KI " Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Ara Sıra Ortaya Atılan Bir Mesele!.. Fransada gazeteler bir talâk davasının safha- larını yazmakta ser - besttirler. Fakat — isim B zikredemezler. Bunun İşindir ki son günlerde Pariste büyükde - Silâhlanma Yarışı... Belçika Da Müdafaa Kuvvetlerini Arttırıyor » dikodulara vesile teşkil eden bir davayı| - Anlatmakla beraber tarafeynin — isimlerini Saklamışlardır. Davanın mevzuu, — içtimat — Mevkü yüksek bir erkeğin kansından ay- Yılmak istemesidir. Bu adam ayni zaman- a da biri kız, diğeri erkek olan iki çocu- Üünun kendisinden olmadıklarının ilân e- Gümesini talep etmiştir. Talebinde istinat "ti nokta çocuklardan hiç birinin ken - | itine benzemeskte olmasıdır. -Adam #unu söylemiştir: — Çocuklar bana benzemedikleri gi- Bi annelerine de benzemezler. Ben buna zamanlarda mümkündür, — diyordum. Fakat tesadüfen çocuklaya tamamen ben- Ziyen bir adama rastgelmemiş ve bu a - damla karımın tanışmakta olduklarını öğ- Tenmemiş olsaydım... Mısırın İngiltereye Cevabı Hazır... ingilizler Mısırdaki Askerf işgalin Devamını istiyorlar Bu Yüzden Mısır Gazeteleri Kızgın Kahire, 5 (A. A.) — Mısır hükü- i,.;ı;îmm ettirilmesi lüzu - meti, Edenin mnotasına karşılığı muna dair çıkan makale Mısır mat- pek yakında verecektir. Ulusal cep- buatında şiddetli bir aksülâmel he bu karşılığı tasdik etmiştir. yapmıştır. İngiliz delegasyonu yüce komi -| Ezcümle Elbelâğ, bir de İngiltere dış bakanlığı yük », galinin, İtalyan tehdinin bir neti - sek memurlarından birini ihtiva e- cesi olmadığını ve bilâkis İngiliz decektir. süel kuvvetlerinin Mısırda bulun - Kahire, 5 (A. A.) — Deyli telgraf ması yüzünden müşkülât çıktığını gazetesinde, Mısırda İngiliz askeri yazmaktadırlar. . .. Amele Grevleri Artıyor... Şilide Grev Yüzünden 3 Sınıf Asker Silâh Altına Alındı İşte size bu adamın muhtelif pozlarda| Belçika Müdafaa Nazm Devez (s0lda) |ÜNgiltere Etsiz Kalmak Tehlikesini Gösteriyor Alinmış yüzlerce resmini takdim ediyo - Tumı. Bakınız, çocukların resimleri ile mu- <» Myese ediniz!» Müddceinin avukatı ise, mahkemenin ka- Böali vicdaniye hâsıl etmesi için çocuk - kanları ile annenin, babanın ve mev- Züubahs zatın kanları arasında kimyevi Mmüukayese yapılmasını istemiş ve yeni l sayesinde babalığın kime ait ol - Muğunun kolaylıkla anlaşılabileceğini ile- T sürmüştür. Mahkeme bir çocuğun babasına ben » Zemesinin şart olmadığı kaydi ile müd - ci taleplerini kandiıt mahiyette görmiye- tek reddetmiştir. * Fransada eski kabine- nin düşmesi bakanlar- dan bit kımmi kız - » dırdi, bir kısmini da Ükayıt bıraktı. Lükayıt kalanlar para 'sa- ' ve bu mevkie bir çok defalar geçmiş “’ı-.—ılmı.,. Kızanları da tahmin edersiniz: ' müşkülât ile ilk defa bakan olan - 'dir. Fransız gazetelerinin — hesaplarına Beş aniz bu iki kamın arasındaki nis - ber bti O Böteessir olanlardır. Sevinenlerle kederlenenler arasında KERVAN YÜRÜYOR birin üçe nisbetidir. Biri temsil eden-| ya aldırış etmiyenler, ötekiler de| Brüksel, 5 (A. A.) — Senatoda, başbakan Van Zecland, arsıulusal| durumdan ötürü, Belçikayı finansal, ekonomik ve süel bakımlardan kuv- vetlendirmek lâzım geldiğini beyan etmiştir. Başbakan, milli müdafaa kuvvet- lerinin arttırılmasını istihdaf eden bir ıslâhat projesinin yakmda par - lâmentoya arzedileceğini haber ver- miştir. Amerikanın Bitaraflığı | Yeni Kanun Büyük Bir — | Muhalefete Maruz Kaldı Vaştmmtar; SA An) — llkeü “| met mahafili, hali hazırda mer'iyet mevkiinde bulunan bitaraflık ka - nununun temdidi bususunun - çok | muhtemel olduğu mütaleasındadır. Bu kanun şimdiki şekliyle büyük bir muhalefete maruz kalmıştır. Bu sebebe binaen kanun, bir se - edilecektir. —47 D — Ne günlere kaldık müslümanlar K ğ;e bakayorda. Ne “Zünlere / kaldık. l sahibülhayrat başını kaldır da yap- cömin Baline bak: Hey gidi bey: *Yh Lutfullah camisinden ezan, tek- ti Sesi yerine keser, testere gürültü- Beliyor. Bazıları Zahireci Hacı İbrahime kı- —y“flırdı: | q_omyıhüızımhknldi Da- d çiftliğini ele geçirdikten sonra | tden, imandan çıktı. Evkaf Mesih Bapa camisini kiraya verse bile Hacı imin orayı tutup arpa, saman de- î:" yapmakta haya etmesi İâzımdı. K ’llı? Para dalgasına düştü. Gözü dün- h tan başka şey görmüyor. Fakat ,:-thmıe bakalım nasıl hesap ve- “he H_'“ip Ak Osman ayak takımının _.:*'fmıınlmm sureti haktan görün- ister gibi: —&T Uzun etmeyin, diyordu. Evkaf 'a elektrik koyduracak! largilesini içen eski Nakşi — şeyhi jş“"uıd....ı.: hi “:ımızıımr ©: Gâvurun icadı camie ortada fol yok — yu- Bid' > ';îb.h_ — Bürhan Cahit 6-2- 9396 murta yökken bu elektrik işi bir me- sele haline girmişti. | Bunun için müftüye kadar gidip fetva isteyenler oldu. Müftü Hafız Halim ne söyliyec İ şaşırmıştı. Bu mesele evkaf müdürünün — yanınday- ken konuşulmuştu. Müdür — kararımı , İnubuna gitmek üzere buradan geç- jyaret etmiştir. |Michel tiyatrosunu kısmen - tahrip vermişti. Aykırı bir şey söylerse: | — Evet mumları söndürüp elektrik yakmak bid'attir, dese açıktan açığa | evkaf müdürünün kararına karşı ge- lecekti. — Hayır, elektrik bidat değildir! Hafız Halim bunu pek kestiremi- | yordu. Raflarındaki bütün kitapları indir- di. İmarmazamın, Hanbeli'nin, Ebu Hanifenin tefsirlerini gözden geçirdi. Ve pek tabit olarak elektriğe ait bir satır göremedi. Vaktiyle hocası Hemşinli Hafız Abdurrahman efendi bazı şeri mese- lelerin kıyas tarikiyle halledileceğini söylemişti. Hafız Halim elektrik — meselesini | böyle bir kıyas ölçüsüne vurup için- aklınca şöyle bir fetva çıkardı;. Londra, 5 (A. A.) — Smi!hfield[ Santiago, 5 (A. A.) — Demiryol: salbanelerindeki — grevden ötürü İarı işçileri umumi grev' ilân etmiş- husule gelen vaziyeti tetkik etmek lerdir. üzere, patronlar bu sabah bir top-/ Askerlerin — idaresinde — yalnız lantı yapmış, hiç bir netice elde e -| Santiago ile Valparezo arasında iş- dilmemiştir. lemektedirler. Şili hükümeti vazi - Londra, 5 (A. A.) — Salhane iş -| yete karşı koyabilmek ve ötede be- çilerinin grevi llman işçilerine de ride görünmeye başlıyan kundak - sirayet etmek tehlikesini göster - çılara mâni olmak için 3 sınıf as - mektedir. keri silâh altına almağa mecbur Liman işçileri yabancı memle -|kalmıştır. kotlerden gelen etleri gemilerden| Bugün de ekmekçiler grev ilân boşaltmak istemiyorlar. edeceklerdir. İsveç Kralı Hitlerle Görüştü Berlin; 5 (A.A.) — Fransanın ce- Macaristanda Komünist Teşkilâtı Peşte, $ (A. A.) — Budapeşti Hir- lap gazetesi, azasından — on altısı dün tevkif edilmiş olan komünist teşkilâ - tının ceki Macar - komünist hükümeti reisi Bela Kuhn - tarafından — vücude geçirilmiş olduğunu istihbaratına 'atfen yazmaktadır. mekte olan İsveç kralı Güstav Ber- linde durmuş ve bugün Hitleri zi -| Pariste Bir Tiyatro Yandı | Paris, 5 (A. A.) — Bir yangın etmiştir. (sır kalmıştır. Yangın, salona sira - Hasar, hol'e ve sahneye münha - yet etmemiştir. — Öteki beriki bana gelip şu elek- trik işini soruyorlar. Bir yandan da o — Elektrik yağ ve mum yerine ge- çen ve daha ziyade zenginlerin, paralı ilhaelarm teleldklem bir Yöydir, Ya | ni ziynettir. Meselâ fakir halk pamuk-' bid'attir diye söylenip geziyor. Durma- lu giydikleri halde zenginler ipekli gi- 'dım, uyumadım imameyn hazeratının yer. Halbuki Ziynet ise islâmda haramdır. Elektrik 'elden geçirdim. Vâkıa ayan bir şey bu- te bir ziynet olduğuna göre bu icadırt, lamadım amma, rahmetli hocarm Hem- 'hem de frenk icadının müslüman ma-|şinlinin istihraç âlâ tarikilkıyas kav-| bedine sokulması bid'attir. Müftü Halız Halim bunu keşfedin- ceye kadar göbeği çatladı. İstenen İe!-ı vayı kitaba uydurdu amma şimdi bu- nu açıktan açığa söylemek bir mesele idi. Kendinden önceki müftü şapka i- çin aykırı lâf söylediği için atılmıştı. İş sonunda ekmek meselesine da- yanıyaordu. R Bunu taş çatlasa söyliyemezdi. Fa- kat eski nakşi şeyhi, Hatip Ak Osman, lnin mevkiin bana benzemez. eski müderris Hafız Nuri, dığıhl.m' Hatip Ak Osman müftünün ne de- (Cemiyeti sofiye) azamı ve bir sürü mek istediğini derhal anlamıştı. kaba sofurlar onun — vereceği fetvayı| — Dini ve şeriatı menfaatleri hesabına bekliyorlardı : kârh bir sermaye gibi işleten iki ho- — Elektrik ışığında namaz kılınır mı, kılınmaz mı. KerBledreğila Fakat bu cevap çıkamıyordu. Müftü Hafız Halim işin * içinden çıkamıyacağını anlayınca Hatip Ak Osmanı çağırdı. © nekeder olsa halden anlar, mes- lekten adamdı. Hatibe, mevkiimin, — vazifesinin böyle bir fetva çıkarmağa tahammülü olmadığından acı acı şikâyet ettikten sonra: Hnce şu mantıkf ve akli neticeyi bul- dum. Ziynet olan şeyler mekruhtur. FElektrik ise yağ ve mum yerine kaim olan bir ziynettir. Binnetice elektrik Jyışığında edayı salât bid'e lâkin bunu benim s ;yoktur. Evkaf müdürünün ne kafada bir adam olduğunu biliyorsun. Herif zaten ayağımı kaydırmak için — fırsat |kollayor. Benden böyle bir İâf çıktığı nı duyarsa işimden eder. Halbuki se- cinayet ortağı gibi bakışıyorlardı. Hatip Ak Osman müftünün, ken- dini ortaya ataâarak işin içinden sıynl- mak istediğini anladığı için sinirlen- mişti. — Efendi hazretleri, dedi. Zatı fa- ziletmeabınız mevkiinizden çekinerek yette değil miyim. Bugün aldığım ha- Elmukattam | ca gözlerini biribirlerine dikmişler, iki | BU GÜN Kurumayan Çamurlar Kavalalı Mehmet Ali, Mısirin güzelleş- mesine değil, zenginleşmesine çalıştı. aç tğı kanallar, memlekete soktuğu mo « |dem çiftçilik usulleri ve kurduğu fabrika- lar onün bu çalışmasını müsbet nelicelere erdirdi, yılda beş yüz bin lira gelir elde edemiyen Misir hazinesi beş milyon lira toplamıya başladı. Mehmet Alinin oğulları ve bilhassa İs- mail Paşa, Mısitin güzelleşmesine çalıştı. Yollar açtı, bahçeler yaptı, sataylar kur« du. Fakat Kahire ile İskenderiyenin Av « rupa şehirlerine benzer bir sima alması İn- gilizlerin Misri işgal — etmesinden — sonra başlar. Bugün bütün Misırda ve hele iki büyük şehirde görülen geniş bulvarlar, bol yeloktrik ve iyi su, İngilizlerin eseridir. İn- |safsızca kazanç hırsından doğma da olsa onlar, Mısiri gerçekten güzelleştirmişler « dir. İngiliz siyaseti gibi, İngiliz murdan ve hendeseyi ağlatan yıllatımış bir tenasüpsüzlüklen kurtarırlarken eski man- zaralardan birer örnek bırakmayı da unut- mamışlardır. Meselâ Misri Cedide, İsviçre İşehirlerinden hiç te mgşağı değildir. Öz - bekiyye de öyledir. Lükin Mismı kadime ve Bulak tarafları » uzun yıllar - eski biçim « galinin neler yaptığını örnekle anlatmak. tan ve öğretmekten ibarettir. Mısıı cedide sadın inceliği hemen göze çarpar. * |lışan yangınlardır. Uzün asırlar, — insafsız |bir alev tufanı gibi sık sık yüz gösteren bu yangın akını mahaleleri süpürdü, dar so- ma evlerin iyi bir biçimde — kuralmasma Jimkân hazırladı. Lâkin göreneklen ayrıl « tini - gene bir çok yıllar - akamete mah « küm etti. Bir kaç yıldanbar İrimize güzel bir sima çizmeğe uğraşıyor. | — Fakat belediyenin himmeti hep görü - nen köşelere koşuyor. Kadıköy gibi aslında iyi kurulmuz, hendese ile uzlaşmış mınta- |kalarda bile öyle sokaklar var ki - bir zer- ve kar ve bir katra' yağınur görmediğimiz şa aylarda Bile - çamurdan geçilmiyor. Acaba bu kurumıyan çamurlar da eski ve yeni İstanbul arasındaki farkı tebellür ettirmek için mi bırakıhyor? M. T. Tan ticareti de —— biraz müstehzidir. Onlar Mssrı kirden, ça- ile Mti kadime karşılaştırılınca bu mak- — İstanbulun güzelleşmesine en çok ça - — kakların genişlemesine, çörçöpten yapıl » — mamak zihniyeti yangınların bu himme - — İne yaparı: " Müssüde ederseniz bu ; meseleyi ört bas edelim. Sormakta 1s- lüm. Bu işi fakire de soran oldu. Sırası |gelince cevap vereceğimi — söyliyerek |mazanı şerifi geçirelim de cenabı hak elbette işlerimizi âsan eyler, Hatibin sözleri müftüye de makul göründü. bit pot kırarsa evkaf müdürü ayağını |kaydırıverirdi. Hatip Ak Osmanın akıllıca buluşu dığı için © gece iltara davet etti. » Eski müderris Hafız Nurinin de bu- dürünü, jandarma yüzbaşısını — hattâ valiyi çekiştirdiler. .» Bu elektrik işi ile iki mescidin ki- raya verilip birinin zahire deposu, bi- rilmesi ne zamandır uyuşuk duran si- nirleri germişti, $ | , Ramazanın da tesiri vardı. On bir ay başı secde görmeyen, a- yağı cami kapısından girmeyen nice- leri vardı ki sanki allahın emri yalnız İnamaza devam ediyorlardı. (Arkası var) pek ve gümüş ziynettir. tefsirlerini, haşiyeli fikıh kitaplarını | vaaza devam ettim. Hayırlısıyla şu ra- — Bu değişen hayat camilerle berta- bulduğunuz hakikatı söylemeyi doğru ber kahveleri de doldurmuştu. Tera- — | bulmuyorsunuz. Dâmniz de ayni vnzi-ıVid"l sonra yarenlik için mahalle kah- — | İvesine çıkanlar çoğalmıştı. Hele — ka- tiplik maaşı bile geçinmeme kifayet 'dınlar büsbütün sofu »lrmuşlardı. h lınııuhn ondan da mahrum hlu—l |müftüyü büyük bir sıkıntıdan kurtar- — ğ |lerinde bırakılmıştır. Sebebi ise İngiliz iş- — ir ki Bülgi, eei l ki yangınların yapamadığı işi yapıyor, şeh- — nakşi şeyhi çarşıda, pazarda elektirk 'rar edenlere üstü kapalı cevap vere- — | Halkı idare etmek kolaydı. Fakat — lunduğu iftarda rahat rahat evkaf müs — | rinin marangoz fabrikası haline geti- — — |bu aya mahsusmuş gibi oruç tutuyor. — —