4 Sayfa MAHKEMELE X 060 .. ©€ Anadan Doğma Mı, Yoksa Son- radan Mı Kör Olmuş? Hüseyin, Hasanı dövmüş ve söv- müş.. Şimdi Hasan, Hüseyinden da- vac dıran bir tarafı &ma.. Hâdise lusunda . Bu basit davanın, merak uy L Hasan osmaniye camli av- 1 ur eçmiş ve rivayete — bakılırsa kavga bir lâtifeden çıkmış: — Ulan Hasanl.. Sen anadan doğ- ma mı körsün, yoksa sonradan olma| mı? Ve demek istediğini ani Haydi git işine... Benim körl ni meraklandırmasın.. Münakaşa ilerlemiş, iş kızışmış ve Hüseyin elindeki sehpayı Hasanın ka- fasında parçalamış.. Şimdi Hasan davacı sandalyesinde yer almiış; fakat suçlu Hüs. danda yok.. Hâkim soruyor: — Hüseyini bulamıyoruz Hasan ? Ne dersin? Hasan, salonun yan duvarlarına dö- nük gözlerini hâkime doğru çevrilmiş zannederek cevap veriyor: — Hakkımdan vaz geçmem efen - dim!.. Az kalsın ölüyordum.. Onu ka- rakoldan — kefaletle salrverdiler. Ken- disi bulunmazsa kefilini yakalasınlar.. a rum.. ğgüm se- yin mey - Mahkeme, suçlunun tekrar aranmı sına karar vererek, duruşmayı bıraktı. Hasan dışarı çıkınca hiç kimsenin yar- dımına muhtaç olmadan değneğini tı - | kırdata tıkırdata koridoru geçti merdivenleri sanki kendi evi içinde do- laşıyormuş gibi acemilik göstermeden in ve Merak ederek arkasından koştum ve kendisine sordum: — Bir kere geldiğim yere ... dedi; ikinci defa kavada uçan kuşlar - gibi tehlikesiz girer çıkarım.. Zaten şimdi- ye kadar yolumu şeğırdiğim, aradığın yeri bulamadığım olmamıştır.. İstan - bul içinde bilmediğim yer yok gibi- dir.. Deniz aşırı yerleri bilirim ... Hasanın bu sözlerine karşı da Hü- seyin gibi merak duymamak kabil de- gildi: — BSahi siz anadan doğma mı, yok- Üai Az kalsın Hasanın değneği de be- nim kafamda parçalanıyordu.. Termede Mısır Tarlalarını Su Baztı Terme (Özel) — Bir haftadanberi de- vam eden yağmurlar buraya çok zarar ver- miştir. Çankallar mevkündeki musır tarla- ları kâmilen su altında kalmış, masırların çü- rümesi ihtimali baş göstermiştir. Mısır fiat- ları yüksektir. Ekmek fiatları da 10 kuruş- tan 14 buçuk kuruşa yükselmiştir. N Bir Doktorun Günlük Cuma Notlarından (*) Kulak Uğultusu Gelen hasta, daimi surette sol kula- fında, gündüz işlerini, gece uykusunu haleldar edecek şekildeki uğultulardan arasıra böcek ve düdük seslerine ben- zeyen bu gürültünün yaptığı baş ağ- rılarından şikâyet ediyordu. Kırk beş yaşında, mühim bir hastalık geçirmemiş. Fakat on senedenberi muntazaman al- kol kullanmış ve nargile içmiş bu has- tada çok erken başlamış damar sertliği buldum. Şizyan (tansiyon) 11 - 19 dı. Kara ciğer büyüktü. İdran noksandı ve zor yapıyordu. Tansiyonu azaltacak iyotlu — iğneler yaptım. Suyu azalttım. Müsekkin ilâç- lar verdim. Bir ay kadar istirahat etti gidalarını azalttı ve çok istilade etti. İki ay içinde uğultular yarı yarıya azalmış ve ara sıra da tamamen durmüştu. () Bu notları kesip saklayımız, yü. hut bir albüme yapıştırıp - kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yelişebilir. zelleştir Yollara Kal- dırım Döşe- niyor Elâziz (Özel) — Harputta son günlerde hızlı bir gelişme göze çarpmaktadır. İki yıl içinde yapılan değişiklik Harputu tanm - mıyacak kadar güzelleştirmiştir. Uray şa- |ra yollarını genişletme ve kaldırımlatma işi- Tni tamamlamak üzeredir. Sokakların ge - nişletme işi, şehrin müstakbel vaziyeti göz önüne alınarak yapılmaktadır. | — Yeni binalar için plânlı bir çalışma var- dır. Yapılmakta olan Halkevi binası şim - diki halde şehrin en güzel binası vaziyetin- dedir. | Şehrin Kayalar mahallesinde de bir kö- İscle ve deri fabrikası kurulmuştur. Bu fab- rika Harput ve havalisinin kösele ve deri ihtiyacını karşıladığı için hariçten buraya |hiç deri ve kösele ithalâtı yapılmamakta . dır. Harputta şimdiye kadar yapılan binala- rın Üstü düz ve toprak örtülü idi. Yeni ya- pılan binalarda kiremit ve çimento kulla - nılmaktadır. Şehrin plânı yapıldıktan sonra bayındırlık çalışmaları daha hızlı bir şekil alacaktır. Z Harputun genel YURTTAN Bağlılığını Büyük Öndere karşı suikast dolayısile yapılmak — istenen yurdun — her tarahında uyanan heyecanı bildiren telgrafları yaz- Sivas Halkevinin Çalışmaları ç ;;::j'n ;EÖ;':”; ZN Jyarattığınız rejim ve cumhuriyete bağ- ye başlamıştır. Bunlara almanca dersle-| ri de ilâve edilecektir. Evin içtimai muavenet kolu da her hafta muntazaman parasız hasta mua- İyene günü açmıştır. Ayrıca bir de haftalık konferans se- risi hazırlanmıştır. Ev tarafmdan Uray |gazinosunda açılan yerli mallar sergisi kapanmıştır. Temsil kolu tarafından Kozan oğlu piyesi büyük bir muvaffakiyetle temsil edilmiştir. Yıl başında da Mete piyesi temsil edilecektir. Sıvas Şarbayı Öldü | Sivas (Özel) — Şarbay Hüseyin Veli |kalp hastalığından ölmüştür. Bu ölüm Si - vasta büyük acı uyandırmıştır. Cenazesi tö- İrenle kaldırılmış, mezar başında Halkevi başkanı tarafından bir söylev söylenerek merbumun mezayasından babhsedil Ayvalıkta Muvaffakiyetli Bir Temsil Na fâ"' mıiya devam ediyoruz: Taruldan Tarul — Yüzlerce halk size uzan - mak istiyen kirli elin yapacağı yağınç- 'tan ötürü lânetlerini yağdırdılar. Sizin Karamjanda İİnhisarlar İdaresinin Üzüm Alması Bekleniyor Karaman (Özel) — Bu yıl üzüm mahsulü geçen yıldan daha çoktur. Fakat fiatlar düşük olduğu için müs- tahsil pek fazla kâr edememiştir. İnhisarlar idaresinin geçen yıl oldu- ğu gibi bu yıl da üzüm satın alması istenmektedir. Düzcede Kaza Yüzünden Bir Adam Öldü kadaş bu evde içki içerlerken maliye ko- Ahmedi öldürmüştür. Hâdisenin eseri olduğu söylenmektedir. TTT Ayvalık gençleri Hedef piyesini temsil ederken Ayvalık (Özel) — Halkevi, temsil kolu Hedef ve Aynaroz Kadısı eserlerini oyna- maştır. Gençler her iki eserde de çok muvaffak olmuşlardır. Bilhasıa Hedef manzum | bir eser olmasına rağmen muvaffakiyetle başarilmşıtır. Dinleyicileri vak'adan vak'aya sürükliyen Hedefte gençlerin isim tasrihine lürum kalmadan hepsi muvaffak olmuş- lardır. Dekor hakikt bir köy odası, kisveler hakikt birer köylü kisvesi idi. Bütün Memleket Şefine Harput Belediyesi Şehri Gü- meye Başladı | görünüşü ATATÜRKE Haykırıyor hlıklarını coşkun duygular daha tazelediler. Germencikten içinde bir Germencik, — Büyük önderimizin yüksek şahsiyetine yapılmak istenilen suikast dolayısiyle kamun halkı 17 kö- |yün birleşiğiyle yaptığı mitingde sui - kasti lânetle, nefretle anar ve büyük kurtarıcımızın, büyük ulusumuzun ba- şında daha binlerce yıl yaşayarak senliklerin - dileriz. Alaşkirtten Alaşkird, — Size kötülük yapmak, Türke kötülük yapmaktır. Halk siz « den ve hükümetten bir dilek — İstiyor. Bu alçakların ulusa teslim ile sorgusuz ve hemen parçalanmaları. Emirdağdan Emirdağ, — Pek alçakça düşünülen | NİŞLERİ İrla_kı:kî Sevgi Ik Geçici Sevgiyl yoksa şöyle geçici bif hyabilirim? — £ e cevap vermek biraf l;ğı aradan #ÜĞ ınh';»*_j nkü $ #j insan ayni heyecan duyar. İkisinili ') ihtirasların esiri olur. İkisinde ö:vp kararır, ve adi bir adam veya kıf. İi yanın en güzel mahlüku gibi SÖT Sevgiye tutulduğumuz — zamüfi Ü Mahiyetini teşhis etmek bizim İN Vf yat memat meselesidir. Çünkü bif giye kapılarak evlenmeğe k;lkı;,( # #evgi sahte ise, geçici ise, bir müd N içimizdeki ateş söner. Bütün hayatırti cehenneme döner. ..y parayı, sahte güçtür ama, hakiki sev ayırt etmek daha güçtür. Sevgi günlerinde ikide bir «beni seviyor musun? » suali sof87” kendi kendimize şu suali oonniıl?:;'l «Ben bu kızı veya adamı haki viyor muyum? » git Çünkü sevince, sevilen kimsenift ;,ı' bu olmasının ehemmiyeti yoktur- “Ğğil Bimiz adamın kusurlarını gb,mzdı’" herkes bize müsavidir. Fakat bir söndü mü, artık sevgilimizin gü zibesi; şirinliği bizim kılımızı bile Öa kâfi gelemez. Binaenaleyh Kt yor mu, sevmiyor mu diye Jnlm"'_" sele asıl sizin onu sevip sevmediğit Sevginin mahalli uzakta olmakt” beraber olmaktır. Uzakta yaşıyafi gili daha çok bay tur. Asıl mesele onunla yan yana: P nizin süsl kaldığımız zaman duyduğumuz hisriff miyeti vardır. Sevdiğinizi zannettiğiniz haldı madiyı sanız, sevgini: sevgi ancak bir kaç ay sürer. Bal ce birbirinizden uzaklaşmak için Ofü sınız. N Fakat yan yana geldiğiniz zamâf Öi nuz huzura kavuşuyorsa, birbirinift e vga ediyor, birbirinizi J ayt ve ateş veriyorsanız, O vakit ıcXİ':) mimiyetine ve ciddiyetine enınıb-"»)ı Sevginizi anlamak için ikinci t6t gt sevgilinizin sözlerinin sizde bıı—ku?; # dir. Can sıkıntısı kadar aşkın kati? Di bir kuvvet yoktur. Bir kız sizi dünYü yt yağıncı, coşkun Türk genci tel'in et - |miş, yüksek önderine bir kere daha bağlılığını taşkınca göstermiş ve uğ-| runda can vermeye ant içen gençlik bu antlarının ulu öndere ulaştırılmasını if- temişlerdir. Çankırıdan Seni yok etmeye hiç bir yetişeceğine biz inana- mayız. Çünkü, sen, Tanrının en mutlu ve en erişilmez bir varlığısın. Şu da - Çankırı adam gücü Düzce (Özel) — Beyköyünde şekerci kikada bütün bir memleket ulusu al- bize düşk Ahmedin evinde bir vak'a olmuş, beş ar-'nın kadar temiz ve açık göğsümüzün İ*di özgen havası içinde toplanarak alçak- ruma memuru Vahip oğlu Behçet arkadaşı Jara lânetler yağdırmıştır. Onu sana Man halim bir kaza kadar bir kez daha bildirmeğe biz a-| ©! » |raç olurken Tanrının acun durdukça İseni başımızdan eksik etmemesini coş- kun yüreğimizle yalvarırız. | Bigadan Biga — Senin ve ulusun varlığına u- zatılmak istenen hain ellerin ve onu dü- şünen hain kafaların koparılmasını iz- temek için Biga balkı toplandı. Senin varlığına ve sağlığına uzanan hain el- leri kırmak — istiyorlar. Sana derin ve| sonsur saygı ve sağlık. | Kalecikten | Kalecik — Büyük Önderimize kast- etmek istiyenlerin mel'unca teşebbüs -| lerini nefretle karşıladık. Atatürke u- | | zanan elleri kırmak için bugünkü top- | lantıda bütün Kalecikliler tekrar ant içtik. | Nallıhandan Nallıhan — Bütün Türk ulusunun ca- ni olan canınıza kıymak istiyon alçakla- rı tel'in etmek üzere toplanan binlerce Nalhıhanlı bu nankörlerin tezelden en ağır ceza ile tecziyeerini isterken böy- İlelerine topraklarımızda yer vorilme - mesini diler ve esasen bütün varlığı ile (sana bağlı olan bizler yolunda her an kanımızı ve canımızı harcamaya tek- rar ant içtiğimizi arzederiz. | sevebilir. Fakat konuşması ı—.-.uv_ı“_"uf miyorsa, fikirlerini ve düşünceleriği * miyorsanız, bu sevgi de nikâh eviğinden içeri giremez. ; Bir kızı rahan ve manen .—:ımğ""ı':/ olmadıkça, sevginizin daimi olabi ginize ;ıı;ın'ıııııiıkcî:) niz kimse ile ©* anmayıız. diğinizi zanne kulkmayınız. * «Kadınlar işlerimizle alâk önlük anla kadar me Allahlık bir dişi, Eve geld i sormaz. Evin d! dı. Karın ne yapıya bir lokma onu alâkadar e natıl kaza Adeta eki mez. istemiyorum. Evlilik bu demek * Şüphesiz bu değildir. Fakat Lıh*';? miyetindir. Biz kadınlarımızı lıocll"d."j' lerile alâkadar olabilecek surette YÜyyif miyoruz ki: Cahil bir kadın kocasi ÜYgE karşıya gelip konuşabilir mi? Noöbetçi Eczaneler Bu geceki nöbetçi ec E ü: (Agop Mi (H. Hümü) Beyazıt: (Sıtkı). :e'"'d;.v (EP' Ç Emâ pazar: ndar: galoğlu) (İbrahim Halil) Kai Feneti mrük mdi) (Teofilos). a Salata: (Mişel 54'[""' za) Şişli küdar: (Merkez). Kadıköy: (P*, kender ve Namık). Büyükada: * si). Heybeli: (Yusuf A