— Böcekçilik, — Kolay Ve Kazançlıdır —i Böcekçilik; köylümüzün belli ve kısa bir zamandaki çalışmasını en iyi bir şekil- — de kiymetlendiren işlerdendir. Her — işte olduğu gibi böcekçilikte de önceden bilin- mesi gereken bazı bilgiler vardır. Bunları göz önünde tutanlar daima diledikleri s0- 'nunca varırlar. İşi üstün körü tutanlar ise çok defa boşa harcanmış emek ve parala- riyle kalırlar. Böcekçiliğin zaten basit olan bilgisini (Bahçıvan başı) nn bir yazısın dan kızaltarak aşağıya yazıyorum: 1 — Bakım yerleri: Böcek beslenecek yerlerin temizliği ilk düşünülecek — şeydir. Vakitleri olanlar bu iş için aynca «Böcek evlerir yaptırırlarsa da köylerimizde çok dela oturulan evlerin bir kaç odası sırasın- da bu işi görür. Buralara girmezden önce| bütün eşyayı dışarı çıkarıp temizce süpü- | Tüp, silmelidir. Sonra tahta bir fıçı içinde altı teneke su ve beş kilo göz taşını koyup bir bulamaç hazırlamalıdır. Bu göz taşılı suyla odanın döşemesini, tavanımı, duvar- larını her tarafını güzelce ıslatmalıdır. Bu işi püskürgeç aletile yapabileceğiz gibi Adi bir süpürke ile de yapabilirsiniz. Kere- vet, sepet gibi öteyi beriyi de bu suyla y kamalısınız. Ondan sonra artan göz taşılı suya kireç atarak bir de badana hazırlama- h ve demin yapılan temizlik bir defa da badana ile takrarlanmalıdır. Eğer o evde geçen sene de böcek bakılmışsa bu temiz- İikten başka bir de tütsü temizliği yapamak gerektir. Bunun için odanın pencereleri ka- patılarak ortaya bir mangal konur ve üze- rine kükürt atılarak yakılır. (On metre mik'ap için iki yüz gram hesabiyle) pek darlıkta kükürt yerine saman — tütsüsü de yapılabilir. 2 — Böcek evinin eşyası : Böcekler kerevet üzerinde beslenirler. Ba kerevet- ler, tek katlı, iki katlı ve daha çok — katlı olabilir. Bunun için yerden 50 zantim yük- sekten başlayarak her 75 santim yüksek- likte iki «ımk tutturularak bunların — arası telle kafes gibi ve seyrek seyrek Üzerlerine de bakkal — kâğıtları raf gibi böcek kerevetleri hazırlanmış olur. örülür. serilince Her kerevetin arasında da bir insanın ge- çeceği kadar yol bitakmalıdır. ki kolay- lıkla hizmet edilebilsin! 3— Tohumları - fışkırtmak: Hükümet her yete böcek tohumunu vaktinde gönde- rir. Tohumu mutlaka devletin kontrolunu görmüş olan yerlerden ve kapalı kutularla almalıdır. Cerektiği gibi, kışı iyi geçirme- yen ve fenni surette elde edilmiyen to - bumlar tehlikelidir. Bu tohumların mem- leketinize gelişi, tam dut yapraklarının fa- ve kulağı kadar olduğuna rastlar. Tohum- ları bu zamanda fışkırtmalıdır. Fışkırtma- da geç kalınırsa, çıkan genç böcekler ar- tık kartlaşan yaprakları yemek zorile kar- gılaşacaklarından zayıf kalacakları gibi son yaşlarında da fazla sıcak mevsimlere rast- hyacaklarından hastalanırlar. Tam sıra - sında — yukarıda hazırladığınız kerevetle- rin Üzerine temiz bir tülbent yayarak to- humları bu tülbentlerin üzerine koymah - dır. Bu zaman böcekçilikte önemlidir. O - danın sıcaklığı ile nemi bir kararda olmak gerektir. Bunun için duvarda bir derece (termometre) bulunmalı ve böcekçinin gö zü bu dereceyi hep 15 te tutmıya çalışma- hdır. Bu derece pahalı bir şey değildir. Bu sıcaklık gibi odanın nemlilik derecesini de eksiltmemek için arasıra ateşe bir ten- | cere su koyup kaynatmalıdır. Fazla sıcak- * hk tohumların fışkırmasına engel olduğu gibi çok soğuk ve nemlilik te dokanır, O- bun için fışkırtma sırasında dikkatli dav. ranmak gerektir. — ÇİFTÇİ — heanen sanenen ea TAKViM BİRİNCİ KÂNUN Rarat sene 2 8- 3S 'Resmi sene | 1935 Arabi sene 1354 1 inci kânun 15 — veesee sini kız talebe teşkil etmektedir. İl- Gaziantep Halkevinin Bir Yıllık Çalışma Programı Gazi Antep (Özel) — Gazi Antep Halkevi ülkü yolunda hızla ilerlemekte - dir. Şubelerinin çalışmalarını şu suretle bü- lâsa edebiliriz: Edebiyat kolu: Dil devrimine — önemli yardımlarda bulunan bu şube derleme (ş- lerini elemiş, tarama dergisi üzerinde in - celemeler yapmış ve şimdiye kadar sekiz büyük kitap neşretmiştir. Bunlar içeri - sinde bilhassa, Antebe ait tarihsel, Eko - momsal, siyasal, ulusal ve kültürel malü - matı ihtiva eden Halkevi broşürü bulun « muktadır. Musiki kolu: Müzik kısmı Türk musikisi üzerinde çalışmaktadır. Konser ve dersler verilmektedir. Temsil kolu: Sahne ve salon, Türki - yemizde eşine az rastlanır — güzelliktedir. |Parti genel sekreterliğince onaylanmış ulu- sal asardan çoğu oynanmış ve gene bu sah- mede yedi mektep temsili, Urfa ve Maraş kurtuluşları müsamereleri verilmiş, toplan - tılara on beş bin vatandaş katılmıştır. Spor kolu: Futbol, voleybol ve hokey oyunlarile uğraşıyor. Saysal yardım kolu: Kırk fakir lise ta - lebesini iaşe etmiş, 39 ailenin 67 çocuğu- na her ay para ile yardımda bulunmuş, 172 çocuğa öğle yemeği ve iki yüz ellisine el - bise ve ayakkabı vermiştir. Geçen yıl Fi- listinden gelen yetmiş iki Türk göçmenine büyük yardımlarda bulunmuştur. Kitap ve yayım kolu: — Genişleti - len kütüphane mevcudu 1300 dür, Ga - İzetelere abone olunduğu gibi radyo da vardır. Bu şube delâletile muhtelif mevzu- Vezirköprüde Kültür Işleri Vezirköprü (Özel) Samsun kazalarınan olan Vezirköprü Türk- lüğe büyük hizmetler görmüş ve ta - rihte ün almış büyük kimseler ye - tiştirmiş hâlis bir Türk memleketi - dir. Hâlâ © büyük zatların ölmez e- serlerini göbeğinde taşıyan Vezir - köprü bu bakımdan da tarihi bir kıiymeti haizdir. Burada doğup, bu- rada büyüyen Köprülüler zamanı sadaret ve ikballerinde memleketle- rine de hizmet etmekte kusur etme- mişler, bugünkü varlığile Vezir - köprüyü ihya eden bir çok yapılar vücuda getirmişlerdir. Vezirköprü ne gördüyse hep on- ların zamanında görmüş, ondan ev- wel de, ondan sonra da tamamen u- nutularak bakımsız bırakılmşıtır. Bu bakımsızlık yurdun her yönü gi- bi cumhuriyetn doğumuna kadar devam etmiştir. Bu yüzden Vezir - köprüde ilk bakımda nazarı dikka- ti celbedecek kadar çok isteklerle dolup taşmıştır. Bu istekleri birer birer karşılıyan cumhuriyet idaresi olmuştur. Bugünkü Vezirköprüde kültür iş- lerine ehemmiyet — verilmektedir. Maarifin parlak ışığı bu eski ilçe - yi de aydınlatmaktadır. İlçemizde Merkez ve Gazi adlarında iki okul vardır. Bu iki okulda talebe sayısı 398 i bulmaktadır. Bu sayının 122 çemizin yirmi köyünde de mektep vardır ve bu mekteplerde 311 kız, 660 erkek olmak üzere 941 çocuk okumaktadır. Bu nisbet dört beş yıl önce ile kabili kıyas olmıyacak ka- dar fazladır. Vezirköprülüler çocuklarının ilk tahsillerinden sonra — olçumalarına devam edebilmek imkânını temin maksadile her şeyden önce bir de orta okul istiyorlar. Yakınlarımız ' - 'r orta okul olmaması orta okula a- Gazi Antep Halkevi bahçesi lar üzerinde on yedi konferans verilmiş - tir. .K&ydlllı kolu: Köylülerin şehirdeki iş- görülmüş bulunmaktadır. verilmiştir. Halkevi başkamı saylav Ö- mezun verilmiştir. Çorum mektep inşasına başlanılmıştır. gılmış olduğu gibi müzemiz Amerika - Kol- lejinden alınan Antep ve civarında bulun- muş Eti ve Romahlara ait heykeı ve ka - leri takip edilmekte ve ele örnek diye alı- | bartma resimlerle zenginleştirilmiştr. nan on köyde çok faydalı ve mühim işler | — Bu yıl Halkevinde sekiz genel - toplantı olmuş ve bunlara yirmi beş binden artık Halk dershaneleri ve kurslar kolu: Üç | yurttaş iştirak etmiştir. Salonda resmi ve şubeli ingilizce ve fransızca kurslarından | hususi on bir balo verilmiş ve Halkevi ü- bir çok vatandaşlar istifade etmiş, lisede | yelerinin nişan ve düğünleri bu salonda ya- ikmale kalan 30 öğreticiye riyaziye dersi | Pılmıştır. Büyük ve metruk bir kilise olan eski bir mer Asım tarafından açılan öz türkçe kurs- | bina Halkevine verilmiş ve bu bina düz- lar çok rağbet görmüş ve iki devrede 47 | gün bir temsil salonu haline Salon sinema işletmek istiyen 3 kişi ta- Müze ve sergi kolu: Şehrimiz mamu - |rafından kiralanmış ve bayram günlerinde |mak icap etmiştir. Bunun lât ve mahsulâtını havi daimi bir sergi a- | filim gösterilmek üzere hazırlanılmıştır. da Köy Mektepleri Zaçin köyünde yapılan mektep Çorum (Özel) — Anadolu vilâ yetleri içinde kültür sahasında en önde giden vilâyetlerimizden biri dir. Çorumun bütün köylerini mek- teplendirmek gaye edinilmiştir. Sungurlunun Boğazköy ve Demir- şeyh köylerinde beşer sınıflı iki kârgir mektep yapılmış. Lâçin köyü mıntaka okulunun yapısı da bitirilmiştir. Bir çok köylerde de yeni Alanyada İlmi Ve Tarihi Araştırmalar Antalya Müzesi Müdürü Mühim Eserler Buldu Alanya (Özel) — Alanyanın ta- rihini yazmak için senelerdenberi tetkikat yapan Antalya müze mü - dürü ve müessesi Süleyman Fikri son tetkikat ve tetebbüatını ikmal için geçenlerde buraya gelmişti. Evvelce Antalya tarihini yazan Süleyman Fikri bu eserile vilâyetin tarihini ta- mamlamış olacaktır. Alanyada son tetkikatında mahzenlerde yarı çü- rümüş bir çok yazma eserler, va - kıfnameler, Selçuk hükümdarların- dan sefahat yüzünden vükelâsı ta- rafından boğdurularak ölen Giya - 'ıeddiııin mezarı da bulunmuştur. Bu eserlerin en mühimmi ve şimdi- ye kadar hiç tetkik edilmemiş ola- nı pek kıymetli Türk abidelerinden lan isteği kat kat arttırmaktadır. Bu Yyüzden her yıl ilk tahsilini ikmal e- yarım bir bilgi ile kalıyorlar.. yıdır. Bu kale 622 hicri senesinde ı Alara kalesile Alara kervansara -| yapılmıştır. Kalede Selçuk hiiküm-l den Vezirköprü ve dolayı çocukları | darlarından Keykubat Keyhüsrev ve rabe vardır. Henüz isimleri tesbit e-|çok mühim ince sanat eserleri de Kılıç Arslana ait müteaddit kitabe-| dil ler vardır. Kervansaray şimdiye ka- dar bulunan kervansarayların en mühimmi ve en mükemmelidir. Sü- leyman Fikrinin bu seferki tetkika- tında şu mühim malümat elde edil- miştir: Lisyalılar tarafından ve kablel « milât 458 yıllarında dünya üzerin- de ilk kurulan cumhuriyet merke - zi olan Kısantos şehrinde bugün muazzam bir harabe, türbeler, âbi- dat, ve ilim âleminde henüz halle- dilemiyen Lisya lisanile yazılmış bir çok kitabeler vardır. Vilâyet dahilinde ilk sikke kesi - len şehir de Antalyanın şimali şar« kisinde ve sarp bir mahalde kadim harabesi bulunan ve ahalisinin harp çulığile meşhur Selgi-Zerk şehridir. Vilâyet dahilinde tarihi ve eski isim- leri tesbit edilmiş seksten küsür ha- a lmiyen harabeler yüz elliden faz-|mevcuttur. | Ev Doktoru — Bulaşık Hastalıklar Aşısı Bulaşık hastalıklara karşı kullanı: lan aşının keşfi tarihi nisbeten yeni. dir. Bu muvaffakiyet yine Pastöre teveccüh eder. y 1880 yıhlı içinde, Pastör, tavuk ve- basının Kokkobasil denilen mikrobu- nu tetkik ediyordu. Bu tetkikatı, ona, mikrop kültürlerinin etüvde ve hava es- kimesi neticesi, hastalık nakil kabiliyet- lerini kaybettiklerini görmüştür. — İşte bu keşif tarihinden itibaren, has'talık. lara karşı aşılanmak usulü bulunmuş olmuştur. Bu aşılar, bir hastaliığın mikrobu- nu, hastalık doğurma kabiliyeti izale edildikten sonra bir insana aşılamak suretiyle meydana getirilmektedir. Sonraları, Widal teamülü namını alan mürekkep aşılar meydana — geti- rilmiştir. Bu teamülü, Widal 1915 te vücuda getirmiştir. Ve meselâ tifo basilleri ile A - ve B paratifo basillerinin emülsiyon'ları- ni biribirine karıştırmıştır. Tifo ve koleranın şiddetle hüküm sürdüğü şark memleketleri için de T. A. B. aşısına kolera ve jersen basil ve wibron'larımı karıştırmak suretiyle mü- cadeleye girişilmiştir. Maamafih, bu aşılar bulunmakla mesele halledilmiş olmamıştır. Çünkü Tetanos gibi, difteri gibi vücudu ze« hirleyici hastalıklara karşı çare bul çarssini bulmak ta Fransız âlimi Ramon'a na. sip olmuştur. O da, bu — hastalıkların seromunu, bunları doğuran — mikrop- ları formol ile muamele ederek tesir« lerinden tecrid etmek suretiyle mey- dana getirmiştir. Og:ün. b:ugün; bulaşık hastalıklaâı vın kötlu tesirlerini anlayan halk, ken« diliğinden bu aşıları kabullenmek su« İretiyle fen âleminin insanlığa yapmakk istediği yardımı geniş mikyasta — des« Sa; .. . <. Üzüm Kürü Sinir Mütehaasısı: Etem Vassaf çai Yimen Bir çok hastalar biliyorum ki, dimağ yorgunluğundan. sinir buhranların - dan senelerce çektikleri — iztırapları bir çok ilâçlarla tedaviye uğraşmışlar ve yine hayatta bugün çok iyiyim di- ye sevinmemişlerdir. Böyle bedbin sinirlilere benim çok defa tavsiye et- tiğim ve çok faydalarını ve neticele- rini gördüğüm tabil ilâçlardan biri: — Ürzüm tedavisi olmuştur. . Yazın aç karnına aagari bir kilo üzümden başlıyarak günde dört kilo- 'ya kadar taze üzüm yemeğe başlıyan ginirlilerin ilâçla — bozulan — kanları yenilenmiş ve tazelemiş, hazım kusur- ları düzelmiştir. Kışın ayni surette ku« ru üzüm yiyenlerden bir çoğu tütün içme — itiyadım bile — unutmuşlardır. Zayıf, iştihasızlar da üzüm kürüne başladıkları günden itibaren kilo ve- zinleri değişmiş ve istedikleri kadar kuvvet ve şişmanlık kazanmışlardır. Üzüm siniri ve dimağı besler. Dimağ yorgunluğundan muztarip olmak is- tidadını geçiren okuyucularıma, ada- le küvveti sarfeden — sporculara — ve işçilere üzüm yemelerini tavsiye ede- Tih. ladır. Bugün Antalya müzesindi toplanan eserler Roma, Yunan, ya, Selçuk, Osmanlı devirlerine ail bin kadar kitabe, beş yüz kadar sütun, heykel, lâhit, kabartma re simler ve sairedir. Kütü e mında da çok mühim eserler var dır. Kütüphanede bin iki yüz cildi yazma olmak üzere üç bini müte caviz kütüp vardır. |. Bunlar içinde çok kıymetli ve se kiz yüz küsür senelik yazma eserle! olduğu gibi tezhibin akla gelmiyen c