Karamanda Talebe Hâlâ Kitap Sıkıntısında Karaman (Özel) — Karamanda Yındırlık işlerine önem verilmek k ir. Bütün köy yolları yapılmış - m Köy mekteplerinin peyderpey Siri şekillere ifrağına çalışılmakta - » Kasabada her gün pazar kurul. akta, bilhassa köylüler bu pazar - tdan çok istifade etmektedirler. el ilk okul kitabı bulmak imkâ - asıl olmamıştır. Talebeler ki - aça dükkânlarının ve postahane - önünde kitap beklemektedirler. ha cakkışla ve Kızılyaka nahiye - de fazla miktarda yaban domu- Sü türediği nazarı dikkati celbet - * ziraat müdürlüğünün nezareti nda sürek avları tertip edilerek deleye başlanılmıştır. İlk sü - avında 63 domuz öldürülmüştür. Xi, huriyet Halk Partisi merke - de köylülerin isteklerini dinle - işlerini kolaylaştırmak, has -| taların, i muaykene ve tedavi ettir - »Sair işlerini görmek maksa - bir köycülük bürosu teşkil edil- lüle . Büro daha ilk adımda köy- için çok faydalı olmuştur. Karaman Balediyasinin Yerinde Bir Kararı araman (Özel) — Belediye ge- ç Ml boş arabaların sokaklarda bı- tok masını yasak etmiştir. Böyle ke bırakılmış boş arabalar be- p n önüne getirilecek, sahip - rün ceza alınacaktır. Bundan a sokağa çirkef su akıtılması Yasak edilmiştir. Herkes bir haf- zarfında evinde bu sular için lâ- tal tesisatı yapmaya mecbur tu - şte, ypolu Evkaf Hudürluğu ür, ço (Özel) — Evkaf me - uu Ömer Bolu evkaf müdürlü - © tayin edilmiştir. | Mandirmada Tütüncülere Avans li, sırma, (Özel) — İnhisarlar Bemmeğ tütün ekicilerine avans da- Mahni başlamıştır. Yeni yıl tütün İ ha; Wünün geçen yıla nisbetle da- Yi olacağı tahmin edilmektedir. KERVAN YÜRÜYOR N POSTA | MEMLEKET HABERLERİ Mardin, (Özel) — Şubat başlan- gıcından itibaren şehrimizde eski gümüş paralar piyasadan kaldırıl - İ mış ve artık mecidiye tedavülü ta » rihe karışmıştır. Uzun yıllar bu me- icidiye tedavülü derdi altında ezilen şehirli, köylü, esnaf ve tüccarları - miz bu büyük belâdan kurtulduk - İları için sevinç içindedirler. Bu pa- ra yüzünden ciğerleri yanan bir çok kimseler de adeta bayram yap - maktadırlar... Bir gün içinde, hattâ bir kaç saat İzarfında kıymetini değiştiren bu saltanat parasının açtığı yaralar çok elim ve acı idi.. Mecidiyenin piyasadaki iniş ve çıkışı yüzünden oynadığı menfi rol yüzünden bir günde sermayeleri» mühim bir kısmını kaybeden tüccarlarımız bi - le vardı.. Ya zavallı köylü... Onların hali daha fena idi. Mal satıp aldıkları Hayrebolunun | Bir Derdi Hayrebolu (Özel) — Kasabanın güzelleştirilmesi için hızlı bir çalış- ma göze çarpmaktadır. Tekirdağ ve Alpullu caddelerinin her iki ta- rafına baştan başa ağaç dikilmiş - tir. Nürdirek parkı sahası tamamen hazırlanmıştır. Hayrebolu ile Alpullu arasındaki $ose tamir ettirilmektedir. Kazaya bağlı 52 köy telefonla birbirlerine ve kazaya bağlanmışlardır. Kazanın biricik noksanı posta ve telgraf dairesinin ihtiyaca cevap verememesidir. Burası saat sekizden 21 buçuğa kadar açık bulunmakta, bunun haricindeki saatlerde kapalı olduğu için İstanbulla telefon sair yerlerle de telgraf muhaberesi ya - | —Sı. ; iy rip Ak Osman bunları düşün- a, akşamki şevki kırılıyordu. İşle- ai girmesi ihtimali başını derde Karşık rüyalı bir gece geçirdi. * 4» | Ka, eraviden sonra cemaat dağılır b Naş» arkaya kalan müderris Hafız İde, V€ arkadaşları müezzin mahfeli- Ma ndüzden Hatip Ak Osman mü- Miş fiz Halile işi açmıştı. Hafız Üç g andilleri söndürdü. Mahfeldeki Ma Yağ kandilinin sarı aydınlığı I Bölge hai e - alm; Başa bir duadan sonra İla, şti, Ispartada Kürdinin emanetler . mn Molla | Sait Sanibinde, len een ae. : ink düzden kulaklari bükülüp bu Sila m davet edilenler çok vkaf mukayyidi Süleyman, yiz Küm ve eski Nakşi tekkes Oy b yn Halilden ibaretti. itader Bediüzzamanın kur- EE MMLE Çeki — kaç baş görünür görünmez | b İine geldiler, Küçük cema- liğini müderris Hafız Nuri ü-| 10-2. 996 iduğu (tarikatı bedia) nın ne olduğunu anlamadan adeta nöbet geçirir gibi tit- reşiyorlardı. Hele Tapucu Kâmilin çenesi takırdı- yor, gözleri yaşarıyordu. Ne büyük mazhariyetti bu!.. Küçük cemaatin bir kısmı kin “e menfaatlerinin yerine geleceğini um- İmaktan doğan bir sevinçle bu gizli top- ilantının zevkini yudum yudum tat İyor, bir kısmı da böyle bir toplanışta kendilerine de kıymet verilip o çağrıl- imalarından gelen bir azametle kabına sığamıyordu. Celseyi açan müderris Nuri uzun bir başlangıçtan sonra İspartadan gelen emanetleri gösterdi. Bunlardan biri pençe kadar bir mühürdü. Üzerinde Arapça (duaya ibenzer bir şeyler yazılıydı.. Diğerleri de iki risale idi. İki işaretlerden belli olan bu iki risale İHoybon Kürt Cemiyetinin Türkiyede İsesat çıkarmak için yaptığı propagan- İda neşriyatından başka şeyler değildi. Fakat Müderris Nuri bunları oku-|hasıl müslümanlık elden gitti. Din di-|deri gibi gururlanan (Tarikatı Bedi- | Zararlar Tah ,Iyazma mendiline sardı. Göbeği hiza- Eski Gümüş Paraların Kaldırılması Mardinlileri Çok Sevindirdi Köylü, Esnaf Ve Tüccar “Mecidiye Yüzünden Uğradığımız mülü Aşmıştı , Diyorlar Mardinden bir görünüş: Hükümet caddesi zaman uğradıkları büyük zararlar- dan başka, hükümete olan vergi borçlarını Oödiyecekleri zamanda kâğıt para bulmak için büyük zor - luklar çeker, üç dört kuruş fazlasi - le sarraflardan bin müşkülâtla kâğıt Ofta Imar Faaliyeti Of — Hayret buraya bağlı bir nahiye merkezidir. Burada yeni bir mektep binası yapılmış, önü de Cümhuriyet meydanı ittihaz edilerek Atatürkün güzel bir hey -| keli konulmuştur. Bu iki büyük eserin açılma töre- ni pek parlak olmuş, kaza merke - zinden ve muhtelif köylerden he - yetler gelmiştir. köyde akşam geç vakte kadar de - vam eden bir eğlenti yapılmısi mektebin Bu münasebetle r- taya kalkması için alınan tedbirler ve istenilen saatte İstanbulla tele - fon muhaberesi yapılabilmesi bil - hassa ticaret işleri ile uğraşanlari sevindirmiştir. İ mağa bile lü miş âyet gibi üfleyip salâvat getirerek m görmeden gökten in- sında tuttuğu çıkınını ayrıca bir de ü- zeri kılaptan işlemeli bohçaya yerleş- tirdi. Bunu yaparken Hatip Ak Os man bir şeyler okuyup üfleyerek ona yardım ediyordu. para alabilirlerdi... Bugün yurdun her yeri gibi yal - nız kendi öz parasile korkusuz ola- rak alış veriş eden Mardinliler ar - tık bu para dalaverelerinden kur - tulmuş olmaktadırlar. Karamanda Yoksul Talebelere Yardım Karaman, (Özel — Orta okul talebeleri arasında vücude getirilen Kızılay derneği elde ettiği ge - lirin yüzde altmışını Kızılay ku - rumuna göndermekte, geri kalan kısmı ile de mektepteki yoksul ta - lebelere yardım edilmektedir. Bu arada bir kaç yoksul talebeye para verilmiş, bir kaç talebenin de ayak- kabı ve kırtasiye masrafları temin olunmuştur. Yozgatta Bir Becayiş Yozgat (Özel) — Yozgat lisesi müdürü Hilmi ile Amasya orta mektep müdürü becayiş edilmişler- dir. yanet kalmadı, şeriat ağızları rakı ko- kulu çalgici kızların vesilei | istihzası oldu. Ervahı müslimine istırap verecek şekilde hıristiyanlar takliden cenaze- lerde çalgılar çaldırıldı. Çiçekler gö” türüldü. Tehlil ve tevhit yasak oldu. Bütün bu bid'atlere, zebandırazlık | | Bu iş bittikten sonra Müderris Nu: lara karşı hakiki müslümanlar yürek- iri derviş Hasandan bu yeni tarikatın lerinden kan sızarak boyun eğdiler. Fa- İelebaşılığını kapmış olmaktan © gelen kat tevekkül ve tahammül nihayete er- bir cerbeze ile söze tekrar başladı: di. Artık alâmeti feyzülfelâh belirdi. Uf — Ihvanı kiram; dedi. Cenabı hak' kü ilâmda Asareslöbet milnayan ok İcümleyi tariki haktan ayırmasın. Son du. İspartada Birader Bediüzzaman- zamanlarda göregeldiğimiz bid'atler dan gelen emanatı şerife ile evamiri kalubü islâmı dağdar edip dururdu. Eh /münife bize yol gösterdi. İlimanın nice müstahsin âdatı kadimesi Şimdi bu emirler mucibince kemahi yek tahtadan silkilip atıldı. O Ulemayı hakkuha çalışmak, gayreti diniyemizi 'dinin kurdukları Cemiyeti sofiye, ta- göstermek lâzımdır. Bu akşamdan te- İrikatı makşibendiyenin minelezel kü- zi yok. Birader Bediüzzamanın isri ce- rulmuş hamigâhı sed ve bend edildi. Şiine uyarak tarikatı bediiyemizi ku- Mekteplerde nikâh düşen kız ve ralım. erkekler bir çatı altına kondu. Bu nutuktan sonra lisana (gelen Saçının telini bile göstermesi şer. Hatip Ak Osman da hep bu yolda” an memnu olan kadın kısmı serbest bir çok şeyler söyledi. Nihayet cemiye- bırakıldı. Fahişeler sokaklarda gezer |tin ve tarikatın gayet gizli tutularak oldu. En büyük alâmeti küfrolan şap-| çalışmasına, eski nakşi tekesinin açık ka alâ tarikülicbar | herkesin başına bulunan harem dairesinde haftanın geçirildi... İslâfı kiramın âsarı hayriye-| perşembe akşamında ( toplanılmasına marangoz fabrikası haline (getirildi. Müslüman kızları yalnız başlarına kâ- firistana gönderildi. Alenen naksı si-| yam edenler çarşı, pazarda musalli ve! mütteki kimselere lâf atar oldular, Vel-! çimde kazanmış bir muhalif parti li- ralarında konuşulup öyle alınmasına karar verildi. izmitte Anibal Için Anıt Dikiliyor İzmit — Kartacalı Anibalin Geb- ze civarında İzmit körfezine hâkim bir tepe üzerinde bulunan mezar na bir anıt dikilecektir. Bu anıdın evvelce merhum Namık İsmail ta « rafından çizilen ve kabul edilen plânı bu defa yapıya başlanılmak üzere bir mütehassısa verilmiştir. Bir taraftan da bu hafta içinde anı. dın bulunduğu tepe çizilen plân mucibince temamen ağaçlandırıl » mıştır. 3 Bu yıl şehrin ağaçlandırılmasını daha fazla önem verilmiştir. Bu - igüne kadar Çölhane ve Derince ş0- seleri kâğıt fabrikası ve şehir içi yolları ile askeri hastane tepesi İcivarma dişbudak, akasya, ihlâ - mur ve bir miktarı da çam olmak İüzere 5000 fidan dikilmiştir. Urfada Yedi Bin Buğday Alındı Urfa, (Özel) — Buğday alım | merkezinin şimdiye kadar aldığı buğday yekünu 7 bin tonu bulmuş- tur. Mübayan devam etmektedir. Ton Bandırmada Halkevi Açıliyor Bandırma, (Özel) — Burada da; İbir halkevi tesisi (kararlaştırılmış, Halk partisi binasında ayrılan dai. rede hazırlıklara başlanılmıştır. Yozgat Rontgon Mütehassısı Yozgat (Özel) — İnşaatı bitmek. te olan hastanenin rontgen mütehas- sıslığına doktor İhsan tayin edil * miştir. Bilecikte Göçmenlere Toprak Tevzi Ediliyor Bilecik, (Özel) — Burada iskân edilen göçmenlere toprak tevziine başlanmıştır. , | İ Hilvanda Bir Cinayat Urfa, (Özel) — Şehrimizin Hil van kazasının Hasanik köyünden Hasan oğlu Abdo, kendi evlerinde marangozluk eden Veysi oğlu Ah- medin başını balta ile parçalayarak öldürmüştür. Katil yakalanmıştır. İye) azası yavaş yavaş, teker, teker ca- "miden çıkıp dağıldılar, , gizliden gizliye başlamıştı. İş artık alttan alta dilden dile yayılmağa İspartada Bediüzzamanın biraderi iile görüşmek şerefini kazanan eski İnakşi tekkesi meydancısı esrarkeş Ha- san dede herkesin nazarında büyük ve gizli bir kuvvetin sahibi şeklini almış- tı. İ Bediüzzaman kimdi? Kardeşi kim- di?. Bunu arayan soran, ne istedikle- rini anlayan yoktu. | Karanlık dalgalı ve fırtınalı denizde ,puslasız, dümensiz kalmış bir tekne İgibi bir takım insanlar hayal, meyal İgörünen bu ışığa benzer aydınlıktan cesaret almışlardı. İ | Onlar zamanın kendilerine göster- diği ışıklı yolun yolcusu değillerdi. Ne Ibava yolu, ne yeraltı yolu, ne demir İ yolu, ne otomobil yolu onların işine "gelmiyordu. Bildikleri kervan yolun- dan ayrılmak, dağ, tepe © hırpalanıp sürünmekten kurtulmak hoşlarına git“ imiyordu. İ Bunun için kendi karanlık yolların- da ışık diye gördükleri bu işaret ümit- Bağdatta basıldıklari üzerlerinde- sinden olan mescitler zahire anbarı, tarikate ahnacaklar hakkında önce a- lerini arttırmıştı. (Tarikatı Bediiye) nin azası bunun liçin gün geçtikçe artıyor, Müderris Kimi cezbe hali gösterip kimi (8€-'Nuri ile Hatip Ak Osmanın etrafındeki i kalabalık çoğalıyordu. (Arkası var)