğmen efendi, dedi. Bu| suale cevap vermeyi kat'iyetle redde- diyorum. İsimleri geçecek olanların his lerinin derinliği ve samimiyeti nok - tası üzerinde yanılmaktan korkarım. Polis memurunun parmakları ha - reketsiz kaldı. — Neden reddediyorsunuz? Delikanlı polisön koymaktan çekinmedi, — Çünkü muahezeyi bilecek hiç bir hareketim yoktur da on- dan! Hâdise esnasında benim de bu köş kün misafirleri arasında bulunduğ muhakkak, ve bunun böyle oluşu be- nim de sorguya çekilmekliğim için kâ- fidir, burası da belli.. yetin aramızdan biri tarafından yaj mucip ola- miş olduğuna kani bulunuyorsunuz. Yalnız kanim ki benim şüpheliler a- rasında bul dığımı |dinın dostu d metci Anna girdi. Şüh ve berrak se K -)etmesir -|bu gecikmiyeceksiniz. Hiç bir zaman ka- ldim, benden nefret e- diyordu. K dece dosta lıklı münasebetimiz sa- bir nezaket göstermek - n ibaretti. Benim kadını & ğim için hiç bir sebep olr bette öğrenirsiniz. Kent gülümsedi: — Hülâsa, dedi, benim müphem bir cevap ile iktifa etmek mecburi |butunduğumu sanıyorsunuz. , yalnız benden beklediği - i yapmaktan da kaçmıyo Aksi halde se hepimizin mahvını ben de isterim. müessif hâ nucip olacaktır. — Merrit, Arnold ve — şerikleri YENİ FİATLAR: nazarlarına karşı | | Madem ki cina- öğrenmekte | , |man seyı yetin bir an evvel tenevvür! şinden bahsetmek istiyorsunuz zan - |nederim — Evet. Bu skandal esasen parlak n muamelemizi büsbütün sü - Halbuki netice çabuk a- hnırsa yangından bir şeyler kurtar - maklığımız belki mümkündür. Yeisle başını salladı. Kent olmiy rüıu'u' ayağa kalkmıştı: — Mister Lang başka bahse geçe « lim, dadi. Pojis otomabilleri geldiği za- |man siz tenis sahasında bulunuyor - |dunuz değil mi? — Evi yürümiye Sirenleri işittik. Eve doğru başladık. Yolda polislere — 2,5 tanberi bilâfasıla mı oynadı- nız? I — Evet .| — Tenis sahasında bulunduğunuz müddet zarfında kimseyi görmediniz İmiz — Gördük. Madam Arnold bize O sırada takriben bir saat « i oyundaydık. Madam Arnold sizi epeyce za - ti mi? — Bilmiyorum. Kışlık çiçek came- n köşeülinde. nyaktaydı Bizn nep İlenrneden evvel kendisini görmemiş - seslendi. ten tim. Zira çok iyi bir tenisçi olan Mis Pattona karşı L—.x abilmek için çok zor- luk çekiyordum. — Kendisini gördüğünüz zaman Müdanf' Arnoldur telinde bir 'şey. var |maıydı? Bize seslendi — Bilmiyorum. Za- man kendisine bir el selâmı yollamakla iktifa ettim. — İkiniz de tenis sahağından ayril- madınız mı? * 340 , Açık satmak isteyenlere hususi şartlarla litresi 22 kuruştan yeriliri 70 ol 35 , Kuruş Lit - -70 100 2. 3.40 ayrıca depozito alınır. Şişeler getirince depazito geri verilir. UB .H — Hayırl.. Hayır değil evet, M dam Arnoldun bizden susayıp su$ madığım'zı sormasını mütcakip İ Mösyö Arnold havuz baf tif içki takımı hazırlatmli oraya gittim ayrıldım da port — Ne kadar zaman için? — On dakikadan fazla olmıyaci Mösyö Arnold bize iki bardak (Tt Collins) hazırladı. Onları alıp tenis | hasına getirdim. — Doğrudan doğruya mı? Lang başile işaret etti. Polis şefi & rar sordi — Adi y la mı? — İki tane dolu bardak ile koşmi zor olur. Hattâ bir defa durmıya bi mecbur oldum. liçin? Ne kadar müddetle? — Yarım dakika, Çok hızlı yürü yordum. Raketimin üzerine iki kâ ra damladı. Mendilimle raketin iplei ni silmek için durdum. Kent: — Raketinizi mi? diye sordu. Ra ketinizli neden birlikte götürmüştü nüz) Delikanlı gülümsedi, - Sebebi yok, elimdeydi, havuz bi şına giderken kolumun altına sakış!!? dim. Kent: — Anlıyorum, dedi. Geri döndül nüz zaman Mis Patton neredeydi? arkasın mi, koşar adil — Gölgeye oturmuştu, yün ceketini almıştı. (Arkası var) Bir Doktorun Günlük Notlarından &'aışambl (*) Şeker hastalığı Nasıl başlar Ve nasıl anlaşılır? Şeker ha çok şişmanlık ve çok yemek. sİ ve allevi istidad ve tesirlef Çok yemek yiyerek şişmanliyanlarda B” gide karaciğerin vazifesi böyük mü lâta uğrar ve birdenbire idrarda görülür. Şeker hastalıfına — tutul ekseriya çok yemek, çok su içmek ve çok idrar etmek gibi âraz görülür: Az çok böyle gayri tabillikler hissedif ler derhal idrar tahlili yaptırmalıdır lar. Yılda bir ve yahud iki defa idrar Bir çok fena sül vikaye edebilirsiniz. * Bu siralarda havaların kâh lodas, V yağmurlar yaptırınız. kendinizi poyraz gitmesi ve sık masi bromşitlerin ve na sebob olmaktadır. Bromnşitler (38-39) derece arasında ,le başlıyan şiddetli, sert ve kuru öksü rük, vücud kırkınlığı, baş ağrısı 1M dini gösterir. Bu şiddet üç gün kadaf vam eder ve öksürükten gayri GİMR hlamur içmek, arkaya tentir Giyot ve kuru şişe tatbilk: etmek, #i bir iki tane aspirin ve yahud almak, ayakları sıcak suya sokmmak ğ bir iki gün perhiz yapmaktan (3-0) gün kadar odadan çıkmamabi” (*) Bu notları lıııipııklıı—". but bir albüme yapıştırıp - kolleksifi? yapınız. Sıkıntı zamanınızda bü D döktoc gibi kadadınıza yellİİ