yerr *K Z TTTT TTT PTT A YT 6 Sayfa SAT T SÖON POSTA Parisin en güzel artisti |Antoloji Meselesi sahne üzerinde öldü Mithat Cemale göre Oynadığı oyunda da ölmesi lâzım geliyordu, onun için| - Bu İşte Mutlak can verirken hiç kimse Fransız tiyatro âleminin en güzel artistlerinden biri geçenlerde Pa - riste Kuğu Kuşu isimli bir eserin temsili esnasında birdenbire düş - müş ve ölmüştür. Bütün bir tiyatro halkını şaşkına döndüren bu hâdise oldukça acıklıdır. Kolet Adris isim- K san'atkâr bu temsilde birinci, na doğru şarkı söyliye söyliye ve dans ede ede yere düşmesi ve öl - mesi icap etmektedir. O da Kuğu kuşu şarkısının sonunu bitirince bir- denbire yere yuvarlanmış ve hare - ketsiz kalmıştır. Bu hareketi seyir - cilerin çılgın alkışları takip etmiş - tir. Hiç bir gayri tabiilik görülme- miş, hattâ bir çok zenginlerin gön - derdikleri çiçek büketleri yerde ya- tan artistin etrafına konmuştur. Fa- kat salonu çın çın çınlatan alkışlar arasında Kolet Adrisin kalkması, reverans yapması ve halka teşek - kür etmesi lâzım gelirken artistin kımıldanmadığı hayretle görülmüş- tür. Bu gayri tabiiliğin ilk defa far- kına varan orkestranın şefi olmuş, genç kadının şimdiye kadar hiç gör- mediği sapsarı bir yüzle yattığına dikkat edince şüphelenmiş, hızla sahneye atlıyarak onun üzerine doğru iğilmiştir. Koletin gözleri ya- rı açıktır ve göğsü hiç hareket et - memektedir. Güzel dudakları ara - sından da çok ince bir kan sızmak- tadır. Örkestra şefi devam eden al- kışlar arasında birdenbire boğul - muş, boğuk bir sesle: — Doktor, doktor!.. Diye haykır- 'Nurullah Esatla birlikte Londraya ha-| | mış, rışla: let ölüyor!. Kolet ölüyor!. sonra çok heyecanlı bir haykı - Diye bunun farkında olmadı Kolet Adris — İçinizde doktor yok mu? Ko- bağırmıştır. Tiyatro bir anda karışmış, seyir-| Bana sorarsanız, muhterem şairi ciler arasındaki doktorlar koşmuş, (söyletmek için çektiğim sıkıntıya ba- artistler kolislerden fırlamış, za - k"'ş _bi' aralık kendimi hakikaten yallı Kolet cansız olarak odasına | Dabtâli nazırlarmın odasında zannet - kaldırılmıştır. Yanlışlık Var! “Kitabın yarısı mürettip- hanede kalmış, basılması unutulmuş olacak!,, Matbuat Umum Müdürlüğünün ha- zırlattığı antolojye alınmayan değerli ediplerimizle görüşmelerimize devam ediyoruz. Aşağıda, dün Mitat Cemal ile konu- gşan arkadaşımızın yazısını okuyacak »| | srnız ı .. Bir ziyaretçi söylüyordu: — Müsaadesiz girdim, af büyu - run. Mitat Cemal cevap verdi: tirn. Pariste kendisine Kuğu Kuşu de-| Nihayet söze başladı: nen bu artistin asıl ismi Pavlina Tü- teydir. Bir köylü ailesine mensup — Bu antolojiyi henüiz görmedim. Fakat siz diyorsunuz ki tanınmış a- damlarımızı almamış. Böyle yaptığı olduğu halde mükemmel bir tahsil için bu kitap zalim bile olsa buna © görmüş, az bir zamanda büyük bir|kadar çok çıkıştılar ki.... mazlüm bir şöhret kazanmıştır. Bir çok zengin-| cehre aldı. Hâmidi, Fikreti, Yusuf Zi- ler Koletle evlenmek istedikleri hal-| yayı. Mehmet Akifi, Hüseyin Rahmi- de o, razı olmamış, sahne için her yi, Emin Bülendi almadığı için, emin şeyini feda etmiştir. Ekonomi Müsteşarı Landraya Gitti İktısat Vekâleti müsteşarı Faik Kurtoğlu dün İstanbuldaki — muhtelif ekonomik teşekküllerle temas - etmiş, | dün akşam da Sümerbank direktörü reket etmişlerdir. Faik Kurtoğlu de - mir sanayiüi etrafında Avrupada tet -| kiklerde bulunacaktır. G Ayni zamanda Anitl £ | İki Kişi Sevilebilir Mi? «Beş senelik evliyim. Rahatım eyi. Kocamın kazancı yerinde İstediğim gi- bi giyiniyorum. Fakat kocam benim gi- yinişimle kat'iyyen alâkadar olmuyor, en güzel elbisemi giydiğim zaman bile, tuvaletimin farkına varmıyor. Onun bu Kâkaydisi beni üzüyor, çünkü bunda ba- na karşı bir alâkasızlık eseri görüyorum. Ben onu metmnun etmek için temiz gi- yinmeğe çalışrıyorum. Sia ne dersiniz. Naciye Erkek sizi temiz görmeğe alıştığı i- çin şıkdığınzın farkına varmıyor. — Fa- kat bir gün karşısına lâübali bir kıyalet- le çıkın, o vakit bu değişikliğin — nasıl 'Onun için bugünkdü gidişinizi bozmayı- fuz ve kocanızın bu giyinişinizden mem- mun olmadığını zannetmeyiniz. * «Bir arkek iki kadını birden seve- bilir mi? Ben bu vaziyetteyim. İki kız kardeşi seviyorum. Bunların ikisinin de ayrı ayrı meziyetleri var. Şimdi evlen- mek kararı vermek mecburiyetindeyim. Fakat işin içinden çıkamıyorum. İstanbul Nuri * #İki yıl bir köylü kızla seviştim. Mazile dolayısıyla kızın muhitinden u | zaklaştım. Şimdi ailesi >e kız. benden nişan bekliyorlar. Tahsilim eyidir, a kerliğimi de bitirdim. Fakat —aramızda seviye farkı bulunması beni düşündürü- yor, Ne yapayım? Edremit; C. C. Ateç Seviye farkı, evlilikte mes'ut olma- ğa mani değildir. Bilâkis bu köylü kızı, size bütün hayatınızda sadık bir arka- daş olur. Bütün emeli sizi mes'ut etmek- ten ibaret kalacağı için, onunla başka- larında bulamayacağınız saadete erişe- bilirsini * dum. Kocam artık çalışmama müsaade mağa tahammül edemiyoruu. Sinema- larda, germelerde vakit öldürmekten de hoşlanmıyorum. Tekrar çalışmak istiyo- miyim? teinüacni el 'LERİLEİ' gökşibk ” yzllirr içine tekrar dönmenize muarız olsa ge- rektir. Saadetinizi evinizde araymız. Bir kadın evinde kendisini meşgul — edecek pek çok şeyler bulabilir. TEYZE «Yeni evliyim. Evvelce — çalışyor- etmiyor. Fakat ben evde yalnız — otur rüm, kocam razı olmüyor. Haklı değil Nevin ; Haklı değilsiniz. Kocanız sizin çalış- K olun bunda bir tabr yanlışlığı — var. Mutlaka bu kitabın yarısı mürettip - hanede kalmış, çıkmamıştır. Ve pek İ b Kiymetli şair Mitat Cemal yakında başmürettip, elinde kitabın yarısiyle matbaadan, matbuata soluk soluğa gelecektir. | İasını icra edeceğini Tarihten sayfalar * ——— Paşa bu hudutları tecavüzle çok kıymetli bir takım yerleri istilâya muvaffak ol- muştu. İkinci Ahmet Padişahtı. Edirne- de tahta çıkmış olan bu sultan o - “İrada oturuyor, hudutlarda bulunan | lordularla payitaht işlerini - oradan idare ediyordu. Bosnalı Hüseyin paşanın kayma- kamlığıyla idare olunan İstanbulda Fatih camii vâizi şeyh Süleyman e- fendi Ramazanın son — cumasında okutmakta olduğu tefsirin hatim du- ilân etmişti. Kalabalhık bir cemaat | İders takrir eden hoca efendinin bu| İârın acı, ş k|paralamağa başlamıştı. Bu müthifr | İfazla bir balkın camie — gelmesine kıyametten haber veren manzarayıı sebep oldu. Erkeklerden — başka,|Ye onun doğurduğu avakıbi ihbarı o hafta — evvelkilerden pel genç, ihtiyar, çoluklu çoculklu ka - dınlar da gelmişler, camiin her tara- micri 1104 senesinde idi. Köp- rülünün bir çeyrek asır evvel büyük bir himmetle düzelttiği işler ken - |disinin ve sonra oğlunun ölümüyle Sadrazamlığın bir takım ehliyetsiz - dişlerine kadar müsellâh aaker takf |lere geçmesinden dolayı tekrar bo- mıyla görünmesi camlin iç va dığiili zulmuş, ve bunu fırsat sayan düşman da büyük bir telâş uyandırdı. Hef* Fatih Camiinde Kanlı e .. .. Bir Ramazan Günü * * & İstanbul kaymakamı Bosnalı Hüseyin Paşa vaazda hâdise çıkmasın diye bizzat bulunmaya karar vermiş, onun alayla camide görünüşü halk arasında kanlı bir panik uyandırmıştı. üzden az kalsın idam edilecekti leyh halkın k—;ı'kmuı-ndı. ve bi korku neticesi olarak ta telâş göf termesinde hakkı vardı. Bosnalının bir cemmi gafir î"l kes, kadın erkek, çoluk çocuk bit tün cemaat biribirini iterek, kavi zayıfı kakarak dışarı fırlıyor, merdivenlerini ekseriyet birer rer değil, üçer, beşer atlayarak d ekseriya biribirini düşürerek havlar ya yuvarlanıyorlardı. Büyük bir felâketin başlangıcır na delâlet eden «bu girdibadı kıyâ* met nümun» sırasında epeyce ezi * lenler, başı gözü yarılanlar olduğt gibi ölenler, çocuk düşürenler de oF muştu. Ölenler çocuklardı. Bunla* huzurunda (Tin anaları bağırıp çağırmağa, ol” dilhuraş naraları kalplef göreli Hüseyin paşa sağına soluna bakmtt* dan soldan geri etti. Soluğu konâ* fını, iğne atılsa yere düşmez tabiri- ğında aldı. ne müsadak olacak surette doldur- muşlardı. Meseleden haberdar olan Hüseyin paşa bir fenalık zuhuruna Paşanın maksadı eyilikti, halkıf istirahat ve selâmetini temin e! her ne şekilde olursa olsun bir fenâ” — Siz bir antoloji yapsaydınız kim-|mahal kalmamak, biraz da kendini|lık vukuuna meydan vermemek idir göstermek fikriyle tertip olunan Fakat efkârın zaten galeyanda ok ğ leri alırdınız?. — Ahbapları, bana iyi selâm renleri, arkamdan methedenleri.. — Ya ciddi antoloji yapsanız? — Zaten ciddi antolojiyi konuşu - lü var mıdir?. Muazzez FAİK TAKViM ŞUBAT “'";’;5.',"' ; 28 Arılıı;;:n. Kasıma Va iResmi sene, — Subat 19388 | — 165 CUMA İMSAK 8. | D. nn |01 SAHAH | D. !ı Zîlhi;ce t Boi İlscl _—Aîı:.ı'ı’ Yafat Ka 11 ve-,devriye kolunun başında bizzat bu-İması, ve onun gösteriş yapmak lunmağa lüzum gördü. Bu emri alan İlâhazasıyla işi büyük mikyasta el? yeniçeri ağası vekili debdebe ve'almış bulunması bu hale sebebiyet dâratını halkın gözleri önünde can-/ verdi. Eğer kendisi doğrudan ' yoruz. Balsimizin şakaya tahamıti'- landıracak kadar büyük tuttu. ruya kol başılığı deruhte etmemi$r Bu bir koldan ziyade bir alaya 'kendisi sarayında, yahut cami'n bif .|benzemişti. Bosnalı allı yeşilli elbi-. köşesinde oturup bu vazifeyi, seli, belleri bançerli, yatağanlı, #i-|yakitki gibi yeniçeri ağasına bırak” lâhlıkları piştovlu ve omuzları sarı| mış olsaydı şüphesiz bu telâş ve Küf kabzalı uzun tüfekli adedi pek ke- gaşalık zuhura gelmezdi. Binact” sir bir cemaatin başında, som sırma aleyh icraat fena yapılmıştı. F: elbiseler giymiş, etrafa dehşet velasıl daha fenası onun bu ha heybet saçarak cami avlusuna dabil|nin suiniyete atfedilerek Edirnede” oldu. Onu bu halde görenlere ür-| padişah tarafından gelen bir emir'” küntü gelmeğe başladı. Halk içtima-|hemen azledilmesi, evvelâ Erzuruf da malüm olandan başka bir mak-' ve Kars ve müteakiben Trabzon ” sat bulunup bulunmadığını biribiri-| yaletine tayin kılınmış olması ve ** ne sormağa başladılar. Esasen «za-|kabinde katli hakkında diğer bitan ve hükkâm âmedüşüdünden İhattı hümayun isdar olunarak #i tevahhuş ve tevehhüm halkın âdeti başir dahi gönderilmiş bı kadimesi» ndendi. Hakları da var-|dı. Bosnalı bundan haberdar — olUP dı. Çünkü bir kalabalık, sonra da|ta saklanmamış olsaydı işi biti! ihtilâlden (&ek, ufak bir meseleden nümune- veriyor, fitne ve fesadlar i-| vezirin canına kıyılacaktı. İşte asker gürültüsü daima Ka ve her zaman bir çok canların yan-/zamanlara ait icraattan bir örnele masına sebep oluyordu. Binaena- Mehmet Zeki —