28 Ekim 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Atatürk İçin Mel'un Suikast Teşebbüsü Münasebe- tile Azlıkların Yaptık (Baş tarafı 1 inci yüzde) dini âyinler yapılmış, kurbanlar ke- silmiş, nutuklar söylenmiştir. Bil - hassa Ortaköy ermeni kilisesinde; icra edilen âyin çok alâka uyandır- iş ve sabahleyin dokuzda başlı » Yan merasim çok kalabalık bir din- leyici önünde sonsuz bir heyecanla | saat yarıma kadar sürmüştür. Merasimi Beyoğlu papazı «Der- nerses Göybaşyan» idare etmiştir. Galatasaray lisesi talebesinden Ra- şik Azaryan adında bir çocuğun a teşli bir hitabesinden sonra dini â- yin başlamış, bu âyini, rahibin türk- $e bir vaizi takip etmiştir. Papaz, bu nutkunda güzel bir ifa de ile Atatürkün hayatından, istik- lâl savası başlangıcındaki Türkiye- “nin vaziyetinden, yabancı ulusla - rın Türk topraklarını paylaşmak Bayretile Türk ulusuna vurmak is) tedikleri darbeden ve bütün bu teh- likeli durumda Atatürkün Anadolu| içinde bir güneş gibi doğarak yaban- cıları kovmasından bahsetti. Ve A- ları Gösteriler tatürke sevgi ve saygı gösterilmiş, ömrünün uzunluğu için dualar edil miştir. Bu âyin onda başlamış, on ikide bitmiştir. Dini merasimin sonunda Papa Eftim öz türkçe bir nutuk söy- lemiştir. Papa Eftim heyecan ve coşkun - lukla anlattığı sözlerde demiştir ki: wYüce Önder Atatürk!. Kutsal adına bağımı sunarım. Sen Tanrının acuna bağışladığı bir nur- sun. Seni kıskanan pis ve iğrenç ruh- ların sana, senin üstüne kalkan ve kalkacak olan eller amaçlarına ula- şamadan kırılır ve kururlar. Atatürk!. Bugün senin için Tan- rıya dua etmek bizim ödevimizdir. Sen artık etensel değil, tinel bir var- İıksın. Sen ölmez duyguların timsa-| isin. Sen büyük, Türk ulusuna Tanrı » nın armağanısın.. ilh...» Hasköydeki Merasim Hasköy musevi cemaati de, dün Parmakkapıdaki (büyük sinagonla- Adisababadan — İngiliz hariciye nazırı- nın Avam kamarasındaki nutkunda, İtalya- ya karşı askeri tedbirler o alınamıyacağını İsöylemiş olması Habeş hükümetini büyük bir sukutu hayale düşürmüştür. Artık Ha- beş mehafili ancak (İngilterenin babri bir müdahalesi ile durdurulabilecek olan bar- bin gayri muayyen bir müddet uzayıp gide- İceğini söylüyorlar, Burada, iktisadi tedbirlerin müessir ola» bileceğine kimse kani değildir. Fransanın İngiltere ile birlikte hareket etmiyeceği ve İngilterenin de kendi başma hareket edip Süveyş kanalını kapamağı göze aldırmıya- cağı söyleniyor. tatürkün bu on iki yıllık cumhuriyet rında toplanmışlar ve suikast teşeb-! Ras Gugsa'nın Adamları Geri Dönüyor devrinde her bakımdan yaptığı inki- hüsünü lânetliyen bir tören yapmış» | lâpları saydı. Türkün göz bebeğine karşı yapılmak istenen fenalığı, $u son suikasti işaret ederek: «Yurttaşlar!, Atatürk, bizim canımız ve varlığımızdır. Ona bir kaç hain, el kaldırmak istemiş. Türk milleti, büyük (Önder) imize karşı kalkan elleri kı - rar, Biz bugün o hainlere nefret, Ata - türkümüze de uzun ömürler dilemek için toplandık» demiştir. Bundan sonra öz türkçe bir dua o -| kunmuştur. Bu dun hüâsaten şöyledir: «Ulu Tanrı! Bu saatte bütün yürek - lerden yüce dergühma yükselen dilek- leri kabul et. Yurdumuzu kurtaran A» tatürkün varlığına karşı uzanmağa yel- tenen küstah elleri, biz kullarının se- lâmeti için kır, ez, yok eyle. Görmek ve tanımak bilmiyen o nankör gözleri gazabının ateşile yak, kavur. l Yüce Tanrı! Atatürkün ömrünü, s6-| nin,merhamet güneşin gibi, sönmez ve sonsuz eyle...» Bundan sonra kilise bahçesinde iki tane kurban kesilerek merasime #on verilmiştir. Türk Ortodoks Kilisesinde Galatadaki Türk ortodoks kilise- sinde de, dün bir âyin yapılmış ve kalabalık bir dinleyici huzurun. #uikastçılar nefretle yadedilerek A- lardır. ” İ Törende cemaat namına müderris İAyram Naum bir söylev vermiş, bu söylevini: «Atatürkümüze yan bakan göz - ler kör olsun, Atatürkümüze uzanan hain eller kırılsın, Atatürkümüze lâf atan diller kurusun» sözlerile bitir. miştir. Hasköylüler ayrıca bir de tazimat telgrafı çekilmesine karar vermiş - lerdir. Kurban kesilerek törene son verilmiştir. İç İşler Bakanının Teşekkürü Ankara 27 (A.A.) — İç İşleri Ba kanımızdan:7 Binlerce yurttaşlarımdan ötedenberi vatan ve millet hainliğini geçim vasi- tası yapan bir kaç serserinin ulu Şefi» kasti tel'in ve muvaffak olamadıkla- rından beni tebrik eden telgraflar alk maktayım. Teşekkürlerimin ve tebrik- Şükrü Kaya ua e için habis gide gele belki mak (Baş tarafı 1 inci yüzde) O çıkarken, içeri dolan çocuklar- dan birisi, ikinci sınıfın kıraat kita” İmiz Atatürk'e yapmak istedikleri kötü! lerimin sayın yurttaşlara ulaştırılması-| da İmı Anadolu ajansından dilerim. Dün neşredilen resmi bir tebliğde şimal İ deki Habeş ordularının vaziyeti iyi olduğu bildiriliyordu. Bu tebliğ, Habeşlerin Erit reye kaçmakta olduklarına dair çıkarılan #yiaları yalanlamakta ve Guksa ile bera» İber kaçan bazı Habeş askerlerinin, İtalyan cephesine ait mühim bazı malümatla avdet ettiklerini bildirmektedir. İtalyanların yakında merkezi Makale olmak üzere yeni bir taarruza kalkacakları» ni tahmin etmekte olan kurnaz Habeş Ge- neralleri, Makallede bulunan bütün asker- lerin ve halkın şehri terketmelerini, yolla rin bozulmasını, bütün evlerin yıkılmasını ve bu harabede yiyecek namına bir şey 'bi- rakılmamasını emretmişlerdir. İmparator İçin Tayyareler Hazırlanıyor Bu sabah, imparatorun ikinci oğlu Dük dö Harrar Prens Makonen, on kişilik son İsistem bir Fokker tayyaresine binerek bir uçuş yapmış ve sarayın üzerine geldiği va- kit mendilini sallıyarak pencereden bakan babasını selâmlamıştır. Habeşistanın diğer üç motorlu Fokker tayyaresi de buğün ilk defa olarak hanga- rından çıkarılarak tecrübeleri | yapılmıştır. Her iki tayyare, imparatorun cepheye ha- reketi için hazırlanmaktadır. Habeş hükümet erkânı, buradaki matbu. al mümessillerine yaptıkları beyanatta, İtalyan sefaret erkânınm, kendilerine Adi- sababayı terkederken gösterilen muavenet. ten dolayı gizli polis teşkilâtı kumandanına beyanı teşekkür ettiğini söylemiştir. Bu su- #aaaaeareseaeasee .. easaneaaesememe bu büyük işin altından kalkabilmek için çabalayıp durmaktadır. Gorahalide kuyudan su doldu- İretle Habeş hükümeti, memlekette gizli bir polis teşkilâtı olduğunu itiraf etmektedir. «1 gece gündüz çalışarak el bombaları imal | ya gösterir gö etmekte ve eski muharebelerden unutulup | tas, derhal il v. Silin fok yaslan deküsiüeleidir: | ZİLA abe. elenme giy Sir Samuelin Nutku Hoşa Gitmedi, Ras Gugsanın Adamları Geri Dönüyorlar fabrikada (şimdiye kadar (700.000) el bombası imal edilerek, gelecek büyük mu- harebede kullanılmak üzere develerle cep- belere sevkedilmiştir. Bu el bombaları saplı Alman bombaları- nın aynı ise de, Avrupa mühimmat fabri- kalarından getirtilen mütehassıs bir Erme- ni tarafından buradaki şeraite uyacak bazi tadilât yapılmıştır. Her biri birer kilo ağırlığında olup pat- ladıkları vakit etrafa 200 misket fırlatmak» tadırlar, 5 İmparator dün bunlardan bir tanesini bizzat tecrübe etmiş ve son derece memnun olmuştur. Dün buradan cenupta bulunan Ras Des ta'ya, her ne bahasına olursa olsun Gora- baf'yi müdafaa etmesi ermredilmiştir. İlk büyük muharebenin Gorahai ile Ciciga ara- sında yapılması ihtimali vardır. Bu cephe, de Habeşlerin 140,000 kişlik bir kuvvetle-İ ri vardır. Gorahai Kuyuları Ve Buranın Ehemmiyeti Gorahai, çöl ortasında, muhtelif yolla rın ayrıldığı bir merkez olduğundan sevkül- ceyş noktai nazarından son derece mühim- dir. Gorahal'yi elinde tutan taraf aynı 7a- manda buralardaki bütün kuyulara da hâ- kim olur. Eğer İtalyanlar burasını ele geçi- rebilirlerse Ogaden'in susuz ve sitmalı çöl lerinde aylarca sürecek, susuz mubarebele- rin feci akıbetlerinden kurtulmuş olurlar. Cenupta Habeş cephesinin sol cenahına kumanda eden General Nasibu'nun dün ge- ce gizlice Harrara gittiği bildiriliyor. Gora“ hai'deki kumandana, orasını son nefere va- rıncıya kadar müdafaa etmesi emredilmiş- tir. Gorahai'deki Habeş kuvvetleri bin kişi- Pain Az yere a ira İse Mp ta : ve ihtiyat kuvvetleri bulunmaktadır. oyulan yegüne meliklemmik Fabelkar). Ba mekanim meouklin sakil dekllmi stermez, buradaki telsiz is- ran bir Habeşii : şiddetli bir muharebe olacaktır ve böyle Habeşistan Mütemadiyen Bomba bir muharebede Habeşlerin vahşi cesareti Yaptırıyor belki de disiplin gö: z görmüş İtal; e Sıkı bir muhafaza altında bulunan bu ların modern silâhlarına En e srearaz ssaasanaaeasesesesese ....... (130) kuruş masraf eden çocuk ba-| Bunu temin için, elindeki bütün balarını, bem de haftalardanberi diğer işleri, hatta bu meyanda, dil «yok» dinleyip «yok» okuyan tale- kılavuzunun basılmasını da geriye bini arıyor. Ayni cevabı alıyor: — Yok. Bir diğeri soruyor: — Ya üçüncü sınıfın kıraati? Cevap gene değişmiyor: — Yok! > Ve kitap satıcısı, hoşlanmadığı «yokl kelimesini habire tekrarla - #aktan kurtulmak için, dükkânı dolduran çocuk sürüsüne toptan hi- tap ediyor: — Birinci, ikinci, üçüncü, dördün- cü sınıfların kıraat kitapları yoktur. Bayram ertesinden önce bulabilece- ğiniz de şüphelidir. a © yirmi, otuz, kuruşluk ki » tapları almak için ta Maltepeden, Pendikten, i mem nerelerden gelen çocuklar, bil- mem kaçıncı defa boş dönüyorlar. Bu, Babiâlinin göbeği geçtiği İçin gizlenemiyen vaziyet, günler - den, haftalardanberi ağızlarda do - laşan kitap buhranının hudutsuzlu - Sunu anlatıyor. S * Ben lühavle çekerek geri dönen çocuk babalarından birine sokul - dum: — Bu vaziyet, diyor, hem ders yi- lının bir ayı geçtiği halde çocuklara okutacak kitap bulamıyan leri, hem (30) kuruşluk kitabı al » Adalardan ve daha bil beleri bezdiriyor. Bir başka talebe dert yanıyor: —— Orta mektebin kıraatleri ancak dün yetişebildi. Onun da ancak üç İforması basılabilmiş. Söylenildiğine göre, basılmak ü- zere olduğu bildirilen geri tarafı, he- İnüz yazılmış bile değilmiş. Bu şe - 'rait dahilinde, sene sonunda mu - vaffak olamadığımız takdirde, nu- maralarımızı kıranları bir bak ve insaf imtihanına çekersek haklı sa- yılmaz mıyız? Talebelerin, talebe velilerinin ve isimlerini mes'uliyet korkusile gizli- yen muallimlerin yalnız bu husus - taki şikâyetlerine yer vermeğe kal- bütün mektep kitaplarından kalın bir cilt doldurmam lâzım. Bütün bunları dinledikten sonra, kitap buhranını yaratan sebepleri öğrenmek im, Bu işlerdeki vukufuna, ve bita - raflığına kani olduğum bir muha » İzat» perdesi altında gizlemekliğimi rica ederek dedi ki: —— Bütün mektep kitaplarını bas- mak işi, Devlet matbaasının üzeri - 'tap, ismini; şu mahut «salâhiyettar | , ibırakmıştır. İ Bu yüzden, arıyanlar, dil kılavu - zunu da bulamamaktadırlar. Fakat bu işte, Devlet matbaâsinin hüsnü niyeti kâfi değildir. Çünkü orada, kitap basan yalnız iki makine vardır. Ve bu iki makineyle, mektep ki - itaplarını istenilen zamana kadar 'matlâba karşı koyacak miktarda ba- sabilmek imkânı yoktu. Nitekim bu imkân yaratılamamış- itır. Bu gidişlerle de daha hayli bek- İlemek lâzım gelecektir. Kaldı ki bü sene orta ve lise sı - nıflarının kitapları stok halinde mev- 'cuttur. mevcuttur. Ve bu sayede Devlet matbaası, on- ları da basmak omükellefiyetinden kurtulmuştur. Gelecek sene o kitapları da bas - jmak mecburiyetinde kalırsa, talebe- jler sade birkaç ayı değil, bütün ders yılını beklemekle geçireceklerdir. * Bazı kimseler, kitapların tevziin- deki güçlüklerden de müştekidirler. | Fakat bence evvelâ, ihtiyaca teka « bül edecek miktarda kitap basıl - ia masını temin gerektir. vie ortadan kaldırılması için dü - çı kapılarında ve «yok!» KIZILAY Satış deposu Direktörlüğünden: Cumhuriyetimizin 12 nci yıldönümü dolayısile satışa çıkarılacak olan özel OYUN KÂĞITLARI sizler için iyi bir hatıra Güzel bir hediye olacak... Satış yeri: Yeni pontane civarında Akamraylılar han - 20 numaralı mağaza MEMUR ARANIYOR Yol, Demiryol, Köprü, Su ve Elektrik gibi” mühim Nafia işlâri üzerinde çalışmak üzere büyük sermaye ile kurulan şirketimiz, müteaddit yerlerde müdür olarak kullanmak için müstahdimin üzerinde disiplin tesisine muktedir, iş adamları aramaktadır. Polis ve askerlikten mütekait olanlar teroih edilecektir. 300 liraya kadar ücret verilebilir. İsteklilerin terotümei hallerini daktilo ile ve mukabil tekliflerini el yazılarile ve okunaklı bir bir surette yazarak Ankara'da “ Posta kutusu 261 Beşortak yahut “ İstanbul'da posta kutusu 328 Beşortak,, adresine bildirmeleri, N . Jgeciktirilecek olursa, çocuklar, b Eğer kitap buhranını yaratan se -'yıllarını dershanelerde değil, kitap alım satı» ülecek basit çareler biraz daha mile geçirecekler demektir.