v 2 “Sayfar K l e KY Ç| Hergün Bakım Kıt'alar ve mısralar Yazaen ı F. M Atay Bakım.. Yndan on yıl önce Yeşil Ankaradan bahsetmek, mizah gazetelerine cği- lence olmaktı. Fakat ya Ankarada kala - caktık: O balde istepi tabiatlendirmek sır- larını bulacak ve iradesini — gösterecektik. Yahut... İnkilâpçılar eyahut...» suz konuşur: Bu- yada kalmağa karar vermiştik, Ankara ww lak olacaktı ve yeşerecekti. Ankara şehrine 1936 baharında artık yeşil denilebilir. Bahçelerimiz, ağaçlı cad- delerimiz. korularımız, barajımız hepsi var. Bunun ne kadar güç elde edildiğini de bil- miyor değiliz. Hepimiz küçücük bir bahçe vücuda getirmek, sonra onu korumak için me kadar emek çektiğimizi hatırlarız. Şu halde şehrin ağaçları ve ağaçlıkları, fidanlıkları ve çimlikleri bakımından do- layı belediyemizi derin bir takdir hissiyle yad etmekliğimiz lâzın gelir. Bakım garp- h bir şeydir. Medeniyeti O devam ettirir we O dur ki her hangi bir eseri tesâdülilik- ten kurtarir. Ancak vastaları ve geliri ne kadar az| işe atılmazlar. Onları hayata atan saik ya ihtiyaç, ya zaruret, olduğunu bildiğimiz belediyemize hepi - mizin yardım — etmekliğimiz de — borçtur. kmdi bazı mektep talebelerinin genç akas- Böyle zaruretlerle iş hayatına atılan kızlar haya'larını ka - yaları kurutacak tahriplerde bulunmaları- | zanmak için bir çok müşküllere göğüs germeğe mecbur olur. na ne dersiniz? Ankarada bir ağacın kurumasına sebep| nabilmek için ekseriya ya patronuna güleryüz göstermeğe, o- olmak, üdeta cinal bir vak'a gibi görülme- lidir. Biz ağaç sevgisini bütün memlekete yerleştirmek, ve bu vazileyi mektepleri - * Kıtalar ve mısralar Polonyı parçalamırken, — paylaşanlar |TETÜNN D Dea kuvvet, seyirciler hak davasında İ « İrise nasl getiri - ken bir Türk şairi diyordu: Biçare Lehin şimdi aleyhinde lehinde Halkın nice sözler olunur güş feminden [Eı doğrusu ammâ bu ki kan damlıyor el l bak Rüs'un kılıcı, Avrupalı'nın kaleminden Biz bu kıuaya nazire söylemek niyetin- de değil iken, büyük faşist meclisi İngilte- — ye'yi tanzir etmeğe karar verdi: Büyük Britanya Krallığı ve Hindistan İmparator- kığu gibi, İtalya krallığı ve Habeşistan İm- paratorluğul Biri 46 milyon nufuslu bir adamın As - ya'daki saltanatı, biri 41 milyon nufuslu bir yarımadanın Afrika'daki saltanatı! Bi. ti, Hindistan, 4.675.409 kilometre mu - rabbar ve 351.450.689 nufusluk yer, biri Habeşistan (Somali ve Eritre birlikte) 1.729.400 — kilometre — murabbar ve Resimli Hayata giren, çalışan genç kızlar, erkekler gibi kendileri - me bir meslek edinmek ve bütün hayatlarında çalışmak için | olur. ya mecburiyettir. Kız, bir hayat arkadaşı bulur bulmaz — işi burakır ve evine çekilir. lar. Bu müşküllerin başında patronlar vardır. Kız işinde tutu- lemeyiniz. Vapara Perisiei HERGÜN BiR FIKRA Serlevhayı gö - —— Ka Orada bukadar çok yeceklerin — Koca | bulamazsin! Medineli bir şeyh. bir tarihte İstan- bula gelmişti. Kendisine pek fazla ria- yet gösteren saray mahafili, bir bay- râam günü onu mabeyne — muayedeye davet ettirdiler. Şeyh efendi orada bir çok ülemayi ünüilormalarile bep bir arada görünce, den: — Öoh! Ne iyil. dedi. Bu kadar ü- lir? Fransızlar, bü - tün — dünyanın a » lükasına celbetmiş olan bu gemiyi 1937 senesindeki sergide, seyyahlara gösterebilmek için, serginin or- ta yerinde yeniden inşa edeceklerdir. Bu iş için 3 bin ton çelik kullanrlacak ve 1800 amele işe alınacaktır. * Hediye getirmek boşanma — sebebi olur mu? Oakland'da bir kadın mahkemeye mü- yacaat ederek kocasındda ayrılmak tale- binde bulunmuştur. Sebep olarak şikâyet- memesine şu satırları yazmıştır: «Kocam beni kızdırmak için çeşit çe- git çareler bulur.. bunların içinde en fazla sinirime dokunan kocamm akşamları eve — Aman şeyhim! dedi; ne söylü - yorsun? Sen, yarın cennete gittiğin za- mazsın| 1 Habeş imparatoru YZ nun arzularını yerine getirmeğe, yabat ta işini terke mecbur O J) | Böyle ağır zaruretlerle beş on kuruş için gününü masa ba- şında geçirmeğe mahküm — olan zavallı çocukların aczinden ve fakrinden islifade etmeğe Bulkmak insanlıkla yarıştırıla - mıyacak bir düşkünlüktür. Zaruretleri istismar etmek en bü- yük günahtır. Bu kızlara acıyınız ve onların hayatlarını zehir- SINDA “ Bana iş verene Çocuklarımı veririm ,, Şangay — gaze - telerinin birine iş » siz olduğunu — söy- leyen bir baba şu ilânı vermiştir: «Bir kızım bir de oğlum var. Kı- zım 16, oğlum | - . se 13 yaşındadır. İkisi de iyi terbiye görmüşlerdir. Bana ve- rilecek her hangi bir iş mukabilinde evlâr- larımı terke hazırım.v İlânın altma Şangay gazetesi şu satırları ilâve etmiştir: «Bir iş mukabilinde evlâtlarını satmağa kalkan baba, anlaşları evlâtlarından evvel kendisini düşünüyor. Biz böyle bir baba- nın elinde kalan çocukların kurtarılması i- çin sahibi hayır anıyoruz. Babalarına iş bu- kınmasa da olur.» * Mefluç bir kadın tayyareci Kanadada Londra ismini taşıyan ufak bir kasaba vardır. Bu kasabanın isminden Avusturalyalı'profesör Ve Türk kadını.. A E. Ekrem-Talu vusturalya hükümetinin Millete ler Cemiyeti nezdindeki daimt murahhası bize müracaat ederek, Melk burn üniversitesi tarih profesörü Misş Cessi Vebbin memleketimizde Türk kadınının yeni medeni yaşayışını tet « kik etmek istediğini bildirmiştir. ' Miss Vebb, tetkikatına nereden başe hyacak ve bunları hangi cepheden yü« rütecek, bilmiyorum. Fakat gönlüm ise ter ki kendisine, maalesef bir yağ le e kesi gibi yayılmak istidadını izhar € » den son zamanlardaki Kosmopolitizm- den büsbütün başka bir şey göstere « lim. Filhakika, öyle sanıyorum ki, tâ dünyanın öbür ucundan buraya kadar zahmet ihtiyar eden bu muhterem bae yanın bizde görmek istediği, kadınla « rımızın misafir kabul etmekteki kabi« liyetleri, kokteyil yapmaktaki hüner « leri ve yahut ki briçteki ustalıkları de- gildir. Avusturalyadan buraya her hale de bunun için gelinmez. Orada çok dae ha ustalıklı içki karıştıran, haber vere diği büyük şilemi çok daha suhuletlş yapan bayanlar eksik değildir. Misş Vebbin burada öğrenmek istediği, kılâbında tol oynıyan, bugünkü Türli Camiasının iç açıcı manzarasında birirt. ci plânda gelen kadındır. Bu türlü kadınlarımız, çok şükür, azi değil ; fakat müteferriktir. Bunlarıri henüiz bit birliği, cemiyeti, kendilerini toplu bir halde bulunduracak kurum « ları yoktur. Onun içindir ki, Avustu « ralyadan buraya gelen muhterem pro « feşöre sağdıçlık edecek her kim ise, epey yorulacaktır. Tâ ki analıkta, zev- celikte, içtimat hayatta, iş sahasında, politika âleminde, ilimde, sanatta te « ferrüt eden Bakikf Türk kadınlarınınt her birinden kendisine iyi birer örnekç gösterebilsin. Ve bu münasebetle, bizim kadınla« rımızın hâlâ ciddi bir birlik kurama « mış olmalarını esefle kaydediyorum. Türkiye, kadınlığın inkişafında en ile- ri gitmiş bir memleket olduğu halde, bu inkişafın toplu bir manzarasını gös« terecek, semerelerini daha ciddi bir su- rette topliyabilecek sosyal teşekkül « lerden mahrum bulunuyor. Halbuki bir sınıfın terakkisini, idealini, eserler rini gösterecek olan bu kabil teşekkük lerdir. Eskiden iyi kötü bir kadın bir « liği vardı. Asıl maksadından inhiraf & derek dedikodu menba: olduğu — için, 11.539.175 nufusluk yer! gelirken bana hiç boşlanmıyacağım bazı| İşviçre HL S ARİNR ' Gp eli BC N, itti. Fakat bun! iden kur Zavallı Necaşi yalnız Prens dö Cal'i tak- | hediyeler getirmesidir? » l deki BRtet. YAĞA Sen ee A ĞA =: - tabif daha eli öenülürda ! Kit ederek vekiaht oğluna Duc de Harrar | — Mahkeme hey'eti ba hediyelerin neler-| Villâsını satıyor heletl A M FE FUN İKT Mğeğ tieder. K ee D 2, F di Z ğ " Mi Betiy Sirell iminde ayaklarından| — Bugünün, ileri gitmiş Türk kadın « vesi de İtalya Hmanlarma | dak boyası pudra gibi sös eşyası olduğunu, İlerine nazaran İs « a. Sireli, Sabinde Berİ 8 mağlüç bir kadın, tayyarecilik imtihanımı |lığı kendini yabancılara başka - türlü, Yinağ t kazanmağa, ve pilot ehliyetnamesi almağa | kolay, kolay tanıtamaz! bu kahve ile dolu, bir tepsi fincan olarak, — Milletler Cemiyeti salonundan içeri giri - — verse, acaba ne olur, dersiniz? İçlerinden: — e— Bir sade kahve hazmı kolaylaştırır!» deyenler de bulunabilir. Madem ki aruz mısralarından bahs a - çıld.. Milletler Cemiyeti meclisi sözü ile gunu hatırlamamak nasıl mümkün olur: Bu meclis böyle kalmaz mestler mahmur olur bir gün... İbtimal sulh perisinin elindeki dalın w cuna, bir bez üzerine şu mısras işleyip na - mak da münasip olur: Küşadı gönçei dil kaldı bir bahâra dahi, .. Özlü sözler: Tenkitten kaçarsan, bir şey yapma, bir vey söyleme, bir şey olma. Elbert Hubbard Bir insanın dikkat edeceği en mühim iş- lerden biri, bir sek işini bitimieden diğe - | — geldi. Eğer al giyinmiş bir habeşli, elinde | kendisinin aslâ boyanmak sevmediğini s8) birinde gu ilân gö- tülmüştür: «Leman gölü - kenarında , lemiştir. Mahkeme hey'eti uzun uzadıya düşündükten sonra bir karar verememiş ve davuyı. başka bir güne tehir etmiştir. * nün İngilterede İlderler rekabeti | yerillikler — içinde Franmmda mevkü iktidara gelecek olan | güzel bir villâ sa- tılıktır. — Kapısı - sosyalist lideri Leon Blum, İngiliz amele partisi başkanı binbaşı Atlee ile görüşmüş- tür. Atlee kendisinin binbaşı lâkabile anıl- masını bilhassa istemektedir. Taraftarları da: — Elbette öyle anılacak, ve Eden'den yüksek olduğunu isbat edecektir. Zira E- den henüz yüzbaşıdır. Demektedirler. * nın üzerindeki lev- daha nazar 13 oda- dan ibaret olduğd nu, modern her türlü konforu ihtiva ettiği, bir zamanlar Milletler Cemiyeti nezdinde- ki Habeş murahhaslarına tahsis edilmiş ol- di Ve ti Hai Selkğiyk aa d üyar krallar krah olmasıma rağmen fakrü zaru- M. Azananın kederi İspanyada yeni cumhur reisi olan Aza- na,, seleli Zamora,ya nazaran çok daha az konuşan, fakat fazla iş gören bir zattır. Te: — En fazla teessür duyduğum şey, es- ki kahvemde gidip oturamıyacağım, istedi- ğim gibi serbestçe konuşamıyacağımdır? Demiştir. tebri muvaffak olmuştur. Evinden tayyareye araba ile getirilmekte, yerine de kucakla oturtulmaktadır. Bununla iktifa etmeyen Betiy Sirell, uzun mesafeler için ruhsat is- temektedir. Kendisile seyahat edecek — müşterilere sağlık temenni ederiz. * Almanyada İngiliz modası Almanyada İngikereye —karı uyanan sempati gün geçtikçe kuvvetlenmekte ve Alman kültür nazım, yaptığı bir tebliğde Almanyada tercih edilecek ecnebi lisanın İngilizce olmasını temenni etmektedir. Fransızlar buna fevkalâde kızmışlardır. Jurnal gazetesi, bu münasebetle diyor ki: *Almanlar umumi harpte şiddetle İngi- K alehtarSğı adiyorlardı, Allah — İngilizleri cezalandıracak! diye de bir formül bul - muşlardı, o günleri ne çabuk unuttular...» n Di zlür Biliyor Musunuz ? — — T — Osmanlıların mebdei hangi aşiret: başlar? ' — Fillerin ceddi nedir? Ve nereler « de yaşarlardı? 3 — İsmi iki hayvan isminden müte . şekkil olan hayvan hangisidir? 4 — Neptün kimdir? « 5 — İnkalar kimdir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları 1 — Eski Alman imparatoru Vilhelni umumi harpte Osmanlı ordusunda mare « gal rütbesinde idi. v 2 — Meşhur Timurlenk Semerkandde doğmuştur. İSTER İNAN İSTER İNANMA! K e d nnnti Seyyar sigorta şirketi müfettişlerinden Kemal, bize yazdı- Geçenlerde bir tahsil memuru geldi ve benden 932 den iti- || tizminin temellerini atan ve Hberalizme ı bir mektupta diyor ki: baren 3 senelik kazanç vergilerini istedi. dair eserler neşreden Parisli bir kadındır. — Şimdiye kadar benden kazanç vergileri muntazaman | — Makbuzlarım olduğunu söyledim: Napolyon Bonapart tarafından hapse a « alındı. Elimde tamam 6 makbuz var. Bu makburlar tarihleri | — — Siz bu vergileri tediye ediniz, bilâhare makbuzlarınızı || tılmıştır. ve numaraları ile hâlâ saklıdır. gösterir, hakkınızı ararsınız!. dedi. 4 — Amerika bayrağında (48) yıldı vardır. 5$ — Gündüz uyuyan, gece gezen kuç yarasadır., Si SĞ Ka L A rER Ü A A ..A tine başlamamaktır. 5 H. L. Mencken Bilgisini arttıran kedirini de arttırır. Ecelesinstes — Kanâatimce bir insanın yapacağı en iyi l4 hiç bir şey yapmamaktır. Fakat mu - hakkak bir şey yapmak lüzımsa, güzel bir İSTER İNAN.İSTER İNANMA! A Ç