Hergün Mektepli kızlar İçin bir tamim . Kalp komünistler n Mektepli kızlar İçin bir tamim © >mir kız mektepleri direktörleri talebe ııelileıim bir tamim göndermişler. Kız- ların yüksek ökçe, bilezik, küpe, gerdan » Tik taşımamaları, tırnaklara boya sürmeme- leri, sokakta erkekle gezmemeleri, mektebe gidip, gelirken mektep kasketinden başka bir şey giymemeleri tavsiye edilmiş. Meşihat vaktile ikide bir kadınlar için böyle fetvalar neşrederdi: Kadınlar kısa etekli çarşaf giymiyecek, ipek çorap kul - lanmıyacak, yüzlerini açmıyacaktır. Bu tamimler ne netice verdiyse, İzmir mektep müdürlerinin bu tavsiyeleri de an- cak o tesiri yapabilir. Hayatın önüne geçilemez. Genç kızlar, hele mektepli kızların kibar, vakur, temiz Kiyinmeleri, tuvalete düşkünlük gösterme- meleri istenebilir. Fakat bunun bir tamim ile halledilebileceğini sanmak, hayatın a - kıntısını Tâfla durdurmağa — çalışmaktan farklı değildir. Esef edilecek nokta şudur ki, memleket- te hâlâ meşihatin softa zihniyeti yaşıyor Resimli Makale Çocukken bizi umacı ile korkuturlardı. Bu korku bütün ha- | yatımızda izini bırakır. Büyüdükten sonra bu muhayyel umacıların yerine geçer. Rakiplerden korkarız, kuvvetlilerden korkarız, düşmanlardan korkarız. Bu korku ve beyülâ bizi her adımımızda takip eder. İrademizi zaafa uğratır, maneviyatımızı bozar, Çcnkl-ı_ıcılow.ulın terbiye Gemektir. Bilgi ile meşgul olan hocaların | », vazifesi bu softa zihniyeti idame — etmek değil öldürmektir. * Kalp komünistler v hafta aMarkszim kulparzanları Blı'ımlctdiıîı adlı bir kitap çıktı. SÖON POSTA bayattaki umacılar | kabul etmektir. bilmemek ve yahut üzerlerinde kendi otoritemiz clmadığını | Yoğurtçu geçiyor . Çocuğu umacı ile karkutmayınız, ona hayatta korku nedir öğretmeyiniz. Umacı, çocuğun meçhul ile karşılaşmasına, kafa- sında teşekkül eden istifhamlara cevap aramasına mâni olur. Halbuki çocuğun en büyük meziyeti arayıcılığı ve teces - etmesini | süsüdür, SÖZ ARAsıNDA Rişar Tauber Karısı Aleyhine Bu kitap son seneler içinde Marksist| Şantaj Davası Açtı edebiyat yaparak kendilerini Marksist ta- Meşhur tenör ve sinema artisti - Rişar mitan bir takım iddialı gençlerin yüzlerin- | Tauber Viyana mahkemelerinde karısının deki maskeyi çıkarmak iddiasile neşredil- | aleyhine şantaj davası açmıştır. Mesele gu- miştir. Bu kitaptaki iddiaya göre son on beş sene içinde Marksizme sürtünerek geçen we «Burjuva — cemiyetindeki — mevkilerini Marksizm kisvesi içine bürünerek» — elde eden bir takım kimseler vardır ki, bir tür u kisveyi üzerlerinden atmak istemaz- ler. Şöhretlerini, mevkilerini bu sahte ni - kaba medyundurlar. Bunlar arasında en başta Kerim Sadi #sayılmaktadır. Şimdiye kadar bütün fikir adamlarının tescüme hatalarını meydana çıkarmakla menfi bir şöhret kazanmağa çalışan bu genç meğer Marksizmi bile an- Tamıyan kalp bir Marksist imiş. Yine bu kitaba göre şair Nüzim Hik - met, Şevket Süreyya, Vedat Nedim, Ah - met Cevat, hep bu kalp komünistlerden - dir. * İngiltere harekete geçiyor ngiltere, İtalyayı Habeşistanla baş başa bırakmağa vermişti. — Petrol ambargosunu onun için uzatıp duruyordu. Fakat İtalyanlar Habeşistanda bir iki mskeri muzafferiyet kazanınca, bu siyase - tin işi uzatacağını anladı ve derhal tekrar harekele geçmeğe karar verdi. Bu karar Avrupada kaynaşmakta olan siyasi faaliyetlere yeni bir hız verecek, İtal- ya ile Almanyanın bit an evvel anlaşmaları ni temin edecek ve belki de Habeş har - binin bir Avrupa harbi haline geçmesini kolaylaştıracaktır. Demek ki mühim hüdiseler arifesinde bulunuyoruz. karar Hâdiseler Kurşuınıla y Belediye meclisinde konuşulmuş: Cihangir tarafında bazı yollar kaldırım- aızmış, çamur çokmuş.. Tuhaf şey: Demak İstanbulda çamursuz sokaklar da var hal * ü Kaldırmsız sokak yazlık ve kışlık el - bise imal eden bir fabrikadır. Yazlıkları tozdandır, murdan! kışlıkları da ça- * «Filân yerin kaldırımları tamir edilmiş: tir» havadisinin asıl manası şudar: «Filân yere bir kaç tane kaldırımcı git ti, taşları söktüler; altını üstüne çevirmek süretile yine ayni taşları ayni yere döşe- diler». Bu havadisin tekrarı, eski ameliyenin bir kere daha tekrar edilmiş olduğuna de - lâlet eder. * Kaldırımı iyi yapılmış bir kaç caddeyi de bozup ötekilerine benzetseler memnun olecağım.. Ne demeli, ayak ahştığı yeri anyor. İmset dur: Rişar ve Karlota 1924 senesinde ev - lenmişlerdir. 1928 senesinde Almanyada boşanmalarına hükmedilmiş. Viyanaya dö- nünte Avusturya kanunlarında — boşanma olmadığı için bu hüküm tesirsiz kalmış. Bunun üzerine Karlota Rişara müracamt ederek ayda 20,000 frank verdiği takdirde kendisile meşgul olmıyacağını ve serbest kalacağını söylemiş, Rişar da bunu kabul ederek parayı vermeğe başlamış. Son zamanlarda Rişar Tauberin İngiliz yıldızlarından birisile evlenmesi — mevzuu bahsolunca karımı kıskanmış ve evlenme - lerine müsaade etmiyeceğini söyliyerek iz- divaca mâni olmak istemiştir. Bunun üzerine Rişar Tauber mahkeme- ye müracaat ederek karısına şimdiye ka - dar vermiş olduğu 400,000 frangı geri is- temektedir. x Devekuşu gibi Fransız gazeteleri bir vesile ile yazıyor- lar: zelliği ve budalalığı ile nazarı dikkati cel- beden artistlerinden Matmazel — Örimaldi umumi harp esnasında seyyar bir heyet ile temsiller vermek Üzere yer yer dolaşıyor- du. Louvain civarında düşman — askerlerine rastgeldi. Bunlar kafile azasıniı soyup »o- ğana çevirdikten sonra teker teker öldür- meğe başladılar. Bu feci manzarayı gör - mek istemiyen Matmazel birdenbire ka - fasını etekliğine sardı ve belinden aşağısı çıplak kaldı. Bu manzaranın garipliği karşısında şa- şıran düşmanlar, matmazeli — koyuverdiler ve arkadaşlarını da kendisine bağışladılar. * Dünyanın En Hasis Milleti Husust ve işletlmiyen paraların mik - tarını tayin için İsviçrede çalışan bir ko - misyon bü miktarın 1935 senesinde 500 milyon frangı bulduğunu ve beş yüz mil « yonluk kıymetli evrakın da bankalarda ka- palı kaldığını tesbit etmiştir. relilerin adlarının çıkmamış olması Fran- azlarca hayretle karşılanmaktadır. 1,122,394 liradır. Bu işleri gördürmek Franszların dansözlüğünden ziyade gü- HERGÜN BIR FIKRA Soy adlarından sonra Soy adı kanunundan önce, isim ben- zerliğinden ötürü bir çok yanlışlıklar oluyordu. Geçen gön, idarede buna dair ko - nuşulurken, arkadaşlardan biri: — Bundan sonra da olacak, merak etmeyin dedi ve şu fıkrayı anlattı. İngilterede herifin biri bir kapıyı çalıp, açan hizmetçiye sorar: — Bay Tomson burada mı? — Hangisini istiyorsunuz efendim? Burada iki kardeş oturuyorlar. Herif bir müddet tereddütle başımı kaşıdıktan sonra: — Bilmeam! der; benim aradığım Bay Tomsonun bizim memlekette evli bir de kız kardeşi vardır! * BULMACA 0890 OA 970 006 1 — Eskiden kilise olan büyük bir ca- mümiz. 2 — Yumak, sayıt. 3 — Dest, içi su dolu derin delik. 4 — Arap harflerin« den biri, gövde. $ — Bir fi'li reddetmek, çabuk. 6 — Zaman, aceleci. 7 — Hiristi: yanların mukaddes saydıkları — adamlar, kötü insan. 8 — Nihayetine bir A ilâvesile bir Rus kadın ismi olur. 9 — Yemek, vü: cudumuzdan çıkar, sevda mış, yükselme, Yukarıdan aşağıya: İSTER İNAN İstanbul belediyesinin 1936 yılı âdi bütçesi hazırlanmıştır. Bu bütçede belediyenin şehirde yapacağı temizlik, aydınlat- ma, sıhhat, baytarlık işleri gibi umumi hizmetleri ile hasta- | neler ve sair müesseseler için ayırdığı tahsisatı yekünu | — Kristof Kolombun keşfettiği kır' Fransızlara hasis denildiği halde, İeviç -|2 — Çıplak, sporcuların mezerret ifadesi. 3 — Asmaktan emri harır, kaza. 4 — Bir 10 — Olma -| Elli franga Satın alınan Bir koca Fransadaki Riom şehrinin tren — işaret memurlarından biri, her gün önünden geç- mekte olan postanın baş memuruna sev - dalanmış. Kendisile konuşmak için ne yap- sın. Tutmuş işaret tellerini birbirine karış- tırmış. Ve tehlike işareti vererek şimendi- feri en olmıyacak bir yerde durdurmuş. Hâdise Riom mahkemesine intikal et - miş, kız tehlike işaretinin sevgiden dağ - duğunu saklamamış. Elli frank cezayi nak- diye mahküm olmuş, fakat bu münasebet- le de şef treni kazanmış. Elli franga bir ko- ca, hiç fena değil. * Uyuyacak Başka Yor Bulamamışf |tir.. Öteki iş, biraz hayvanidir belki Bir kaç gün evvel Fransa adliye sara - yının kapıcısı, bekçi ile sabahleyin daire- leri dolaşırken mahkeme reislerinin biri « nin odasında masaya kapanmış bir kimse- nin horlamakta olduğunu görmüşler. Bitta- bi adamı, hırsız, suikastçı, filân zannile tev- kif etmişler. Tahkikat neticesinde bütün Fransayı dolaşan serseri seyyahlardan biri olduğu anlaşılmış ve parasız kaldığı için. adliyenin himayesinde geceyi geçirmek is tediği öğrenilmiştir. * Atlar Ne Kadar Yaşar? Londranın at muhipleri cemiyeti kâtibi umumisi Brown, Mançesterde, bir atın 62 sene yaşamış — olduğunu keşletmiştir. Bu yaş atlar için şimdiye kadar görülmemiş ve işitilmemiş bir rekordur. -Old Billy ismini taşıyan bu hayvanın kalası, Mançester üni- versitesinde teşhir edilmektedir. Elyevm İngilteredeki en ihtiyar hayvan Shetland - dadır. Ve 48 yaşındadır. yarım. 6 — Vü,; çıkan et par- Çası, iz. 7 — Okun öşi, ata. & — Orta Av- rupada bir memleket. 9 — Ocak, bir mahkeme tübiri, deniz nakliye vantası. Dünkü Bulmacanın Halli: Soldan sağa: | — Kafkasya. 2 — Asâ, keenne. 3 — Ras, al. 4 — Âb, irade. 5 — Cem, tam, 6 — Talât. 7 — İkaz, irat. 8 — He, işar. 9 — Ahit. 10 — Ak, fa, an. Yukardan aşağıya: 1 — Karantina. 2 — Asab, ak, ha. 3 — Fas, lâhit, 4 — İcazet. $ — Akaret. |& — Selâm, ima. 7 — Ye, iş. B — Anber, mııııkı sesi, yaıduu BZ Hıı mııaıkı ılı—ıı uı! 9— Arkı l0 — îelının için kullandığı me- İSTER İNANMA' Beş bin liralık ikramiye faslı ile Darülbedayi ve konserva- tuvara ayrılan 121,698 lira , yardım fash, memur ve müstab- demlerin elbise, iaşe, kırtasiye, mofruşat, tenvir masrafları bu yekündan hariçtir. Darülâceze ile hayır cemi- yetleri ve spor teşekkülleri için belediye bütçesinde ıyııı.ı zunluğu 578 kilometredir. murlara verdiği maaş ve ücret yekünu da 2,881,901 liradır. | yardım fash da 42,380 liradır. İSTER İNAN İSTER İNANMA! p. Günün saatlerini, daha ziyade kat'i « 'dc.dinüntııhımeııı"mdaw, ve teshin ||875 nahiyemiz vardır. Soı Saat Ve Zaman Mefhumu Kısası E. Ekrem-T ikkat ettim: İstanbulun bazi semtlerinde zaman ve saat mef" humu günün muayyen hâdiseleriyle- mukayyettir. Hele mahalle aralarındaki bazı ev- lerde, konsolun üzerinde duran yüz elli kuruşluk, işporta malı, münebbih- li saatin yüzüne bile bakan olmaz. TEF FE. yet ve daha ziyade isabetle, köşe pen- ©eresinde oturanlara tayin ettirmek mümkündür. Bunlar, sokaktan gelip geçen satıcıların seslerinden ve yolcu- ların gidip dönmelerinden, vakti da - kikasmı dakikasına bellemişlerdir, söy * lerler. — Ayol akşamlar olmuş, saat beşl. — Saat üç var yak.. Eli çantalı gar _f zeteci köşeyi şimdi döndü. -fğ':sffiı?f;f — Ay ne çabuk iki oldu! Komşus Ç nun damadı yemeğini yemiş, kaleme gidiyor. İ — A kız, o kadar oldu mu? Saat di dört.. Mektepler boşandı!. Bu semtlerde, sakanın merkebi, bakkalın açılıp kapatılan kepenkleri, bitişik evin kömürlüğünde kapalı De- nizli horozunun » kör dilenciniri yalvaran sesi, gündelik hayatın yegâr ne nâzımlarıdır. Bazan bir dakikanın esiri olan bizler buna hayret ederiz. N'ıçrn? Bilmem hangi frenk mütefek- kiri: «En bahtiyar milletler, tarihi ok — mıyanlardır!» demiş. Kendi tabii ce - reyanına bırakılması mümkün oldu- ğu takdirde, elbette daha tatlı olan har | .yatı yirmi dört saatlik dar çerçevesi içine sıkıştırmak mecburiyetini duy * mayanlara ne mutlu! Ömür iki türlü geçer: Ya hay ve buyla, ve yahut ki lâkaytlık, ve vur « dum duymazlıkla. Hay — ve - huyla geçen ömrün *muhassalası sersemlik * W YNF ama, insanı ne sarsar, ne de yıprandı” yır. Meselâ biz gazeteciler hay huycu * larız. Öyle iken, zaman ve saat mef “ humunu bizim de çok defa unuttuğu” muz, bunları matbaadaki — hâdiseler * den istidlâl ettiğimiz oluyor. , — Ay, musahhih arkadaş mı gel * di? Yahu, ne çabuk saat sekizi buk muşuz!. diyerek, yorgun başımın dinlenme” zamanı geldiğini idrak eylediğim kağ defa vaki olmuştur!. Benim o semtlerde oturan mcıl' insanlardan tek bir farkım varsa, saâf — mefhumunun, zavallı beynimin için” ; diliğinden silinip gittiğidir. a Z EAR ZL Biliyor Musunuz? 1 — Safahati ve zulmü ile şöhret kantf — man eski Roma İmparatoru kimdir? 2 — Gümneşin ziyasını muayyen bir ta üzerinde toplamıya yarıyan — âletin nedix? ieğ 3 — eCükbuliyet ülime mühtaç d dira diyen kimdir? 4 — Takvime göre bahar ne vakit bar lar? 5 — Ösmünli devletinde ilk kanunlet” vazeden kimdir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları ) | — İzmir vilâyetinin nüfasu (4 74,560) ar. 2 — 57 vilâyetimiz, 355 ilçemiz 3 — Haydarpaşa - Ankara”hattınit Ö0 4 — Baltacı Mebmet Paşa üçüncü »' Ai medin sadrâzamlarından biridir. 53 — Meşrutiyet devrinin en yaşlı 18 zâzamı Kâmil Paşa idi. "