31 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

31 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* ERYLIATA Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Fransada Politika Kavgaları Yeni Fransız kabinesi açık şekilde sola mü - temayildir ve tabil sağ cenah fırkaları da bu kabineye zıt bir veçhe almışlardır. Şimdi- tenkidine başlamlışlardır. Bu tenkit- 'de nasıl bir dil kullanılır ve Fransada Matbuat hürriyeti hangi hudutlara kadar Götürülür? Bu hususta okuyucularımıza bir ir vermek için aşağıya yeni Fransiz ka- inesi hakkında bu kabineye zt olan Fran- — z gazetelerinden birinin yazdığı bir ma- — Kaledan bir kaç satır nakledeceğiz, oku - Yünüz: *Perşembe günü dostumuz — Franklin — Bavillon yeni kabineyi sorguya çekecek - lir.. İlk önce kendisinden umuml siyaseti- Bin ae olduğunu soracaktır. Umumi siya- < *ti mi? Farzediyorum ki Franklen Bouil- n bu kelimeyi bizi güldürmek için kul- iştır. Bu, alacalar bulacalar sindi - da bir tek müşterek siyaset fikri var Mıdır) Parlâmentonun her köşesinden a- İmıp taplanan bu adamlar, bir kabine de- l taneleri kopanlmış bir üzüm salkı - Tardır. Fena amma söyliyelim: — Bugünlerde hasızların — jandarma — yerine — geçtiği — #ik sık görüldüğü için buna razı olup ol- TMadıklarını söylemek, namuslu insanla - — M hisselerine düşecektir. Hiç değilse par- to üyeleri arasından benüz düşünme retini kaybetmemiş olanlara kendile - Tinin bilerek veya bilmiyorek bangi hata- YA doğru sürüklenmekte olduklarını gös - tenniye çalışalım. » Şurusını da ilâve edelim ki, bu gözete Politika kavgasında muayyen bir hedefe #Hoğru giderken siyaha beyaz demekte te- Teddüt etmemiş olan bir gazetedir. * İhtilâlden evvel Mos - Mosko, Tp SN | L e ehripile 1000 ae lini ea Üaf b kad | tencaraba vardı. Bun- lara tek bir beygir ko- İzvoztehik adı — verilirdi. Moskova gazeteleğinin anlattıklarına gö- )?t arabacılık Rusyada #devletleştirilmi - Yenı pek az mesleklerden biri olmasına Tağimen Moskovada şimdi çalışan araba - Tin sayısı ancak (120) taneden ibarettir. 'nüun sebebi yeraltı demiryollarile tram - Vayların çoğalmış BF G rca olmasından — ibareltir. VYoi zamanda da arabaya veya olomobile İnecek zengin yabancıların kalmamış ol- duğunüu da unutmamalıdır. KERVAN YÜR — Bürhan Cahit — Evkaf 'idaresinin bir kaç mescide, müridlerinden Hafız Mehmet burada te ait vaidler, “di- Samie yağ, mum göndermesi, mücz- Zihlere emir verip küf, toz ve kir için- Yüzen mabetlere biraz çeki düzen Verdirmesi, çarşı bakkallarının duvar- ma allı yeşilli kâğıtlara sarılı güllaç d_%ıelcri asmaları, Hatip Ak Osmanın ihi değiştirip sarığını — bir kaç Hictre tülbentle biraz daha — şişirmesi Ü rYamazan hazırlığının ilk alâmetle- Ti idi, Bazı küflü çıkın ihtiyarlar zenbil- B Arkalarında: çarçı bekkallarından "'Mzıniyelik tedarik ediyor, nndık! lü'hn'ndç Şam hırkaları, akik, mer- San, kehrühâ teabihler meydana çıkıyor e in sofular şimdiden iltar davet- tme hazırlanıyorlardı. Nihayet — bir ;:ı—m kasöba - köpeklerini — santlerce vlatan davul gümbürtüleri tamaza- Rin ilk gecesini karşılamış oldu. Mültü Hafız Halim, Hatip Ak Os-| :r'" Eski Müderris Hafız Nuri ve t k_yhi Zeynullah, Tapu mukayyidi Kâ- ibitlerinden ayrılmaz oldülar. | 3 Kasabanın büyük camiinde - her çalışmak 'W“d'"_ Çalışmak yalniz|Din uleması "d_ letâ müğazasini; dük. © Bün iki : | yöş t 3 Ka t fikindide: a hem |karın doyuracak kazanca boyun . eğ-/kânına müşteri bulmağa çalişan *bir n sonra vaız z eğbw l"_ '« İhevi ' “din “ tüctatıdırlar. ** Müşterinin — Pkabele vardı. Eski Nakşi tekkesi PTT TC ÇAT ü " SON POSTA Sovyetler De Rhinden Korkuyorlar Litvinof, Almanların Rhindeki As- keri HazırlıklarınıTehlikeli Buluyor Sovyet Hariciye Komiseri ile Eden Bu Hususta Bir Görüşme Yaptılar — Yeni İngiliz Kra Londra, 30 (A. A.) — Litvinof dün Edenden sonra kral tarafından |kabul edilmiştir. Sekizinci Edvard ile Litvinof a « rasındaki görüşme yarım saat sür- müştür. Ğ Siyasi mahfeller, bu ziyareti kra- hn dostane münasebetler mevcut oldukça içtimat ve siyasi rejimler arasında hiç bir fark gözetmemek arzusunda olduğu suretinde tefsir etmektedirler. Litvinof, öğleden sonra da Baldvi- ne mülâki olmuştur. seğA Londra, 30 (A. A.) — Öğrenil - diğine göre Litvinof, dün Eden ile y Ş a Souyet hariciye komiseri Litvinc! h Litvi-of'u Kabul Etti konuştuğu sırada Almanların Rhin mıntakasını yeniden askerileştirmek Ğ için yapmakta oldukları bazırlık - ların tehlikeli olduğundan bahset - miştir. Litvinofun hareketinden sonra bir hafta daha mareşal Toukhachev- wsky Londrada kalacaktır. Almanlar Temin Ediyorlar Londra, 30 (A. A.) — Döyli tel - graf gazetesinin diplomasi muhar- ririne göre fon Neurath, İngiltere hükümetine Rhin'in askerlikten tec. rit edilmiş olan mıntakasının ya - kında işgal edileceğine dair olan korkulara mahal olmadığı hakkın- da teminat vermiştir. Çin Komünistleri — |Habsburg Hane- Bir Şehir Daha Aldılar, Hükümet Kuvvetleri Çekiliyor Çinde Yeryer Komünist Ihtilâlleri Patlak Vermeye Baş!ladı Pekin, 30 (A. A.) — Hali hazır-|işgal etmişlerdir. da Kweiyang'ın on dört mil cenu- bu şarkisinde kâin Loungli şehrine| Tiyen Çin, 30 (A. A.) — Japon karşı şiddetli hücumlar yapmakta |/ kaynaklarından alınan haberlere olan komünistlerin ileri hareketleri göre Hopei'nin cenubunda komü - dolayısile ecnebilere Kweiyang şeh-'nistler bir isyan çıkarmışlardır. İrini terketmeleri tavsiye edilmiştir. doğru çekilmektedir. * Pekin, 30 (A. A.) — Şakiler bu - * tan Küçük İhtilâfı Anlaşıyor danı Meselesi Londra, 30 (A. A.) — Prens Starhemberg ile Baldvin ve Eden arasında dün gece görüşmelerin baş- hca mevzuu, haber alındığına göre Ha- bsburg hanedanının tahta - iadesi meselesi olmuştur. İngiltere, 'Avusturyada impara - torluğun iadesini Anşlus tehlikesi- ne karşı koymak için en iyi bir çare olarak görmekte ise de, küçük an- tantın üzerinde her hangi bir tazyik yapılmasına muhalif gözükmekte - dir. ları arasında geçen dünkü konuş - malar esnasında, Avusturya, Ma - Londra, 30 (A. A.) — Buradaki |caristan ve küçük antantın birbirle- radan elli kilometre kadar şimalde Macar mahafilinin haber aldıkları-|riyle yakınlaşmaları mevzuu bah - bulunan müstahkem Çingpin şehrini 'na göre Dö Kanya ile İngiliz bakan-'sedilmiştir. 31 -1- 986 |manifaturacı Hacı Sadık namına mu- Ikıbele okuyordu. Öğleden sonra oku- Jat ikindi vakti toplanıyordu: Ramazandan iki gün önce evkaf içinde olmalıdır. Müftüyü ve Hatip Ak Osma-| — Hatip Ak Osman seyrek — sakalını ilarından, cehennem ateşlerinden bah- müdürü Geçen yaz İnı davet ederek onlara vaız ve huthe-ıllvazwi 1lerde söyliyecekleri mevzuları anlat- imı.(ı. İyi düşünceli, uyanık bir adamdı. |Arapça hütbeler ve şeriat hesabına şi- şirilen varzlardır.. Halkımızı - uyandır- mak, onları ihtiyaçları olan bilgilerle aydınlatmak borcumuzdur. Bunun i- çin gerek hutbelerde gerek- - varzlarda bu maksadı göz Önünde tutmalısınız. Hatip Ak Osman sordu: — Yani? — Yani vazınızda: şimdiye geri kalmamızın ini, medeni- rupalıların ileri gitmelerindeki |şamak için, insan gibi yaşamak — için mek demek değildir. u. Öyle değil mi, diye devam etti. |için çağırdığı halde onlar kendisini sor: Çinde bile olsa öğreniniz, cahil | ı Hükümet kuvvetleri, chiyun[’u' Avusturyı - Macaris- nın cennet taamlarıyla bugünün aç ka- kafasına, zevkine göre mal vermeğe'nedir, şunu bana bir anlatsana! rınlarını doyurmak —imkânı Biliyordunuz ki yakın vakitlere kadar|biye, yaşayış, âdetler değişiyor. Bun- vazifesinin, mevkiinin tehlikeye düşe — _dinî telkinlerimiz hep kanaat, tevek- lara karşı din uleması hâlâ cski kafada tüğünü bir softa kurnazlığı ile sezmi,; y kül, allahın rızasını tahsil için — dua, 'kalırlarsa kendileri müşteri kaybeder-|ti. Yaltaklanır gibi: namaz ve niyaz nasihatlerinden iba- ler: retti. Cahil halk tabakaları en güven- yoktur. |mecburdurlar. Dünya değiştikçe, Evkaf müdürü devam etti: — Hiristiyan — kiliselerinin fakir, tıediyomınuz. Böyle vaidler ve korku- — Yani bizde konferans mı verece- lar bugünün insanlarını ürkütür yahut ğgiz? — Tabif değil mi ya.. Zaten dinin — Halkımız cahildir. Cahil kalma-(aslı bu değil mi. Hlllh uyandırmak sına sebep te eski usul mekteplerle değil mi. Hutbe ne için kurulmuş: Se- ' sunuz? İlefleriniz bunun manâsını kavrayama- dıkları için hutbeleri bazma kalıp A- aldatır mı? Hatip Ak Oszman kızdi: — Mehafetullahı inkâr mı ediyor- Evka€ müdürü aldırmadı: — Biz kendimizi değil halk - taba- ter ki halk bizden istifade etsin. — Ulemayı dinin vazifesi hak yo- lunu göstermek midir yoksa frenk mu- Evkaf müdürü yavaş yavaş kızıyor- Karşısındaki adamları emir vermek guya çekiyorlardı. — --0 Sösi' BiF kaç perle'birden' yükbeldi: '— Hocam, dedi. Hük'yelr dediğin İnsanlar Nasıl Çıldırır ? Vaktile şark hükümdarlarından - birinin oğlu, bocasının cübbesindeki — küçük — bir deliğe parmağını sokmuş, oynamıya ko - yülmuş. Maksadı o deliği büyültmekl.. Hoca, yan yan bakarken prens işine de- wam ediyor ve soruyor: — Üstadım, insanlar nasıl çıldırır? Hoca fırsatı kaçırmıyarak cevabi ya « pişrtinyor: — Cübbelerdeki küçük deliklerle oy « vıiya oynayal.. K Bir genç öğretmen de dün anlatıyor - — — Arkadaşlardan birine, bir bayan öğretmene üç dört yıl önce sinir geldi. Bayancağız, yorgun argın mektepten evi - ne gidip te yatağına uzandı mı elinde bir çöp bulunduğunu ve bu ince çöpü koyu tahin dolu bir kovaya batırarak havanın — boşluğuna kendi adını yazmıya çalıştı - at zannediyordu. Çöp ince, tahin koyu. — O çöple bu tahinden mürekkebimsi bir parça alıp kâğıt vazifesi görecek olan ha- — va boşluğuna götürmek güç. O boşluğa — kelime tutturmak ize imkânsız. Bizim ar « kadaş, fasılamz her gece, bu yapılmaz işi — — başarayım diye uğraşa uğraşa kaydırmıya — başladı, ar kaldı timarhanelik — olacaktı. — Bereket versin ki eş, dost çabuk harekete —— geçti, doktorlara baş vuruldu, iyi bir te « davi ve kuvvetli telkinler ile felâketin önü — alındı, şimdi o, sönmez bir şevk içinde va- — zifesini yapıyor ve bu hatıra anildıkça — kahkahalar savuruyor. v Sordum: ' — Bu hikâyeyi ne münasebetle dile al- —| dınız? v — Bende de tuhaf bir halet baş gös - terdi de ondan. Dersten kurtulup boş kal. — dığım zamanlar, nerede olursam - olayım, sağ elimin harekete geçtiğini, pantalonu - ma, ceketimin eteğine, bazan yanımda o- — turanların koluna, dizine bir şeyler yaz » — mak istediğini seziyorum. Bu sezişten he — yecanlanıyorum, lâkin elimi tutamıyorum. O, boyuna yazmak istiyor. K — Bir vakitler sinirlendiğini söylediği- — niz arkadaş gibi adınızı filân mı yazmak — lerı Müftü Hafız Halim gözleri-büyü-| — Bu manevra Hatip Ak Osmanı kız- — diği ağızlardan dünyadan ziyade ahre-|müş, dudakları titriyerek dinliyordu. |dırmıştı. Müftünün tabansızlığı onun pazarlıklar dinliyordu. Ş lise tarih muallimi Hay- |darın konferansını dinlediniz mi — bil- zengin cemaatsiz kalmayışlarının — se-|dedi. Hak yolu tanrı taalâ hazretleri- yan hafızlar da vardı. Fakat asıl cema-| mem. Sizin de kürsüde halka söyliye-/bebi bu değil mi? Onlar zamana, dün-|nin kitabı keriminde gösterdiği.... i ceğiniz şeyler o konferansın çerçevesi | yanın gidişine göre şerbet vermeyi bi- liyorlar. Siz hâlâ*halka cennet meyva-'ti: - |mayı ve iyi ile fenayı ayırt etmeği, fe- — rapça dualar haline getirmişler. Dlhl'lılnrını düşünmeliyiz. Biz inanmışız, 'nalıktan kaçmayı emrederler. Demek — doğrusu bilgileri, kültürleri halka Hflinkiı etmişiz ne ehemmiyeti var. Ye-|hak yolu iyiliktir, saadet, refah, sıhi y şey öğretecek seviyede olmadığı için işi ezberleme, klişe halinde arapça dua| — Müftü Hafız Halim sinirli — sinirli mızda ve- şeriatimizde Ennezaletii lara dökmüşler. Bu yüzden biraz uyar |tesbihini çekiyordu: X mık olan sınıf ta mabedlerden ayağını kadar çekmiştir. e Evkaf müdürü bu işleri kavramış |kallitliğine âlet mi olmaktır? akşi tekkeainin şimdi takke ile gezen yetin insanlara olan faydalarını, Av- bir adamdı. Hatip Ak Osman, tere ters sebep- sualler sordukça, o, daha ziyade - açı-|du. Mil, Evkaf kâtibi hafız Muatafa artık leri anlatmalısınız. Halk bilmeli ki ya- /hyord istiyorsunuz. 4 — Hayır. Parmaklarım boyuna «kı « — dem zammı, kıdem zammın kelimelerini yazmak istiyor. K Şehir meclisi daimi encümeninin bu. işi — çoktan unuttuğunu söylemekten — kork - — tum ve yalnız bir doktora müracaat et - mesini tavsiye ile uzaklaştım. l Kaybolan haklar, hak sahiplerini — işle böyle dertlere düşürür. M. T"'Ten v 5 Müftü Hafız Halim bir an içinde — Yani hükümetin gösterdiği yol! — asabiyetini şahlandırdı. v — Yok, mlleta - yapmayalım, — Evkaf müdürü Hatibin sözünü lıı—*; — Yoldur, diyeceksin. Bravo. Bü- — '(ün © kitaplar ne — içindir. İnsanların iyiliği, selâmeti, rahatlığı için değil — mi? Mukaddes kitapların hiç birinde şimendifer yapın, tayyare uçurun, se- — rom keşfedip hastaları ölümden kure — tarın emri veren bir şey yoktur. O ki- — taplar yalnız insanlara tanrıya inan- tir. Peki sorayım sana hocam, kitabı- — mineliman; yani temizlik irmandan gi lir, imanı olan temiz olur. diye emirl ıiıırcdu vardır. Bu emri hangimiz an- — ılunışıı ve anlatmışız. Peygamber de- miş ki: (Utlubül ilmi ve lev kâne bis Sin) yani ilim, bilgi, fen dünyanın öbür ucund mayınız, demiş. Hangi din “bu öfüri yerine getirmiş. a Hoi gd aö "('ı_(ılıaı_ıöa_rl_ n

Bu sayıdan diğer sayfalar: