25 Ekim 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

25 Firinci Teşrin Üi AA Hergün Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Istanbu'un Müzminleşm'ş Eski Dert- leri Birer Birer Deşiliyor (Baş tarafı birinci yüzde) dir. En normal zamanda yılda bir iki defa baş göıleı:cn ekmek buhra- ni da bu küçük sermayelerin ayrı ay- Ti çalışmasından ileri gelmektedir. ir gün belediye ekmek işini eline alacak, Üsküdarda, Beyoğlunda, İs- T eee tanbulda 3 büyük ekmek fabrikası| | açılacak ve bu sayede ekmek te kilo kilo başına en az 60 para uzuclıya- taktır. Fakat buna mukabil 190 fı- rında çalışan en az 2500 amcle iş- $iz kalacak ve en az 190 küçük ser- Maye ölecektir. Kt Buna meydan verilmemesi için küçük sermayelerin birleşerek bu işi başarmaları istenmektedir. Bu fırın- cılara söylenmiş, fakat fırıncılar bu- Da yanaşmamışlardır. E ı'zie Et işine gelince, İstanbuliular eti $u köy ve nahiyelerden daima beş, on kuruş fazla yediklerinden Şi- yet etmektedirler. İlbay bu işi an- tirken bunun sebeplerini do izah etmiştir. Buna göre her etin cn az âltı nevi vardır. Bilfarz dağlıcın bi- rincisi, ikincisi, maryası, erkeği, bur- Ması ve kısırı vardır ve her birinde de 10-15 kuruş arasında hayret edi« lecek piyasa farklarına rastlanmak- tadır. İstanbulda dağlıç, kıvırcık, karayaka, kızıl karaman, ak kara- Man nevinden olmak üzere beş nevi koyun kesilmekte olduğuna göre en az 30 çeşit et satılmaktadır. Otuz çe- Şit te et fiatı vardır. Bir dükkânda dağlıcın 60, diğerinde 70 kuruşa sa- hılması da bu nevi farklarından ileri t&elmektedir. ğ Mezbahası olmıyan yerlerde etin ı'lıııbuldı ucuz satılması işine ge- lince mezbahada yılda en az 3-4 bin hastalıklı hayvan imha edilmekte, İmhasına lüzum görülmiyen zayıf yvanlar ise burada kestirilmiye- Tek sahibine iade olunmaktadır. Civar köy ve kasabalarda kesilen h'YV&ulır ya bu iade edilen bıy . Yanlardır, yahut ta buraya getirilin- ©e imha edileceğinden korkulan has- falıklı hayvanlardır. Yoksa mezba- rüsumu kilo başına 8,5 kuruştur Ve bu komşu köyde bacağından ağa- €a asılıp kesilen hayvanın kesiş Masrafından ancak beş kuruş fark- ::'"- Yani İstanbullu uı:Tı ;l ye- esine mukabil şehre kilo başına ©$ kuruş vermektedir. Buna muka- bil de yılda on binlerce bağırsak, ci- Eer, baş imha edilmekte ve İstanbul- UYa zayıf ve hastalıklı ct yediril - Memektedir. Nakil vasıtaları? Nakil vasıtaları işinde yine orta- Ya küçük sermayeler meselesi çık - Maktadır. Belediye hamal sırtındaki temer — yerine — İstasyonlara işliyen tlektrikli ve lâstikli yük arabaları Yermeyi, limanda vapurlardan yük Ve yolcu alan iptidaf kayıklar yerine Totörler işletmeyi düşünmektedir. ımdilnız liman işinin ıslahı kat'i şe- Sandalcıların birleşerek ve üçü beşi İr araya gelip llş::r motör alarak Salışmaları tavsiye olunmuştur. P in zamanda sandalların vapur- lardan yük ve yolcu almaları yasak edilecektir. Sandallara ve sandalcılara gelin- Se, eğer onlar bir çaresini bulup mo- tör sahibi olamazlarsa onları şehrin faati hesabına feda etmek ve başka limanlarda ekmek aramaları tavsiyesinde bulunmak icap ede - tektir, Bundan sonra da hamalların tokaklarda sırtlarında yük taşıma- ları çareleri aranacaktır. / € kararlaşmıstır. Bunun için de|yi SON POSTA B Kuvvetlilerin Kuvvetlisi B olabilirsiniz. Fakat sizden daha kuvvetlisi daima mevcut « uı-.vıbııdnımıhvveınmıbvohıl doğru değildir. kaiş- ça L » lecek ve yukarıdaki resim kuvvete güvenmenin kâfi olma- Bilbassa adale kuvveti hiç bir zaman güvenileci d;:ıhı:'ıdauiı# , Aslan kuvvetlidir. Fa -« ımıdwılıeıkhıkıvvddolüdıAddoh;;dlıı- kat ondan daha kuvvetli olan da vardır. cak fikir kuvveti ile birleşirse önüne durulmaz bir kuvvet İnsanlarda da böyledir. Kuvvetli olabilirsiniz, — kudretli halini alabilir. SON TELGRAF HABERLER Edenin Avam kamarasında Söyledikleri .-. ——— — Herhangi Bir DalavereVe Emperyalist Bir Pazarlık Mevzuubahs Değildir azarlık mevzuu bahis değildir. ... -.. !dccek ve itimad gösterecektir. Dünya- |kamarasında ayrışıklar tarafından so- İtalyaya verilmiş olan tek teminat nın tarihinde ilk defa olarak şiddet esa- rulan bir çok suallere cevap verdikten şudur: sına değil, hukuk müsavatı esasına is- M e birlerin tatbik mevkline konulması ta-|hattı hareketinde hiş bir mîd:ıîı““w. Haa nlişma. Bp t a b â » rülmemiştir. Eğer uluslar , alini vi di Hi ea T e n ilçe. oreemıa e y © da ae e nekteyim. Bu işde here|tinde olduğunu isbat edecek olursa bü-| - Edenin mutku alkış fırtınalarile kar- Kemgl bir dalevebi'ye emgaryall: bi tti dkeya gea İEEyÇ YA GOĞ Te | glnetmla: l Sakaryada Kayseri Fabrika-] sfl"ı:l:rilıcl:îık Pamuk K İstihsalâtı Arttı sı Gece Gündüz a Çalışıyor Yeni Fabrika Gelecek üld. Ankara 24 (Özel)— Tı K Senei: Eylülde - İşleyek > , SŞ a Esl Yünklr Daa Ankara 24 (Özel) — m debE ya il ::fıbrîh-:_m piyasa) v aranılmaktar |— Ankara 24 (öul)_—ı Gemlikte ku- 'cat fabrikası için Sakarya ırmağı kı- GE ZBi eli Ça Küyal bi ÇA K D D e gikeede imeki Sidağe Akalı l ğ ga t eril. fabri ; M - İcinsi pamukların 935 yılı mahsulü karali çokFıuıl_ıh'tı ':lll'"!l' :eür miştir. Fı 'wl:;."m da buğün- |220 bin kilo olarak ııhı:;ı: :il!mek— mektedir. 'ohnln. d P“"'ı'"" M ı_—de»lhılo_ edilecektir. 1936 senesi tedir. Geçen yılın mahsulü ise yalnız tirebilmek için üç ekip halinde eylülünde işlemiye başlıyacak olan (12 bin kilodan ibaret idi. sant çalışmaya mecbur kalmıştır. fabrika memleketin sun'i ipek ihti- Porselen Fabrikası Kuruluyor Londra 24 (A.A.)— Eden avam pı C. H. Partisi yacını karşılıyacaktır. Ankara 24 (AA.)— C. H. P. gen. K y rü eeei Atatürkün İyönkurulu 24/10/1935 perşembe gü- Ankara 24 (Özel) — Kurulacak nü haftalık toplantısını Y_IP“' Edirne porselen fabrikası için getirtilen müte- ilyönkurulu üyeliğine getirilen Ahmet Tel Yazıları hassıs tetkiklerini bitirmiştir. Yapılan Fazılın üyelik o“denî 0îııylındı YE BNi A Liad— (Özd)— Romenya projeye göre bu fabrika yılda 700 ton tinin iç i.Kl.*i ıîrüı'-'w[:ikası ' |Kralı Karolun doğumu yıldönümü mü- | Malâtta bulunacaktır. ağıt ra Cumhur ü .. .. i A.,ı.ıızğ (Özel) — İzmitteki n'ımn;ud ııuın:—l:rmın:.::: a lphgı Fabrikası gıt fabrikasının tesisatına ikinci teş-| iştir. Ankara 24 (Özel) — Bursada ku- rinde başlanacaktır. Yapılan Profe- / " Eçgenistan Kralı da doğumu yıldö Faneleri Tayıtlar n a ı İşte ge b"e.h Tara Teketimizde is- nümü münasebetile Atatürk tarafın Tazalartnda ;..','....“"’ıî'.'.'ı...'ğ.i.'f'." a batları, küğıtların yüzde 69 u-|dan gönderilen tel yazısına samimi bir|Fabrika yılda 1,100,000 kilo yün İ:l::n.l:d::niı olacaktır. — h_':î": 85:!:::3!&- ipliği istihsal edecektir. İNAN İSTER İNANMA! Üzerinden birkaç gün geçer, ölenler olur. Hastalık bi « ter, tedbir de unutulur. Bu sene gene tifo başladı. Gene ayni sözleri — işitiyoruz. Belediyenin gzene açık lâğımları kapatmak için tertibat aldı- irde her tifo çıktıkça işiliriz: î:ı semtlerde bostanlar Tâğım bostanlarda yetişen salatalar sularile sulanır. Bu hastalığın yayılmasına — se & isitiriz:! Belediye derhal lârim gelen tedbir - gn yazıyorlar. _;v.î,:ı :. ";'Iî.'..mı.n kapatmağa teşebbüs etmiştir. Bu defa artık lâğımların kapanacağına: İSTER İNAN İSTER INANMA! | | Namusu? Sıyla 3 Sözün Kısası Yankesicinin —— Ek -Ta — 1 Evvelisi gün, yanında bir kadınla E- dirnekapısı dışarısında gezmeğe çıkan İlür genç, yankemsici famdil, yankeslsi |Cevdet ve sabıkalı Hüseyin adlarında üç kişinin tecavüzüne uğramış. Bu hay- dutlar, genci yaralayıp kadını zorla e- linden almışlar ve.. Alt tarafı malüm! Zabıta bu herifleri yakalayıp ta sor- guya çekince: —— Biz oralarda geziyorduk. Bu ka- 'dınla bu erkeğin vaziyetleri namusu « muza dokundu, bu işi onun için yap - “tak! demişler... ı y Vaktile, Beyoğlu zabıtası, yankesici- |lik, kumarhane tellâllığı, dolandırıcılık lve meyancılık eden bir herifi cürmü |meşhut halinde yakalayıp üzerini araş- tırırlarken, bir de kocaman Karadağ tabancası bulunca, sormuşlar: a — Ulan, bu ne? Herif, koyu bir Arnavut şivesile: — Hona dokunmayın bre! Ho be- nim namuz!. cevabını vermiş. Namus gibi kutsal bir kelimenin böyle ağızlarda dolaştığını ve bu dere! ce alçaldığını gördükçe, insanın namus- tan istikrah edeceği geliyor. Şu kelime ne olurdu, bu kadar ipti- zale uğramasaydı da, iman ve in; Hik gibi, kimde var, kimde yok, şöyle bir bakışta anlaşılması mümkün ol , saydı! Zira para ile imanın kimde olduğu eskiden belli olamazmış ama, bucün geregi gibi görülüyor! Kaybolan ü Gençler Baş tarafı 1 inci yüzde) — Hayır oğlum,.. Büyük oğlum Sabahaddin tayyarecidir. Eskişehir tayyare mektebinde okuyordu. Çık- masına (9) ay kalmıştı. İstanbula da (25) gün izinle gelmişti. Küçük oğ- lum Şehabeddin Vefa lisesinde ©- kuyordu. —Ogün bana Sabahaddin dedi ki: l — «Anne ben Şehabeddini Yeşil- köye götüreceğim.» «Peki dedim» gittiler. Fakat gidiş işte o gidiş... Akşam oldu, ge- len giden yok. Bu mahallede Asım adında bir genç daha var. Çocukla- rımın peşinden ayrılmaz. Şüphelen- dim. Hemen annesine koştum. Bak- tım, Asım da ortada yok; kiracı- nın çocuğu Ali de yok... Meğer hep birlikte bir yelkenli tutarak gezmeğe çıkmışlar. Aradan bir gün geçti. Her tarafa baş vur - duk. Hiç bir haber çıkmadı. Sonra bir motör tutarak bütün adaları do- laştık. Hayırsız adasından bir ka: yıkçı bize olanı biteni anlattı: ; Fırtına çocukların bindiği yel - kenliyi Hayırsız adasına fırlatmış Asımla Ali karaya çıkmışlar. Su ve ekmek almışlar. O gece orada kal « mışlar... Fakat benim çocuklarımı gören olmamış. Sonra sabah olmuş. Deniz fırtınalı olduğu halde sandal la tekrar açılmışlar... İşte o zaman- danberi onlardan haber yok. * Bu münasebetle kaydedelim ki bu hâdise etrafında dolaşan rivayetler türlü türlüdür: İddialara bakılırsa gençler bu işe epey önceden hazır- lanmışlar. Yanlarına para almışlar. (8-10) kilo ekmek ve yiyecek teda- rik etmişler ve havanın fena oldu- ğunu bile bile gezitiye çıkmışlar. Sonra Hayırsız adada kendilerine yardım etmek istiyen balıkçılara: — Biz yardım falan istemiyoruz. Siz kendi işinize bakın... diye cevap vermişler ve yine iddiaya göre İs - tanbul tarafına dönecekleri yerde cenuba doğru yollanmışlar. Resmi araştırmalar hâlâ devam ediyor.