6 Sayfa Birkadinın Londra Çocukların sokaklarında öldürdüğü Katil kadın. çok zengin güpegündüz delikanlı bir aileye mensuptur, öldürdüğü delikanlının ise beynelmilel dolandırı- cılardan biri olduğu anlaşıldı Geçenlerde Lon » dranın kalabalık ve büyük caddelerinden birinden geçen genç ve güzel bir kadın bir- denbire el çantasını açarak içinden küçük bir tabanca çıkardı ve dört adım önünden yürüyen genç ve şık bir adama üç el ateş etti. Çıkan kurşunlar. dan üçü de bu genç adamın arkasından gi- rerek kalbini parçala» dı, zavallıyı kanlar içinde yerlere serdi. Genç ve güzel ka - dın etraftaki kopan çığlıklara rağmen bü- yük bir soğuk kanlı - lıkla dumanı tüten ta- bancasını çantasına koydu, sonra ağır â- dımlarla en yakın po- lis noktasına giderek teslim oldu. Güpe gündüz ve herkesin gözü önünde işlenen bu cinayetin Mk safhalarımı anla - talım: Güzel İngilterenin büyük emlâk sahiplerin «fırlamış, sevgilisinin bulunduğu yere koşa- ya edil den birinin karısı ve gene İngilterenin bü- yük bankerlerinden Glaskovun kizi olan Arlen evlendiği gündenberi bir sinir has -| talığına tutulmuştur. | Arlen bir gün yalnız başına parkta bir ağaç altında © otururken üzen boylu, simsiyah gözlü bir genç yak- laşmış, ve kendisini tanıtmıştır. Arlen ve sevdiği delikanlı rak onun kollarına atılmıştır: — Söyle, seni üzen ne?. Para mı7?, Bu- nun için mi beni bırakacaksın?. All, Düşmanı Bir Canavar İdam edilmeden evvel hadım edilecek Almanyanın şimalinde muhtelif ta- rihlerde on iki yaşlarındaki" çocuklara musallât olan ve bu zavallıları insafsız- ca öldüren bir sefilden uzun uzun bah- sedilmişti. Meseleyi size de hatırlatalım: 1934 ve 1935 senelerinde Almanyanın şi malinde her hafta bir çocuğun kay - bolduğu görülüyor, sonra bir orman - da cesedi bulunuyordu. Tahkikat hiç bir netice vermiyor u- fak bir ipucu bile ele geçmiyordu. Bu- nun üzerine adliye tarihinde ilk defa görülen bir çareye baş vuruldu. İki yüz kilometre kutrunda bir daire adli muhasara altına alındı ve bu daire kü- İzan Alman gazeteleri bile geniş mik- Genç İngiliz kadını bu sözlerle Marki -| nin bir klübe yaptığı 2000 İngiliz liralık tün gözeteler ,tek ağızdan «bu usul yanına | borcu derhal ödemiştir. ie Arlen sevgilisine böylece yeniden bağ- landıktan sonra aradan bir kaç gün geçmiş, Genç kadın bu gencin cüretine hayret nihayet otelde yaptıkları çılgınca bir içki etmekle beraber kendisile konuşmuştur. | âleminin sabahında her şey bütün fecaati Bu ilk tanışmadan sonra güzel Arlen 'ile meydana çıkmıştır. Gözlerini açan İngi- ile delikanlı arasında sık sık görüşmeler İliz kadını sevgilisini yanında görememiştir. başlamıştır. Ayni zamanda çekmecelerinin altüst edil- İki ay çılgınca sevişân bu çiftten en ha- miş olduğunu binlerce liralık mücevherat- raretlisi İngiliz kadındır. OArlen Markiyi hakikaten delicesine sevmiştir, Gel zaman git zaman bir sabah Arlenin odasma giren hizmetçi bir mektup uzatmıştır. Mektup larının yerlerinde yeller estiğini görmüş - tür, Fakat artık iş işten geçmiştir. Kadın hâ- diseyi polise ihbara cesaret edememiş, me- Marki Los Torrasdandır. Ve şu sa « e “İSİ selenin meydana çıkmasından ve aile ara- «Sevgilim, büsbütün kaybolmağa karar ında mürkül bir vaziyete düşmekten kork- verdim. Tashihi imkânsız bir namus mese- |179, Niste daha fazla kalamıyarak Lon - lesinden dolayı artık hiç kimseye battâ sn. | Jraya avdet etmiştir. ma bile görünmiyeceğim. Şimdi acı içinde-| İşte Arlenin Londrada üç el tabanca ile yim, Fakat ne yapayım, bu mesele, beni | vurduğu adam onun eski sevgilisi ve sahte icbar ediyor.» Markisidir. Zabıta bünun beynelmilel do - Mektubu şaşkın gözlerle okuyan Arlen | landırıcılardan derhal sırtına bir manto geçirerek odadan İkarmıştır. Arkadaşımı Ikaz Edeyim mi? «Çocukluktaniberi beraber büyümüş iki arkadaşız. Beş sene evvel ikimiz ay- ni zamanda evlendik. Arkadaşım €u - valetine, -giyinişine fazla © ehemmiyet vermez. Bununla beraber sevimli bir Ken da ben çok emye, Sim di de ayni mahallede, hattâ ayni sokak- ta otururuz. İkimizin de ikişer çocuğu - Buz oldu. Onun kocası temizliğe çok meraklıdır. Üstüne başına çok ehem - miyet verir ve kansının dağınıklığın - dan, derbederliğinden şikâyet eder. Ka- rna sadık olmakla beraber onun bu yikâyetleri günden güne artıyor. Bu gi- dişle kızdan soğuyacağından korkuyo - rum. Arkadaşımı bu tehlikeden haber - der etmeği düşünüyorum, fakat çekini- yorum. Siz ne dersiniz? Pakize Bizde kadınların çok ihmal ettikleri mühim noktalardan birine temas edi- Yyorsunuz. Kızlar evlendikten, hele bir iki çocuk anası olduktan sonra artık üst başlarile meşgul olmayı düşünmezler. Kocaları - Bin kendilerini sevmesini bir emri ta - bül olarak kabul ederler. Cazibelerini devam ettirmeğe İüzum görmezler. Halbeki, kadın, ilk günlerde erkeği bangi hususiyetlerile kendine bağlama - ehemmiydi vermek mecburiyetindedir. Erkek her gün hayatta bir çok şık, ca - zip ,sevimli ve güzel kadınlara rastgelir. Eve döndüğü zaman karısını perişan ve mühmel bir halde bulursa, bu bal onu rısı ile gördüğü kadınlar arasında mu - kayeseler yapar. Bu mukayese ekseri - yetle kadının aleyhine olur. Bu muka - yeseler arttıkça kadın erkek nazârın « daki mevkiini kaybeder. Arkadaşınız da ekseri kadınların yap- makta oldukları bu hatayı işlemektedir. Bu gidişle kocasının gözünden düşmeğe mahkümdur. Mademki bu kadar eski arkadaşsınız. Sözlerinize samimiyetle inanması ihti » mali çoktur. Münasip bir tarzda ken - disini ikaz etmek arkadaşlık vazifeniz- dir. TEYZE biri olduğunu meydana $i-| daha önceleri tatbik edilseydi, böyle çültüle küçültüle nihayet Adolf Zee » feld ismindeki bir adam ele geçti. Zeefeki evvelâ kendisini deli | gibi gösterdi. Bu bilesini tatbik edemeyin- ce irsi tereddiye müsap olduğunu id- dia etti. Bu da olmayınca inkâr vadi- sine saptı. | Hâdise Almanyada ve bütün dün » yada büyük bir alâka uyandırdı. Ci - nayet haberlerini hülâsa halinde ya * yasta neşriyata başladılar. Hükümet bu müthiş (o canavardan bahseden bir risaleyi 900,000 adet ba- sarak ilk mekteplere dağıttı ve ebe - veyne, çocuklarına sahip olmaları tavs| Bu meyanda Almanyada tatbik e - dilmek istenen hadım etme usulü le - hine de propagandalar yapıldı ve bü - Zesfeld mahkemede mütereddiler cemiyet içinde yaşaya » mazdılar» demeğe başladılar. Bu adamın muhakemesinde ufak ufak çocuklar şahit olarak celbedildi. Bütün bunlar oZeefeldin . ahlöksizca hareketlerini ikrar ettiler. Müddeiumumi hâdisenin #abit ol duğunu iddia etti ve maznunun ida - miyle beraber öldürülmeden evvel ha- dım edilmesini istedi. Son gelen haberlerden öğreniyoruz ki mahkeme müddeiumuminin tale - bini kabul ederek, bu sefili idama mahküm etmiş ve daha evvel hadım e-! dilmesine karar vermiştir. Zecfeld'in | idam edileceğine ve idamına kadar da dışarıya çıkmıyacağına nazaran ha - Tayyare mi, zırhlı mı muamması hallediliyor Bir İngiliz tayyare mütehassısının son yapılan tecrübeler münasebetile yazdığı yazı Tâyyareden atılan bir ton ağırlığında bir bomba bir Amerikan zırhlısını bir kaç dakika içinde berhava etmeye kâfi gelmiştir. Harp gemilerini, tayyare bombardımanı |def diye kullanarak çok mühim bombar & tehlikesine marız yerlerde toplamanın doğru olup olmadığı, İngilterenin her han- gi muhtemel bir tecavüze karşı donanma- larını Akdenizde tahşit etmesinden beri, mütemadiyen konuşuluyor. Bunun sebebi, tayyarenin bir zırhlıyı bombardıman edip batırmasının, çok tuzluya mal olacağıdır. Bir tek zırhlının bedelile 150 bombardı « man tayyaresi yapılabileceği düşünülürse bir zırhlıyı kaybetmenin ne demek oldu- ğu kolayca tahmin olunabilir. Onun için her deniz memleketi bombar- dıman tayyarelerinin yapacağı tahribatı uzun uzadıya tetkik ediyor ve zırhlıları- nı korumanin çaresini arıyor. Her hükümet bu yolda yaptığı tecrü - beleri çok gizli tutmaktadır. Bununla be - raber yine bu tecrübelerin neticeleri az çok anlaşılmış ve bu yolda bir çok neşriyat yapılmıştır. Londrada gikan Deyi Meyl gazetesi, son günlerde tayyare mütehas - ssı N. B. Benleyin bu yolda bir yazısını neşretmiştir. Bu yazıyı biz de hülâseten alıyoruz: «Bir bomba bir mermiden iki suretle aynlır. Mermi, kendisini ateşliyen infilâk kuvvetine dayanabilmek için çok ağır ol - mak lâzım gelir. Bomba ise ağırlığına nis- betle daha fazla infilâk kudretini haizdir. Sonra hedefine isabet etmiyen bir mermi, boşa gitmiş olur. Bir bomba ise gemiye ya- kın bir yerde infilâk etse bile, isabet dere- N İcesinde hasar yapar. Zıdhhların bombalardan müteessir ol- mıyacak şekilde (&yapıldıklarına, tayyare karşı kullamlan topların mühim işler gör düğüne dair yazılan yazılar harp gemile - rinin tayyarelerden endişe etmiyecek hal- de olduklarını anlatıyorsa da itinalı araş tırmalar, bu gibi tedbirlerin, kat'i bir bombardıman hücumu üzerinde pek cüz'i tesirler yapacağı görülüyor. Sul zamanında, tayyareye karşı kul - lamlan: topların tesirini katiyetle dene - meğe imkân yoktur. Fakat büyük harp sırasında alınan neticelere bakarak bir hü- küm vermek lâzım gelirse, bu topların, iki misli kuvvet kazandığı tahmin olunmakla beraber, tesirsiz olduklarına hükmetmek lâzım gelir. Sonra hareket eden bir gemi- den nişan alınanın, sabit bir yerden nişan almaktan daha güç olduğu da unutulma- malıdır. Salâhiyettarların anlatışına göre tay - Yareye karşı kullanılan toplardan yapıla - dım kararının lüzumsuz olduğu mu-İcak azami istifade, tayyareleri azami de- bakkaktır. Fakat Alman ceza kanun -İsecede uzak tutmaktır. Bu toplar, torpito larının cezaların tedahülünü kabul et-İtayyarelerine, alçaktan uçan bombardıman memesi başka türlü hareket edilmesi. |tayyarelerine, karşı çok tesirlidir. fakat ne mâni olmuştur. yüksekten uçan tayyarelere karşı vaziyet ayni değildir. Sonra bugünkü zırhlıların > bu toplar için lâzım olan mermilerden, ü Ereğli ve Trabzon /manları İska borbardmandan fazlama kiye Ankara — İsveç grupu Ereğli ve|*decek miktarını taşıyamadığını da Trabzon limanlarını yapmağa ta - Ke e mm. Şi iz i Bombaların tesir edemiyeceği güver - irin grup evvelce de memle -İtelere gelince bunların zırklıları bomba - ea al inşasını Üze -İlardan sıyanet ettiğini söylemek doğru de- rine almıştı. Şirket direktörü An göz- »İğildir. karada Bayındırlık Bakanı ile te -| Tecrübeler, bir zırhlının isabet etmiyen, mas etmiştir. Grup yakın zamanda fakat ona yakın bir yerde patlıyarak gemi- tekliflerini bildirecek, hükürtet bu |” Kesre. büyük bir'delik açan boim- teklifleri muvafık bulursa limanla. larin da battığını göntermiştir. > Amerika hükümeti bir kaç yıl önce Al- rın inşasına başlanacaktır, manyanın teslim ettiği harp gemilerini he- mıman tecrübeleri yapmıştır. Bu tecrü * beler, tayyarelerin neler yapabileceğini bütün dünyaya öğretmiş bulunuyor. Çünkü 5000 tonluk bir kruvazör 600 librelik bir bomba tarafından batırılmıştır. Bomba gemiye yakın bir yerde infilâk ete miş, ve geminin zırhlı yanında büyük bif delik açmıştır. Bin librelik diğer bir bom ba bir muhribe isabet etmiş ve onu dosdoğ ru denizin dibine yollamıştır. 2000 librelik bombalar 23.000 tonluk! bir harp gemisine karşı kullanılmış, ve bombanın isabet etmemesine rağmen bu gemi de ortadan yok olmuştur. Bombaların harp gemisine isabet ettiği veya yakinine düştüğü zaman yaptığı te * siri anladıktan sonra bunların isabeti me- selesini tetkik etmek lâzım gelir. İngiltere hava kuvvetleri Manş denizi- ne B000 kıdem yüksekliğinden (telsizle kontrol edilen ve zikzaklar yaparak yürü- yen bir gemi üzerinde tecrübeler yapmış" lardı. Geminin bu şekilde hareketi bem « baları kullanacak olanları müşkül bir va« ziyete düşüyor ve isabet ihtimallerini a « zaltıyordu. Buna rağmen bombalar gemi" ye isabet etmiş, yahut yüzde on yedi nis # betinde yakinine düşmüştür. Geçen sene de 15.000 kıdem yüksek « Hiğinden / tecrübeler : yapılmış, : bunlarda isabetsizlik çok az olmuştur. Harpten sonra inkişaf eden hücum tays yareleri, gittikçe tesirini arttıracaktır. Tayyare, yükseklerden hedefe doğrd sür'atle inmekte, ve bombalarını bırak # maktadır. Bu tayyarelerden bir kaçını birdenbire hücum yapmaları, muvaffaki » yeti temin ediyor. Çünkü tayyarelere kars tı işlenilen toplar, ateşlerini bir tek tay # yare üzerinde temerküz ettiremiyor, ve is« ter istemez dağıtıyorlar. Zaten bu toplar santte 350 mil sür'atle hareket eden bir tayyareye kolay kolay mermi isabet etti” remezler. Amerika hükümeti tarafından yapıldı ğanı söylediğimiz tecrübeler neticesi ha « zırlanan raporda şu mütalealar da vardıri «Sahildeki üslerden, yahut muhafazalı İmanlardan hareket eden tayyarelerin ta- syabileceği en büyük bombalara mukave" met edebilecek derecede küvvetli bir harp gemisi yapmak güçtür, belki de imkânsız” dir.» ea saza TAKVIM Rawat sene Arabi sene 1359 1354 26 Kasım Resmi sone ni Şubat 3 kan SİD.| seflninmeine