ndra zabıtasına karşı 6 muharrir: 3 Yıkılan Put Son Postanın tefrikası : 23 nı bilmiyormuş. Sonra içerde saklan - mış olan canilerle karşılaşmayı da dü- şünüyormuş. Yangın, mabet kısmına münhasır kaldığına göre ilham kay - nağının ne için aşağıya inip kendisini kurtarmadığı avılnşılmııî:r. Varkos, 15 dakikada odaların arrisini ta - mamlamış, fakat İlham kaynağının i- zini bulamamış, ancak zabıta memu - ru ile. birlikte içeri dalan iki kişi ile karşılaşmıştır. — Bu iki kişinin ne yaptıkları tet- kik olunmadı mı? — Bunların biri gönüllü itfaiyeci i- di. Biri de co:e;'di. İkisi de ateşle mü- aŞ İ el BEbek eadele ediyorlardı. ğ Gyei bi J'l.;r.::î_w n İkisinin de ifadeleri birbirine muta- S ciznden d | ka bıktır. Bunlıkm;' ifailîkıin:. göre içeri — Işığın yangın başlayıncaya ka-| giren diğer iki kişi, am | yııığım_ &- dar devam ettiği anlaşılıyor. Sonra nö-(yamak için yüzbaşıyı takip etmişler » betçiler birdenbire mevkilerini terket- | Gir. ü j öndürmeğe yardım i-| — Peki, bunların biri şu- Miş, ve yangını söndürmeğe yardı i P: lu bi îdc bu' kur: çin koşmuşlardır. Başı bozuk muha -İnun patladığını işitmemiş mi? fızların yapacakları budur. Ben bu ba— — Hayır. Fakat ortalık çıtırdamak- $1 bozukların kullanılmasına daima iti-| / .. bir hayli gürültü çıkanlmakta raz eder ve bunlara güvenilemiyece -|4 Onun için burada bir kurşun atıl - ğini söylerdim. Yangın haberi yayıl -| V L DÖN KO işitilemezdi. dıktan — sonra içeri girenlere gelm.:c General Almeda ile miralay Vayin- bunların içinde bulunan Ladero ile bri gönbaşlürde Munoz son derece muteber ve mute * T BC Lalk ö ya elf selüyük met kimselerdir. Zabıta memuru, k-ı!- di piniın devrilmesinden sonra ıur"ağe D AD D Ve RA b e yukarı çıktığını ve daha on;î_mzm B di hynığl;! Ki venlere koşan dört kişiyi takip etti - R YA JZ a ğini îğykiîvnr. Fakat merdiven başına| General Almeda bir hayli düşündük- k-İten sonra: çıkınca başkalarının da yukarıya çı ğ ğ ö: | — Mi dedi, ceset yaralı oldu- makta olduğunu görerek yolu kapa - Miralay! T ı mış, ve bir kimsenin geçmesine manilğuna göre bu yara düşmeden evvel mi, olmuştur. Bütün bu adamların isim ve |gonra mı hâsıl olmuş? Boyu her ay 2,5 santim Yazan: Ronald Knox İngilterenin en tanınmış altı za- Bita romancısı Margery Allington, Anthony Berkley, Freeman Vills Grofts, Father Ronald Knox, Do- rothy Sayers, Russell Thorndike kahramanları meçhul altı - zabıta romanı yazıyor ve katillerin keşfi- ni İngilterenin en maruf zabıta mü- Fettişi «George Cornishe e bırakı- yorlar. Bunlardan Freeman - Villa Grofts ile Doroty Sayers'in eserleri- ni okudunuz. Polis müfettişi de fik- rini anlattı. Şimdi üçuncu muharrir Rovald Kuox'un eseri başlamıştır. Bu eser bitince gene polis müfet- metre, ağırlığı 150 kilo olacak Karolina Raskon Meksikanın Çıhuahua şehri ahali sinden olan Karolina Raskon dünya kızdır. Kısa bir zaman önce bu kız, lar mı tevkif edilmedi? kaynağına ait mendil ile bağlı gördük- || nos'dur. Ve itfaiyede ıöııüllii_olınk çalışan bir adamdır. Vcıdiii"fı. yangın sırasında oradan gîçtlgmı. ve yardım için koştuğunu söylüyor. Siya- #t düşünceleri hakkında bir kanaat el- — Peki, Varkos hiç bir dövüş, bo -|santim daha uzaması beklenmektedir. ğuş izi de görmemiş mi? Genç kız El - Poso da bulunduğu sı- — Hayır, «İlham Kaynağı» - kolay|yada kendisine bir tuvalet yaptırmak kolay yere serilecek, ansızın - tuzağa| istemiş, orta boylu altı kadına yetişe - de edilememiştir. İkincisi bir P"İî"’u" düşecek bir adam değildi. cek kumuştan bir tuvalet yapılabilmiş- ismi Sanher'dir. Ateşi caddeden gördür a a A el ulmuş olmak tir. ğünü ve mabetteki eşyayı kurtarmak | — O DL n Karolina halihazırda yüz yirmi kilo için yardıma koştuğunu söylemiştir. — Belki muhtemeldir. Fakat biz va- |ağırlığındadır. Otıız sanlim _boylı.nıılık- Papas Karmel tarikatına .ın.enrîıi- zifemizi yapmağa devam — ettik. İçeri|tan sonra yüz elli kilo ağırlığında ola - tu. Gördüğü muameleden şikâyet ıttı. |2 —e kisi üzerinde silâh yoktu. |caktır. * b ızdur. Adı|giren dört kişi üze Kendisi Üyez'lli Üçüncüsü eski bir dostumuzdur. Ât ilâh bulamadık. Bu tahar-| — Kendisi diyor ki: Gomez. Evvelce anarşist bir muharrir- |Etrafta da « k uyandırmama- | — “Herkesin bana bakmasından, ya - di. Bir kaç kere tevkif îf"’;'“l'"“’* riyatı m”. but herkesin beni ı.nlıem::.d.nHm , Caddenii ğ İunan l ettik. e bir evin enmü':t. kl::m.;ın S:M :diyu. b: O halde Varkosun kendi adam- ıı:n:: ::y:::"m; kuynoe[ı:n beğil Caddede kopan gürültü üzerine h'_: Jarının silâhlarını araştırıp araştırma -) L n Onün muş ve bir vıundı!”“h“k yııd::n:ü dığını sordunuz mu? için doktorların bu derde çare bulma- mek ıııîııeıı; söylüyor. Dörd yi Tarmı Haskyaslum. (.. Ütt 'de ( boşa Maryat'dır. Bu adam bildiği Z ; bir gazete muhabiridir. İfadesine göre iİNDE derhal koşmayı vazife bilmiştir. Bu a- Lâstik vantilâtörler (Arkası var) sensancalaELEmAAELELANAEERAAAAN! - iş Arayan Ekonomi Aşçı Alaturka ve alafranga yemek pi- şirmesini bilir, Amerikanın muhtelif büyük müesseselerinde yodi buçuk gene muvaffakiyetle çalışmış ve buna dair elinde mükemmel boönservisleri wardır. Her yerde oılloıbill.r Ankarada eski Poslane ırkuınfiı aşçılar kahvecisi Hâümit vasıtasile Mengenin — Akviran karyesinde çıktı. » damların bütün ifadeleri tetkik olun muş ve yalan söylemedikleri anlaşıl - 'm.:r.Bence daha mühim bir nokta bu adamların içeri girdikten sonra ne Yap- tıklarını anlamaktır. > — Ben de bu nokuyı: ıeç::: :n; zere idim. Yüzbaşı zabıta merdiven başında — kalmış: vey halkın :ı::::.wl mukavemet edecekleri anlatmış, kendisi de «İlham kaynağı - nv) aramakla meşgul olmuştur. Mı_ıl;ı- fızların emirlere itaat e_dip crmedı.l;:: rini anlıyamadık. Çünkü !W;;k . dürmeğe çalışanların sayıs! tahl a dilememiştir. Vari re evi aradığı k esadü. iştir. Evde bir. :ıl.ın odılıff lm::"mk odası, çalışma o:: sı, yatak odası ve toplanma oıîıııb.l Fakat bir çok dolaplar var. v;;-.ı:' " dolapları ılall!l'k_ K :ık ayl v-k_.: mmwdmwı wy::kiı geçinuln_ — Çünkü dolapların nasıl açılacağır #r I Hi “Madenden yapılan vanülâtörlerin dik- katsizlik veya başka bir sebeple vuku bu - lan kazalar neticesinde çok acı neticeler doğurduğunu nazarı dikkate alanlar, ma- deni vantilâtörler yerine lâstikten vantilâ- tör yapmanın çaresini bulmuşlardır. Bun- lara çerçeve kullanmağa da lüzum yoktur. Çönkü işledikleri zaman dahi el ile doku- nulursa hiç bir zarar vermemektedirler. Uzayan genç kız Üç sene sonra boyu 2,40 her ay 2,5 santim uzadığını keşfetmiş, | arkasına dayanarak eğilmiş ve yüzü, yas - ve derhal trene atlayarak meşhür| #ğ devrilmiş o güzel başın ta yanıma gel adresleri alınmış, fakat, tevkif edilme-| — — Varkos, bu noktaları size anla-| 4.ktorların bulun duğu Eİ - Poso şehri- | ”? gibi oluyordu. O baş... insanın tazav- | sonra © tabloyu ailesinden aldım. Para biş isi | â üzel kadı üi le ü ediler; di vüğlerdir. ik. Kendisi ile muhafızı Ladero ces| ,, Kkağıhaş e t dardire l BUmEBi ;:ıı edeceği en güzel n çehrelerinden | le istemediler; başlarından atmağa bakı « — Yani polisin geri çevirdiği adam-| 04i buldukları zaman, başının İlham başlamıştır. Cenç kıza bir çok doktor- |1, - larla istişare ettiği halde doktorlar, bu | manlı bir ışıkla parlıyordu; saçlara güneş — Evet. Fakat yukarıya Çıkan dört y L K l Ka Olduğunu söy- |gayri tabil uzamazlın sebeplerini anla- | vurmuş. dudaklar kıpkırmızı idi.. Koyu, kişi mevkufturlar. Bunlarn biri Ba - küyorlar. Fakat mendilin üzerinde kur-| yamamışlardır. Karolina halihazırda simsiyah denecek kadar koyu Fon, bunları|aklımdan çıkmıştı. Bir İspanyol yahudisi « — şun deliği yoktu. 210 santim duzunluğundadır. ve — 30|"* güzel meydana çıkarıyordu. aldım. Bilmem niçin, bir türlü uyuyamı içinde gördi güzel bir da da söylediğim gibi tablo küçüktü. Ka - dın her hakle sağına dönüktü; ama yal -| — Gitmeden önce otekiyi bulup © table' * Duvarda asılı duran küçük tabloyu ya -| biraz dalar gibi olsam © güzel baş, gülüm< kından tetkik için kalkıp Tâmbayı elime | semesi, dudakları, altın saçları, koltuk ale tının ipek gibi tüyleri ile tâ yamıbaşıma ge- yordum. Belki yol sinirlerimi bozduğu |liyordu. Nihayet kalkıp giyindim, pipomu İçİn, .. doldurup yaktım, lâmbayı üfledim ve ka « İnce ince aymalı, sam yaldız çerçeve | ranhıkta, sabahin ilk ışıkları perdelerden üm resim, örmrümde karşı - | süzülüp girinciye kadar, öyle oturdum. U laştığım resimlerin en güzellerinden biri | zaklarda Sierra tepelerinin kızardığını gör« idi: bir kadife yaztığa devrilmiş bir kadım | düm, ilk arabanın uğultusunu işittim. Otes başı, yarı kalkık bir kol, çıplak bir ornuz, |Tin uşağı kapımı vurup: zi ösün bir kısmı ve bütün bunları | — Las cincos menos guarto, senor; tis daha iyi gösteren köyu bir fon... Yukarı- |empo paro levantarse (1) diye seslendi. niz kadife yastıkla başı, güzel kolu, beyaz |hakkında malümat almak istedim. gerdanı ve göğsünün bir kısmı görülyor -| — Gülümsiyerek cevap verdi: z — O bir delinin eseridir, senor. ”| —Ressam, büyük bir maharet göstererek | — İster deli olsun, ister akıllı, usla a « — da boyundan şikâyet eden biricik genç | fevkalâde bir neticeye varmişti: o resme , |bakarken insan, görmediği bir kanapenin ri. Dolgun, fakat eti üdeta şeltaf yanak- | yorlarmış. rı vardı; yanı kapalı güzleri tatlı ve du- ne çeşit aşkları himaye etti?» hatırladım. Fakat tablonun asıl garabeti, o güzel daklar da o busenin gecikmesine gücen - miş gibi duruyordu. Kadının muattar nefe- sini duyar gibi oldum. Bir kavs teşkil eden * ü damınış. Kimdir? Adı ne? — Adı hatırma gelmiyor. Öldü. Tı 4 marhanede iken resim yapmasına izin vers dilerdi Rahat otursun diye... kadının hali, tavri idi. Arkaya — devrilmiş| — Yanık yüzlü kuyumcu: başı, yarı kapalı gözleri ve tatl tatl gü-| — — İstediğim parayı veren olmazsa sate' — Tümsemesi ile, sanki bir buse bekliyor; du- | mağa hiç te niyetim yok, dedi. Eşini — bis, yerde bulamazsınız! Kimin elinden çıktı « gn biliyorum. Bir gün buraya bir TESSANY geldi. © smarladı; resimlerini de © yapliş Beş yıl sonra bir gün Mexico'nun bit —| sokağından geçiyordum; a tablo çoktan — nit işlettiği küçük, her yanından sanki es« Sol kulağın memesinde tuhaf bir küpe| kilik, fukaralık akan bir dükkânın camee — dikkatimi çekti: siyah kehrübadan minimi- | kânından gözüme bir şey çarptı: bir çifi — ni bir aşk heykeli, bir yayın iki ucuna tu- |küpe. Siyah kehrübadan tunmuş, © oku kulağa rapteden altın zin - | yayları başlarının üzerinde; bu yaylar da cirden koparmak ister gibiydi. Baktım ve| altın birer zincire tutturulmuş. içimden: «Acaba, dedim, bu küçük tanrı| — Tablo hemen aklıma geldi. O geceyi dg iki aşk tanmsıç koltuklara baktım, ipek gibi, kıvırcık tüy- | Bir kadına hediye edecekmiş. ler vardı. Ressamın maharetine hayran ol- dum. Hiç bir fotoğraf, ne kadar iyi boyan- mıiş olursa olsun, böyle bir tesir bıraka - maz. Hiç bir fotoğraf, çıplak omzun par - laklığını, damarları, en küçük — noktaları böyle gösteremez. Fakat o tabloda insanı çeken, Adeta bü- yüliyen bir hal vardı. Canlı bir güzele, pem- be ve titriyen bir kadına bakar gibi ol - düm, Lâmbanın titrek ışığı altında baktım, sanki dudaklar kıpırdıyor, gözler manalı manalı parlıyor sandım. Baş, bir buse dile- nerek levhadan dışarı çıkar gibi oldu. Hiç şüphesiz bu yaptığım bir budalalıktı ama onu öpmekten kendimi alamadım; —hem de bir kere değil, yüzlerce defa öptüm! Hatırıma hemen, bir tarah kırılınca kan a- kan heykeller, esrarengiz tablolar, perili halılar, perdeler anlatan hikâyeler geldi. Tanımadığım bir şehirde, yadırgadığım bir evde yapayalnızdım, vücudumu — garip bir asabiyet kapladı. Lüâmbayı masanın ü- zerine burakıp yatağıma girdim. Ama uyumak kabil olmadı. Ne zaman —OoO, manı geldi. — Una Mejicana? — No ... Americana. (2) — Bakışları koyu bir sarışın kadın.. J — pembe tenli.... değil mi? O zamanlar yize mi yaşında kadar vardı. Ş — Siz onü tanıdınız mı?> Adı Josefita idi. Ressamın onu öldürdüğünü de bi muydunuz? Kıskançlık yüzünden! Jase « — Hita'yı buldükları zaman, bakmıslar, gülümser gibi imiş.. (2) Bir Meksikahı mı? — Hayır, Amerikah, * (3) Hançor. Kiralık han odaları Bankamızın malı olan Galatada Ömer Abit Hanınm bitişiğindeki Manok yan Hanı kat kat veya oda oda kiralanacaktır. Bir iki veyahut üç sene müddetle kontrat yapıldığı gibi tediye hususun. — da kolaylık da ıodşlhr İıi!ldılenn her gün şubemize müracaatları. (349)' v k_cı_mleri DU Öldükten — hâla — “Herif onu uyurken bit pünal (3) ile öldürmüş olacak, Bu küpce — leri satılığa çıkarmışlardı. ben aklım. — Ressam ne oldu? N, de çıldınp öldü.. Bazıları; — kadını öldürdüğü züman da deli olduğu -— nu söylerlerdi. Bu küpeleri gerçekten be « —— kendinizse size 60 pesosa bırakırım. Bana yüz elliye maloldu. (1) Sant boşe çeyrek var; kalkmak zae —