19 İkincikânun Yazan: Gerhart Ellert SON POSTA 19/1/936 Çüti Kat Cei Attilâ Muazzam Seferi İçin Tam Manasile Hazırlanmış Bulunuyordu Baş Kumandan Karargâhı n Bu aralık Ravonia ve Versna'ya şimşek süratiyle haberler gidip — geli- yordu. Roma imparatoru Ravonia'da Oturuyordu, baş kumandan Aetiüs ise arargâhını Veronada — tesis ctmişli. Una sahillerindeki Hün tehlikesi im- Paratorluk nazarında müthiş bir tufa- nın muazzam dalgaları gibi yükseliyor du. Acaba impartaorluk bu dalgaların içinde boğulup gidecek miydi? O yı- fan bütün İtalyayı istilâ edecek miy- di? O akına karşı bir sed çekmek müm- kün olabilecek miydi? Yoksa... Yok- sa... Romaya karşı alıman bu - cephe, Afıilâ tarafından mahirane yapılan bir gaşırtma hareketi miydi? Teodorik'le Muhakkak Bir İttifak Lâzım! . Alelâcele seçilen ve daha acele ta- limat alan bir hey'et, en kısa bir za- manda Toloza'da oturan Vizigotlar kmıına Zîdmkli. «Teodorihle bir ittifak, bir askeri ittifak akdetmeliyiz! Bunun için ne mi vadedelim?. Ne isterse vadedelim! Bu ittifak muhakkak surette yapılmalıdır. Çünkü Roma tehlikededir! Muhakkak #urette yapılmalıdır.» Actiüs bu fikri ortaya attı. Baş ku- Mandanın elleri titriyordu. Kendinden Beçmiş bir hakde makine gibi: «Mu- surette bu ittifakı yapmalıyız, diye tekrar edip durüyor ve fakat kendi kendine de! «Ya yanılıyorsam? Daha büyük, ezici tehlikenin heyulâsı beni korkuttuğu için daha yakın, en yakın tehlikeyi görmüyorsam? Attilâ- nn Galya'ya gideceğiz. İspanyaya ve Afrikaya geçerek bizi bir çenber içine ğına delâlet eden hiç bir emmare Yok. Fakat asıl bu emmaresizlik değil “Midir ki ancak Attilâ gibi büyük bir Zekânın kurabileceği bir plânı meyda- Ha çıkarıyor?» diye düşünüyordu. Attilânın Gizli Manevrası Aetiüs bunları düşündükten sonra #U emri verdi: n — «Mevcut — bütün askerlerimiz c'lıu'yı sevkedilecek. Panonyada yo- kapatmağa artık imkân kalmadı. , İmparator Ravenna'dan ona şu em- Ti gönderdi : — «Dravüs nehri hattı her — türlü Vasıtalara müracaatla tahkim edilecek. Tek bir Hün'ün bile İtalyan toprükla- Tina ayak bastığına razı değilim!. Actiüs, bunu yapmağı hem bana, hem Roma devletine borçlusunl..» Aetiüs bu emre — karşı şu cevabi gönderdi: — «Dravüs hattının tehlikede ol- duğunu zannetmiyorum. Attilâ, bu Manevra ile hakiki maksatlarını örtü- /— li A KA D Yor. O Calya'ya geçerek bizi İspanya- dan ve M,;k,yd.nmçmirmel istiyor. Ben Verona'daki karargâhımı kaldıra- Tak mevcut kuvvetlerimle Calyayâ gi- D Vizigot'lara — gönderdiğim hey'et hakkında muvafakatini dilerim. | “ES ÖiT İmparatorun müstacel mektubu he- Men geldi: İninl PER — «Actiüs, sen bir bayalperestsin!. Fakat _.,de şimdi hayalât peşinde lo—nm değil, devleti müdafaa etme- Di istiyorum. Şimali [lıglyıdıı_ l?ulunıı-ı askerlerimin Galyaya gitmesini menc> diyorum, Panonya hududundaki mev- küni bırakmanı da menediyorum b» Karar Üzerine Karar Actiüs hiddetinden :öpüıüyu ve durduğu yerde tepinerek: Z GDevleti kurtarmak için aldığım tedbirlerin imparator tarafından mene-|| * dilmesine tazı olamam!.» diye bağrı- Yordu. Romadaki Senato 25 kânunusani- de gu kararı veriyordu: daha çıktı: — «Calya valisi Feneolüs geri çağ- rılacak ve yardım için Panonyaya gön- derilecektir.» 2 Şubatta bir karar daha: — *«80 Kânunusani kararı hüküm- süzdür.» 3 Şubatta: «Roma Senatosu dahi kendi namına — Vizigotlara bir heyet gönderecektir.» Yola çıkan bu hey'et 3 Şubatta Oz- tia'dan geri çevrildi ve buna mukabil Bizanstan imdat kuvvetleri istenilme- sine karar verildi. Ayni günde verilen bir kararda A- etiüs, meclise pek nadir ve yanlış ra- porlar göndermekle itham edilerek is- ticvap olunmak üzere Romaya çağrıl- dı. | | Ertesi gün baş kumandanın istediği bütün fevkalâde selâhiyetler bilâ kay- dü şart Senato tarafından tasdik edil- di.. Karışıklık üzerine karışıklık devam ediyordu. Muazzam Hün Ordusu Bu esnada Attilâ, ordusunu — indi- rilmeğe hazır duran bir yumruk gibi tutuyordu. Müdafaasız, açık bulunan memleketi ordusunun bütün azamet ve dehşetiyle istilâ etmek için her şey tamamdı, Attilâ bu muazzam orduyu dört gün, altı gün, dokuz gün, âsap kemirici garip bir sükünet içinde oldu- ğu yerde tuttu, bekletti. Nihayet, Ae- tiüs'ün imparator ve Senato — tarafın- — Aetiüs derhal Verona'dan knl-_dnn yapılan tazyika boyun eğerek bü- karak bizzat Dravüs hududuna gide-'tün askerleriyle Dravüs üzerine yürü: Hükke gY? İmeğe başladığını haber aldı. 30 Kânunusanide yeni Staviski Davası ği Bitti Suçlulardan Birçoğu Hapse Mahküm Oldu Paris, 18 (A.A.) — Staviski davası bitmiş, mahkeme hükmünü vermiştir. |Bayonne Kredi Münisipal direktörü |Tisaier yedi sene kürek cezasına,. Bayonne belediye reisi ve ııylıv; Garat iki sene hapse, faili müşterek ol- mak ve resmi evrakı tahrif etmekle ü aZ v ll bulunan heyet t yedi senel . Belir buradaş YUi Forain ü negıyonnenl(ıedi Münisipal muhnm-lç'km"' oradan da epeyce bakır. kap mini Cohen beş sene nefi cezasına, Credit d'orleans'ın eski direktörü MUs ve: fi h n îîm::v:;: :înıkc:::'iı nıcu:. ettim." Bin lira verdim. (._İm"! yo'kmu,. bin beş sene nefi cezasına, tahrif edil » Sizde (140) lira varsa bin liralığı ala- miş resmi evrakı kullanmakla mütte- hm, demiş ve oradan da istediği parayı hem bulunan eski general Bardi de AF KN Aetiüe: —Ya yanılıyorsam? Daha büyük daha yakın tehlikeyi göremiyorsam? diye düşünüyordu. Yaman Bir Dolandırıcı (Baş tarahı | inci yüzde) Mağaza sahibi bunları sandıklara koymuş, yağlı müşterisi de kahvesini içerken faturalarını yaparak yollamış ve imzalamıştır. İş bittikten — sonra Bekir bin liralık vereceğim, üstünü ve- riniz, demiş ve paranın üstünü aldık - dükkândan çıkarak kaşlâ göz arasında sıroluvermiştir. |kânını bulmuştur. Bu kurnaz adamı Faili müşterek olmak ve resmi ev- dÜ nlı':ııhrif etmekle müttehem — bulu - fule_: aN a T a a pannamne bir ÇA Tüplantılar, Davetler —) Toplantısı yapmıştır. Kongrede idare raporu okun muş, heyeti idareye de prof. İhsan Hilmi Dr. Kenan Fevzi, Sezai Bedrettin, Fahret- tin Fehmi, Nibat Muhtar seçilmişlerdir. Beyoğlu C. H. P. nin Dün Süvaresi Rözmt .....L iaci kânun 1986 | — 8 akşam saat 22 de Tokatlıyan oteli salon - larında bir süvare verilmiştir. Süvnre çok zevkli olmuştur. keserescesene Yeni Neşriyat: Poliklinik — Bu aylık tip mecmuasının ikinci kânun sayısı tanınmış doktorlarımı- zın bir çok yazılarile çıkmıştır. duğu keğıya MÜALÜ ÜÜÜ Ü, zre e a. Sayfa Rum Patriği... Dün Fenerde,r_Sinot Meclisi Tarafından Merasimle Seçildi Yukarıda: Yeni patrik balkonda. Aşağıda: Halk patrikhane önünde. Geçenlerde ölen Rum patriği Fotyosun yerine dün, Fener kilisesinde ye« ni patriğin seçimi yapılmış ve Tekirdağı metrepolidi Veniyamin ekseriyet kazanarak patrik ilân edilmiştir. Bu münasebetle dün sabah saat onda, on üç olan Sinot Meclisi Fenerde toplanmıştı. müştü. Sinot Meclisi, patrikhane kilisesinde kısa bir âyinde bulunduktan sonra reylerini puslalara yazarak vermişlerdir. Tekirdağı metrepolidi (7) rey abk miştır. Yani yarıdan bir fazla, Bir diğer metrepolit de bir rey almıştır. Beş kâğıt beyaz çıkmıştır. Yeni patrik aslen Edremitlidir ve 67 yaşındadır. Rodos ve Silivri metrepolitlik- leriyle patrik vekilliğinde bulunmuştur. Tekirdağı metrepolidinin ekseriyet kazandığı Aanlaşılır anlaşılmaz taraf- tarları «lâyıktırn diye bağrışmışlardır. İmroz metrepolidinin patrik olmasını istiyen hemşerileri ise «lâyık değil- dir» diye nümayiş yapmışlardır. İzmirdeki Haydutluk Hüâdisesi... Romanlarla Başı Dönen Hayreddin Bir HastaMıdır? metrepolitten mürekkep Bu meclis, üç namzet ileri sür- (Baş tarafı | inci yüzde) I Denilmekte idi. Hayreddin, Sidiyi tan sonra apdest bozma bahanesiyle | satın almış, bunları sandıklara lmyı:hn-ı | — Şurada komşunuzdan alış veriş kopardıktan sonra yavaşça sıvışma im- | dün jandarmalar tevkifhaneye götür - içinde bomba ve fişek vardır.» Çocuk hekimleri encümeni geçen cu -| Gişesinin tahkikatı devam &dip durur- martesi günü toplanarak senelik kongresi ken İzmir zabıtam iyece vâkti ikünet bir “|hâdise ile daha karşılaşmıştır. Aldığım €. H. P. Beyoğlu şubasi tarafından dün | Yinin yolunu tutmuş, tam Nevzatbey tanıması hakkında şöyle bir ma naklediyor: — Bir gece Karşıyakadaki halamın evinden İzmire dönmüştüm. Sidinin mağazası civarından geçerken kula - ğama bir kazma sesi geldi. Şüphelenec- rek durdum. Burası çıkmaz bir sokak- tı.. Önüme bir arap çıktı: — Ne yapıyorsun burada! Dedim. Arap önce saklamak istedi. Tabancamı çekerek söylemesinde is - rar gösterince titremeğe başladı. Bera - | berce Salepçi hanı kahvesine - gittik. Arap orada bana dedi ki; — Kazdığımız yere bir demir kutu gömdük. Bunu bize Sidi gömdürdü . * Okuduğu romanların - tesiriyle ne , yapacağını şaşıran bu zavallı soygun- cu tevkif edilmiştir. Bu Da İkinci Hâdise İzmir, 18 (Özel) — İlk soygun hâ- malümata göre: Göztepede Nevzatbey sokağında o- taran bakkal Hakkı, gece saat on bu- çukta dükkânını kapadıktan sonra e- sokağını döneceği sırada yüzü örtülü Claude Farrer'in ölmez ve tabancalı bir adam, tabancasını çe kerek önüne çıkmış: — Paraları çıkar! Diye tehdit etmiştir. Zavallı bakkal bağırmağa, istimdat etmeğe başlayın « ca, İstanbul, on ikinci ilk mektep tale« besinden on altı yaşlarında Fethi soka« ga fırlayarak hâdise yerine gelmiştir. Fethi vaziyeti görünce büyük bir cesa« retle, eline geçirdiği bir taşı soygun « cunun üzerine atmış, bundan hiddet« lenen meçhul soyguncu “da tabanca « sını Fethiye çevirerek bir el ateş etmiş- tir. Çıkan kurşun Fethiyi omuzun « dan yaraladığı halde cesur çocuk soy- guncunun üzerine koşmuş; bu vaziyet önünde silâhlı soyguncu kaçmıştır: Zabıta gece vakti hâdise ile alâkadar olarak saat on ikiden sonra Eşrefpaşa- da Bağlar arasında suçluyu yakalamış- tır. Silâhh soyguncunun adı Yaşardır « Kendisi hâdiseyi inkâr ediyorsa da kuvvetli deliller elde edilmiştir. Adliye Yaşar hakkında tevkif kararı vermiştir. NL 1 ÖKSÜRÜK've BOĞAZ ilSvAuıu’ııı KARŞI — İ ” dle G4 İ İ İ | 1 B