î Konuşma u Tuhaf bir heves Yazan: Nurullah Ataç Muharrir, düşündüklerini okuyana an- Jatmak için yalnız en uygun kelimeleri a- tamakla kalmaz, en #henklilerini, göze en Motörde gelirken güldü (çarpacak olanları arar, Bunda çok haklı — Benim, dedi, Son Postada oku - 'dir, çüönkü böyle yapması daha — dikkatle duğuma göre sana bir ev lözımmiş, Ne ' dinlenmâsine, daha iyi anlaşılmasına hiz « met eder. Biraz sü, hattâ biraz garabet Vişte bunun için lözumludur. denebilir. Kul- landığı kelimelere hiç dikkat etmiyen mu- harrir, derme çatma âletlerle de temiz şey- ler yapılabileceğini sanan işçiye — benzer. Gerçi öyle işçi gibi öyle muharririn de bir |kere, iki kere muvalfak olması büsbül ,'ımkııuııdu denemez; fakat böyle bir iki defaya münhasır kalması mukadderdir. Söylemek- istediklerimiz gibi anları en iyi anlatma çarelerine de dikkat etmemiz lüzümdir. Ancak bunun bir tehlikesi vardir K Son Posta,,nın teşebb muvaffakiyetle bitti (Baştarafı 1 inci sayfada) p t'lııp çatısı altında bunalmaktan kur- ikmaştır. Ve spaorcularımızın büyük - hâmisi |dersin? İsmet İnöni Yaşarın bir ev sahibi ol-: Ben evimin halini anlatınca Ması için, bizim daha fazla çabalama-| — O halde, dedi, sana bir ev ala - Mmiza lüzum bırakmamıştır. Dün, Aslan pehlivanımızı ikinci de-| — fa'huzuruna kabul buyuran Başbakan, | — — Nerede yaptırmak istersin evi-| Yaşarın muhtaç - olduğu eve kmuş— ni? Masını temin etmiğtir. : » — Sultanahmette1. Biz, - teklifimizin İsmet İnönü — Ben de severim orasini. findan kuvveden Bile çıkarılacağı ke-|odalı bir-ev idare eder seni? “ Maatine bundan - iki gün nwl Varmış- Berlin olimpiyadlarında yaptığım tetkikler Yazan: Ömer Besim Bi in <© Kaç| bk, - * bu hnıılı' Mkuk e(mw hıı -gelmesini bekleyerek gizledi - “dan ilşa olünuşüdür ki; bizi İı bllgmılte menediyor:- Heçiriyorum: “ Gece yarısıkdan bir buçul, saat öotü- Te şampiyon Yaşanı Mmatbaacaki masa- “Mun başında görünce hayli şaşırdığımı “Tahmin etmekte hiç güçlük çekmez- Ömıbıı müjdenin, bünu istişmar et İsöyledini. V# asilsa ağeımdan “küçtı? — mek istiyen -bir arkadaşımız-tatafın! * |- ha— — 'Dört beş'oda böl'bol kâfi pa - şam 4 lımet hıdnu. ozvıpl' ön, lıânbnıe keyfiyet halinde göstermek mükstdisİndt ettirdikten “ sonra; kızıncımdın.’“ yermesidir “Arük, » bir.fili, bir bil - ıldıı ki, / ketpim dâvranmiştik.. Fıkm memnun” ölup 'olmadiğimi — sordu. İş Bankasında 60-lira möüşla çaliştığimr| e bu :cv—hımı da gok gül- ü An ma, babama hrde—ılcnme de zlded Ve mhi emir buyurdu. Yaşar, bir çocuk sevinciyle, bileğin- deki saati göstererek ilâve etti: — Aynılırken de bunu hediye etti.. h!dqletinuı tahsillerine itifa ğımı.— t ki o-da mubarririn nihayet fikrinden zi de kelimelere, ilade vamtalarına ehermm lı;ıu duyduğunu ouylgmek için dıiıl İzifelerinde olduğu gibi: bazı kelimeleri, kal-: lanmak için yazmağa başlar.: manasıs, bazıları. bin yıllk şeyleri tekrar ile iktifa eden yazıların -güzel diye karşır lııınlıı bunun içindir. teşbihler, istiareler yıpmık. mektep va « l.ııvkmu ma- geçeğ' kirk | ., s.. sedebiyat»-denen şey bundan çi * “sade 'yar. Ruğbör de gürür, çünkü süs, içten da- ba çok dikkate çarpar ve daha zor, daha |- ür hüner sanılır. Bazılan tamamile *Tarih söylemeki ilk bakışta .hıylı asor bir hüner gibi gözükür: bir mıstaa, - yahul bir terkibe koyacağınız harflerin #ded kıy- meti mecmuu ç4 kadan geçmiyecek.. E- bet te kolay- değildir, ellerimiz üzerinde yü- limpiyat müsabakaları — senelet — geçtikçe yengini ve şeklini değiştiriyor. — Dünya milletlerinin sporcularını dönt senede bir defa bir araya toplayan olüm- Ü. lllıloı Ollııplyıdııdı Alııp kadın ıueu.q arasında Ük defa 1896 da Atinada yapılan o* w'ımhuııhühd de bir sakım yenilikler ilâve ediyordu. Talihin fena bir cilvesi olacak, - bütün —— hazırlıklara, bütün parlak ümitlere sağınen — 1932 de Los Ancelor'da yapılan anuncu ni sanırım. ç ARir aç ıı_-ı-kr:n;"l östünde ::le-l İ::: :*': piyat müsabakalarının maksat ve gayele-| olimpiyatları göremedik. Bizim gibi bir - — Artık, diyor, içine utanmadan| —— İki üç gü Bteki ai S) A kafamızı: işlemi ri © kadar geniş bir şekil almağa basladı|çok milletler de bu uzak diyara gideme. . ğ i-üç güne kadar öteki istedi - yın değildir. Biz manası olan sözler ara-| (i KD C. slimpiyadin. bünisi ğ Mörebilecek bir eve sahip oldum, |İğin de olacak! dedi. Si Gücimen billsayi &. Gladline NNN , belki de ilk ohmpıytdm nisi o.lııı diler. i B M yel “demektir! Paklivni ; <oğğid - şuzözütlir İçöekdEZ İ Resalk vağere deyiece bu kalmanla mastı | 7D batolm Fiğea Döfabeien bile Müi |. -- Bu Bibürke Lenacelor'a gideniiimiğe Ve... sonsuz bir heyecan içinde an-) — . Benim, dedi, sonradani duydu. -| humü iüklkeimiz )âniinı d yalac d bir gün gelip te bu kadar geniş bir sahayı | Berlin elimpiyadında toplanabilmek — için ! ' ) t işgal edivereceğini hesap etmemiştir. haklı bir tehalük gösterdiler. Lhy"ı — Memlekete ayak basınca, en bu- Yük emelim, Atatürkün, ve İsmet İn- önünün ellerini öpmekti. Bunun için, Tultayın bitmesini bekleyecektim. ,F“.k“ bir dost bana geçen gün, İsmet ıncinunun elini öpmek tesadüfünü ha- Zarladı. Heybeliye geçmiştik. Yanımda bir doktor arkadaş vardı. Bana: — İsmet İnönü evindeymiş. İster - #uma göre, bana ev alınması için be - lediyeye emir de vermis. Ve ilâve et - ti: — Ben bunu duyunca, derhal ev as| ramıya başladım. Ve Sultanahmette | mükemmel bir konak buldum. Beş ©-| da... Bahçe... Güreş ringi » gibi bir dam. *Hülüsa, saray halt etmiş yanın- Orada ilk ziyafeti- size çekeceğim kulağımıza çarpar. Fakat onun #d-pe-j- |n--i4-ze harflerinden teşekklil ettiğini, o İbürflctin bir aded kiymeti — bulunacağını, |dolayısile, «denizv lâfzanın falan adedi tem- İsil edeceğini hatırlamak hiç te tabil bir ha- veket değildir. Aykını olduğu için güç ge- Ancak bunun zorluğunu izam etme - meli. Bir müddet çalışmak şartile baş aşağı yürümek üdeta t leşeceği gibi kala da, bir müddet uğraşmak yartı ile kelimelerin aded kıymetini düşünmeğe ulşır. Zor bir lir. Dört senede bir yapılan — olimpiyat ©- yunları dünyanın dört köşesine dal budak salarken büyük tecrübeler eski olimpiyat- ların pürüzlerini'de ayıklamış, ayni zaman- da lâyık olduğu alâkayı temin çarelerini de bulmuştur. Büyük harpten sonrâ dünya sporcula- ti 1920 de “Anvers'de — toplanikışlardı. Spotda tekniğin bir hayli ilerlemiş olduğu bir tarihe tesadüf eden Anvera olimpiya- dında büyük yenilikler yapıldığı gibi bir Spor zevk ve heyecanı için sekiz sene bekleyenler dünyanın her köşesinden kas file kafile Berlin yolunu tuttular. Kırk senedenberi ilk defa 53 millet Ber- Hnde toplandı. Ve 11 inci Berlin olimpiya- dı gerek organizasyon, gerekse spor bakı- mından ayrı ayrı tetkike değer muazzam bir hâdise oldu. Ömer Besim Balkan olimpiyadları hazırlığı ten talihini bir yokla, dedi, ben de, gi- | mşaallah... Ve kemali ciddiyetle sor-| şey, fakat kolayca ve toptan halledilecek | CP günya Tekorları 'da tazelenmi Yedinci Balkan oyunlarına — iştirâk e- dip, ıöılerdığj_ evın_hpııını çaldım .| du; bir zorluk. Hem de tamamile lüzumsuz bir |* B(ıyüî v’e eli 'caki-ve ,,,:“mly;mun, decek atletlerimiz bir Eylülden — itibaren uyı, yaveri Vedit Uzgören açtı.| — Nelerden hoşlanır sizin arkadaş-| gayret.. lüktan çıkan' milletler Anvers olimpiyadı- | Modada açılacak olan hazırlk — kampına ni görür görmez tanıdı. İçeri aldı. 'lar!.. Çalgı filân da getirteyim mi?| İyice bir gair olan Muharrem Zeki Kor-| 7 O G Ci Alakadan' sonra bütün | gireceklerdir. “Ve benibir kaç dakika beklettikten Sonra gelip: —Haydi, dedi; İsmet İnönü senji Yemek sofrasında bekliyor. İnönü, ailesi, kardeşi ve ço - tuklariyle sofradaydı. Bana da yanın- bir yer verdi. Evvelâ; çektiği tebrik telgrafını a- almadığımı sordu. Aldığımı söyle: Yip teşekkür ettim. Ve Atatürkten, iraat, Dahiliye Vekillerinden, kırka Sakın saylavlarımızdan da tebrik tel- Brafları aldığımı söyledim. İsmet İn - Önü çok mültefit, bana mütemadiyen , — Haydi, diyordu, ye Bakalım. Bi- tr önündekileri... " Pehlivanlar çok Yerler. | Bu, sözler, iştahrmı büsbütün açı - Yöor, ben de habire yiyordum. — Bir ta- k —'*ı nyiyor, bir taraftan da Başbakana &p veriyordum. : «Dünyanın en kuvvetli peh- "Uılııı hangi milletten?» dedi. Ben Ww&hın. İsveçlilerin, - Eston- , Almanların, ve İtalyanların N kuvvetli olduklarini-söyledir. ; Ve: «Dünya şampiyanu ıhıı& de- ı*. bu — milletlerin — pehlivanlarını ı?—m.ı demektirlr dedini. t İnönü kahvesini içerken ba- * «Seni, dedi, deniz tutar mı?» Me- [Mıııbulı motörle - geçecekmişiz. &" denizden çok korktuğumu 4ö: lleı Başbakan çok güldü. -Ke Çocuk sayfası Çocuk sayfası bugün münde- Fecatımızın -çokluğundan — kona- « Yarın çıkacaktır. Kü- olıııyuculınmııdın özür «|askerlik hizmeti müddetini |yanın bu hattı hareketine karşı sön de- Meselâ Deniz Kızı Eftalyayı çağırsam iyi mi? Yaşar; elektrikli daktiloya benzetti- gi linotiplerin çalışmasını seyrederken ben, saatin hayli ilerlemiş olmasına rağmen, Muhiddin Üstündağı, telefon- la rahatsız etmek mecburiyetinde kal- dım. Kendisini o saatte uykusundan uyandırışımı bile mazur görerek mü - tevazi davranan valimiz : — Evet... dedi... Yaşarın söyledik: leri doğrudur. Belediye kendisine, bir kaç gün içinde bir ev alacaktır! Yanına döndüğüm zaman - Yaşar, çok sevdiği uykusuna kavuşmak ar - zusiyle kıvranıyordu : — Haydi bakahm,-dedim, ev sahi- bi oldun demektir. İş evlenmiye kaldı Yaşar, kabulü imkânsız bir teklife maruz kalmış gibi kaşlarını çattı: — Yoo... Tokyo olimpiyadına gir- meden :vlcnırıem evsiz kalayım! Selim Tıvnk gunal hiç yoktan kafasını böyle bir skın- tıya mahküm etmiş ve dokuz ay uğraş - tıktan sonra İâtin harfleri ile atarih söy » lemek» için bir hesab icad etmiş: Korgu - nal hesabı. Sekiz sesli harfi, alfabedeki m- rasına göre dizip bunların başına, sonuna sessiz harfleri ilâve ederek «Ganj, cev. zark, çift, boy, döş, pus, mülk» kelimelerini vücuda getirmiş G - ha a—i ies 4, k — 300, İşin biricik hoş tarahı #gu nin ebced hesabında 1000 iken şimdi 999 u birdan kaybetmesidir. Harf, neyim dememeli, ne olacağım demeli. Muharrem Zeki Korgunal, bu hesabla tarihler söylü. yor, ebced hesahı ile söylenene tamamile uysun diye de dört türlüsünü icad etmiş: tamı Ve tamiyelisi (yardımlı) olduğu gibi sesli ve seşsizi. var; bunlar; eşki bhesabın noktah, noktaszının yerini tutüyor. — Bir insanın kâfası içinde bu kadar tenazur na- sıl bulunur şaştım... Fakat Muharrem Zeki Korguna'la imtisalen yeni harflerle tarih söylemek istiyenlet çıkarsa şaşmâm. İnsan- ların asıl vıddî işlerle uğraşmasına hayret edilir. Almanya bu Oorduyu ne iki seneye çıkarmasının tesirleri devam etmekte- dir. Eski Cumhurreisi M. Milran — bu- tan sorira hazırlamağa -da lüzum olma-| dığını söylüyor, binaenaleyh — Alman- ihtiyatlı davranmak lâzmm geldi â anlatıyor. Fransada hüküm süten kanaal Av- rupada silâhlanma yarışının — hâd hir, safhaya gireceğidir. i Ne Diyorlar? Londra 28 (Hususi) — Askeri müte- reci ğ “lamda fırka ve alayların adedini ÇOj kadar büyük : yapacak? manyanın sön — kararı münasebetiyle |.. yazdıği bir yazıda diyör ki. «Almanya verdiği son karar ile Av- denizi çok seviyor. Bana da, yüzme gün yazdığı bir makalede bu kadar bü-|rupada, Rusya müstesna glmak üzere, Slmemi emretti. —— — (Gük bir ordüyu kullanmayarak olduk-|en müthiş orduya sahip olduğu gibi is- todiği zaman seri bir tarbe indirmek i- çin de her zamandan fazla hazırlıklı bir hale gelmiştir. Askeri hizmet müddetinin — uzatıl- 1 harp için lâzim olan askerlerin yısını artırmağa yaramazsa da ı>r(lu nun kudretini artırmağa, sulh za m tarak seferberliği kolaylaştırnıağ rar, kuvvetlerile 1924 Paris olimpiyadına ha. Zırlandılar. - Bizim de iştirâk ettiğimiz Paris olimpi- yadı, en parlak bir muvaffakiyet derece- lerinin kaydedildiği bir olimpiyat olarak geçli. Paris olimpiyadını — ve orada yapılan büyük spor hareketlerini tetkik eden mü- tehassıslar elde edilen derecelerin — haddi azamiyi bulduğunu, artık dünyanın kolay kolay 100 metreyi 10,6 da koşan bir Pa- daku, 1500 metreyi 3.53 de koşabilen bir Nürmi'yi, yüksek atlama çıtasını 1,98 den aşan Osborn'u, sırıkla yüksek — atlamada 4,20 metreden aşabilen bir. Şarl Hof'u yetiştizemiyeceğini Adeta bütün — dünyaya ilân ettiler. İştirâk ettiğimiz Paris olimpiyad. her. kesten fazla: bizim gözümüzde büyüdü. ©O muazzam Kolamb stadımı allak bul- lak eden atletler arasında ufaldıkça ufal- mış. © büyük hareketler ve o azamet kar: gısında erimekten başka çare kalmadığım güç de olsa anlamıştık.. Maamafi 1928 de Amsterdam'da ya- pilan dokuzüncü olimpiyatlara da girmek- ten geri kalmadık. Olimpiyat - müsabakalarının hâfızamız- da derin izler bırakan azametini — kaybet- mediğini Amaterdam'de Mw mü- plııkıhv!ılhdıhı sanbit - oldu. —— 2 Parise nazaran ufak tefek Ö-liülık- kı yapılmiş, derecelerir baziları da bir y Paris- 28 (Husuıî) *— Almariyanın | hassıslardan yeneral - Temperley ALP*YrcA daha ileri götürülmüstü. Aıuh andaşıldı ki her geçen dört sene tudu bervechiâtidir: Rüsyâ: T.SONOMM (yakında 1 A30- 000 olacaktir). Fransa: 684000 5N NAN e ami ordu 213,0N0, ka- ra ordıwu 128.0M) Romanva - 19N.N0N Cekoslovakvas 17EN 0NM) Ayvusturya Almanya: milyon.)» (yakında bir | Atletlerimiz Fenerbahçe klübü stadıne da idman yapacaklar, federasyon — teksi Vildan Âşir ile, antrenör, Luiz de bu td- manlar haricinde nazari dersler — verecek- lerdir. Hazırlık kampı $irmi gün devam ede« cek, atletlerimiz yirmi üç eylülde Balkan oyunları için Atinaya hareket — edecekler- dir. Kampta bir idareci, bir de antrenör bis lunacaktır. . Rusyaya gidecek sporcular Sovyet Rusyada yapılacak maçlar için hazırlanacak sporcularımız alâkadar hey- etlesce tesbit edilmiştir. Sovyet Rusyaya gidecek sporcularımız 12 güreşçi, 21 futbokcu, 6 eskrimci, 4 bi- sikletçi ve 5 idareciden mürekkeptir. Sporcularımıza Cevdet Kerim İnce Das yı riyaset edecektir. Cim Londos - Dinarli maçı radyo ile nakledilemez mi? Ankara — okuyucularımızdan — bir ço- gundan mektuplar alıyoruz. Bu — mektup- larda önümüzdeki 6 Eylülde Taksim sta- dinda - yapilacak - -Cim Londos - Dinârlı Mehmmet maçinin rüdyo ” ile-nakledilmösi vica” edilmektedir! Alikıdııl.mı neazarl dikkatini celbederiz. — - 104 —— ——f Yakacıkta - kumar oynayan | dört kişi yakalandı !'ıku:ıkkı Ayazma caddesinde Muss z tafa Sıtkının kahvesinde dözt kişi po- ker oynarlarken yakalanmışlardır. Po- ker masası üzerinden 1W lira para ile 4videste Sekuknkil' kâğidı mösudero d ü Bu cürmümeşhuda, kumar oynayanlar : — Burası jandarma dilmiştir. nuntakasidir, polis karısamaz, diye itiraz etmek iste- mişlardir. Kumar oyuayanlarla, kumar oynatan hakkında kanuni kibata tevessül edilmiştir. kahvesinde ta- ©