ROMA KAPILARINI Yazan: Gerhart Ellert Korkudan ne yapacağını şaşıran halk, bana ilticadan başka bir ça- ?* bulamadı. Tutunacak hiç bir deste- #imiz yok. Bizi kurtar, Aetiüsln Şeytanlar Uçamazlar Yal. Aetiüs gözlerini yere dikti. Almn- “iti. Ondan sonra sordu: — «Orlean ne kadar zaman daya- habilir?» —«Geçen senenin mahsulü pek kıt- Aetiüs. Memlekette erzak çok 17- Sir. Kalelerimiz de pek ihmal edildiği © İn uzun müddet mukavemete yara- Yamaz.» — «Ben sana; Ne kadar zaman da- Yanabilir? diye soruyorum.» İhtiyar piskopos korkusundan tit- — «Bir iki hafta, dedi. Belki bir iki hafta dayanabiliriz.» — wFerrolüs, Hün ordusunun son | Vaziyeti ve son bulunduğu yer bakkın-! raporu ver.» — «Attilânm ordusu ma Üzerine yürüyor.» i — «Bu şeytanlar uçamazlar ya? Bi-! taz daha vaktimiz var. Franklardan ne İ rd.» , Ferrolüs'ün demir kırı rengindeki ker kafası, sanki baş kumandanın Yüzüne bakmak istemiyormuş gibi, ö- | Dünde duran kâğıtların üstüne eğildi. “Vali; — «Frank muhariplerinin partisi, wulan prens Hilderik'in kumandası altına girerek Hün ordusuyla birleşti.» Bagatlar Ve Attilâ Metis'ten | ! İnce bir çizgi halinde biribirine ya-! Pişik gibi duran Aetiüs'ün dudakları, “evabını evvelinden tahmin ettiği şu #uali güçlükle çıkarabildi: — «Ya Romanın emri altında du-| tan Hün askerleri?» — «Düşman tarafına geçtiler.» . — «Galya halkının ne yapacağı bi- İniyor mu?» — «Bagotların hepsi ya apaşikâr, Yahut gizliden gizliye Attilâ ile birle-| tiktirler.» — «Hiç olmazsa Sangiban'ın ide- ?sindeki Alanlara emniyet edilebilir Mi)» Ferrolüs, bir gün evvel bir Alan| Postacısından yakalanıp alınan bir| mektubu arayıp buldu ve onu baş kumandana uzattı. Aetiüs masaya doğru eğilerek, Sangiban'ın büyük At tilâya, mağlüp edilemeyen Hün kral ha hitap ederek gönderdiği bir mek- tubu okudu. Sangiban diyordu ki: «Romalılar bana karsı böyük bir İtimap göstermekte devam ediyorlar, Sen yaklaşır yaklaşmaz Orlean şebri- RKLER m YE de çizgiler hasıl oldu, düşündü, hesap| Sangiban: Romalılar Bana Karşı Büyü , Bir itimat Gösteriyorlar; Diy Ertesi sabah üç adam şündü. Çabuk adımlarla ve elleri arka- isına bağlı olduğu halde odanın içinde bir aşağı, bir yukarı yürümeğe başla- dı. Kandil önünden geçtikçe hasıl © lan rüzgârdan sönecek gibi küçülüyor ve çıtırdıyordu. Aetiüüs düşünüyor, yine düşünüyor tulmak için bir çare arıyor, «bu çare- yi mutlaka bulacağım,» diyordu. Bir aralık odanın içinde hasıl olan garip bir sada onun bu < düşüncesini bozdu. Başinı masanın üzerine dayu- miş olan Ferrolüs bir çocuk gibi hıçkı rarak ağlıyordu. Alan'lar Ne Olacak? Ertesi sabah... Serin ve berrak bir sabah üç adam ayni odada tekrar bu- luştular. Uykusuz geçen gece üçünün İyüzünde izler bırakmıştı. Baş kuman- dan: — «Piskopos Anyan, dedi. Böyle erkenden yanıma çağırtmağa mecbur oldum. Seni korumak isterim, buna imkân yok. Böyle karışık bir Za- manda önüne geçilmesi elzem olan bir şey hatırıma geliyor: Orlean sukut et- memelidir.» Piskopos önüne baktı; soluk ben- zinde biç bir hareket görülmüyordu: — «Ya Alanlar ne olacak?» diye sordu: — «Alanlara şehir kapılarını kapa- h bulundurmak lâzım» Endişeden dili dolaştığı için kelime- leri güçlükle ağzından çıkarabilen pis- kopos Anyan homurdandı: — «Kendilerine itimat ettiğimiz A- 31/1/9386 fakat! Çeviren: Arif Cemil ordu ayni odada buluştular. Jlanların kuvvetine dayanamazsak şeh- ri müdafaa edecek kuvvetimiz kalk maz. Çünkü yalnız şehir halkı müda- faa için kâfi değildir.» — «Şehir halkı mutlaka müdafaa- ya kâfi gelmiyor Piskopos yarı acıyan, yari acınan jve içinde bulunduğu müşkülâttan kur-|bir tebessümle Aetiüse baktı, hiç ce-| vap vermedi. İspanya Yolu ile Afrikaya Aetiüs sükünet ve itidalini muhafa- zaya son derece gayret ederek ve Fer- rolüs'ü bile ümide düşürecek metanet içinde sözüne devam ederek: (Arkası var) 32 Yerde Daha Halkevleri Açılıyor Ankara, 30 (A. A. )— CH. P. ge nel sekreterliğinden: Bugün haftalık toplantısını ya - pan C. H. P. genyön kurulu günde- mindeki işleri konuşarak sonuçla - İmiş ve yurdun aşağıda adları yazılı 32 yerinde Halkevleri açılmasına karar vermiştir. Açılacak Halkevleri, Bolvadin, Bandırma, Gönen, Acıpayam, İski- lip, Artvin, Gelibolu, Kilis, Salihli, Akhisar, Turgutlu, Birecik, Sive - irek, Niksar, Zile, Bor, Nevşehir, Kırşehir, Develü, Yalvaç, Elbüstan, Çarşanma, Fethiye, Zafranbolu, A- İyancık, Ereğli, Devrk,' Gerze, Lü - ileburgaz, Babaeski, Çapakçur, Geb- İzem Habeşler İtalyanlardan 23 Top, 125 Mitralyöz Aldılar (Baş tarafı 6 ncı yüzde) İtalyan ordusu kumandanlığı, As- duğu yerlerde büyük duman sütun- hududu dolaşarak bu bölgenin bütün | maradaki harp aytarlarına Makal - din kapılarını sana açacağım.» ., Aetiüs bu mektubu okuyup bitirdi- $i halde gözlerini bir türlü onadan ayı» yor, karşısındakilere ümit ve em- Diyet verecek sözleri sarfedemiyordu. Piskopos Anyan küç pe yninde sanki bir çekiç işliyor ve bir taraftan yardım bekliyemiyece- beynine vurarak kendisine ihtar e- yordu. Kendi kendine diyordu ki: > «Yaptığım bütün muharebeler| SYiüde, kazandığım bütün zaferler hain. Roma mahvoluyor ve Attilâ! il üm sürüyor. Ben bunun önüne ne; k Ye nasıl geçebilirim? Kendi ellerim- Mi? İki buçuk lejiyonla harp...» a Actiüs zorla kendini topladı ve neş- Ve sakin görünmeğe çalışarak: — «Piskopos Anyan, dedi. İkimiz Uşuruz. » i Fakat ihtiyar odadan çıkıp gittik teş ki Polculuktan yorgun düştük, Yarın * sonra Aetiüs istirahat etmeği dü- lenin cenubundaki İtalyan cephe -| Bu duman sütunları, Habeşlerin &| sine gitmek fırsatını vermiştir. İtalyanların gezdiği cephe, Go -|dir. bat vadisidir. Bu vadi, yarım ay şeklinde cenuba doğru Şelikot ya - kınlarına kadar inmektedir. Bura - da yapılmış olan kuvvetli müdafaa tertibatı cepbenin buradan yarıla bilmesini imkânsız kılmaktadır. Gobat, vadisi ile cenuptaki dağ - larda Habeş kuvvetleri, eski har - biye bakanı Ras Mulugetanın ida - resi altında mühim bir siper müda- faa sistemi kurmuşlardır. Bu Habeş kuvvetlerinin 25 bin kişi kadar ol - İduğu tahmin edilmektedir. ayağından yaralandığı, oğlunun ise öldüğü Habeşi, gele muharebesi yapmadi. la iktifa . İtalyan mev. İzilerinden, Habeş kuvvetlerinin bulun- iları görülmektedir. İtalyan Tebliğini Tekzip Stokholm 30 (A.A.) — Adisabubu- daki İsveç konsolosundan dış bakanlı- ğa gelen bir raporda, bir İsveç seyyar hastanesine ait eşyalar arasında cep - “İhane sandıkları bulunduğuna dâir 108 dirler. numaralı İtalyan tebliği kat'i olarak tekzip edilmektedir. Bugün İPE çok sevilen 2 BÜY En ANNABELLA Vi MARTHA, i Ayrica: Paramount SEANSLARA SARIŞIN KARMEN - 6,40 SİLÂN k -SİLÂH BAŞINA 2-SARIŞIN KARMEN DİKKAT: Saat 2,30 da SİLÂH BAŞINA » 4,10 da Sayfa 9 Havaya, Suya Dair.. (Baş tarafı 1 inci yüzde) Hem her şeyin aşırısı, vakitsizi cay Bu yüzden biz, kânunusani ayın-|sıkar, «Vakitsiz öten horozu keserler da habire sinek avlıyoruz. derler. Vakitsiz doğan güneş te, horog Eskiden bu zamanlarda, fırça sal-! gibi ayak altında dolaşan, ve ele ge İlamaktan bileklerimize su inerdi. İçen bir nesne olsaydı vay haline! Eğer bu hava biraz daha devam e- Bir çok kimselere bir sarı saçlı geng derse, yakında papuç boyamasını da|kız başı kadar cazip görünen şu yüz | junutacağız. da süz güneş bizi, kovulmaktan arlanmak - k dilencil i sinirlendi İstiklâl caddesi, Özcan gazini mir > sahibi Mehmet anlatıyor: Geçen sene on çeki odun yakan ade — Sabahları gözümüzü açıp nus şurasında yaza üç buçuk gün kak ta güneşi görmü- dı. yor miyim, olan » Hâlâ soba değil, mangal havası bilg ca sinirlerim tu « olmuyor. tuşuyor: Elim. Biz: den gelse, itfaiye k — Hava yüzümüze ha bugün güle hortumu ile kö- | İcek (1). ha yarın gülecek diye, dişimiş mür © edeceğim s3 ii sıkıp fiyatları indiriyoruz amma, bul mübareği . .. gidişle yakında odunları sokağa yığı Bu havaların sak, kaldırmak için üste para isteye bütün gadri bizle. cekler! re oldu. Şimdi * herkes; Muharririmiz, bunlardan © sonra — Canım, diyor, bu güneşli hava-|sinemacılıkla, tiyatroculukla, gazino: da gazinoya kapanilır mı? culukla, kundura boyacılığıyla, kun- ; Karlı havalarda ütreye titreye gi- |dura lâstikçiliğiyle, kömürcülük ve © rip te konyak kadehine sarılanlar ka-|dunculukla alâkası olmayan, ve ka pının önünden geçerken başlarını çe-| zançları, virip bakmıyorlar bile... bulunmayan Söylendiğine göre, bazı bahçeler de Jerik ağaçları çiçek açmış. i bu sınıf mensupları da, bir çok şik Onu bilmiyorum amma, eğer bufyet behaneleri icat etmişlerdir: kör olası havalar biraz daha sürerse,| (o Bakın meselâ, Hukuk Fakültesi gazinocuların ocaklarına da incir diki-! talebelerinden Beşir ne diyor: 1 lecek demektir. — Bu havalar beni endişeye düşük rüyor azizim: Çünkü tabiatın, bu cilveyi, teri | ğ » İpek sineması sahibi İhsan ipekçi: — Bu sene, kış geçen seneki gibi tarafından yaz ortasında da gösterme erken başlayacak diye sinemacılar ilk |sinden korkuyorum: , | teşrinde kapılarını açıverdiler! Şimdi sözüm ona kış içindeyiz. Fm Sinema, bilhassa soğuk, karlı ha-|kat havaların böyle gitmesi bizi, bif valarda sevilir. O zaman sicacık bir)sok k$ eğlencelerinden mabrum edi salonda, rahat koltuklara gömülmenin | YOr- keyfine doyum olmaz. Bu yazla kış ortası havalarda ng Yaz ortasında, şöhreti dünyaya kış, ne de yaz âlemleri yapmağa im yayılmış bir film getirip te bedava|kân yok. seyrettirseniz tek müşteri bulamazsı.) | Ne sinemanın tadı var, ne de plâja BiZ. gidilebilir. Ne Beyoğlunda eğlenilebi: Kışın, havalar filmlerin soğukluğu İliyor. ne de Büyükadaya gidilebiliyor(. j nu bastırdığı için, en kötü sinemalar Ve güzelim kış oratasında bizler, bile iyi kötü iş yapabiliyor. | Halbuki |zevklerin ârafında bocalayıp. duruyo bu havalar yüzünden sinemacılar, um-|1UZ. rd i dukları rağbetin çok azını bulabildi.) O Eğer az evvel söylediğim gibi, biğ İler. kaç ay sonra korktuğuma uğrarsak, Bu itibarla onların bu vakitsiz he-ikış gibi yaz da burnumuzdan gelece hara düşman oluşlarını tabit bulmak |demektir. lâzımdır! * j * Bilmeyiz bu cevapları okuduktan Fatih kömürcü Halil: sonra, bütün insanları memnun ede — Bu güneş asıl kömürcüleri ve o-İcek içtimai kaideler icadına çalışanla” duncuları tutuşturdu azizim! rın biçareliklerine gülmez misiniz? . . Yeni Bir Harp Mı Patlıyor? (Baş tarafı 1 inci yüzde) |Mongol karakoluna ateş açmışlardır. 24 Sonkânunda, Japon - Mançuri (o 26 Sonkânunda, ayni bölgede 9 Ja- | kıtaları, bir Mongol karakolu karşısın- pon - Mançuri keşif askeri görülmüş « | | daki hudut yolunu tahrip etmişler.|tür. dir. Müsademeler N 22 Sonkânun 985 de Japon-!| Moskova, 30 (A.A.) — Ulanbator Mançuri askerleri 3 kamyon içinde'dan bildiriliyor: Beş kişiden mürekkep olarak Man- hudut işaretlerini kaldırmışlardır. İçuri topraklarından gelen silâhlı bir” Mongol mahfelleri daha 1934 de müfreze 27 kânunusanide Bulunder - konulmuş olan bu işaretlerin kaldırıl -| son bölgesinde bir Mongol hudut kara- ması, Mongol karakollarının Mongol|koluna hücum etmiştir. Müsademe topraklarında değil, Mançuri toprakla- | neticesinde, mütecavizler bir ölü ve iki rında bulunduğunu iddia ile bunların, İtüfek bırakarak kaçmışlardır. v İZ4 Sonkânun tarihli notada yazıldığı) y Mançuri Müfrezesi İltica EN igibi, geri çekilmelerini istemek imkâ “İ Tibiyevek, S0 ÇAYA) ai > temin için, yapıldığı kanasitinde - jansından: Bir Mançuri müfrezesi dün” ğ Grodekof bölgesinde Sovyet toprağı « na iltica etmiştir. 7 Müfreze kurnandanı olan Mançuri mülâziminin ifadesine göre, müfrez# 95 Sonkânun gecesi, altı Japon - İMançuri öskeri Burino yakınında bir K Sinemasında ÜK FILM BİRDEN mülreze, silâhları alındıktan sonra, | Sovyet toprakları gerisine sevkedilmiş- tir. KTOR FRANCEN EGGERTH Kl oyali Liman Cireiörü Geli yi BAŞINA - 9 da SARIŞIN KARMEN