$ON POSTA... 30 Nisan Kral Fuadın ölümünde başlıca âmil olan kurşun yarası 30 yıl evvel Prens Seyfeddin Kral Fuadı Niçin ve nasıl yaralamıştı? ni Merhum kral Fuat yüksek tahsilini| 5 İtalyada yaptığı gibi hayatının mühim). | yam bir kısmını da İtalyada (o geşirminti. İtalyancayı, fevkalâde çok severdi: Hattâ o kadar ki: Mütemadiyen İtak yanca konuşmaktan arapcay! bile âdeta unutuvermişti. Biraz arap şive sile konuştuğ türkçeyi, arapcadan de ba iyi tekellüm ederdi. ğ Prenslik zamanında böyük bir ser - vete malik değildi. Fakat kral olduk - tan sonra zenginleşti. Bagünkü serve ti, üç milyon İsterling'ten fazla tahmin edilmektedir. Bütün fani insanlar - gibi, merhu ” mun hayatında da bazı mühim sor seler geçmişti. Ezcümle mühimi vak'a, az kalsın, otuz, otuz iki sene ia biyet | yacığım! öldüm!.) €vvel hayatının sönmesine sebebiyet |na elk Seyfeddin de İngilizce ola- verecekti. in ilk zevcesi, i hanede -İrak: Doz ei vi Mi Pre Di — Finiş... (bitti). demişti. —— de güzel, şen, bir ka-| Prens Fuat, kanlar içinde yuvarla - Fa eğ “hemmiyetsiz bir me:İnrken prens Seyfeddin elinde revek i İ-İ veri olduğu halde, merdivenle: in- sele yüzünden kan kocanın arası açil-/w mp ve gezimiizlik baş göstermişti. miş; kapıdan çıkıp gitmek istemişti. Fakat kapıcı bırakmamıştı. öd ü ini etmiş, biraderi prens| (Artık itidal ve müvazenesini külli- © vin gitmişti. Prens Sey- yen kaybetmiş olan prens Seyfeddin, teddi hemşiresinin şikâyetlerini din-İderhal tabancasını kapıcıya çevirmiş; emiş; fakat, karı koca arasına girme-| bir kurşun da ona havale eylemişti. mii in büyük bir itidal göstermiş;| İşte tam bu sırada, klüp binasının başi nasihatler vererek Z€VCİ -|üst katındaki İngiliz klübünden asker. nin evine göndermişti. ler yetişmişler; büyük bir dimaği te- Fakat zevcesinin bu suretle evi terk-| sevwüş içinde bulunan prens Seyfed- i, biraderinin evine gitmesi Ve| dini derdest etmişlerdir. ... kendisini şikâyet etmesi ilizler nezaket göstermişler; ken- en ye piresi prensese soğuk yn sevdirmiş olan prensi derhal Dci le etmi. hapishaneye göndermiyerek almışlar, m mağrur olan prenses, bunu|klübe çıkarmışlar, bir odaya kapamış- i da hakkında ya- isi içi ir hakaret telâkki etmiş; İlar; ve ondan sonra ; here çalar Seyfeddine gide- | pılması lâzım gelen gap iy m rek * ibtimalki biraz mübalâğalı bir şe-İrihte - Mısır Eğri e ğ py ie şe e miki haber al- ün prens Seyfeddinin, gayet & ” . ç eze iy sü idi, Bunun için eri bu (mış, banedana yeka Ka ep öter ve — vi pe — b alien vaziyeti artık ini ği - 9 Gi amele es gi - ami terk ve havale eylemekten Bele > dare eline bir melik İBARE çare Ge in Şiki anesini itmiş-| | Prens, halk tabakasına o 1 ikin o saatte prens Fuat evinde|fert gibi iş ve kre Eİ gezmiye çıkmıştı. verilmişti... Muhakeme bir hay — in in de derhal araba - devam etmişti. Ve neticede, ee l ve dayi başlamış - hareketin tam bir şuurla yapı ığı ipa akli EE yü sabit olduğu için prensin, uzun ri Be dıkt en. |ler bir (emrazı akliye emin Bir saat kadar ” çağa kü müşahede altında bulunduru! sin (Klüp Mehmet Ali) de olduğ karar verilmişti. di ürenmiş, ceaya Gi Prens, > İngiltereye kaynının ne kadar & 4 saat mesafede bulunan olduğumu. biye iin bu * Vale) ten 16 kilometre w- sabi olduğunu biliyor; zevces' (Tembriç 6 r ini rahunda (Tisurst) daki (emrazı akli mükerrer şikâyetlerinin onun rot zak olan (Tisurst) Mid heyecan uyandıracağı lin ye hastanesi) nin bir du... Buna binaen prens in İ işti, i Le klüpteki salon kapısmdan öfkeli bir)” rene Seyieddin burada m yirmi tarzda girdiğini görür görmez: yedi sene mahpus k tar ş İşte,, geliyor » ra ile elde edilen bir İngiliz hademe - De il in i ile kaçırılmış, İstanbula Demiş; ve bir kanapenin arkasına İnin yardımı “O dakikada salonda kâğıt | getirilmişti. ill a hazırlanan başka prensler) Prens Fuada gelince; onu bir muci- akta idi. ölümden kurtarabilmişti. Omuzu- ve paşalar da bulunm: p- Om izlenmesi, iren kurşunun yarası, © re Prens Fuadın telâşla gizi en görem kya yer © are da bir korku vermiş; hemen !hemmiyetli değildi. > reşi rdelerin arkasına masala» | kurşun da, Yağ tabakalarını de rg N işe O gere altına dağılıvermiş”! miş ve pek derinlere ve a- nn ve kansj kat gırtlağın delen —— yi — irli Seyfeddin, derhal prens yüzünden hayatı “o. re N Fuadı a ğnlaği yere ilerlemiş, | hastanede aylarca ölümle mücade! in ” y rsi çekin MN Kg e dikkat ve itinalarla yapılan üzerine üç el MN ri tedavi, bayansa kuntarmaştı Peta? > 2 Çıkan vr e kari anali ğazında garip bir ral e ir isabet etmiş, öteki Sile: neffüs ettikçe boğazını e ş ei iç üçüncüsü de boğazını k garip bir kırığa benzer bir ses çıkar ii il ga Mİ mi Sisi İtalyan-|bu arıza, konuşurken daha bariz bir ze Ei löieie Fuat, o ölüm şekil alırdı. li İtalyanca olarak: Prens Fuat, prenses Şivekârdan ay- al ile a : Prenses Şivekâr Kral Fuad rılmıştı. Ve ondan sonra bir müddet evlenmemiş, İskenderiyede tenha bir köşeye çekilerek hayatını herkesten u- zak ve münzevi bir halde geçirmişti. Prens Seyfeddin — Mamma mia! İo son mortol (A- rahim Sabri Paşa) nın kızı Nazh) ile evlenmiş; şimdi krallığı ilân edilmek üzere olan (Veliaht, prens Faruk) da bu izdivaçtan husule gel - migti. Mektepliler bayramı kaldırıldı Her yıl mektepler mayısın beşinci günü gezintiler tertip ederek mektep» liler bayramı yapmakta idiler. Bu yıl mekteplere bildirilen tatil günlerinde beş mayıs yoktur , Bazı mektepler mayıs içinde bir ge- zinti yapmak için vekâlete müracaat etmişlerse “de bu müracaatlara menfi cevap gelmiş ve müsande edilmemiş - Türk kodeks komisyonu Türk Kodeksi komisyonu dün topla- narak çalışmalarına devam etmiş, v€- leri gözden geçirilmiş ve bazı kararlar mak üzere dağılmışlardır. Bluzlar Bluz en zarif ve en pratik elbise dir. Hafif, zarif kumaşlardan yapa» cağıız bir kaç bluz büyük bir giyim de- Gişikliği vücuda ge- tirir, Bluzları ağır kumaşlardan — seç meyin. İnce müs linler ve organdi- den desenleri şık olmak şartiyle en güzel bluzlar yapı oyunun bir. düğme ve sentürler şk olursa çok ucuz kumaşlardan Bilhassa kullanacağınız çok zengin bluzlar giyebilirsiniz. Size verdiğim biz modelleri çok sade ve Koş modellerdir. Üçü de müslin ve or- gandi gibi kumaşlardan yapılmıştır. ei AR, düz ai a, pe Nihayet tekrar izdivaç mecburiyeti! bi hissetmiş; Mısır eşrafından: (Abdur - (Bayan | zacıların; hazırlanacak Türk kodeksi | kitabının muhtevası hakkındaki dilek-| Ya mühim bir servet temin etmiştir. verilerek çarşamba günü tekrar toplan- | aman saymağa ve onun iş hayatına yeni- Kölesi Say 7? İnsull, Amerikada yeniden milyoner oldu Hileli iflâs davasından kolaylıkla kurtulan eski milyoner bir radyo şirketi kurdu ve bütün Amerikanın hayret dolu gözleri önünde tekrar eski mevkiini aldı Bir aralık, Amerika zabıtasının eline düşmemek için durmadan yer değiştiren, bir memleketten öbür memlekete kaçan, nihayet İstanbulda yakalanarak Amerika ya iade olunan eski Milyoner Samuel İn- sull, Amerikadan gelen son haberlere göre yeniden kalkınmış ve yeniden servet ka- zanmıştar. İnsull iki yıl evvel İstanbul vardığı zaman, Amerika zabıtasına karşı oynadığı körebe oyunu nihayet O bulmur İnsull Amerika adliyesine tevdi olunmuştu. İnsull'u Amerikada bekleyen dava, 300 milyon isterline varan bileli iflâs da- yası idi, Fakat İnsull bu davadan kolay lıkla kurtuldu, epeyce ihtiyarlamış olduğu e yeniden çalışma hayatına atıldı ve yeniden muvaffak oldu. İ Halbuki İnsull Amerikaya o döndüğü! zaman tamamiyle acınacak bir vaziyette | idi. Bütün iş âlemi, kendisini ölmüş sanı yor, onun için isühkardan fazla O merha. met değer bir adam telâkki ediyordu. Bu yüzden İnsull'e evvelâ bir maaş bağlandı. Bu maaş 5000 isterlinden ibaretti. Bir zamanlar Amerikanın iş âleminde hükümdar gibi yaşayan, bir hükümdar i saltanat süren bir adam için bu beş İnsull'un şehrimizde muhakeme i edilirken alınmış bir resmi i miyor, yığın yığın adamları izaz elmiyor, fakat vaktini çok iyi geçiriyor, bol bol o. kuyor, hergün bir saat yürüyüş yapıyor. — | Bunun neticesi olarak İnsull eskisinden daha çok dinç olduktan başka daha bahs | in İsterlin biçti, tiyardır. Ve yine eskisi gibi milyonlarla Meğer bütün Amerika İnsull'un — nel oynamaktadır. kabiliyette adam olduğunu < bilmiyor ve m ire Konservatuvar İnsull Amerikada evvelâ Oto Gygi ile karşılaştı. Bu Macar san'atkâr kırk yıl ön- ce bir san'at harikası olarak göze çarpmış- tı. Amerikaya 1914 de giden Macar san- atkâr harpten sonra radyoda © çalışmağa başlamıştı. Bilâhare bir radyo kumpanya. | Bütn hasılâtı Türk hava kurumuna ait «ı vücuda getirmeyi aklına koymuştu. Bu| olmak üzere Konservatuvar Mayısın 2 <i yolda bir hayli çalışmış, 1933 de bir şey. | Cumartesi günü akşamı Şehir tiyatrosunda bir hava kurumu gecesi tertip etmiştir. Bir Türk Hava Kurumu gecesi tertip etti İer yapmış, fakat pek de muvaffak olma Vetilecek konsere oda musikisi profee sörü Likko Amar ve piyano profesörü Ferdi Von Statzer ve şan profesörü Rozental ve Viyolsonsel profesörü Muhiddin Sadık iş- tirak edeceklerdir. Taayyün eden proğramdaki gerek eser- ler ve gerekse çalacak ve söyliyecek olan "atkârların kiymet ve şahsiyetleri iti » barile Konservatuvamn Hava Kurumuna tabağa ettiği bu gecenin pek parlak ve mev simin en müstesna bir gecesi olacağı anla- miğta, Oto Gygi nihayet Şikaroya © gülmir İnsulle görüşmüş, ve İnsull'ü projesiyle alâkadar etmeğe muvaffak olmuştur. İn- sull Gygi'yi arkadaşlarına tavsiye etmiş, bunlar 40,000 isterlin sermaye koyarak projeyi tatbika girişmişlerdir. Yeni kumpanya zengin bir programla faaliyete girişmiş ve İnsull idare © meclisi mfatiyle bu yeni işe nezaret etmiştir. ş, günden güne ilerlemiş, kumpanya- şılmaktadır. Konservatuvar ve profesör » lerinin Hava Kurumuna karşı gösterdik « leri bu cemileyi ve Hava Kurumunun da aynı zamanda memlekete ve kültüre fay» dalı olacak şekildeki bu tertip ve teşeb- büsü çok yerindedir. Bunun üzerine herkes İnsull'ü bir kah- den dönmesini ve muvaffak olmasını bir a olarak tarif etmeğe © başlamıştır. Bugün İnsull'ün iflâslarına sebep olduğu adamlar bile onu takdir etmekte we bir) yaa kahraman olarak tanımaktadırlar, Yeni i eni Neşriyat | İnsull bu münasebetle şu sözleri söy“ | z lemişti Türk Şiirleri — Sadettin Nüzhet tarar «Bütün emelim burada kalmak şimle, gücümle meşgul olmaktır.» İnsull eskisi gibi mükellef otomobiller içinde dolaşmamakta, işin otobüsle gi dip gelmektedir. Her sabah sant dokuzda fından çıkarılan ve bötün Türk şâirlerini Alfabetik bir tarzda nakleden Ansiklope- dinin «6» ncı sayısı çıkmıştır. Perşembe — Seçme yazılar ve | güzel / resimlerle çıkan o PERŞEMBE'nin 57 inci iş başında bulunmakta, akşamları saat al: | sayısı İbrahim Alâettinin, Naci Sadullahın, j ıda evine dönmektedi Münir Süleymanın, Güzide Sabrinin, Kan» Gerçi İnsull eakisi gibi ziyafetler ver-İ demirin yazılariyle çıkmıştır. ve İk ....... Hayatta Gördüklerimiz Sevginin Söylettiği yalan Siyah ipek çarşafının altından çene- sine kadar çerçevelediği ince yüzü he- yecan ve korkudan kıp kırmızı olmuş, kendinin bile göç duyacağı bir sesle ko- nuşuyordu: Bir gün kocasının ve kaynanasının evde olmadığı bir zamanda kaynı ge- liyor. Annesinin dikiş mâkinesini almak istiyor. O mani olunca: İyorum suçluyu kurtarmak istiyorsun. Evvelâ doğru yoldan yürü, Sonra arzu edersen duvandan vazgeçebilirsin. R Davacı ayni şeyleri söylemekte inat ediyordu. Fakat hâkimin smalleri de © kadar şaşırtıcı idi ki nihayet: — Evet dedi. Poliste verdiğim ifade — Ya verimin yahut ta seni öldü “doğrudur. i sürüm, Hâkim davayı müddeiumumiliğe har |“ Diye biçakla tehdide başlıyor. Genç (vale etti: kadın korkudan bayılıyor. Kaynı bir ar- kadaşile beraber makineyi götürüp sa- — Sana tavsiyem olsun bir daha ya- lan söyleme, dedi. Koridorda güzel gözlerindeki yaşlar nı saklamağa uğraşırken; yanındaki bir arkadaşına: tıyorlar. Fakat hâkim huzurunda poliste verdiği ifadesini değiştiriyor: — Kaynım beni ölümle tehdit et medi. Makineyi isleyince © bayılmışım! Hâkim güldü: nedense — Ne yapayım diyordu. Kocamı © kadar çök seviyorum ki.. Muazzez FAİK