—?8 Birinci Teşri ——eraaamer z FEDUNYA | Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ İngiliz Tahtında Veraset Meselesi 66 ncı centilmeni» dir, tahta namzet olan- E'ırıundı?nd—vh"î!"w' bekâr kalmakta srar eden veli- 'aht Prens dö Gal evlenmez ve çocuk sahibi olmazsa, İngiliz tacını takabileceklerin sa- Yısı (9) olacaktır. Dük dö Kentin çocu- &u bu (1) kişinin (7) ncisidir, Birinci de- recede Prens dö Gal ile muhtemel #elmektedir. Sonra sıra Dük d'York ile ge- Enlerinin, daha sonra Dük dö Gloucester'in ve muhtemel çocuklarınındır. İngiliz gaze-| y e teleri İngilterede wveraset usulünün çok man- tıki olduğunu söylüyorlar. Saltanatın veli- ahti doğrudan doğruya büyük — çocuktur. Eğer büyük çocuk babasından evvel ölür, fakat bir varis bırakırsa tahta o varis Beçer, hatta kız olsa dahi. Eğer büyük ço- cuk babasından evvel ve varis bırakımadan ölürse tahta ikinci çocuk veya onun varis- leri geçer ve sıra böylece teakup eder. ... Deyli Meyl gazetesinin baber verdiğine göre İn- muk için tamam (40,000) kişilik bir ame- le kuvveti gece gündüz siparişin temsil ettiği para İngilir lirasıdır. Uzak Şarkta Japonyanın Çinde Faaliyeti — SON POSTA - İtalyada Gürültü Olmuş Moskova Telsizi, Bir Kısım Amelenin Gösteriler Yaptığını Haber Veriyor Fransada Radikal Sosyalist Fırkası Hükümete Karşı Daladye Diyor Kîf İstediklerimiz Yeri- Gelmezse Hü- kümeti Devireceğiz Paris 27 (A.A.) — Radikal kongre - sinde söz alan eski başbakan M. Da » |İadier demiştir ki: «— Hükümet dileklerimizi yerine ge- tirmek istemezse ödevimiz, bükümeti değiştirmek olacaktır.» M. Daladier, menfi kurullara karşı tedbir alınmasını istemiştir. İspanyada Mühim Bir zrmo200000)| İskandal Meyda- |— —| na Çıktı Madrit 27 (A.A.) — Armulusal bir serseri olarak tevkif edilen Danyel Straus namında birisi, birçok siyasal roux'nun, Katalonya hükümet başkanı 'çeklerdir. şahsiyetlerin alâkadar olduğu geniş bir iş ve sulistimal mesolesini ihbar etmiş - Daladiye gazetecilerle ŞD .konışuyu T ü Javlardan ve meşhur muharririn oğlu Siyfrido Blasco İbanez'in, şimdiki dış bakanınım yeğeni ve telefon sosyete - sinde hükümet komiseri Aurelio Ler - 'Yuan Pichy Pons'un ve Madrit - Sara- demiryolu sosyetesinde Moskova 27 (A.A.) — Siyasal çe -ı&. Maamafih bu vak'alardan bir İ!.l -'-İ_İ M&_lı*'ıh ıllınvudı:. Ş ü venler, kuzey Çindeki istiklâl hareketi- mının büsbütün asılsız olmadığı, bu işe İspanyada Kabine Buhranı olacak gibi Y.m Huküııet '“m' nin, Şahar' ” M Çurileştirilmesi demek olduğunu söy « lüyorlar. Ayni çevenler, Sovyet hükümetinin sında bu.i,'lnlc bulaşığı ol: teennisini ifade etmekle beraber, İtal- bir listesini yan - Habeş harbinin, Japonya'ya Çin- de daha faal bir siyasa fatate | tnı vermiş olduğunu kaydetmektedir. | ler. * 28-10-35 Bana, fazla söyletmedi; F—de“ konyağın yarısını fincana döktü: — Sana, bunları ben öğretecek de- Komisyon, radikal parti üyeleri ara- içerisinde eski emniyet çe — Hani, benim sözümü - dinliyor- lar, dinlemezler, diye değil... Onların yalvarışlarına yüreğim — dayanmıyor inü h l d Madrit 27 (A.A.) — Radikal parti - 4 ir kuzey illerinin Man- memur edilen tahkikat komisyonunun ie eĞi ğ lrıpunmdın anlaşılıyor. !ılılı manevi nıın.ı&ııı rağmen, bura- ,daki hissiyat, hükümetten bazı unsur. an şahısların ların ve bilhassa M. Lerroux'nun çıka- parlamento karşısında beyanatta bulu- n » Bunların rılması suretile buhranım önüne geçile- narak İtalya ile mevcut ittifaka ve bü-|Paran san'at düşmanı ve Tireli Hacı Mus- 'tün komşu devletlerle samimi dostluğa |tafa yapılı adamlara da böyle sopa çekilse direktörü Val - bileceği merkezindedir. Eğer M. Ler ) KELER Mad- roux istifa etmek istemezse, tam bir ka- ı:":_::;'::..:hı"_:::uıu -)bine buhranı önüne geçilemiyecek bir tir. Hükümete ittifakla itimat odilmiş- | bupalıyan parmaklar, kırılmaya değerl... (dan Beniecano'nun, eski radikal say - durum alacaktır. KISMET - DEKLİYENLER. iş! ğ Halsiz halsiz gülüyordu: söyliyeyim! Dudaklarının - ucundaki kahkaha attı: — Lâf olsun, diye ağzımdan çıktı... tir. | Amelenin Üzeriı_ıe Ateş Açmak Zaru- reti Hasıl Olmuş Moskova 27 (Telsizle) — Viyana - Jaleyhinde büyük bir nümayiş yaptık - ları, fakat faşist kuvvetlerinin ateşile ,mukabele gördükleri bildirilmektedir. Bütün şimali İtalyada ekmek, yağ /ve şeker fiatlarının son derece yüksel - diği de ayrıca ilâve olumuyor. . . . * LiyoteyinKemikleri Fransadan Fasa Naklediliyor | Nansi 27 (ALA.) — Mareşal Lyau- tey'in kemiklerinin Fasa nakledilmesi ilgisi ile bir tören yapılmıştır. Tabutun Nansi kadetralından çıkarılışında dev - let bakanı M. Louis Marin ve sü bakanı M. Fahri birer söylev vermişlerdir. M. Louis Marin cenaze ile beraber Marsil- | yaya kadür . gidasektir. Hood Renown İngiliz kruvazörle - rinin dahil olduğu ikinci harp Filosu, Mareşal Lyautey'in cesedini Cassablan- /ca'ya götüren Duplebe kruvazözüne re- |fakat eden Fransız filosunu karşılıya - caktır. | Tüâzim maksadile ateş edecek olan İngiliz gemileri Cebelüttarık boğazın - dan Fransız gemilerile birlikte geçe - San'ata Saygı Göstermek Gerek Romancı Mahmut Yesari ile dün Fatih- teki Emiri Efendi kütüphanesine — gittik. Müze kısmını gezerken Aşık Çelebinin tez- kerci Şuara adlı eserinden resimli bir nüsha gördük. Kitap, Topkapı Müzesindeki el - maslar, zümrütler gibi camekân içinde O- kutulmuyor, seyrettiriliyor. Bize Müzeyi gez- diren bilgili ve san'atkâr işyar Bay Mesuda sordum: — Bu kitap neden burada durur da be- ri tarafa geçirilmez? Şu cevabı aldım: — Resimleri aşırılmasın diye!... Hatırıma Evliya Çelebinin Bitliste şahit olduğu acıklı vâkın geldi. Rahmetli Çelebi onu yanık bir dille ve uzun uzun anlatır ya, ben kısaca yazayım: Bitlisli Abdal Hanın eşyası pazarda satılırken Tireli Hacı Mus- tafa adlı biri pay süre süre bin nltı yüz ku- ruşa (bugünkü rayice göre bin altı yüz lira) çıkardığı bir Şehnameyi alır, evine götürür, resimli olduğunu görünce papuç süngerile © güzelim resimleri birer biter bozar, yal- mux bir tanesini - Tirede bıraktığı sevgilisine benzediği için - bırakar ve kitabı geri getirip dellâlin başına atar. Kitabın parasını da, kendi hakkını da he nüz almamış bulunan dellâl, Tireli Hacının yaptığı cinayeti anlar anlamaz Vali Melek Ahmet Paşaya köşar, ağlıya ağlıya dent ya- nar. Paşa da Tireli Hacıyı getirtip sorar: — Bire adam, niçin bu kitabi böyle et- tin? İyi bir iş başardığını kuruntulıyan eşek hacı, böbürlene böbürlene karşılık verir: — Ya o kitap mıdır, papas yazısıdır, nehyi münker ederek bozdum. Melek Ahmet Paşa dayanamaz, hayki- rır: — Sen nehyi münker etmiye memur de- Gilsin ama ben icrayi hükümet etmiye me- Arnavutlukta Reyi Aldı mek olduğunu sana göstereyim. Ve herifin aben kapı kulu yeniçerisiyim» diye bağırıp çağırmasına aldırmaz, al aşağı ettirir, kaba etlerine tam bin deynek vur- durur ve Şehnamenin mezadda bulduğu be- Tiran 27 (A.A.) — Yeni hükümet, | Telini de alır, Kitaphanelerden resim aşıran, sahife ko- sadık bir siyasa güdeceğini söylemiş -|fena olmaz sanıyorum. — San'at eserlerini M. T. TAN — —a aa aa — Çocuklar, önce söylediler; balan|dim ... Gel edi... Daha ertesi gün, mu? diye sordum. E, katıla katıla bir| Zekiye, yine yok... Aldı mı beni bir — İşte, ben de ana benzedim... Ar- güldüler ki... Ben, nereden bilirim?..|merak? Sen olsan, merak etmez misin? — r şxl( tık sesim, sadam kesildi... Dilimi yut- | Aşağıdaki sokakta, yeni, doldurma teş- |O geceyi de, belki vakitsiz, patadak ge- tam. Neden mi? Ne sen sor, ne de ben|tan bir ev yapmışlar... Konu komşu, |liverir, diye uyku uyumadım, bekle « söyliye söyliye bitiremiyorlar. Daha dim... Gelmedi... Daha ertesi gün, izmariti | gidip te onu göremedim... mangalın kenarına bastırdı; yorgun bir meraktan çıldıracaktım. Halecanlarım Ellerini açıp kapıyor, parmaklarını | tttu, başıma ağrılar geldi... A. kız oynatıyordu: gideli üç gün oluyor!... Bir gece yatısı- — Yavrucaklar, baloyu anlattılar... |P gitmişti... Haydi, ertesi gün de 'yu anlattılar. murum, Böyle bir kitabı bozmanın ne de- - ğilim... İçmesine içiyorsun..- Gel ge-|da... FKT öz- Sen, sormasan, ben, gene söyliyece-|Frenkçe çalgılar * VÜK eekek adılar, diyelim... Daha ertesi —— lelim, yaı?ımdı saygı ediyorsun, lhf:’:ldi Bi e İği !:- SÜ c bir arada oynar, ı:lı-ıımkrmıı | “ü"_d' olur mu? Onlar bırakmasalar, —— Tekrar yerine oturdu: <| — Yüreğimin dayanmadığı bir şey| - Elini göğsüne sokmuştu, tütön pake uk işte,.. Oynamak, sıçramak isterler.. Zekiye; evden merak ederler, demez — Daha istersen, var işte... Çekin- değil; gevşeyiveririm de, onlara uya- tini çıkardı: Topkapıdan, Beyoğullarına gidip gel |Pi? -.. Ç“““.c'k- muhakkak hastalandı. $ Te, söyle... nan; diye korkuyorum. — Çek doluyum... Çok doluyum... 'mek kolay mı?.. Balolar, sabahlara ka-| Pâkize, beni teselli ediyor; Necmiye, — Paketini çıkarmıştı: Elini dizime vurdu, yüzüme baktı: Tışıyoru.m artık... dar da sürermiş... Nasıl dönerler) E- P& "İk.d" canlısıdır; bir iki gün de- i — Bugünlerde çok cıgara içiyorum. |— A L a. | İncebir cagara sanıyordu: vi beğenmemeleri, taşamak istemeleri l elinden çelse, haftalaren, aylarca — Geceleri, göğsüm hırıldıyor... Zyıııdı malını elinden kapacaklar, | ©— UNU TARİ Ucunu açıp talde bunu için yal... Eşz_l diyor... 4 Sardığı cıgarasını |kaptıracaklarmış gibi etrafına, ürpe,_'bıılryıy.ı:.:-..n d':n içini karartı -| — C,garasını ağzından aldı, uzun uzun | —— Yuıı. göğsüne bııunnışu h dudağının ucuna yerleştirdi: zaparı Yakirllz yonııııd" ; sen, dinlemeğe alış- içini çekti: K, emeden, içmeden Euı.Hımu... — Seni arattığım bunun için.... Ev| PU A... Ben, mutfağımdan ayrıla- "(.::ııııııın mangalda — Kiraya çıkmaktan, evi satmak -| £ çırp.nk' Hi w yhı';— Meselesi, hâlâ askıda... Kiraya mı ve- L eEbR İ yııl"'d"d*kl*"''ııııı. nnlınnbılohnz'mıılaiuıııi'm b&lwuın._ Ça Telim? Satalım mı? Bana, sorarsan, |Mam?.. İz e rına iliştirdi: — — çıkatmamak; ahveni ger;: doi mea me acıdı; anne, ben, Necmiyenin evini — — T — Ev meselesi, ne oldu? diye sor- Ğ y biliyorum; gidip ablamı alayım! dedi, * t:t'uı)î:ı :;::î:cw kabil ı—".':,,';,;__ Ki-| İhsan ablanın, gene başında çatkı, / mıyorsun... — Onlar, söylermekten ni- ş vi 2 Biz, | yüzü soluk, gözlerinin zaten uçuk ışığı / hayet yoruldular, sustular; benim de :ı'nıt::î:z evin ..ıî::.:m—ııwm sönmüş; kanı çekik dudakla- | başım, biraz dinlenir gibi oldu... Gelge- okuruz> Kiraya verilince, ilerisi için|rının ucuna iliştirdiği incecik cıgarası- 'Jelim, dert gidermiş, yerini boş bırak- d aa İyi... Sataraak Büsbütün açıkta kalaca-/nı tüttüre tüttüre anlatıyordu: — — İmazmış... n biçRai di GA Zai a e B ee A Ğ ak direyorlar.. | — Ah, bu kış çektiğim çileyi, ı_”ç bir 'oldu! Gök ye F ye, Sağ elinin tersini, sol avcuna vurdu: Ok, ben a llllım. gen, bu hafta için| kışlar çekmedim... Meğer, beterin be-| - Kendisine yabancı, meçhul âlemlerin A B ga Skarde| — Akşamlar oldu; ne gelen var; ne de bir gün gel; ben, onların yanında, İteri varmış... Ağzımı açıp gikâyet ct- 'hayalleri arasında bunalmış gibi gözler| » TekTar cıgarnamı' dudaklarına iliştir. giden... Zekiyeyi merak ederken, Pas ev Takırdısını açarım. Sen onların ağa- meğe de korkuyorum... Hani, ağaç al-'rini kapamıştı: Nei < ., |kizeyidedüşün... Oğlan gitti aramağa, B aT ııu_ııı_aü NSt ww'_ü herifin burnuna bir yaprak düş-| — — Kışın, Beyoğullarında -balolar Gece_ Ne isc, uzatmıyayım, o gün, gülti. kız gitti aramağal... Helikiz, bunü e l;ıı,n aüi randak, sani ni |dlir. homur homur homııı"dınırmı!» varmış... $ K Si MY*W gün, akşama | döndü... O gu ikisiilöyok di n Mi BK Biraz sonra yüzüne büyük bir dal kırı |/ Göz kapakları'açıklı, dudakları mah- | Sak bekledik... Yok... Geceler yarıla-| — Dertli dertli başını sallıyordu: Ç;ıı.ubı e hp düşmüş, herifin homurtusu kesili İvun mahzun bükülmüstü ! rına kadar, kulağım - kirişte bekle - (CArkası var) l ri yaşarmıştı: , ha z Bi e tum, Fakat başıma cezireler açacağını nereden bilirdim?... Zekiye, baloya gidecekti: Anne, Firuzağada oturan bir mi görüyorsun; artık halime acı ; yın! arkadaşim var, Neceniye... Onun e -İ4.im. Pokize, hemen giyindi, sokağı Başka çare yok; haydi git, ama, sen de takılıp kalma, çabuk gel... Çektikleri: oldu, yavrum ,öyle *