İngiliz siyaseti özbeki:landa opera * Y anm asırdan fazla bir. müddetten beri dünya siyasetini İngilizler ida- ve ediyordu. Çünkü o vakit İngiliz siyase- ti muayyendi. Müvazene esasına — dayanı- yordu. Menfaatleri md devletleri biribirine topluyordu. bu devrin a- olu- çarpıştırarak —arada — parsa Gladston'lar, Bikonsfild'ler damlariydi, ve bu sayede muvaffak iyorlardı. Bugün İngiliz siyaseti bu mühim rolünü kaybetmiştir. Artık dünyayı idare eden İngiliz siyaseti değil, İngiliz siyasetini ida- re eden dünyanın gidişidir. Son senelerde İngiliz siyasetinin iflâstan iflâsa — gidişinin sebebi budur. İngiliz Başvekili Baldvin geçen gün mü- him bir nutuk verdi. Beyanatı arasında şu mühim sözler vardı: «Dünya hâdiseleri o kadar sür'atle in- kişaf ediyor ki, hergün yeni tedbirler ak mağa, yeni kararlar vermeğe mecbur olu- yoruz. Siyaset gemisini eşen rTüzgüra göre idare etmek istırarındayız. Yolumuza — sisz çıkarsa gemimizin sür'atini azallıyor, ays- berg'e tesadüf edersek rotamızı değiştiri- yoruz. Önun için muayyen bir siyaset ve muayyen bir gaye takip edemiyoruz.» * İngiliz siyasetinin bugünkü zaafımı bun- dan iyi izah etmek mümkün değildir. * Özbekistanda Opera L Türk Cumhuriyetidir. Çarlık — dev- vinde ihmal edilen ve iptidal bir halde ka- Tan bu memlekette bugün milli dille oyna- yan bir opera, bir öperet, bir kaç milli ti yatro var. Öperada mahalli ve milli ope- ra ve oyunlardan başka dünya klâsik ope- raları da oynanmaktadır. Şimdi Özbek opera ve operet hey'etle- ti Moskovada temsiller vermektedir. Bunu yazmaktan maksadımız, noksa- mamızı gözlerde büyütmek değil, bizim de bunları yapmağa muktedir olabileceğimizi anlatmaktır. Amerikadaki asiller klübüu Amerikada «Asiller Klübün ismin- de bir klüp teşkil edilmiştir. Bu klüp şu gaye ile ortaya çıkmıştır: Amerikaya asil olduklarını söyle - yen bir sürü seyyahlar gelmektedir. Bunların hakikaten asil olup olmadık- larını anlamak güç olduğu gibi sahte asiller de bir sürü dolandıncılıklar yapmaktadırlar. Asiller bilmecburiye bu klübe mü - racaat edecekler, asaletlerini isbat e- derek asil olduklarına dair bir vesika olacaklar. Ve ancak ondan sonra asil olarak Amerikda dolaşacaklardır. Bu klübün Baron Giorgio Suriani di Cas- telnuovo isminde İtalyan bir reisi var- j dır. Fakat İtalyan konsolosu Prens Co- K Tonmo, bu zatın asil olmak şöyle dursun İtalyan bile olmadığımı ilân etmiştir. Bunun üzerine klüp başkanı gazete- lere beyanat vererek, kendisinin İtal- yanın Habeş seferine taraftar olmadı- ı için böyle şeyler yaptıklarını söyle - miştir. Fakat o sırada Rus asiller klübü reisi olan Prens Obolewski de, Baron | da bir şahis tanımadığını beyan etmiş- Z: “.. İşe yâramıyacak İlim Amerikada Alcatroz — hapishanesi mücbbet kürek mahkümlarının hapis: hanesidir. Alkaponlar, Eddie Colson- lar hep oradadırlar. Şimdi, hapishane müdüriyeti bun- ların ilmen inkişaf etmeleri için husu- &i dersler verdirmekteymiş. Matıktim- lar bu derslerden — istifade ederlerken itlürindün Hüçi: l — Bu ne İştir diye Tayan etmiş, ge- | ne okuyup kendimizi sıkıya koyuyo - ruz! Biz müebbet kürek mahkömu - yuz! Okuyup da ne yapacağız! F Giorgio Suriani di Cattelnuovo namın-|dt! de esnaflar bir araya gelerek müzayedeye iştirak etmekte bu | pahasile satmış olmaktadırlar, Wuenilenizin , Yeşilirmak m,,..k.-,ılı; 5 — Meşhi aş Bekri Must y | İSTER İNAN İSTER İNANMA! h b SA K G Ü e BB İ Ermel — Talu * Te Beyoğlunun en dar sokakl birinde, ellâke ser çekmiş köhne B dan biri tutuşmuş, karşısını, yanlar düt ederekten alev âlev yanıyor. Eski Vali we Belediye Reisi Beyin adımı İstanbullulara ilelebed b yad ettirecek olan fedakâr itfaiyemize gıktıktan yedi dakika sonra orada, başındadır. Bir avuç kahraman, hep birden leri başına koşuyorlar. Kimi motörlü yet, kimisi su hortumunu terkos m vaptediyor, kimi de merdiven kuruğ nan binanın kızıl alevler ve boğucu dül lar Çusan pencerelerine turmamıyor. Bu yiğit Türk aslanlarının bu sırad ce çebrelerini ve hareketlerini tetkik niz. Hepsinde ayni cesareti, ayni ( ti, ayni vazif aşkını görürsünüz. tildir, çünkü paraca zenginliğin bir dereceye kadar kıymeti var- dır. Para muvakkat bir kıymettir. Ne kadar milyonerler biliriz ki bugün ya paraya muhtaçtır, ya evlâtlarını sefalet içinde bı- rakımışlardır. Hakiki milyonerler, bu aydan ilibaren talile giren “mektep çocuklarıdır. Çünkü bunların önlerinde milyonlar kıymelinde milyanlarca dakika vardır. Şimdi şen, gah denizlerde ve kırlar- da senenin yorgunluğunu çıkarmakla meşguldürler. Eğlence de, okumak ta onlara sıhhat ve irfan kazandırır. Her kazanç yeni &kmvde&Vl—ü&l*“ şekilde geçirmesini öğrenirlerse hayatta muvaffak olabilirler. Vakât nakittir sözü asıl onlar için doğrudur. Çünkü vakitten -HMWHH——. m Talebertolmigan mektep | HERGUN BİR FİKRA || Talebesi o Sana ne oluyor? eder. Bu, ezeldenberi büyledir! Varifenin sevkettiği yerde, Türk ri, Türk memuru ölümü istihkar edefil tekim, evvelki günkü Beyoğlu yangın tekmil arkadaşlarile beraber ateşi 3ö meğe, koca bir mahalleyi felâketten ki mağa savaşırken, bir yığın ankazın <can veren yiğit Şükrü Çavuş bu anl cesaretin muhterem bir kurbanıdır. Önündeki ateşin, belki de hasis meden can kurtarmağa koşan bu üç babası kahraman itfaiye tarihinde bir na değildir. İtfniye müzesine gidecek olursanıf rada, muhterem şehit ıdml:uyle müzin gevkini hı:ıkyudglılh miştir. İşte, Şükrü Çavuşun kahramanca anü, buna e beliğ bir miseldir. Şu dakikada, çok sevdikleri ark: rının kavruk cesedi önünde derin bir Heril dönüp te, Tevfik onun büs « : " BU yübanci :T:iıiıııı farkedince, San Fransiskoda - çıkan Chronicle gazetesinin haber verdiğine göre (A- vion - Cheuille) ismi verilen bir nevi tayyareler, bin kişi istiap edecek şekil- de imal ediliyormuş, ve ilk tecrübeler muvaffakıyetli neticeler vermiş. Bu tayyarelerin müstakbel harpler- de büyük rolleri olacağı söylenmekte- Atlohomada yaşlı insanlara mahsus bir mektep açılmıştır. Bu mektebin 900 talebesi vardır. Ve en genci 75 En büyükleri 102 yıçmdadııLıı 40 kişi doksanını geçmiştir. Seksenini te- cavüz edenlerin miktarları ise 300 dür. Bu mektebin gayesi, ihtiyarlara, ih- ramanlığı, ayni fedakârlığı göstereci dir. Bundan emin elabiliriz. z Ve Şikrü Çavuşun geride bırakt tiyarlıklarını unutturmak ve kendileri- îl”._ .u.ıeııu ö ke ... yetim do, hüyü""lllvu: :ı:ın vazife ni eğlendirerek okutmaktır. hırkı Xe e'dlü runda, babalarının yürümüş olduğu Son talebe 98 lik ihtiyar bir kadın-| Jaeeü : SEer H Here Corcsi İi eet e (S dır. Ve 75 lik bakire kıziyle beraber | » —t lıv—Covc.çohaüiıbırıbı-hm d okumakta, saadetinden ellerini çırpa -| Kadın elçi Cvlellıyor oğlu ile konuşuyormuş, kendisine sor-| — Bundan da şüphe etmeyiz. rak: — Yeniden dünyaya geldim demek- tedir. Zira hepsi de, ırkların en yüksek faziletlisi olan bizim wkımıza, Türk mensupturlar! Li muş: — Hâlâ, o kızla nişanlı wmsın deli - kanlı? — Hayırl diye cevap alınış. Loyt Corç memnun olmuş: — İyi ki bu iş oldu, demiş, ben kızı hiç beğenmemiştim. Nişanı nasıl boz- dun. .. Milletler Cemiyetinde kenadini öldüren gazetecinin kabahali Milletler Cemiyetinde Alman Yahu- disi bir gazetecinin protesto makamın- da kendini öldürmesini müteakip, bir * Biliyor Musunuz ? çok murahhaslar birbirlerine şu suali — Eşlenğim ; sormağa başlamışlar: AM | — Hayda kimdir? — Milletler cemiyetinde böyle vak'- ».. 2 — Meşhur Hindli mührace Haj bat Nizamınin toprakları kaç kilometi 3 — Eski Yunanlıların dans ve mürebbiyesi olan perinin ismi nedir? 4 — Çekaslovakyanın nülusu ne dardır? 5 — Türkler tarafından zaptedilı evvel İstanbulda iki Türk mahallesi lerde idi? aların tekerrür etmemesi için ne yap - malı! Cemiyetin haysiyet ve şereliyle oy- nanıyor. Kristof Kolombun mektubu Kristof Kolomb az mektup yazan, daha doğrusu mektup yazmasını sev- meyen insanlardan, biridir. Onun Mösyö Titülesko o aırada söze karış- ; W n lEayle anllir. öözülür ';": mış! A—h-w”.—kx'mmludcukhnmıh&r — Müntehir Alman olacağına Japon | diği kadın elçi, dünyanın sayılı kadın olaydı, bu mesele, bu gürültü olmaz -| diplomatlarından biridir. İsmi Rutb| Madrit müzesinde bunlardan dört Baryan Owen olan bu kadın elçi, yaşlı|tane vandır. Son zamanlarda, —antika başlı bir kadın olduğu halde, son gün- |meraklısı bir zatın eline bir mektup — Niçin? ierde evlenmeğe karar vermiş ve Da-|daha geçmiş.. bu mektup eski şatola - Titülesko : nümarka kralının muhafaza alayınalrın birinde tesadüfen !ıulummwhır — Harakiri, sessiz sadasız yapılır, mensup yüzbaşı Borge Robde ile ni -| Mektup 75 kelimeden ibarettir ve i - böyle tantanalı, nümayiş şeklinde in-| şanlanmıştır. Düğün bir kaç gün son-|çinde Rodrigo de Escodevo isminde bi- tihar olur mu? diye cevap vermiş. ra Nevyorkta yapılacaktır. risine hitap edilmektedir. İSTER İNAN İSTER İNANMA! İstanbal Belediyesi mezad işlerini Sandal Bedestenine inhi- | suretle aldıkları malı sonra kendi aralarında tekrar —merada || Hakar set, koyarak biribirlerine satmak'adırlar. melM.&nanM#Mm_.d Bu Bsl Bedesteni müzeyedesinde sitüen ah memuranun buzürile yapılabilir. Halbuki Sandal Bedestenin- | ——— aA Kendi aralarındaki müzayede ile de değer Mösyö Delbos sormuş: (Cevapları Yı * Dünkü Suallerin Cevapları: | — Orzüris caki Misırlıların dan bizidir. Ölülerin hümindir. Gent lardan İzis ile evlenmiştir. — Babusl Horus'lur. 2 — Norvecin payitahtı olan Ki yanın aaki iami Ozlodur. 3 — Pariste Panteon ismile andâf İdede yatan büyük adamlar şanlafı Lmil Zola, reisicumhurlardan Sadi | Viktor Hüzo, sirasiyyandan Beçihelii $ — Anadoluda eski ismile P4 diye anılan mintaka Sinoptan bat İçük bir arsada yatar?