Muharriti: Freeman Wille Orofta SON POSTA İSTEESİ) O gikAyer MÜSABAKALI HİKÂYELER -İ(MHH- 30/10/935 Zabıta Memurları Müşterek Faaliyetle Vak'ayı Aydınlatmıya Çalışıyorlardı Frençin mahirane sorulmuş sualleri | Üzerine Mister Hopvud, Viktorun bir zamanlar para hususunda sıkıntı çek- tiğini, kumar oynayıp borçlandığı &ı söylendiğini, fakat bundan dört ay evvel işlerini düzelttiğini söyledi. Ku-| marda mı kazandığını, yoksa bir mira- sa mı konduğunu bilmiyordu. Fakat Viktor eski hayatına dönmüş ve kumar ve borç şayialarının arkası da kesil - mişti. Hiçbir Ipucu Yok!l. Frenç, Skotland Yarda dönerken, düşünceli idi. Hiç bir ip ucu elde ede- memişti. Bu işte müstakillen hareket et- miş olsaydı doğru İrlandaya giderdi. O Londrada yapılabilecek her şeyi yaptı- ğına ve bu muammanın olsa olsa yine İrlandada halledileceğine kanidi. Daireye geldiği zaman doğruca baş müfettişin odasına çıktı. Ve yapmış ol- duğu tahkikat hakkında izahat verdi ve kendi kanaatini de söyledi. Baş mü- fettiş onu dinledikten sonra: — Eğer bu kanaatte isen Frenç, hiç durma, İrlandaya kadar git ve onlara da izah et. Hem rica ederim, onlara e- linden geldiği kadar yardım et. Orada kalmanı isterlerse kal. Hattâ istersen pimdi telefon et ve bu gece de yola çık, dedi. Irlandaya Doğru İrlanda polis baş müfettişine telefon ettiler. Belfastta da yeni bir ip ucu elde edememişlerdi. Onun için Frençin gelmesi onları son derece memnun ede- cekti. Nihayet, Frençin o gece Larn ve Stran- raor yolile Belfasta gitmesi kararlaştırıldı. Polis komiseri Maklang, kendisini orada, istasyonda bekliyecekti. Şimdiye kadar yapılan tahkikata göre, yolculuk esmasında Sir Conun başına bir şey gelmiş olması muhtemci görünmiyor- du. Maamafih Frenç, ihtiyarın seyahat et- tiği trenle gitlmeğe ve etrafı göylece bir göz- | den geçirmiye karar verdi. Euston istasyonuna gitti. Kendisini 6 nu- | maralı perondaki istasyon müdürünün da-| İresine gönderdiler. Burada bulunan — bir| memur trende yerin tutulduğuna dair bir kâğıt verdi. Bu kâğıdı gişeye götürünce ken- disine birinci mevki bir gidiş geliş bileti ve| bir de yalnız gitme, tek yataklı bir kom- partıman bileti verdiler. Tekerrlir Edon Vak'a 'Tren akşam tam 7,40 da 12 numaralı perondan hareket edecekti. Vagona geldiği vakit kendisi için bütün hazırlıklar yapıl « mıştı. Vagonun kapısındaki listeye isıni ya- zılmıştı. Kapıda daran vagon memuru da kendisini bekliyordu. Tren hareket eder et- mez gelip biletini kontrol etti. Ertesi sabah şafakla beraber Stranraer is- tasyonuna geldi ve Larne bareket edecek olan vapura bindi. Bir saat sonra Larne is- tasyonunun önünde vapurdan çıkarak Bel- fast treninde bir vagona bindi. Tren hareket etmezden evvel etrafına bir göz gexzdirdi. Sir Conun altı gün evvelki barekâtını tasavvur ediyordu. Hakikaten, kşte, ötede bir yolcu istasyon müdirile gö- tüşüyordu.,. İşte trenin kondoktörü yan- larından geçiyor ve onlara bakıyordu. Bir müddet sonra ayni kondoktör gelip, tıpkı Sir Conun bileti gibi onun da biletini aldı. Vak'a âdeta tekerrür ediyordu. Yarım saat sonra tren Belfast istasyonun- da durdu. Maklang orada kendisini bekli- yordu. Gayet neş'eliydi ve Frençi büyük bir samiriyetle karşıladı. Çiçester Sokağı Frenç bir iki dakika içinde yolculuğunu anlattı. Sonra istasyonun kapısına doğru i- lerlediler. İstasyondan çıkarken — Maklang elile bir binayı işaret ederok: — İşte Sir Conun uğradığı otel bu,.. de. di. Fakat her şeyden evvel Çiçester soka- Ema gideceğiz. Baş müfettiş sizi bekliyor. Maklangın otomobiline atlıyarak İrlanda polis müdiriyetine çitliler ve dağruca baş Müfettiş Reyninin odasına çıktılar. Reyni kısa boylu, lıkııe:ı bir adamdı. Frençi görünce ayağa kalktı ve gülerek eli- Bi uzattı: — Ne iyi ettiniz de geldiniz Mister Frenç. Bize çok müteşekkiriz. Fakat işimize başla- İvel benden izahat Sir Conun genç yeğeni Viktor Magil kahvaltı etsek iyi olur. Herhalde acıkmışsınız- dır, dedi. Kahvaltı edip te tekrar yerlerine o- turduktan sonra, başmüfettiş Reyni: mazdan evvel bir iki lokma — Tam vaktinde geldiniz. Mister Frenç. Bir misafir bekliyorum. Onu si- zin de görmenizi İsterim, — Kim 0? — Viktor Magil. Şüpheler Kimdae?. Frenç güldü: — Yal... Viktor mu? İyi ki daha ev- istemediniz. Bana sorsaydınız, onun İskoçyanın garp sa- hillerinde Aarkadaşlarile birlikte motor gezintisi yapmakta olduğunu söylerdim, dedi. — Bir dercceye kadar da doğru söy- lemiş olurdunuz. Siz haber aldığınız za- man © hakikaten oralarda idi. Motor Oban'a uğradığı zaman, binbaşile kız kardeşlerinden telgraf almış. Derhal Glasko trenine atlyarak orada Belfast| vapuruna yetişmiş. Bu sabah buraya gelmiş ve doğruca fabrikaya binbaşının yanına gitmiş. Bana oradan telefon et- Ü ve görüşmek istediğini söyledi. Daha evvel sizinle görüşebilmek için on ikide gelmesini söyledim. E... şimdi de söyleyin bakalım Mister Frenç... İnşal- siz |lah iyi havadizleriniz vardır?.. Frençı (Arkast var) EMSALSIZ VE BiLÂ iTİRAZ EN MUKEMMEL TEMİZLEME VASITASI TOZU iLE BİLCUMLE MUTBAK EŞYA vE EDEVATINIZI,BANYO- LARINIZI VE SAiREYi YORULMALSIZIN TE- MiZLEYiB PARLATABi LECEĞİNİZi HATIRINIZ- DA TUTUNUZ. BiR TURAN MAMULÂTIDIR! bir | ” 'posta günleri değiştirilmedi. Okuyucularımı- zın Sorgularına Doktorumuzun Cevapları Okuyucularımızdan hisarda (H. N.) a: Gözlerdeki çapaklar bir mahsulüdür. Dört binde bir Pcrmrm-w'“m' ganat dö potas mahlülile günde iki| Bu ölüm beni |üç defa banyo yapınız. Ve yahut |son derece mera- kaynamış, ılınmış sade çayla aynilka — düşürmüştü şekilde banyoları tekrar ediniz. Te-| miz eczalı pamuk kullanınız, Fazla kuvvetli ziyaya bakmayınız. O gün, lokan- -1 |taya, benim ihti- İyarın, Bayan O. İvenin ölümü hak- kındaki düşünce- erini ' öğrenmek gitmiş. Afyonkara- nezle Niyetile ve her zamanki yerime geçip otu. rurken, bu mese- le etrafında, dost- Ankarada okuyucularımızdan Ba- larımla geçen bü- yan (S.) e: tün münakaşaları Su haşlamasından hasıl olan ya- bür “tUSEĞAM nık için ucu ateşte kızarmış ve soğu- | İmuş bir iğne ile yanik kabuklarını yordum. Esasen, — ne bu münakaşa- |deliniz. Üzerine (Metavaccin) mer.ıhr. ne de polisin inceden inceye yap- hemi sürünüz ve bağlayınız. Bir tığı tahkikat hiç bir netice vermemişti. haftada iyilendiğini göreceksiniz. Bu bir kaza mı, yoksa bir cinayet mi idi? Bu ihtimallerden bangisinin üzerinde duracağımı bilemiyordum. Arkamda, sevimli ve munis bir ses: — Ne düşünüyorsunuz? dedi. Persi sokağı cinayetini mi?. Acaba, bu adam benim zihnimden * İzmirde Bayan (İkbal) e: Diş etlerinizin kanaması iyi mu- hafaza edilmediğinden ve kanınızın zayıf olmasındadır. Klor kalsiyum, | Trikalsin kullanınız. Dişlerinizi gün- de iki üç defa diş macunile fırçala- 7 e y yınız. Her yemekten sonra müvelli-| S©ceni okuyacak gibi - fevkattabin bir dülhumuzalı su ile gargara yapınız. kudret sahibi mi idi?. Dönüp, hayretle| Çuk şekerli yemcklrr yemcyımz sordum: Bayan Oven'in Mukadderatı iz. hakkında ayrıca bildikleriniz var mı? İhtiyar güldü ve yeleğinin cebinden yepyeni bir sicim parçası çıkardı. * | — Bu meselenin de içyüzünü bil- Eskişehirde tüccardan (H. N.) a: (mek istiyor musunuz? Vücudünüzdeki kesiklik ve takat-| ——— Evüt, Zira büürun kadar böni h- sızlık ateşiniz ol: ğ ö ee ö NVe e GR İN G madxgıfıa göre VÜ-| lere düşüren hiç bir vak'a olmamış- cudünüzü spora ve su ile yıkanmı- ai iya alıştırmadığınız anlaşılıyor. Ev-| ”" . | . v velâ ilık, sonraları yavaş yavaş so- Sicimi elinde olduğu halde, cevap| ğguk su banyolarına ve ıslak havlu vermekte asla istical göstermiyordu. ile her gün silinmiye alışınız. Açık / Onun izzeti nefsini gıcıklamak yolunu pencereli odada yatınız. Açık hava- | tuttum. |da günde (1-2) saat gezinti yapmız.| — Yoksa, dedim, bu sefer, siz de İlâç istemez. İştihanız düzelecek, | polisin aczine mi iştirak etmek zarure- iyi yiyecek ve kudret, kuvvet toplı-/ tinde kaldınız? yacaksınız. |tiriniz. Taze sebze ve meyvı yiy: Fazla kavrulmuş, et yemeklerinden sarfınazar ediniz. l Kaşlarını çattı: SON POSTA DOKTORU | — Hayır! Lâkin bu cinayet herhal- * |de ötekilere nisbetle çok ustalıklı, kur- Postalardan ş.kayet İnazca işlenmiş bir cinayettir. Bunu iti- Edlıiycf >raf etmeliyim. Ve caniyi muhakeme | edip te kendisine ceza tayin edecek Terme bayümiz diyor ki: ben olsam, kendisini bizim hariciye | — Kazamıza haftada iki posta gelir. ınewelımnde önemli bir memuriyete Bu yüzden gazetelerin tarihleri geçiyor |geçirirdim. Zira böyle mahir bir adama ve halk bittabi okumak hususunda ' oranın pek büyük ihtiyacı vardır. müşkül — veziyelle kalıyor. Terme ile| Bu cinayet, işlendiği yerle fevkalâ- Çarşamba yolu iyice yapıldı. Fakat | de mütenasip bir tarzda hazırlanmış ve Halbuki cidden san'atkârane olmuştur. Madem Samsun ile Çarşamba yolu çok munta,'ki bu işe bu derece merak sarmışsınız, zam olduğu halde oraya her gün posta |Persi sokağında kâin ve yalnız ressam vardır. Terme - Çarşamba arası 23 ki-|atelyelerini ihtiva eden mahut büyük |lometredir. Kamyonlar yarım - saatte binayi de pek iyi bileceksiniz. Atelye |bir kalkıyor. Bu yolda enâz haftada diyorum ama, bunlara alelâde oda de- 3 -4 defa posta yapılması için alâka- mek daha doğrudur. Başka yerlerden |darların nazarı dikkatini celbederiz. — 'farkları pençelerinin daha büyük ve Armutlu okuyucularımızdan biri de kiralarının daha yüksek olmasıdır. diyor ki: | Birinci katta, odabaşı oturur. Bu a- — Buradaki gazete meraklıları, ga- dam, haftada yirmi şilin ile kendiıinel zeteleri Gemlik yolundan dolaştığı için verilen - gaz ve kömür mukabilinde, bir gün eski gazete okumak modıun-wmenivenlen temiz tutmak ve ııluıi: yetinde kalıyorlar. Halbuki İstanbul ile gideni gözetlemekle mükelleftir. Armutlu arasındaki kısa mesafede — 1898 haziranında, bu odabaşılık va. muhtelif seyrüsefer — vasıtaları vardır. zifesini gören, Bayan Oven adında, Bu müşkülün bir yola konması için saygı değer, sessiz ve yaşlıca bir kadın- P. T. T. idaresinin nazarı dikkatini cel- |dı. ü Atelyelerden bazılarını silip, süpür- mek - süretile, haftalık kazancını bir miktar arttırıyordu. Böylece, her ay muntazam ve önemlice bir kâr temin etmekte idi. Kendisi, tek başıma, papa- ğanı ile beraber yaşıyor ve çok az lıırı îmunflı geçiniyordu. Odabaşılığı bir | İkaç senedir. ifa ediyordu ve yılda üç! dört defa, bizzat götürüp te Bambriç bankasına yatırdığı birikmiş paralar, ddukçı zengin bir yeküna baliğ olnuş- |t Atelyeleri işgal eden genç ressam- ' TAKVİM 31 29 1cITEŞRİN 933 177 Arabi 1354 D Şasan Ruml 1351 | Tel Teşrin 17 Vi zanl |Vasatl 6& 18 üğe (6-6|Us7 | bi li selu e ııı. m )2 — 17 09 Yava | Doz 8a tmsük İ 38 448 leri yatan hiç kimse yoktu. ,|kendisine temizlettirenler, giderken, anahtarlarını —bırakı? sabah gene alıyorlardı. Binamıt katında, avluya nazır, ufak bir ı |dükkânı vardı. Camcı, sabahlari kesten önce gelir, husust bir 4 açtığı kapıdan içeriye girer ver, (âdeti veçhile de sokak - kapısın! " — bırakırdı. Umumiyetle o saatte, yani d0 İlarında, Bayan Oven çulnıl |ve iş başında bulunurdu. dükkânına girmeden evvel, Onunecu Bayan Ovenin Ölgmu Bayan Ovenin osrarengiz ölümü, Persi gındaki ressamları heyecana dü; ima bir iki çift I4f ederdi. Lâkin, 2 şubat günü Bayan ? ne gördü, ne de onun sesini işittk "g buki, dükkânı her vakitki gibi müş ve sobası da yakılmıştı. W odabaşının erken işini bitirdiğin? oldu ve bu aykırılığa fazla vermedi. ( ....ıu' |lar, bu kadını, hali vakti A Bi ı.,ıııi A:hlj ee ürEERHTE * Sön Posta Neşilyat BU ü Seliim Sahiplerk A, kkrem, 8. RagtPı Matbans! R>g'P H