" e e “miyordu, Hattâ kazaya kimin sebebi - * ikiye ayıran büyük derenin yamaçında, p S MN YK9 ZTT 9 A FO ” S — Mün önünde, Altında dinlendiğim çam- SON POSTA | Yazan : Orhan Setim| KAN KONUŞMAZ! Son Postanın Edebi Tefrikası: 98 Yarını emniyet ve Vakarla bekliyor (Başlarafı 1 inci sayfada) etrafında toplandıkları bir acaktı. A- Kazaya sebebiyet veren şehrin en| — Sigara?, 'İnavatana iltihakı özleyen öz Türk ev- tanınmış, en zengin adamı. Kazaya| — İçmemi. dâtları bu âbide etrafında, hayatlarını uğrıyanın bir bacağı kesilmiş. Bun -| — Emriniz2, feda eden askerlerimizin Tuhlarını şari gdan başka kazaya uğrıyanın oğlu avu-| — Süheylâ yutkundu... ediyorlardı. kat.. davayı o açıyaor.. — Ömer Bey, dedi, belki üstüme Ve bir gün Ömer, gazetelerin birin- ; vazife olmayan bir işe karışıyorum. ci saayfalarında, kendinin, Nuri usta -|Rica ederim, beni affedin. şarkılar söyliyerek bu vazifelerini yap- nın, Seyfi beyin, hastanenin, Beşik -| — Birdenbir Ömerin aklına Süheylânın | Mek için âbideye giderlerken o sırada taşta kaza mahallinin fotoğraflarını gör|kocasının Seyfi Beyin fabrikasında Ş_“Iz P:ıurmda h!ıMkleh_k eden ve rünce şafırdı. Hele bir gazete muhabi-|müdür olduğu geldi. Canı mkıldı. Sü- ;îı;;îls:uıîn mgî lm::.:ru 'İhn v_ı[e rinin kendisile mülâkata gelmesi Öme- | heylânın neye geldiğini tahmin etti. ım—cbur (ulîiîn h:ânrğmy;;mıs: rin adamakıllı canını sıktı. Gazeteci -|Fakat yine buna ihtimal veremedi.: oğlu Mehmet Ali, bı.sna bir uhmpâ» ye baştan savma cevablar verdi. Fakat| — Buyrun Süheylâ Hanım efendi, | monileri toplayarak Türklerin milli te bu cevaplar ertesi gün iki sütunu dok |dedi. Size ne gibi bir hizmette buluna" |zahüratına ve übideye çelenk koyma- düran bir edebiyat mölâkatı gibi süs- |bilirim.. larına mâni olmak istemişti, lü püslü bir halde ortaya çıktılar. Süheylâ kekeledi: 'Türkler bu manâsız mümanca'a ku- Nuri usta, Ömerin dava açtığını bi-| — Mesele bana ait değil, dedi. De- | lak asmamışlar her şeyi göze alarak â- dim ya, belki hiç de vazifem olmıyınfb*dcyî çe_leıık koymuşlardır. ve m.ılh bir işe karışıyorum. Ne bileyim ben, :ğ:ıjm'amıun yapmışlardır. Bu işe cski dostluğumuza güvenerek. Şöün d n).h".ıf'f&k SARiME AD Gi Süheylâ bu eski dostluk sözü üstün- | Tet Ali sekiz tane Türk gencini müşvik 30 Ağustos zafer bayramımızda Ah- takya ve İskenderun Türkleri milli yet verdiğini bile aormamıştı. Doktor, sabah yoklamasında gazeteleri kendi * nc gösterdiği vakit gözlerine inana * Sancak Tı'ı'rklri | Yedinci Balkan oyunları Atletlerimizden bir kısı yarın akşam geliyor (Baştaralı 1 inci sayfada) Yunan Kralı bizzat hazır bulunacak ve kpanma merasimine riyaset edecek- tir. bir ziyafet verilmişlir. Ziyafelle miz Rüşen Eşref de hazır bulun tur. Komite Âzasına Madalye Atina, 4 (Hususi muhabirifi den) — Balkan oyunları komitesi # sına Yunan Kralı tarafından birer dalye verilmiştir. Madalya alani rasında Burhan Felek de vardır. Verilen vazifeyi yapmıyan atlet (Baştarafı 1 inci sayfada) Atina 4 (Arkadaşımız Ömer B telefonla bildirdi) — Burada atle! |miz arasında teessüfle karşılanan Buradaki müsabakalarını bitirmiş olan Türk atlelleri yarın (bugün) İlal ya vapurile İstanbula döneceklerdir. Bu kafileye İstarbul mmtakası re- isi Fethi Başaran riyaset edecektir. Sah günkü müsabakalar için de 12 atletimizle federasyon reisi Vildan Â- şir Atinada kalıyorlar. Bugün 45 kilometre üzerinde maraton müsabakaları yapılmak istenmiş, fakat şiddetli yağmurlar yüzünden bu müsa- baka 3 buçuk kilometrede yarıda kal- B DS seki tletli M ye iyet veren atleti Salı günü yapılacak müsabakalara d Teribüei iştirâk edecek olan atletlerimiz şunlar- dır: Disk için: Veysi, Etem. Sırıkla atla- Raif pazar günü yapılan 200 m€ müsabakalarına seçilmediği halde y diye yakalatarak İskenderün mahke- de fazlaca durdu. Gülümsemeğe çalış- ; ğ R ü i n yüzüne ui Mesine vermiştir. Davalarına bugün- ğ İLer lerde bakılacaktır. çatık bekliyor. Yüzü biraz sarı, Dudak"| — Bütün sancak Türkleri mabkeme ları titriyor biraz... günü İskenderunda toplanacaklar ve Süheylâ yarıda bıraktığı sözü ta-|bu haksız muamelenin iyi bir şekilde mamlamak lâzım geldiğini anlıyor: — |bitmesini bekliyeceklerdir. — Bilirsiniz ki Ömer Bey, valdenize| — O gün bazı hâdiselerin doğabileceği ve poderinize karşı, hele validenize | Y*Tİdi hatırdır. karmcı; Mehmet Ali haini etrafına topladığı madı. Ve o gün öğleden aonra er, her günkü gibi ziyaretine gelince: — Ömer, dedi, bu davadan vageç sen olmaz mı? Nasıl olsa hukuku w mumiye davası açılacak.. İstemiyerek Ömerin ağzından: — Ali Bey gibi konuşuyorsun baba, sözleri çıktı. Nuri usta hayretle sordu: — Hangi Ali Bey.. Ömer dişlerini araaımdan mırıldan" birkaç Ermeni ile vatandaşlarımıza e- Ömer meseleyi ustaya anlattı.. di: | Usta sustu. Düşündü. Sonra: — Validemi, pederimi bir tarafa bı- || 'Skenderun sancağının nüfusu — Anan ne diyor? diye sordu? rakın şimdilik Süheylâ Hanım.. açık|| 117000 — Türk Ğ — Anam, davayı mutlaka kazanma-|konuşun.. 67000 — Alevi mız lâzım, diyor.. Ömerin sesi birdenbire yumuşadı: 20000 — Sanradan gelme Ermeni Uata frine sustu, yinç düşündü. Son-| —— Siz de bilirsiniz ki uzun uzadıyı 12000 Rum ra yine: mukaddemelerle başım hoş değildir... 1000 — Muhtelif — Ömer, oğlum, dedi. Bu davayı açıp da ne olacak sanki... Doğru değil.. Gülmeğe çahştı: — Hem sen benim vekâletimi nasıl aldın!. Ömer de güldü: — BSeni rahatsız etmemek için im- Zanı taklit ettim. . Süheylâ Ömerin bu yumuşayan sesi karşısında rahat bir nefes aldı. Bu sefer iyice gülümsedi ; — Bilirim, dedi,, Mukaddeme yap" 217000 Jinden gelen het fenalığı yapmaktadır. e Onun hakaret ve eziyetlerine dayana- i masını beceremezsiniz... muyan Türkler galeyan halindedirler. — Aklhınızda kalmış demek.. Türk hâkimiyetini tesis elmiyecek — Evet.. hıerhugl bir idare burada anarşiyi do- — Öyle isa söyleyin bakalım Sü-| Büuracaktır, — Vay sahtekârlık ha... heylâ Hanım.. h”“gwmmmü;“ kaydına göre, ZN YA ti e yıtsız ol r hariç olmak üze- Fi oem!y—ıuhm-— gö yleyini, DA GeR n | 5 yebazetlakmdliz üü Tİz006rinü — Ne var baba?, Örnerin yine kaşları çatıldı; SeR y Gönemsdikle; Ömer bu «baba» sözünü öyle söy-| — Biliyorum.. İzmirden geldikten dı:ğtr:;::nu o]u.r:a olu:inı:: lemişti ki usta: sonra zevciniz burada Seyfi Beytn fab> | yunduruk allında kalmamağa azmet- — Hiç, dedi... rikasına müdür oldu.. mişlerdir. *Ömer konuşmak ihtiyacındar —Evet.. Bütün tazyiklere rağmen varlıkları- Z0 Baba, öğer Seyfi Beyi herhangi bir taksi şoförü çiğneseydi, Seyfi Bey ne yapardı... Biz daha onu tevkif e- tiremedik.. kefaletle tahliye edecekler.. tevkif ettireceğim amma... o Ömer, bu işe herkesin karışacağını sanırdı fakat Süheylâyla karşılaşaca- ğını ümit etmezdi. Halbuki ümit — et- mediği şey oldu.Bir akşam üstü yazı" hanesinin kapısı önünde, koridordaki sıraya oturmuş kendini bekleyen Sü- hoylüyla karşıluğtılar. Ömerin aklına Süheylânın kendini görmeğe gelmiş olması gelmedi. Kor ridorda sıra ile başka yazıhaneler vardı. Belki onlardan birine gelmiştir diye dü- şündü. Ve dalgım selâm verip onun ö- nünden geçerken Süheylâ ayağa kalk- t: — Ömer Bey, diye seslendi.. sizin le konuşmak istiyorum azıcık .. Ömer, Süheylâyı yazıhaneye aldı. Artık itiyat haline gelmiş bir sesle sor- du: — Çay, kahve?. — Teşekkür ederim.. sularını görerek uyutmuştum. Bilanı dom | kaybetmiyan Türkler yarından & - mindirler. Bir Ermeni şoförün küstahlığı Buradaki ermenilerden münasebet- sizin biri Belendeki şühede âbidemizi yıkmağa teşebbüs etmiş fakat muvaf - fak olamamıştır. Bir kamyon şoförü olan bu ermeni kasden âbideye çarpmış âbldemizi sa- katlamıştır. Evvelâ hakkında tahkikat yapılmak İstenmiyen ermeni şikâyetler üzerine mahkemeye verilmiştir. «Yildiz» gazetesinin makalesi Berutta çıkan ve Suriyede bulunan Türklerin his ve arzularının tercümanı )uhn «Yıldız> gazetesi şu dikkate şa - |yan makaleyi yazmıştır. Naklediyo - ruz: — Seyfi Bey ailesile gayet iyi oldunuz.. Hattâ kaza günü onlarla be- raber bir ziyafette idiniz.. Süheylâ hayretle sordu: — Nereden biliyorsunuz... Ömer #oğuk cevap verdi: — Biliyorum.. Öğrendim.. Sonra., (Arkası var) Bir Doktorun Günlük Notlarından tesirleri çoktur. Bugünlerde görülen bu ishaller günde sekiz on defayı buluyor. Karın ağrıst ve buruntu ile müteradiftir. Diül bozuk ve sarıdır. Razan ateş de artı- | | yor. Bu gibi yak'alarda yapılacak ilk iş || tereddütsür almaktır. İshali m_”::_m:h: ei ğ |yaşamış olan Türk milletinin ve dev - Ş n: MYGİL Jetinin tabif bir parçası sayılan İsken- mağe çalışmayınız. Bir. çok ishalter bir müshü ile dorhül İyileşir. derun sancağı Türkleri ana yutrda ka- vuşmak hususunda Fransa hüküme - Yirmi dört saat kadar yalnız çay ve İtinin vereceği kar bırsızlıkl: l biraz da pirinç suyu alınız. İshallar te - lemektedirler. ŞA a vakkuf eder gibi olunca pelte, lâpa Tik uneoâımuhlr'mrkyur- yenilecek yemeklerdir. Üç gün soara da || dn okduğunu ve ekseriyelin Türklerde göğün denizle birleştiği ufuklara ba - kan kayalığın dibinde bir tahta oluk - fan avuüç avuç senin gümüş suyundan İçmişlim. On üç defa hırsla dönüşünde vaziyet normal bal alımca arlık pertiz |bulunduğunu açıkça anlıyan Fransa dev buzulur. Ilelı ricalinin yıllardanberi ana yurda Bu sıralarda yenllecek şeylere dikkat-et- || kavuşmaları için inim inim inleyen san- melidir. İcak Türklerini de sevindirecek şeyin C) Ba nalm ——_u”__’:"_ ınşe.âgü—nu&mhımdıvlmmııhı- hut bir albüme yapıştırıp — kolleksiyon |k|kı dostu olan Türkiye Cumhuriyeti- ü jpe ilhakı olacaktır. En makul şekil bu- k dur. ııııııuı—ııııııuı—,—.ıııy.ı Zirü Si Te açi seni iki defa görmüştüm, Karlı dağla- rına tırmanan yobunun kıvrımlarile, te- peciklerin, yeşil vadilerin hep gözü - Tarm fısıltısını bü anda duyar gibi olu- yorum, Bunun için her Türk gibi bağ- rıtmm hasretinle yanarak «Bizim olmalı: sın, şirin İskenderun,» mek islemiş, fakat bu müsabâka hazır olmadığından büna mâni © muştur. Bundan muğber olan Raif h günü yaptlacak olan 4X100 m bayrak yarışma girmekten imtina miştir. ma: Haydar, Fethi, 400 metre: Melih, Münci. Üç adırm: Pulat. 1500 metre: Rıza Maksüt, Recep. 4X100 bayrak ya- rışı: Cemil, Vedat, Münci, Nazmi, Atina, # (Hususi muhabirimizden)— Ömer Besim Balkan oyunlarında ha- Bunun üzerine, kendisine - verili kemlik yaptığı için son kafile ile bir- vazifeyi i c çi i yapmak istemieyn Raifin Ekte İstanbula dönecektir, rın hareket edecek olan ilk - kafile Balkan Sparcuları Şerefine Ziyalet —| İstanbula gönderilmesine karar verl Atina 4 (Arkadaşımız Ömer Besim | miştir. Raif İstanbula iade edile telefonla bildiriyor) — Yunan spor teş- |Bu karar kafile roisi Vildan Âşir tafi kilâtı tarafından bu akşam Akropol pa- | fından verilmiştir, Raif ayrıca diski lasta Balkan sporcuları şerefine büyük 'fiye edilmiştir. Halktan, jandarmadan yaralananlar var (Baştarafı 1 inci sayfada) ğumuzu biliyorlar» demiştir. Özleden sonra kolların toplandık -| — Meclis finana komisyonunun radi' ları yerde bazı vak'alar olmuş ve atli'kal sosyalist raportörü Jammiş, hükt polis, başlarında Nöyyi meb'usu Ka »| metin bütçenin tanziminde her aat cillis bulunan 2600 tezahüratcıyı da - kinden daha ziyade nizam ve intiz Bitmiştir. mın hâkim olmasını arzu ettiğini bi Parkın civarında, polis komünist -| dirmiş ve Şotan da: | lerle karşı karşıya gelmiş olan bir kaç mukabil tezahüratcıyı dağıtmıştır. Sa- 'bahtan, saat 15,30 a kadar bin kişi tev- kif edilmiş bulunuyordu. Nümayişler bilhassa öğleden sonra 4 tehlikeli bir manzara arzetmeğe başlar| Komünist partisi genel sekreteri mış, taraf, taraf çarpışmalar olmuştur. | Torez, parkta söylediği nutukta, faşif tır. hayet verilmesi ve halk cephesi toplaâ! » Faşistler tarafından so#yalist ve kö- m;l programının pışınhnıııhıçm bir ÇA, a AYEĞMSE makstaa n ddf HK FDE GA M'"'h" ten sonra işçi sınıf lehindeki hareke j ” tinden dolayı mebuslar meclisini ta Şehmını“fyuluhıkkmhhl—w 1 e bak babirlarin M diseler olmuştur. Ştmdiye kadar jan - y darma ve nümayişcilerden on beş ki * şinin yaralandığı tesbit edilmiştir. Tevkif edilenlerin sayısı 1500 ü geçmektedir. İki tarafın tezahüratı bilhassa saat |leri tarafından - bugün Londrada nü” 16 ile 17 arasında hâd bir derece buk | Mayişler yaptlmıştır. SAti , atlı polisler mukabil nümayiş - Te İngiliz Ha Gileri dağıtmak için zorluklarla karşı - f;f*_ ',şui Sir Esyald Masley riyas lıınıfıı.Buındıeziknkrinııym'Nn iyişler — bill Yabudllerli TREST 1.2, — İmeskün olduğu mahallerde yapılmıştı Sükün ancak akşam saat sekizde te- | 3000 polis asâyişi temine çalışmıştır. min cedilebilmiştir. Sokakların duvar ve kaldırımlafi Miralay Larok tarafından tesis edi-| katran ve tebeşirle «Faşizme geçit ver len sosyal partisine mensub faşist nü-| Meyinize «Geçemiyeceklerdir» ve dâ -İmayişciler arasında bilhaasa vilâyetler ha buna benzer ibârelerle yazılmıştıt. 'den gelen eski muharibler göze çarpır yordu. Nutuklar Verilen nttuklar arasında — radikal sosyalist partisi başkan vekili Ar - şimbo'nun nutku zikre değer. Arşim- bo, halk cephesi ekseriyetimi dağıtma" ğa muvaffak olamıyacaklarını söyle - miş ve: «Secimcilerimiz, ferdi mülki- yete ve kallektif emniyete sadik oldur ka bir şekil ve idare elinde yaşamaz, bunu bütün dünya anlamıştır. Binae- nâleyh hür ve adaletparver Fransa hü- kümetinin İzkenderun sancağı hakkın- ga vereceği karar ancak ve ancak bu halkı Türk yurdunun anavatana ilhakı olmalıdır.. L Meydâni TAKVIM Tn —© Eylüi — |Resnt senoi — Hlizir 22 1088 158 — amı — SABAN İMSAK | D. | Recep Blek e l 00 ğni Z D |& BERREBEK 02|15 ğ YA nni öeik. YA SA a el el e | D Nai ni BAD Ce