Ki SON POSTA Birinci Teşrin 18 MÜSABAKALI | HİKÂYELER ;———————— Yedinci Brayton Vak'ası S Cumhurlyet bayramımızın - son gönü ayni zamanda — arsıulusal arttırma günüdür. O gün 18,000,000 Yürk biribiri üÜzerine 10 kuruş z ır vebu parayı bankaya © gün bir milyon sekiz ra toplanır. Ulusal Ekonomi ve M. Turhan Hadim Süleyman -Piri Rels- Murat Reis Maskat Yakınındaki Deniz Muharebesi Übek et Çok Şanlı Kahramanlıklarla Geçmişti Smget Doktorları _B—“ Bakınız, Me- * ri, o mı ? Nihayet gün doğdu, ortalık aydın-| Türk gemilerinin sayısı - çoğu kadirga 3 $ ğ landı, gemilerin yeni bir savaşa ıî:olır_ık - on h_':ı;_ Portekiz — filosu (16) E nlve[t;Slte[;leK kgîı"b.:m.m rebilecek biçimde oldukları anlaşıl-| büyük parça ile (22) kalitadan terekköp ofesörler Dün ıy- . a dı ve yavaş yavaş Horfkân kuıbı-t""'f'*"— Demek ki Türklerinkine göre bi- H Ko lara; Vç vı;y merdivenleri — çık- n doğen < gilrüelkdi Oruda b—_wninıi_.b-ı:hı_&f.ııp::nı.ı:ı.._.ü metli Konfera-s Vercliler '& ve geriye dön- n -|. Seydi reis, aya vri kaç mlı :llı'ı'::k_';ı“ "l ha ":İı:h—ihu |kurmuştu. Merkezde kendisi bulunu-| — Geçen hafta Ankarada toplanan al- düğü zaman, gele- kadat - yaraları kapanacak ve yara- yordu, solu gönüllüler serdarı Dürzü|tıncı ulusal tıp kongtesine iştirak et-| V hların timarlarına bakılacaktı. Mustafa Beye vermişti. Bu durumda | mek üzere memleketimize gelen üç Z , | düşmanı karşıladı, ilkin sert ve sürekli | g , vet profesör, dün saat 14 te Üni- | *öyledi. — Skiner Umman, Fas, ve Hint d—izlıimn'kop ve tüfek ateşi yapıldı, iki tarafın y "'of K l bileği bükülmez kahramanları tanı- heyecanı, kana susayışı son kerteye gel- | YETtite konferans salonunda, Sovyet- gitmişti. Hizmetçi lan Portekizlilere Türklerin verdiği | di, bu vaziyette hücum özlemi alevlen- |lerdeki tıp tahsili hakkında önemli üç || ders, Horfkân halkı tarafından d.'ıdi' Portekiz gemilerinde mızıka gürül- | konferans vermişlerdir. hm İ « rin bir haz ile seyredilmişti. O kıyı- tüsü başladı, Türkler Allah, Allah diye |» Evveli, Üniversite rektörü, profe- D a ları insafsızca haraca kesen bu ba- haykırmaya koyuldu ve amansız bir | sörleri takdim etmiş ve bunu müteakıp " zirgân ruhlu —adamlardan — kimse *aldırışa girişildi. kürtüye gelen * profesör - Dunyeşko; | "nde birisile - ko - hoşlanmıyordu, fakat herkes korku- Sert Bir Çarpışma Yirmizalar'ble düylri Tanesil ” Riğyer nuşmakta olduğu- yordu. Çünkü onların topu, tüfeği n 6 bölllle millksilni Takktair İnu duymuştu. vardı, bu halkın ise. yumruğundan | — İki filonun biribirine kavuşmasile aŞ TÜ C| Hâkim gene sor" başka bir şeyi yoktu. Onun için ken-| gemiler biribirine rampa olunuyordu, | "* uRııı_yıd:.lnup?lıt.ılf fhıîıl. ayni za-| | dilerine yüz yüze gelince saygı gös- kancalanıyordu, — tüfekle, — okla, — kılıç- | manda bir kültür ihtilâli olmuştur» de- teriliyordu, uzak kalınca da ılılıp;lı- sapanla dövüşüyordu. —Artık kan, | miştir. -» Mı:nı:mııı. tutuluyordu. 1:.:.!1.1::!“. alevlenip te duramıyan | Bundan sonra söz alan profesör PtPsiyonu, büsbü- Bi şimdi sel gibi akıyordu. Gemiler- e. HÜ İşte bu halk, ©o insafsız adamların iribirii " |Loray Sovyetlerde kurulan tıp enştiti Türkler tarafından sillelendiğini, yum- e Dae HaSRalei v 6l kayyosi. lerinden bahsetmiş ve projeksiyonla DaeiEn S a KDÇ UD ni Teiyerde, D çaram # kadır bunların veinleri gönerlminiz. rıldığını görünce - kendi hınçlarımı ken- / (OTE n denlata Ğ BeE ""__'î::'_ 3 le::îı" T’f'“" HaNA ea e KA E | üzin yüzü insan göv cerral etiştirme i- ğ a ellerile almışlar gibi - sevinçmizler ve İrinden ve ağaç parçalarından - zörün- yetinden bahseden ” kaymetli bir söy, | Pemen sokağa çık- — — Polis memurları bay Mortonu bu halde başlamışlardı. Bu heyecan içinde, elle- , lev vermiş ve her üç profesör şiddetle larımı nıııleıkı'p'l g- O1 bulmuşlardı rinden gelse, bütün varlarımı, yoklarını | Bu korkunç dakikalarda — Portekiz alkışlanmışlardır. ınışmn KA Seyla — H :mx ö İTürk filosuna vereceklerdi. Seydi Ali| gemilerinden biri tutuşturucu kumba-| — Saat 17 de Sroleslirler sereline, Llak vakit, üçüncü kata çıktığımda, Bay” — Öyledir, efendim! " Yels içten gelen bu dileği teşekkürle /ralarını gümelederek bir Türk kadir- b ea bi , ölo: Skinerin kapısını kilitlediğini ve anah- — Maznunun durumu güçleşiy0”” arplamakla berabur midan, yiyecel |gasını tatuşturdu. “Ataş, söndürülmüye | ' e mrrkes binasi iE ÇAY gare | İ heraberinde götürdüğünü gördüm. Dava şu suretle tevazzuh etmektt ten başka bir şey almadı, bunlar için|cek kadar büyüktü, gemiyi hızla kül |i Yerilmiştir. Hizmetçi kız odayı düzelttiği için artık| Bay Skiner Bay Mortona rast gel" He bol para verdi ve mümkün - olan o-|ediyordu. Leventler ve onların başında Dün Üç vangm O'du n a ti $ Si onu' oturduğu odaya sürüklemişili Harmaları yaparak gemilere şöyle bir |bulunan kaptan, yangından — kurtuluş iç bi il t ü ini 5 — Odada hiç bir gürültü duymadı- rada üzerine saldırmış, müd #geki düzen verdikten sonra yola çıktı, |olmadığını anlayınca Türke yakışan | Şehremini Çukurbostan sokağı duıllmı B Gölü bir vi irei, ü ae PN K ğini de söyleyemez misiniz? — Maalesef, ha- 3 y tıklarımı müteakıp e e A AT siyt B on paltı gün sonra Maskat yakınlarına |işi yaptılar, cayır cayır yanan kadirga- | sayılı evde kapı dibine bırakılan man- Z v y göldi. yı çala kürek yürüterek büyük bir düş- |galdan yangın çıkmış, evin tavanının| — — Hiç! Ne o gün, ne de ertesi gün. bir madde ile bayıltmış, bağlamişı | Şerefli Günler Şrken Mar e zlalerdlar. — aleşle |biçi o yüneltim, sonrg “pharileüle | K0Sake Fürşinlile SAĞ ŞÜN AUÇLOR şını şalla sarmış ve nihayet üzerin mahlüklar — pervasızlığıyla bana, odanın içinden acaip sesler geli- bütün parayı, yani zabıtanın hemen kancaladılar, © kalı müştür. n lln * & nazaff KA BLA Beyla Kumalden zitimde |d gecirdiler, Şimdi Portekiz kumabara: | / * İstiklil caddesinde Ömer Nurinin| YOt Eibi gekli. İlkönce, pencere aralık bulunan) bir talam vesikalra e burada dörüşmüşler, Portekiz bayrağı: | nn çıkardığı yangın Portekiz kalyo- Merkez lokantasında —mutfak bacası-| Kalmış ta gıcırdıyor sandık. Lâkin iyice on hin tngiliz e : N ş eei ğ H inilti olduğunu — Yalnız mahkemenin ha Bİ aşağı ederek kaleyi devirmişler, | Pu da yiyordu ve iki gemi birlikte nn kurumları ateş almış, hemen ıı)ı'ı-i'm'hl edince bunun ini T ilk zafer tadını burada içlerine sindir- | ”"" kül oluyordu. (*) dürülmüştür. anladık. O zaman korktuk ve ben der. x ı:idlnl::“:; uğraştığı cihet $W mişlerdi. Şimdi oraya yaklaşmak, o Çılgın Hınç * İstiklâl caddesi 41/1 sayıda Halk / Pâl hizmetçi lnn.hı'ıhk İoşturduma. |7Ye diye Bay Morton; lnınıiııl'_ gerefli günlerin heyecanını tekrar ya- mahallebicisi Osmanın dükkânında ba-| Hizmetçi Meri de bayanının ifade- makla da kalmayıp ölümlerin en dömekti. Bu haz ile ve orada| Fakat facia bu kadarla kalmadı.| ÜAĞCI ben sini teyit etti. raplısma maruz bırakan bir adam! Türklerin hatıralarını almaktan | Kürek çekilemez ve yelken kullanıla-| © tTütuşmuş, tarılmıştır. K Pkke gel e İtürlü dava etmek istemiyordu? — | doğma elemle - zevk ve ıztırap içinde -| maz bir durumda biribirine rampa eden ğ t SRR Ha » n ae0 ELari ha ileriye bakıyorlardı. en gemi de o yangın ıırumdıprüqı. Tuzladaki Tren Kazası Tahkikat nettim. Yüzünü görmedim ama, onun uî:::.deıwı“ kadaf y lepsi, Maskat kalesine kendi elleri-/rın, suların zorile“mütemadiyen, karaya |— Cuma günü Tuzla istasyonunda bir Katına çıktığım zaman bir müddet ka- p, Üpü, ) n yorgunluğu vel le diktikleri Türk bayrağının biraz son- | sürükleniyordu. Beşi Türk kadirgası, tren kazası olmuş, Mustafa adlı 3 adam | pinın arkasından kulak verdim: Oda: Tak t ğ yi ra nazlı dalgalanışını göreceklerini ve | hesi de en büyük parçalardan olmak yaralanmışlı.-Bu Mustafalardan birisi 'da iki erkek konuşuyordu. A ĞÜN n zökte açılmış bir kucak gibi kendileri.|üzere Portekiz gemisi olan bu on sey- tren şefi, diğeri kondoktör, üçüncüsü| —— - Ne konştuklarını merak etmedi- Ka bi Biz Sataf ataşladüi ni çağıracağını ıı-ııyo:ludı_. bu kuca- yar kale içindekiler birbirini boğmak, | © gene şimendifer müstahdemininden- e sinden bazı malümat almıştı. Bu ğa ruhlarını uçurmak özlemi ise hepsi- g gi eK hirsile kendinden geçtikleri dir- Yaralıların yarası hafiftir. Çarpan k v ? Fakat içi- çok şayanı dikkat ve " nin gözlerinde yanıyordu. için karaya sürüklendiklerini belki gö- 60 Rumaralı katarın makinisti yolun| " — Etmez olur muyum? komaya | — Hkim, Bay Mortonun ifadesini f? Harp Hazırlığı remiyorlardı, boğazlaşıp duruyorlardı. | *Sik olduğunu söylemiş ise de hareket | temedim. Bir tanesi pek sert konuşu- |J y 1 Nihayet, birbirini kırılmaz çenbere Memuru yolun kapalı bulunduğunu yordu. Adeta kavga ediyor gibi idiler. Fakat limana doğru dümen kırılaca-|alan pehlivanlara benziyen beş çift iddim etmiş, istasyon şefi yolun ka-| — Bay Skinerden başka kimsede ee l B sırada limandan sıra ile büyük bir do-| gemi karaya düştü, param parça oldu. P*&l! olduğunu gördüğünü söyliyerek /sokak kapısile oda kapısının anahtarı >»Dr. ibrahim Zati ” Mmanmanın, gene bir Portekiz donanma-|Şimdi içindekiler denize dökülmüşler- Pu iddiayı teyit etmiştir. Tahkikata | — — - p, l Belediye karşısında Piyerleti sının çıkmakta olduğu görüldü ve ber-|di. Su içinde boğuşuyorlardı. Bu hırs, Hem demiryolları idaresi, hem de müd- Hüni sisdm) ddi keste bir hayret belirdi. Demek ki o|bu çılgın hınç, bu denizde yapılan gü- deiumumilik devam etmektedir. Kaza-| — — Kayır, S ea | kadar kan dökülerek alınan Maskat |reş çok sürmedi, galip ve mağlüp züm. ; da devrilen vagonlardan birinde Bulu-| - — O halde, yabancı biri gelecek ol- gene düşman eline düşmüştü ve kendi | releri de peyda olmadı, on geminin bü- bu iddiayı teyit etmiştir. Tahkikata |sa, mutlaka kapının zilini çalmağa lerini karşılıyacağı umulan sancak gene | tün cenk erleri birbirlerile dövüşe dö- KTT T T TF YU CN YK U göklere sekilip gitmişt. Bu, gönülleri|vtte denizde boğuldu. Istanbul Bölgesi Varidat Tahakkuk Müdürlüğünden: myret, hem #çin a ğ ; . z ” ÜŞOÜ İT İT ERİ ÜSÜ K el graz Taşem NSNT git çane JC Senİ D eRal seepel . Söhet Bls, el bocalamağa zaman yoktu. Düşman, |geri kalan gemilerin de karaya sürük- n kendine çok uygun bir rüzgâr ile Mas- kat limanından çıkmıştı, yelken üzerin- de olduğu halde kulaç kulaç - yaklaşı- yordu. Bu durumda düşünmeği koyup harbe hazırlanmak gerekti. B " Sayın okuyucu!.. Maskat önünde ya- | — gilan savaşı, bir çok tarihçiler Barba- rosun Prevezedeki kanlı ve şanlı sava- şından daha üstün tutarlar. Bunun için ben araya hayal ve şiir katmak istemi- yorum, savaşı - olduğu ve kitaplarda okunduğu gibi - yazıyorum. Sen de, içi- p ne tek bir kelime katılmıyan bu sade F Giyimli hamaset destanını şevk ile oku , we o savaşı yapan Türkleri saygı ile, rahmet ile an: Düşmanla Karşılaşlı ÇArkası vaf) | Bu sebeple karşılıklı manevralar yapa- | Limitet Şirketi azaları. 72.70 — kat — rak uzaklaşmaya savaşıyorlardı. Bu 4 m Ö uzaklaşma, harpten k değildi 2 Hü 5 ize G::ıî:, _m::"':' 1 — Abdurrahman Zeki Mısırlı d S 2 — Ibrahim Münir Sami üşman, gene birbirlerini yok mk; 3 Okman Hocit Sbatk için hazır bulunuyorlardı. Nitokim ka- |— & — S&man Facit Vısir radan uzaklaşır uzaklaşmaz gene top 4 —Recek Yümnü ,, ateşine girişmişlerdi, sağlam bir saha- | & — Mehmet Kutsi ,, da gene boğaz boğaza gelmek emelini| 6 — Incebey Z. Mehmet Necml 7 — Abdi Münif Mısırlı. güdüyorlardı. 8 — Kâhya Z. Ibrahim Necmi 9 — Ibrahim Asaf Misırlı lerinden birinde Burak reis te yaptı, gem K 10 — Osman Nuri sini iki yandan kancalıyan düşman kadir- ——— galarından kurtulamıyacağını anlayınca ge- Istanbul Mıntakası Varidat Tahakkuk Müdürlühünden : miye ateş verdi, leventlerile beraber yandı. Yukarda Tafsilâtı yazılı diler zade Incili damatları Türk Limitet Şirketinin terkl faaliyet üşman kadirgasını ve binden| — Glyeym adreslerinin bilinmediği zabıta tahkikatile anlaşıldığından miktarı, senesi ve numarası gösteri fazla düşman askerini de birlikte yaktı. Bir| — VA A6 vergisine ait İhbarnamenid tebliği yerine geçmek ve İlân tarihinden itibaren 10 gün zari aa a aa l aa l aa |denizci için böyle bi yangnın vlevleri İin | — üraz edilmezse kesbl kat'iyot etmek Üzere hukuku usolü Mühakemeleri kanununun 141 inci mad düsman — donanmasile — karşılaşmıştı. |uğurlatmak ne büyük şereftir? istinaden keyfiyet ilân olunur, p lenebileceğini anlamış bulunuyorlardı. Di,ber Z. Incili Damatları Sürur Handa Han üst 930 116 82.70 aS — $ eli (Arkası var) ——— (*) Bunu, bu yaman işi Akdeniz har,