ı' I N b SON POSTA Teşrin . —N 8 İkinci a TARİHTEN YAPRAKLAR .TARİHTEN YAPRAKL Eskiyalıktan Subaşılığa Yükselen Çomar! İki Eşeğin Evliya Diye Yutturulduğu Devirde Çomara Türbe Kurulma Çok Görülmese Gerektir Semerli Evliya hikâyesini bilmi- Yen yoktur. Hâlâ dillerde dönen Abu ikâyeye göre, dervişin biri geziye Sıkmak için şeyhinden izin alır - ve | kendine armağan edilen bir eşeğe| semeri vurur, yola koyulur. Çemen- der zavallısı ya ihtiyar, ya hasta ola-| cak ki, beş on gün yürüdükten sonra tavlağı çeker, nalları diker. Yaya lan derviş ne yapacağını şaşırır, €teği bir çukura gömer, semeri de devirir ve kendisi yanına çömelip gamlı gamlı düşünmeğe dalar. o tırada bir köylü geçer, üstüne semer Beçirilmiş taze bir mezarın I'ıı,_ı_ııdı ö ağlar gibi duran dervişe ilgi göste B 'if, sorar: — Burada kim yatır eıııfler! O düşünmeden cevap verir: îSanotli Bılıı!ıı ğ Bi y öylü gördüğünü hemşer! j Hyler’: yür'ckler::n lıun.w )ıyıııdı-ı::'ı_ı:ddîıçou:lîı.idn SA Ha MA ç “m”' oktu. O sebeple savaşa girişti. d:"“'“'v Seyhliğe mîuı:d::::rmi:rkyıd::hmm onda dokuzu ölün- vi AU icrind iri-İci uğraştı, yüz elliden fazla K ee TU ei İ'.ı'.'n'“ğ_î':;aî ı’;.-ı.ı. beri tacaf, ii hi Ş K » bin t h yardımcı İl :YIıı ıkeıı:ıiı ::.l';:i;i:iu- e::tk;.’::;_ kuvvetlenmişti, onııdu;eçdhı_klıy:ı. ll:n:ıebı::kmı; bir biçimde - görünce caklardı. Çomar bu durumda inanıl- taşalar, işin iç yüzünü ııı;h.rır, .".l da yatan Semerli Babanın kim o_ldu-. ğunu öğrenir ve müridinin kula;;ıîıı fısıldar: Tasalanma köftehor, bizim tekkede yatan da bunun bıbııı'd!rl Bu, belki bir masal. Fakat bıııı: #imdi yazmak istediğimiz çomarır *üfbeıi,)'ne kadar yazık kf. bir lıııkı-ı kattir. Çomar, on yedinci asır orta- larmda bütün Anadoluyu lmfnkh- Yan anarşi içinde yetişmiş delişmen | bir adamdı. Üsküdara kadar yana $an Gürcü Nebi adlı eşkıya elebaşı dının bölük - başılarındandı. İstan- bulda, kendi kısa aklına göre, bir | devrim yapmak ve o şehri soyup w' #ana çevirmek istiyen Gürcü Nebi, Yedi saat süren kanlı bir ııvıg:_în Sonra bozulmuş, Üsküdardan gerile- Te doğru başını alıp .ıvu;ııııı!h!. a Mar da bozgunlar arasında idi, ba- aç tinı güçlükle kurtarabilmişti ve Gür-| Cü Nebiden ayrı düşerek dağ kesen- ıfi' başlamıştı. Bir aralık lisi Murtaza Paşaya kapılandı, Zülerle yapılan savaşlarda bulun Bözünü budaktan sakınmaz Van yolundan Vana gelirken beş altı yüz dli fından Kepan denilen JHkGAE e T A e dit Çomar yaptı, atının iki gözünü Göreyim seni dağlı doru nara savurduktan — sonra alçın kayalara doğru sür- bir iş |diye bir DŞ :a,y:k.ımmı’nn boyu yüksekliğe çıktı, bi d: (oradan atla beraber kendini Van gö- ir Kann n Li çöse İüne attı. D t olduğu için hayli ŞöRe M a “Onu öldürmek istiyenler, bu atlıy Mirtaza ğı': ı::ıhh::lın bölükbaşı 'â'?" hem hğf:ııçe KU 'ayrağı kullanmak salâhiyetile Nik- | diler. boğ daygema uründirıni- *ar sübaşı - muhafizi - YlPılh. tı, © atılışla param parça olıuiFuu ÂAltı ay sonra Merzifonlu Dı!lvu uranladıkları ıçın serlalyorltidü. k:; sakı biri bol rüşvet vererek l onun cesedini bulup kılıcını, 1 için göl kenarına ko- lar birden alıklaşmışlar, geride- Sübaşılığını aldı, Çomarı hapsetti, €- çdeavcunda ne varsa aldı (Hsyei lamışlardı. Çün DĞ aya başi ış| a A mar, devrin gidişinden îüfld!l=.€o=,T:tM bir yanına asıla- da oyna» diyip kırlara salıverdi. Tler baldırı çıplak ü ze gölü geçiyordu. '.o_pııd'.ç:ı:ş::l:sz:'ver ağanın çîfl-, yüze yü dü!(î(şği yiğzn dar bir| kalesi |öbür kıyıya geçmek için üç saat ka- dar çalışması gerekti.Hakkâri köy- lüleri bunu hesaplıyarak çevirme ha- reketine giriştiler. Kendisini önle- meye koştular. Çomarın bahtı da bozuktu ,binbir zahmetle ulaştığı kıyı bataktı. Ne atı, ne de kendisi adım atamıyordu, Bu didinme sıra- sında köylüler de yetişmişlerdi, hü- cuma hazırlanıyorlardı. Çomar işte bu durumda yine canını dişine aldı, bataklıkta boğuştu, haylı adam öl- | idürdü, bir aralık atımı ve kendini balçıktan kurtarıp köylülere saldır- dı. Lâkin at yara içindeydi, sendeli- yordu. a Çomar, kendini, iki minare boyu yükseklikten suya atılırken kurta-| |ran hayvanını artık bırakmak zorun- | da idi. Bunu yaptı ve dalkılıç yol| açarak süren baba adını taşıyan bir | örtülü mezara ulaştı, orada siper, alarak düşmanlarile penceleşmeğe girişti. Bataklıkta soyunduğu için çıplaktı, kılıcından başka - silâhı yoktu. Berikiler ise o kılıcın yaman bir şey olduğunu sınadıklarından uzaktan ok atarak onu vurmaya ça- lışıyorlardı. Nihayet bir kurşun gel- di, Çomarın alnına yapıştı ve dağ te- pelerinden atla suya atılıp ta ölme-| yen bu adamın ömrünü sona erdirdi. | Şimdi Çomar Vanda ve Hakâri- | |de efsaneli bir destan olmuştu, onun Jadını taşıyan bir çok masallar uydu- ruluyordu. Aradan üç beş yıl geçince Çomar büsbütün kıymet buldu, vu- 'yulduğu ve gömüldüğü yere koca bir 'türbe kuruldu. Artık, hastalar onun |mezarına yüz sürüp şifa dileniyor- lardı. açık közlü yobazlar yine o me- zar etrafında post serip avaz avaz (dua ediyorlardı. Kimse, tek bir kimse onun dağ kesenlikten geline |wve ölüme mahküm bir adam olduğu- İnu hatırına getirmiyordu, mezarının toprağı her derde derman sayılıp sandık köşelerinde saklanıyordu. Baba ve oğul iki eşeğin evliya ta- nındığı bir devirde Çomar bölükba- şaya türbe kurulmak çok görülmese gerek-. Mİ T. Tan d :":dl'”ç“ı':ı —— i, Vana doğru uçup gitti, a vali lunan M:hrneıçuimiı Paşaya kın Pilandı. Şimdi işi gücü Hakküriye in etmek, oradan koyun, SIBIr sür- Mekti. Hakkâri, o devirde çete YE- çna tiştiren bir mıntaka idi, Vanlıları ıı_kı < tık hirpalıyorlardı. Çomar, yaptığı| — Biz bu münasebet n ı_knılıı'lı Vanlıların öcünü almış Bi- | ni ziyareti dül İ adar bir 1 göründüğünden hem ün, hem ı.ıy- çat bize bu gibi vılîı!ıım "Mk &t kazanmıştı, kendisine evler, dük-/ | , yi zunu, bu !Iı vi Z i;_.ı" armağan edilipd:ıırw:r_:ı;JM ğa thd'“ıxı:—“ Keğ 'akat Hakkârililer de ona köplmn soğeiĞa T liyorlırdı, izinde dolaşıyorlardı. B;.lınıî-ınıml bılüıi_ HĞi ü tün Çomür, elli atlı ile Kuskun kıranl — Kudur hâdiseleri çok azalmıştır. Çomarın suya ' İğini bastı, bir sürü atını (Baştarafı | rinci yı'i:l:) ü alınmışlardır. Köpek ölmüştür. * î(uduraîkâpek SN Hastane en tenha günlerini — yaşıyor. |Bunda mevsimin çok tesiri vardır. Çün- ,lnı kış mevsiminde insanlarla hay - " | vanların teması azalıyor. Hastanemizin hasta sayısı yazın biraz fazlalaşır, fa- kat unutmamalı ki memlekette yaşı - yan köpek adedile kuduz hastaları sa- yısı arasında mebsut - bir münasebet mevcuttur. Say'a 7T —— Türkiyede Maden Kömürünün Keşfi Tam 107 Sene Evvel Bugün Yapılmıştı Bunu Bulan Uzün Mehmet Için Büyük Tören Yapılıyor ürk kömürünün «Uzun Mehmet» adlı Türk köylüsü tarafından keşfedi - | lişinin 107 inci yıldönümü münasebe - tile bugün bütün Zonguldak havzasın. da büyük bir bayram yapılacaktır. Yalnız Zonguldağın değil, bütün va- tanım kendisine minnettar olduğu ve Türk yurduna «kara elmas» 1 bulup ve- ren Uzun Mehmet, Ereğli Himanına yaslanmış bir sathı mailde Kesltaneci köyünde doğmuş, büyümüş, 1825 te şh Sinop tersanesinde askerlik yapmış- tır. O zamanlar buharla işliyen Seragi Bahri adında bir kalyonda çalışırken maden kömürünü orada görmüştür. Uzun Mehmet, köyüne döndükten bir müddet sonra bir gün zahiresini ö- ğütmek için Kösecağzında bir değir - mene gitmiş, nöbet beklerken ısınmak Uzun Mehmedin için ateş yakmış, ateş yanarken (mos- soldan sağaı Allhrlşı:':.m:ı.l: tra) lardan kopup gelmiş siyah taş par- Hüseyin, Sırma, Vesile, Emine çalarının yandığını görmüş ve bunla-| Dudu, Hâvva rın, kendisi bahriyede askerken tanı -| Şimdi cumhuriyetin en büyük servet dığı maden kömüründen başka bir şey | membalarından biri olan ve Türk eko- olmadığını anlamıştır. nomi alanında canlı bir âbide olarak Uzun Mehmet - İkinci Mahmudun | duran bu kıymetli madenler daha yıl - yurtta kömür aranması için çıkardığı | larca üzerinde işlenecek kadar zengin « (hattı hümayun) dan da haberdardı. | dir. Yurda en büyük cevheri armağan Sırf bir tesadüf eseri olarak bulduğu bu eden Uzun Mehmedi bu münasebetle taş parçalarından bir çuval doldurarak | *âygt ile anarız. karadan — İstanbul yolunu tutmuş — ve metâinı saraya arzetmiştir. Darphane- de yapılan tetkikattan sonra bu cev - herin maden kömürü olduğu anlaşıla - rak Uzun Mehmede bir miktar atiye verilmiş ve bir miktar da aylık bağlan- mıştır. Bundan sonra seçilen bir heyet E - reğli ve mıntakasındaki kömür madeni havzalarını çizmiş, Uzun Mehmedin yurda bağışladığı bu çok kiymetli ma - denler yıllarca durmadan işletilmiştir. # Son Posta : Bu münasebetle şunu da kaydedelim ki Uzun Mehmet adı ve onun yaptığı büyük hizmet bu yurtta, ilk defa Son Posta vasıtasile aksetmiş ve tanınmıştır. Uzun Mehmet hakkında uzun - bir yazı yazan ve onu tanıtan Zonguldak muhabirimiz Ahmet Naim - olmuştur. Binaenaleyh Son Postanın ifa ettiği hizmette Ahmet Naim de müşterek pay sahibidir. Alanyaya (5) Kilo Ağırlı- ğında Buz Düştü Alanya (Özel) — Bütün garbi Anadolu ve Karadenizde şiddetli bir fır- tımanın hüküm sürdüğü sıralarda, Alanya da, tabintin hışmına uğramaktan kurtulamamşıtır. Yağmur ve sağanaklarla karışık kuvvetli bir boranın tesirile şehrin Tepemahalle ve Kurşunlu civarındaki ağaçlar yıkılmıştır. Bu arada düşmiye başlıyan görülmemiş büyüklükteki dolu, âdeta gökten buz yağıyar hissini vermiştir. Bu dolular, havadan inerken birbirine yapışmak suretile âdeta beşer kiloluk parçalar vücuda getirmişlerdir. İnsanca zayiat yoksa da katır, keçi gibi bazı hayvanlar ölmüş, üç gün devam eden fırtına nelicesinde birkaç ev de yıkılmıştır. Limanda da kayık ve mavnalardan bir kısmı karaya düşmüştür. Tıp Faköltesinde Rontken Enstitüsü Şehremininde Tıp Fakültesine bağlı mek üzeredir. Bu kısım pek çok para cerrahi bir paviyon ile bir de röntgen sarfile ve en son fenni vesaitle tamam « enstitüsü kurulmaktadır. Cerrahi pa - lanmaktadır. Türkiyede ve hatta şark- viyon bitmiştir. Tefrişatı ile meşgul o- ta en mükemmel bir röntgen mücssese hlunmaktadır. Radyoloji kısmı ise bit - ai olarak gösterilecek bir faikiyettedir. - li Zonguldak kömür havzasının umumt! görünüşü " —— aa ee eee ——