Moskovada dünkü ikinci maçıda 3- 1 kaybettik Müsabaka 100.000 i:îşînin önünde yapıldı. Takımımız bir çok fırsatlar kaçırdı, en iyi oynayan Fikretti Moskova 21 (Hususi) — Bugün ikin- ti maçımızı yaptık ve maajesef gene yenildik. Takımımız, büyük bir gayret sarfetmesine rağmen her zamanki oyununu tatbik elli ve maç .| aleyhi- Mize neticelendi. Maçı hakemlerimizden Galatasaraylı Suphi idare etti. Müsabakada yüzhin iden fazla seyirci bulunuyordu. 'Türk takımı; Cihat — Fasıl, Hüsnü, # Fikret, Esat, Reşat — Danyal, Şeref, Fuat, Sait, Necdet'ten teşekkül etmişti. 'Tam . saat 1,30 da Türk takımı, onu takiben de İspartak takımı alkışlar ara- tında sâhaya çıktılar. Türk ve Sovyet Mmarşları çalındıktan sonra kısa bir bay- rak merasimi yapıldı ve maç ssal 16,35 de başladı. İlk Sovyet hücumu ofsaytla netice lendi. Bu hücumdan sonra top daima ortalarda dolaşıyordu. Türk takımı ge- çen seferki oyununa nazaran daha can- h ve seri oynuyor bilhassa Hüsnü çok güzel kesişler yapıyor. İlk dakikalarda Esadın güzel bir şütü kale direğini ya- layarak avuta gitti. ilk golü ©On ikinci dakikada Sovyet sol açığı güzel bir sürüşle topu sâğ açığa veriyor sağaçık durdurmadan topu sağ içe ge- çiriyor ve o da güzel bir vuruşla ilk Sov yet golünü yapıyor. Sovyet takımı | - Türkiye takımı 0, İkinci gol 15 inci dakikada gene Sovyet solaçı- ğ güzel bir sürüşle kaleye inerek Ci - hadın elleri üstünden ikinci Sovyet go- lünü yaptı. Sovyet takımı 2 - Türk ta- kımı 0, İlk on beş dakikada 2 - O mağlüp va- İ : güzel ve can- nasında Sovyet muavini Necdete favul| yaptı. Fakat çekilen serbest vuruş ne- ticesiz kaldı. Bundan sonra bir iki şütü e | önünde.. fakat tesirsiz bir kafa vuruşu Hneticesi bu hücum da sönüyor. | Bundan sonra Sovyetler de arka ar“ |kaya yaptıkları hücumlardan istifade edemiyorlar. 43 üncü dakikada Fikre- tin çok güzel bir ortalayışından, Fuat is tifade edemiyor ve ikinci maç la saat 18,20 de Sovyetlerin 3 - | galibiyetiyle bitiyor. Yarın gece saat 24,30 da Leningrada hareket edeceğiz ve Orada ilk maçı 23 Eylülde yapacağız. Bu suretle Moskovada son'müsaba- kamızı yapmış olduk. Eskrimde nasıl berabere kaldık Moskova, 21 (A.A.) — Anadolu A - jansının hususi muhabirinden: Halkevleri eskrim takımiyle Mosko- va eskrim takımı dün saat 18,20 de Kül tür parkta açkhava sahnesinde karşı - laştılar. Takımlar dörder kişi idi. Baş hakemliği Leningrad spor teşkilâtının eskrim muallimi yapıyordu. Yan ha - |kemlerinden ikisi Fuat ve Şefik, diğer Üikisi de Sovyetlerdendi. Sahneye ev - velâ Sovyet takımı, onu takiben de 'Türk takımı çıkarak kılıçlarile halkı se lâmladılar ve çok alkışlandılar. Bunu takiben Türk ve Sovyet milli marşları çalındı. Sovyet takım kaptanınır nut- kuna Türk takım kaptanı Enver rusça mukabele etti ve çok alkışlandı. Birinci müsaraa Cihat - Klimof ara- sında idi. Cihadın arka arkaya iki tu- şunu Rus hakemleri görmedi. Bu varzi- yete itiraz eden yan hakemi Fuat Sov- yet: hakemlerinin * ssükütu - karşısında, bu şerait dahilinde hakemlik vazifesi - ne devam edemiyeceğini bildirerek çe- kildi. Bunu ikinci yan hakemimiz Şefi- ğin çekilmesi takip dtti. Bütün mübarezeler beş Sovyet hake- mi idaresinde devam etti. Türk takı- rm 7 - 4 mağlüp vaziyette bulunuyor- du. Geriye altı müsabaka kalmıştı ki 'de Sovyet kalecisi muvaffakıyetle çe -| , L Lerliği temin edebilmek için bun- virdi. Takımımız inişler yapmağa başla- mıştı. Bu hücumlardan birinde çok gü- zel çekilen bir kornerden istifade ede- medik. Bununla beraber şurası muhak- kak ki geçen oyuna nazaran çok daha üstün ve güzel bir oyun çıkarıyoruz. Bizim attığımız gol Gene şiddetli bir hücumu Sövyetler körnerle kestiler. Bu kornerden de is- tifade edemedik. Sovyetlerin bir hücu- muna Mukabil 36 ıncı dakikada Fikret soldan çok güzel bir sürüş yapıyor. To pu marke olan Danyele geçirmeden isa betli bir vuruşla ortalıyor. Bu çok ye - rinde pası, Sail enfes Bir kafa vuruşu ile Sovyet ağlarına takıyor. Türk ta - kımının bu güzel gölünü 100,000 kişi candan alkışlıyor. Sovyet takımı 2 - Türk takımı 1 İlk devrenin bundan sonraki kısmı mütekabil akınlarla ve kalecilerin kar- şılıklı güzel kurtarışlarile bitiyor. İkinci devreye saat 17,35 te başlan-|/ dı. Takımımızda bazı değisiklikler ya- pılmış, Danyalin yerine Fikret solaçı - ğa, sol haf mevkiine de İbrahim alm - mişti. İlk akını gene Sovyetler yaptılar. Mü SELEEĞE Kürcutütünüz Hd netlcel;: karşısında muvaffakıyetli. bir güreş - di. Fakat istifade edemedik. Gene F ret vasıtasile yapılan ikinci bir hücum da her zamanki gibi istifade edeme - Jemiyen bir kornerle neticelendi. 'Takımımız çok iyi oynuyor. eumu bize üçüncü bir gole mal oluyor. Sovyet takımı 3 - Türk takımı 1. Gene hücum bizde. Gene Fikretin fevkalâde bir ortalayışı korner ve avut. Bunu takiben yaptığımız hücumda Sov yet kalecisi çizgi üzerinet düşüyor ve çektiğimiz şüt gene bizimkilerden bi- rinin eline değiyor ve bu suretle müs- tesna bir gol fırsatı daha kaçıyor. O - ytn bütün sür'atiyle devam ediyor, 35 inci dakikada lehimize bir favul oldu. Fikretin güzel bir vuruşu ile top kale Daima güzel inişler yapıyoruz. Faknt bu sıra- “da geriden parlayan âni hir Sovyet hü- lardan beşini kazanmamız lâzımdı. Es- krimcilerimiz çok yüksek bir enerji ile çalışarak beş galibiyeti kazandılar. Son müsabakaya kadarSovyetler 59,biz 54 vuruş yapmıştık. Enver son müsa - bakaya çıktığı zaman beş vuruş yap - ması ve hiç olmaması İâzımdı. Vazifesi ni çok iyi idrak eden Enver 5 vuruş yap ti ve hiç almadı, bu suretle eskrim mü- SON POSTA Yedinci Balkan oyunlarından iyi x: netice bekliyoruz *«t Atletlerimiz çok iyi hazırlanmış- lardır. Herhalde muvaffakıyetli müsabakalar yapacaklardır Yedinci Balkan oyunları önümüzde- ki hafta pazar günü Atinanın tarihi stadında yapılacaktır. Yunanlılar 1896 da zengin bir Yunanlının ortaya koy- duğu para ile yapılan bu stadda, atletik sporları bütün dünyaya yaymak sure- tile herkese önayak olduğu gibi 1930 da da Balkan oyunlarını tesis ederek yeni bir muvaffakıyet kazanmışlardır. Atletizmi, eski Yunanlılardan bugü- ne kadar büyük bir gayrotle ilerletmiş olan Yunanlılar bu spora hemen her zaman başka bir yenilik, başka bir zevk vermek hususunda da çok ileri gitmek- tedirler, Yedinci Balkan oyunları için hazır- yedinci defa Balkanlarda renklerimizi temsil edecek Türk takımının bugün- kü vaziyetini gözden geçirmeği faydalı bulduk. Mevsim esnasında pek ciddi müsaba- ka yapmamış olan atletlerimiz Balkan oyunları hazırlıkları vesilesile yapılan müsabakalarda Üümit verici dereceler elde etmeğe muvaffak oldular. Kendi topraklarımızda yaptıkları birçok de- receleri, Balkan oyunlarında birçok de- falar tutamadıkları için hepimizi bü - yük inkisara düşüren atletlerimiz ar - tık tamamile olgunlaşmış bir halde ol- dukları için Yedinci Balkan oyunların- da hakiki kıymetimizi tamamile göste- receklerine emin olarak gidıyoruz. Hafta arası idmanlarında bile güzel Ve şayanı dikkat derecelerin tutuldu - Bu şu günlerdeki idmanlar bizi aldat- mazsa Türkiye - Romanya - arasında her sene yedi, sekiz puvanla kendini güsteren farkın ba defa Türkiye leht: ne dönmsei ihtimali fazladır. Disk atmada Veysi, gülle atmada İr- fan, yükşek atlamada Pulatın alacak- ları güzel neticelere muhtelif mesale koşucularımızdan da beklediğimiz gü- zel dereceleri de ilâve edersek üç gün devam edecek Yedinci Balkan oyunla- rından Son Posta okuyucularına iyi haberler yollayacağımıza emin olabili- riz. Yarın yola çıkacak Milli atlet ta- kımımıza muvaffakıyet temennileri... Balkan olimpiyatla- sabakalarında beraberliği temin ettik. İyrna kimler gidiyor? Moskovadaki güreş müsabaka- larının tafsilâtı Moskova, 21 (Hususi) — Dün tel - grafla bildirilen müsabakaların tafsi - Iâtını veriyorum. Güreş müsabakaları | çok heyecanlı ve zevkli olmuştur, Birinci müsabaka 56 kilada Hüseyin- Antilay arasında yapıldı. İlk on daki- ka Hüseyinin mütemadi alakları ve bel kapmaları ile devam etti. Hüseyinin mü temadi ve şiddetli saldırışlarına Anti - Jey dayanamadı. İkinci on dakikayı Hüseyin ayakta güreşti ve mütemadiyen hasmını hır - palayarak yordu ve 14 üncü dakikada kuvvetli bir bel kapması yaparak has- mını tuşla - yendi. Ankaralı Ahmet'yüksek hasmının ten sonra puan hesabile yenildi. 66 kiloda SaimDimofla güreşti. Sa- im tedrici bir surette artan süratli bir oyunla hasmını arkadan bastırdı ve ye re düşürdü. Bu sırada - Dimof Saminin sağ kolunu - tutarak - üstüne atladı ve pek: âni olan: büoyuri neticesinde Sa- im mağlüp oldu. 72 kiloda, Nuri Şigarefle - güreşti. Genç ve istikbali parlak olan Şigaref, çok mukavim güreşiyordu. İlk on daki- ka beraberlikle bitti. İkinci on dakika- da Nuriye son zamanlarda ârız olan şiddetli kulak ağrısı gene başlamıştı. Maamafih buna rağmen Nuri canl başla çalıştı. İkinci. devredeki çok faik güreşi sayesinde Şigarefe puvan hesa; bile galip geldi. 79 kiloda: Mrsinli Ahmet Plimof sile Yedinci Balkan oyunlarına iştirak e- decek atletlerimiz evvelce tesbit edil- mişti. Dünkü müsabakalardan sonra, bu listede bazı değişiklikler yapılmış- tır. Atinay, gidecek atletlerimiz şun - lardır: 100 — Vedat, Mehmet Ahi, 200 Melih, Vedat 400 Melih, Münei 800 — Galip, Recep 1500 — Rıza Maksut, Galip. 5000 — Rıza Maksut 10000 — Riza Maksut Yüksek — Haydar, Pulat Sırık — Fethi, Haydar Uzun — Hüseyin Şükrü, Semih Lüt- fi 3 adım — Pulat Gülle — Irfan, Veysi Disk — Veysi, Etem Cirit — Melih a sennaesenerLen. varenesesenenane banne nn seneeeeaneeLAn nnn güreşti. İlk on dakikada Ahmet hâkim güreştiği * halde” berabere İlân ettiler. Fakat ikinci devrede Ahmet çok* sert güreşerek hasmını müteaddit defalar havâya kâldırdı, dolaştırdı ve ezdi. Bu vaziyet karşısında herkes şiddetle Ah- medi alkışlıyordu. Son devreyi Ahmet çok faik, bitirdiğinden ittitakla galip i- lân edildi. | 87 kiloda Büyük Müustafa Şuciyani | ile güreşti. Mustafa meşhur kolkapma- | sı ile hasmını | dakika 40 şaniyede tuş- la yendi. Ağır siklette Necmi kuvvetli hasım- na tuşla yepildi, Bu suretle Türk güreş takimı Sovyet takımına 4-- 3 galib gel- miş oldu.. -- / v Tarihten sayfalar : Sayfa — ? — Kraliçe Tomris Muzaffer Türk Kraliçesi emretti: “ Şu fıçıyı kanla doldurunuz ve Keyhüsrevin başını oraya sokun! ,, Yazanı Turan Cen larında yine yaman bir kuraklık başla- mıştı. İskit Türkleri kıtlıktan kıvranı - yorlardı. Sürü sürü at, sığır ve koyun- lar kırlara yayılmışlardı. Fakat otlar sararıp kurumuş, topraklar çatlamış ve yanmıştı. Yiğitlerin güçleri azalıyor, kadın ve çocukların gittikçe sıskalaştıkları görü- lJüyor ve sararıyorlardı. Gök Tanrı ve Toprak Tanrı, üç yıldanberi onlara el- lerini uzatmıyor, herzamanki nimetle- Ti esirgiyordu. Gece ve gündüz durma- dan ateş yakılıyor, demir dövülüyor, kalplerinin sesini örslerinin sesleri ha- Jinde Tanrıya yükseltmeğe çalışıyorlar- dı. Fakat bundan da fayda gelmiyordu. Kara ve kıldan çadırların içlerinde, çat- lamış toprakların üstlerinde açlıktan ölenler gittikçe çoğalıyordu ve bunlar gene açlıktan ölen sığırların, koyun- ların ve atların' yânıbaşındaydılar, Kraliçe Tomris : . — Göç edelim. Dedi. Hâkan bunu bit kumanda halinde kabilesine bildirdi. — Göç var!. Göç var!.. Göç. Sesleri çadırdan çadıra, obadan o - baya, ovadan ovaya yayıldı. Sıskalık - tan karınları sırtlarına yapışan insan- lar gene ayni haldeki atlara bindiler, arabalarını sürdüler ve sürülerini ön- lerine katarak Cenuba doğru ağır ve sessiz bir sel halinde yollandılar, *** Terek ve Koban nehirleri arasındaki topraklarda biraz ot ve yiyecek buldu- lar, Fakat bu onları doyurmuyordu. Üstelik Hâkan da hastalanmış ve bir akşam güneşle beraber gözlerini yum- müuştu. İskitler şaşırdılar. Tomris, kabile reislerini çağırdı. Göz- lerinin yaşını belli etmemeye çalışa- rak şunları söyledi: — Ölenle ölünmez, Hangimiz. olüm, den kurtulacağız? Yaşamak için yı mamak gerektir. İşte oğlum burada Gençtir, fakat çok geçmeden babası - ladıkları büyük sürprizleri düşünürken Bundan 2500 yıl önceydi. Voka kıyı- Jnın bıraktığı yeri dolduracaklır. Yeni Kral henüz çocuk denecek yaş- taydı. Cenupta daha zengin yerler olduğu- nu haber aldılar. Oraları boş değildi. Lâkin onlar yaşamak için döğüşmekten gçekinmiyorlardı. Önlerine çıkan her engeli yıkarak Kafkasları aştılar. Kara- bağ taraflarında artık onların da, hay- vanlarının da karınları doyuyordu. Âz zamanda eski hallerini aldılar. Tomris kabile reislerini topladı: — Daha cenupta Faris denilen bir ü ke varmış. Pek zengin ve bereketli i- miş. Orada mermerden saraylar, yüz- bin nüfuslu Şşehirler bulunuyormuş, Genç Kralımız oraya akın için hazir - dır. Oğlunu harplere sokmak, kendisi ölmeden önce ona ordulara kumanda et meyi, halkı idare etmeği öğretmek is. tiyordu. Yiğitler artık semirmiş olan atları - na bindiler ve İranın cennet bahçeleri- ne, mermer saraylarına doğru sanki ha- valandılar. Fakat bir ay kadar sonra bir kâara haber gelip çattı. Giden ordu bir dö - küntü halinde döndü: — Kral İran hükümdarı Keyhüsreve esir oldu. Dediler. 'Tomris onların üştlerine yürüdü: — Onu bırakıp gelmeye utanmadı « niz mi ?.. Başlar eğildi ve ona düşmanın zırhlı askerlerinden, fillerinden, harp araba- larındari, sayısmız. derecede - kalabalık ve korkunç silâhlarından bahsedildi. Tomris şimdi yalnız bir Kraliçe değil, ayni zamanda yavrusunu düşman eli- ne düşüren bir ana idi. Önünde başlarını eğmiş olan ve yılgin askerlere, şimşekli gözlerle baktı: — Kralinızı düşman eline bırakarak dönmeğe utanmadınız mr? İçinizden bi- risinin boş atı da bu haberi bana getire- üzgün lırımlı » | bilirdi. Başmıazı kaldırın ve sarkan ellari (Lütfen sayfayı çeviriniz) RADYO ŞİRKETİNDEN AÇIKTA KALAN TAHSİLDARLARIN VAZİYETLERİ Dün Mmatbaamıza sabik — teisiz kişi namırla beş geriç müracaat #etti. Bun lardan Feriköy Barıiıhanse ecaddesi 153 nu- marada Sıtkı Tulumcu arkadaşları namina bize şanları anlattı: «Biz, — senelerdenberi” tadiyo rak çalışan tahallda: kümete devri haberini Bani sorduk. Alkdığımız cerap daina, güy- retle çalıkmamız İâzın geldiğini, şirke- tstihdamimiızan tin devrinden sonra da telefon 'Türk Anonim şirketi tahslldarlarından 12 şirketinin tahsilât üzerinden yüzde on Ücret ala - mlarıyız. Şirketin hü- mca şirketin sa- hibi salâhiyet erkânına müteaddit defalır müracaat ederek vaziyetimlzlü ne olaca- mümkün olduğu idi. Halbuki 3 eylülde Şirket Nafia Vekâletine devredilince bi - zi de İşimize nihayet verildi. Şirkete mü- racaat ettik. Yapılacak hiç bir şey kalma- diği cevabini. aldik. ğ Halbukl şirket eski memarlarına dör- der aylık İkramiye' vermişti. Biz. ücretli olduğumuz için bu ikramiyeye müstahak değilsek, bize niçin hiç olmazıa 13-20 gün 'evvel başımman çaresine bakmamız söylenmedi? ; Niçin radyo şirketi gibi hükümetiüze devredilen diğer bi sal getirilerek istikdam edilecefimiz ü « midi verildi? Mühterem güzet, ) vastasile Y melimisin nazarı vükkatini celbede: namtuxlu ve âile sazlbi vatandaşın Dü ü- sıkli vaziyetine. bir çare bulutmasını di '« leriz. » â şirkellerden mi -