3 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

6 Sayfa Amerikada meydana çıkarılan g izli cemiyet Tethiş Cemiyetinin yalnız bir şehirde baştan aşağı silâhli 136000 âzası bulunduğu anlaşıldı, şimdiye kadar kaç kişinin öld Dünyadaki — tedhiş cemiyetlerinin en ye- nisi ve en korkuncu, yine Amerikada mey- geldi — bu uzaktan ken- dana cemiyet, dilecine aykırı düşünceler taşıyan za- vatandaşı gelen rarsız bir öldürürken ortaya ç- karıldı. Amerika beri gizli cemiyetlerin vatanıdır. — Dünyanın hiç bir tarafında Ame- yika gibi gizli cemi- yetleri bol olan bir memleket yoktur. Bu çeşit cemiyetler Ame- rikada kolaylıkla — te- gekkül ediyor, kolay- hkla büyüyor ve kök- leşiyor. Bir tahmine göre — Amerikalıların yüzde doksanı bu çe- git cemiyetlere, — ya doğrudan doğruya ya- hut bilvasıta mensup- turlar. Bilhassa esnaf ve işçilerin çoğu bu gemiyetlere giriyorlar. Amerikanın Miçigan şehrinde son gün- Terde keşfolunan Siyah Cemiyet bu tahmi- ni kuvvetlendirmiş bulunuyor. Çünkü bu €emiyetin yalnız Miçigan şehrinde 136,000 azası bulunduğu — anlaşılmıştır. Bunların hepsi de silâhlı oldukları için bütün bir gehri zapta kâfi gelirler. Amerikadaki bütün gizli cemiyet men- suplarının (6,000,000) © vardıkları — ta- hakkuk ediyor. Miçigan'da keşfolunan gizli cemiğetin asıl adı «Amerikan kardeşliko — cemiyeli- dir. Fakat bu cemiyetin bugün ortada izi görünmeyen Ku kluks Klan'dan türeme ol- duğunda şüphe kalmamıştır. Ku kluks Klan yakın zamana kadar bütün Amerikaya, bilhassa Amerikanın cenup — kısımlarına dehşet salmıştı. Siyah Cemiyet te kendine mahsus el- biseler kullanmaktadır. Bu elbiseler uzun, tiyah ve vücudu baştanbaşa örten bir maş- lâb ile bir başlıktır. Cemiyetin yüksek bir mahkemesi vardır. Ve bütün kararlar bu mahkeme tarafından veriliyor. . Bu eemiyetin ilk düşüncesi gizli bir sendika gibi çalışmak ve bilhassa Ameri- kaya hariçten fazla idhalât yapılmasınli karşı gelmek — daha —sonra iş — bü- yümüş ve bugünkü vaziyeli almıştır. Siyah Cemiyetin azası «Allaha ve Ame- Yikaya» yemin ederler. Ve komünistlik, yahudilik, Katoliklik, ve ahür vatandaş s- öteden- ——— _..—. CONÜL İŞLERİ Yanlış evlenmelerin Kötü neticeleri «36 yaşındayım. On bir sene evvel aramızda dört yaş fark bulunan dul bir kadınla evlendim. Ben de birinci ka -» zımdan hayli ıztıraplar içinde çekilmiş- tim, Evlendikten bir müddet sonra ha! ettiğimi anladım. Karımın — vaziyetleri âyi olan bir çok akrabalari var. Böyle olduğu halde sakin tabiatimden istifade ederek ailesinden bazılarına benden bir çok yardım aldılar. Bugün bile kanunen başkasının bakmağa mecbur olduğu iki nüfus ailesi benim sırtımda, Bu yüzden masrafımı kısamıyor, yarın için ufak bir tasarruf yapmağa vakit bulamıyorum. «Karim da bu vaziyetten memnun gö- rünmüyor. Masraf olmasın diye ken - disini ihmal ediyor. Fakat en mühimmi gocuk doğurmuyor. Tabiatlerimiz bir- birine zat. Ben sinirlendiğim zaman söz töylemem, fakat surat asarım. Ben kar- ma kargı soğuk durdukça © bana daha fazla sokuluyor. «Bu arada dört sene kadar evvel gör- ürüldüğü tespit ediliyor Cemiyet azalarının kıyafetleri fatiyle haklarına müdahale edecek” her kuvvetler mücadele etmeğe and içerler. Bunların - Miçigan'da yerleşmelerinin sebebi, Amerika otomobilciliğinin burada yerleşmiş bulunmasıdır. Cenuptan — şimale mühaceret eden beyaz amele burada top- lanırlar ve yerlilere rekabet — ederler. Bu rekabet amele ücretlerini düşürmüş ve bu yüzden yerliler ile muhacirler arasında dö- vüşmeler başlamıştır. Siyah Cemiyet muhacir ameleyi tercih eden iş sahiplerine karşı savaş açınış ve za bita, eline geçirdiği evrak arasında bir ta- kım mücssese — sahiplerinin — isimlerini de bulmuştur. Siyah Cemiyetin şimdiye kadar kaç a- damı öldürdüğü malüm değildir. miyetten korkanların başlarına Bu ce- gelenler sayılmakla tükenecek gibi değildir. Bunla- rın İçinde hayatlarını kurtarmak — için ka- çanlar ve yurtlarını değiştirenler dir. Amerikanın — bu çeşit cemiyetlerden nasıl kurtulacağı, büyük bir mesele teşkil ediyor. Yangın başlangıçları Küçük Ayasofyada Karaoğlan sokağın- ida müezzin Necatinin evinden yangın, çık- Mnış, itfajye tarafından söndürülmüştür. * Arapcami Bakır sokakta 22 numa - ralı hırdavatçı dükkânından yangın çık - mış, etraftan görülerek söndürülmüştür. | düğüm 25 yaşlarında bir kızla beş altı ay evvel tanışlım. Bu tanışma zamanla sevgiye döndü. O da bana karşı lâkayt değil. Hemen de her gün mektuplaşı - yoruz. Evvelce bir başkasını — sevmiş, fakat bedbaht olmuş. Ben de evvel ol- duğum için bu sevgisinin de sonsuz ol- duğunu düşünüyor ve müteessir oluyor. Tanıştığımız gündenberi sararıp solu » yor. Son zamanlarda eski hastalığı da müksetti. Bu hastalığına benim sebep olduğumu düşünerek pek üzülüyorum. #Karımı sevmiyorum, fakat ona a- gyorum. İkincisini hem seviyorum, hem de beni ayni derecede sevdiğini biliyo- rum. Bu işin içinden nasıl çıkayım2 » İzmirde: $. Y. İki defa evlenme tecrübesi yapmışsı- mız çikisinde de aldanmışsınız. Anlaşılı- yor ki siz evlenirken hislerinize hâkim olamıyor, sorşra ayılınca aldandığınızı anlıyor ve bedbaht — oluyorsunuz. Bu genç kızı seviyorsunuz, fakat onunla da evlenseniz onu da mes'ut edeceğiniz mu- hakkak değildir. Binaenaleyh ona ümit vermeyiniz, ve onu yanlış yola sürük - lemeyiniz. Ümidini keserse sizden u - zaklaşmağa ve kendisine başka bir ha- yat arkadaşı aramağa çalışır. TEYZE SON POSTA “ Son Posta ,, nın 40 Tarihi Vak'a Ve 40 Tarihi Tablo Sizi en fazla alâkadar eden tarihi vak'a -hangisidir, tarihi vak alorı canlandırmakta en çok muvaffak olan ressam kimdir ? 13 -Turovanın zaptı — müsabakası : Turova, Frikyanın en eski ve en şöhretli bir sitesi idi. Yazı- nın Ege memleketlerinde daha bilinmediği bir devirde, tarih- ten evvelkiten evvelki çağların Tunç devrinde Yunan memle- ketlerindeyersleşmiş olan Akhalılar tarafından on yıl muhi radan sonra zaptedilmiş, yakılmış, tahrip edilmişti. Turova muhasarası Ege kavimleri üzerinde © kadar derin tesirler birakmıştı ki, yazı yazmasım öğrendikleri zaman — ve bu suretle Ege memleketlerinin tarih devirleri başlarken, geç- miş çağların hatıraları içinden ilk tesbit ettikleri vak'a, Turova muhasarası olmuştu, Turovanın bir adı da İliyon idi Bu ada nisbetle İlyada diye evvel doku- anılan Turova muhasaraları destanını, milâttan zuncu asırda yaşadığı kabul edilen Homiros adında bir bü gairin yazdığı söylenir. İhtiyar ve kör olan Homiros Yunan site- tiği yerlerde İlbadayı lerini dolaşarak serseri hir hayat sürm ve onun mabadi olup kahraman U |nüm eden Odise destanını okurdu. Eski Yunanın yedi büyük menkabelerini teren - |dan 'arı bir Zaler ganimeti olarak kaleye alırlar. Fakat geceleyin Çanakkale Boğazının Anadolu toprağında bugünkü — Hisarlık civarında bulunmuştur. İlyadanın mevzuu şudur: Turova krah Priyamın güzelliği ile meşhur olan küçük oğlu Pâris, Argos kralı Agamemnunun kar- deşi İsparta krabı Menelâsın kralı güzel Heleni kândırıp kaçı- yor. Bunun bütün Akhalılar birleşirler ve Turovaya — gelerek siteyi muhasara ederler. Ön yıl - her iki taraf yüksek kahra - manlıklar göstererek cenkleşir. Turovalıların en yaman muha- rebeyi Priyamın büyük büyük Hektor, Akhalıların en böyük İ muharibi Aşil tarafından öldürülür. Aşil de Pârisin attığı bir ok ile telef olur. Nihayet Akhalıların en kurnazı Ulis bir bile dü - şünür, Tahtadan muazzam bir at yaparlar, içine fedailer gizle- nir. Akhalılar da güya muhasaradan vaz geçmişlermiş gibi ge- milerine bini pdenize açılırlar. Turovalılar bu muazzam tahta- | tahta atın içindeki fedailer birer birer çıkarak kale — kapılarını açarlar, o sırada denize açılmış olan Akhalılar da geri dönerek açılan kapılardan Turova kalesine girerler, siteyi — zaptederek de var- | |duğu anlaşılmıştır. Turova sitesinin harabeleri de Alman arkeo- itesi Homirosun Kendi hemşerileri oldukla Fakat son tetkiklere göre Homiros adında olduğundan şüphe edilmeğe başlanmıştır. loglarından Sehliemann tarafındân yapılan Falcılık Avrupada eskisinden fazla revaçta! Bir falcı kadının ifşaatı — Bu iki destanın, Ati- nada Pisiştrat devrinde (milâttan evvel 6-7 inci asır) çok eski nn iddia ederlerdi. yaşamış tahrip ederler, yakıp bir şairin bafriyat #onunda Parisli falcı, bir İngiliz kızının 15,000 İngiliz lirasını dolandırmış, mahkemeye düşünce çok şayanı dikkat sözler söyledi Davacı Ingiliz kızı Son gelen Londra gazeteleri, — Parisli bir fakcı kadının bir İngiliz kızını nasıl do- landırdığından uzun uzadıya bahsetmek- tedirler. Bu gazetelere göre, falcı kadın, İngiliz kızından 14,000 - 15,000 İngiliz lirasını al kendisine miş ve buna mukal kaları, tılamları, ilâçları vermi; bütün bunların tesiri görülmediği için İn- giliz kızı Paris mahkemelerine etmiştir. Parisli falcı kadın Madam Marya de Tamis İngiliz kızının şikâyeti üzerine şun- ları söylemiştir: — Ben kadınların kalbini, açık bir ki- tan 'eibi okuyan bir kadinini. Şimdiye ka- muracaat dar Avrupanın en yüksek kadınlarından yüzlercesi ile meşgul oldum, Bunların hep- #i evime uğrayarak talihlerini anlamak iz- terler, bunlar arasında prensesler, — bütün dünyada tanınmış yıldızlar, akterizler var- dır. Genç kızlar bana gelerek evlenecek- leri adamlar hakkında sualler sorarlar ve istikballerini ânlamak isterler, 20 - 25 yaşları arasındaki genç kızla- mın gayeleri, sevdikleri erkeklerin kendile- rini sevip sevmediklerini anlamaktır. Müşterilerimin çoğu 30 - 40 yaşların- daki kadınlardır. Yirmi #ene evvel bu çe- vit kadınlar evlendikten sonra yuvalarının işleriyle meşgul olurlar ve kocalarıyla ya- şamaktan en derin hoşnutluğu duyarlardı. Bugün öyle değil. Kadınlar, — kocalarının sevgisini kaybetmekten korkuyor. — Hattâ evli olmayanlar, sevdikleri erkekleri kay- betmek tehlikesiyle karşılaşmaktan yılıyor- lar. Bu çeşit kadımlar içinde gece yansın. dan sonra bana telefonla muracaat — edip talihlerine bakmayı tica edenler pek çok- tur. Telefonla talihe bakmanın mümkün elup olmadığını artık siz takdir edin. Erkeklere gelince, bunlarda iş ve siya- setten fazla aşklarını anlatmağa — gelirler, Erkekler kadınlardan — daha çok samimi davranıyorlar. Erkeğin bir iki kadın dostu bulunabilir. Fakat hayatmı muhakkak bir kadına bağlar. Gördüğüm erkekler kadın- lar kadar çoktur. Erkeklerin heyecanı da- ba derin, istirabı daha engindir. Erkek ve kadının en çek alâkadar ol- dukları mevzu, para ve aşktır. En fakiri, en zengini de bu hususta birleşiyorlar. Be- nim bötün yaptığım bunlara teselli — ver- mekten ibarettir. » Madam De Tümis'in bu' sözleri zemane Washingtonda Corcoran sanat galerisinde bulunan Motte'in bu tablosu, tahta attan birer birer çıkmakta olan fedai- leri göstermektedir. Korkunç bir sessizlik içinde kale nöbetçi < saz şairlerinin kahramanlık çarkılanının toplanmasile vücut bul. |teri öldürülmektedir. Uyuyan İliyan biraz sonra dehşet içinde uyanacak, ve her tarafını kan ve ateş kapılıyacaktır. yıkarlar, Priyam ile Pâris öldürülür. H B Reşad Ekrem Koçu Parisli falcı kadın kadınlariyle erkekleri arasında bir çoklar j mnin hâlâ bâtıl itikatlara inandıklarımı ve falcılardan medet ve şifa umduklarını göt- termekle kalmıyor. Bundan başka bunlar aşk ve talih namına cahil bir kadının sun- duğu ilâçları da kabul ediyor ve bunun bin” lerce, hattâ yüz binlerce lire vermekten çe kinmiyorlar. İngiliz kızı Siegfred Çnudsen'in davasl yakında Paris mahkemelerinde görülecek © zaman bü dolandıncılık bötün ..ıı-nvl- meydana çıkacaktır.