22 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

22 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Eylâl FD Matbuatında (GÖRDÜKLERİMİZ Bir Eser Ki Yanlışlar Kolleksiyonu Geçen yıl, Söovyet Rusya Binl maarifi, mektepler P SĞ Mir eti atlas | bastırmış. Fakat bu atlasta 300 den fazla yanlış göze çarptığından dolayı yanlışlar tashih edilmek üzere kitap, mek- teplere — dağıtılmamış. — Aradan geçen zaman zarfında İkap eden ilâveler yapılmış ve bu sene satışa çıkarılmış. Fakat Pravda gazete- Ginin neçriyatına göre, hâlâ birçok yanlışlar göze çarpmakta İmiş. Bu yanlışların başkıcaları şunlardır: Avrupa haritasında İsviçre ile İsveç ve Norveç gibi Iskandinavya memleketlerinin bulunmaması. lagiltere civarında yeni yeni birtakım adaların İşaret edilmiş bulunması. Ve nihayet, bütün bir âlemi blrkbirine en Habeş mesele- sinin de tu atlasta halledilmiş bulunması. Yani Habeşin İtalyaya aitmiş gibl gösterilmiş olması. * Yugoslavyada Zagreb şehrinin Mükemmel | Po'isi, gece vakti Gltü yı ve- Bir ceza 53' Önüka . pürekla halkı rahatsız eden otomobillerle mücadele etmek İçin yeni bilr usul kullanmaktadır. Bu gibilerin gto- mobillerinin tekerleklerindeki hava tamamon boşaltılmakta ve kendileri de bunu aracıkta hemen tekrar şişirmeğe icbar edilmek- tedirler. TAKVİM PAZAR Hazır 22 EYLÜL 938 140 br 1354 Ruml 1381 Ara d Tefrika ı Na 96 21/9 / 36 — Manaları ıyırk edince zev- kine vardı. Zevrkle güldü 1 — Vallabi güzek Hiç aklıma gelmediydi. Va hemen kaştu. Mavişin üs- tüne eğildi: — Haberla varmı penbe kız. (Sevengül) oldun. Bulduğum isim herkesin ho- şuna gitti. O akşam doktor gelmişti. Söyledik. Düşündü. Sonra yüzü güldü : — Pravo, çok güzel Iyi bul dunuz. — Sevengül, — Sevengül! No güzel değil mf? Herkes ilk önce tuhaf buluyor. Fakat sonra hoşuna gidiyor. Çok iyor. Annem de ısrar etti: — Yaldız bir isim olur mu, İnsan soyunun, sopunun - ve bü- yüklerinin adım da koyar, Hepi- mizin adında var.. Benim edım Ayşe Nezahet, senin adın Fatma Gülseven. Buna da bari büyük annenla adini koyalım. Büyük annemla adını unutmu- — Şum bile, Amerikada : Japonlarla Yeni Bir Anlaşma Vaşington 21 (ALA.)— Japon elçlal Salto, Amerika ve Japonyanın, aşağı rına İhracını tahdit eden bir anlaş- maya yükında — varacaklarını — eöy- Temiştir. Salto, görüşmelerin — bir müddet evvel başlamiş olduğunu, ancak ih- racatı tahdit edecek olan rakkamların teabili işi kaldığını İlâva etmiştir. Ciddi Bir Münekkit Vaşington, 21 (A.A.) — Ulusal kalkınma — yönetimi eaki — direktörü General Jahason “Ruzvelt Idaresinin dostane ve ciddi münekkidi mfatile,, memleket içinde bir konferans tur- nesi yapmak tasavvurumda bulundü- ğunu bildirmiştir. Ganeral, her zaman Ruzxeltin. taraftarı — olduğunu fakat, Ruzvelt idaresinin bütçayi denkleştir- mek yolukdek! gayretlerinin — akim kalması gibi fena taraflarının halka öğretilmesi — Marmgeldiğini ilâve et- Beiştir. Fransada : Gazeteci Jakoap R Pariste Parla, 91 (ALA) — Berthald Jaco- ba, yanında özel bir komiser bulun- duğu hakde, İsviçreden, öğleden evvel .Paris'e gelmiştir. Geldiğini hiç kimse haber alamamaştır. Gözeteci serbest bırakıldığı içün, zabıta kendisinin no- reye gittiğini bilmemektedir. Uluslar Kurumu Yıkılma- dığr Taktirde Manilla, 21 ( A.A. ) — Filipin adaları Comur Başkamı OÖnezon, Filipin adalarımın, uluslar kurumu yıkılmadığı takdirde, bu kuruma girmesine müsaade — edilmesini birleşik devletlerden istemek ta- savvurunda bulunduğunu — söyle| miştir, Basın Kongresi Varşova, 21 ( ALA. ) — Seki- zinci arsıu'usal teknik ve profes- yozel basın kongresi — işini bitir- İN — Neydi büyük annemin adı? — et Alt Sami bey lakırdiya karıştı: — Artık bu eski — üsülleri bırakmak lâzımdır. Bir insanın bir adı olur. Ondan başka yalnız kendi aile, soyadımı taşıyabilir. Şimdi ona madem ki (Sevangül) dedik. Bu adın sonuna eklenecek isim yalnır soyadı olabilir. Durakladım. Bunu düşünmemiştim. Ali Saml Beyin hakkı vardı. AH Sami Bey ciddi ve ağırı — Bizim soyadımız Tezcandir. Tabit kızımızda bu adı taşıyacak. Başım önüme düştü. — Öyle doğil mi? Ali Sami Beyin yüzümü ara- diğını hissediyordum. Çocuğun örtülerini düzeltmekle meşgul görünerek cevap verdim: — Tabil değil mi yal Ve ilâve ettim: — Sevengül Tezcan. Sesim titredi. Yüzümün alev- lendiğini hissattim. Annem lâkırdıya karıştı: — Her geyin başı sağlık gö- Cahit SON POSTA TELGRAFLAR Krak.ların nazanacağını söyli- yen Başbakan Çaldaris Yunanistanda : Cumuariyetçiler De Kralcılar Da . Emin Atima, S1 ÇA A) — Venizelostan sonra liberal partinin başına geçen Sofulla basına verdiği diyevlerde ge- ney Bakkındaki kararnameye dair mütaleslar yürüterek, bu kararname hükümlerinin restorasyon taraflarının “hirçok delfa rey vermelerine müsait, olduğunu söylemiştir, Sofülke, cümhuriyetçilerin mücade: leden vazgeçmiyeceklerini zira, ulu- sun yüzde sekseni edmhuriyete ahi bir suretta bağlı olduğu için, genoy?a kazanacaklarından emin - bulumdukla- mor ilâve etmiştir. Atina 21 (Özel) — Başbakan Çaldaris dün kralcıların merkezini ziyaret etmiştir. Merkez drektoru- nun kendisine hitaben verdiği söy- leve cevap veren Başbakan, ve ahali partisi Üyelerinin Yunais- tanda kırallığın yeniden kurulma- , sına çalışmak mecburiyetinde bu- handuklarımı söylemiştir. Başbakan gazetecilere hükü- züm. Sağ olun, var olun da adın, sanın ve ehemmiyeti var. Ali Sami Bey sakin ve itaatli: — Evet, evet, dedi. Punların şimdi sırası değil. Sen kadından memnunsun ya, Doktor çocuğa bakmak için iyi bir kadın bulmuştu. Zürihli olan bu Alman kadını çocuğa bakmasını her halde annemden ve benden İyi bülıcrdıı. — Çok memnunum. Dedim. Zaten bunları çocuğa bakmak için yetiştiriyorlarmış. Annem yüzünü buruşturdu : — Benim pek gözüm tutmadı yö ne ise Annemnin Alman ka: dinıni niçin beğenmediğini ben biliyordum. Onun kendina göre çocuk bakımı usülleri vardı. Eliza her gün çocuğu buz gibi suda banyo ettiriyordu. — ÂAmnemin — aklının ermediği de bu. — Çacuğu donduracak. Sudan çıklığı zaman titriyip duruyor yavrucak! Diyor. Ona kalsa kadının elini sür- dürmiyecek, fakat daha ilk gün- den kestirip attım: — Anna senbir şeye karışma © bildiği gibi yapsın. Önce canı sıkılır gibi oldu. Sonra yavaş yavaş — yumuşadı. Fakat yine fırsat buldukça eski İngilterede: ... ğ , Mühim Kabine Toplantıları Londra, S1 (A A.) — Gelecek hafta içinde mühim kabina toplanlı'arı olacaktır. Kabinen'n ilk toplantısı salı günü olması ihtimali vardır. Baldvin salı günü ve diğer Bakanlar pazartesi günü buraya gölecektir. Bulgoristanda Topçu Talimleri Samakof — açıklıklarında — yapılan topçu, Bojuriştedeki süvari ve Goörna banyada birlaci ve altıncı piyada olaylarının talimlerine Luradaki ya- baneı ataşemiliterleri de - işlirak et- mişlerdir. WMemel Ve Almanlar Berlin, 21 (ALA) — La Correspon- dance Diplomatigve-Politişwe yazıyor: Cenevrenin garip bir çok musmele- lerine alışılmıştır. Cenevrede bulunan devlet adamları, Memel'de keyfi ve tethiş rejiminin muhafazasına İmkân elmadığına Lozaritisin naxzarı dikkati- ni celbetmeyi ihmal edecek ve keza Litvanyalıların kasdi olarak ihdas et- miş oldukları tehlikeleri Lozaritis'in dikkat nazarı önüne serm'yecek olur- Tarsa ağır bir sorav yüklenmiş olurlar. Atina Belediye Başkanı Ssfyaya Gidiyor Sofya, 21 (Özel) — Atina be- lediyesi başkanı Kotslas, birkaç Yunan be'ediyeleri başkanlarile ayın 28 inde Solfyayı ziyaret ede- ceğli bura belediyesine — rasmen bildirilmiştir. met genoya hiyle karışmasının önünü alacağından — cümhuriyet partileri ile bu hususta bir. uzlaş- ma yapılmasına lüzüum olmadığını söylemiştir. Kabinede Degişiklik Yapılacakmış Atine 21 (Özel) — General Kondiliş iyileşerek dün Bakanlığa gelmiştir. Hükümet — taraftarı Vradini gazetesi gelecek — hafta kabinede değişiklik yapılacağını yazıyor. —- lnıçııılığını belli ediyor. Sırası — gelmişken Ali Sami Beyin tekrar ettim * — Elizaya bildiği gibi hareket etmesini söyledim. Süt zamanları bana getiriyor, başka zaman yü- zünü bile görmüyorum. Banyo- larına, temizliğine, uykuzuna hep © bakıyor. Ali Sami Bey de benim gibi gdüşünüyordu: Herhalde onların yetiştirdiği Insanlar daha başkadır. Büyük- lerimiz gibi küçüklerimlz de daha bir zaman onlara benremeye ça- Ben © fikirdeyim ki bizim çocukbakımı hakkında fenni bil- gimiz yok. Hep görenek. Zıbın kundak, göbek bağları, kat kat fanila gömlekler, zıbınlar, bırka- lar, kuşaklar, şallar ve nal gibl nazarlıklar. Ve bütün bunların içinde kuru, sıska, bacakları çar- pık, koca kafalı bir takım garip mahlüklar.. Buraya ilk geldiğim zaman umum! bahçelerde gördüğüm ço- cuklara bakar, düşünürdüm. Bu düşüncelerim arasında ba- yalime giren altıp başlı bir yavru- mun arabasını da ben gezdirdim. Hayalimdeki bebek bugün benim —malım olarak yanımda bulunuyor. Onu istediğim gibi büyüteceğim. Yoetiştireceğim. Bü- - BUĞÜN Güzellik Ve Gü zelliği Korumak Yolunda ! Örta çağ Avrupası — bir gançlik çeşmesi - Jontain de jouvence bulun- duğuna İnadirdi. Bu . çeşine, dillerde €önen ve kitaplarda yer alan riva; göre yer cennetinden çıkar, olmas ve altın — karıntilarile küslü — bir toprağı sulaya sulaya akıp — gidermiş. Önun çenler Ölmez'eştikleri gibi ler hemen gençleş'rlermiş. çağlarda da Mora şe- hirlerinden Anapoli yakınlarında Ca« latus adlı bir çeştoc bulunduğuna ve Jepiter'in sevgilisi Ğıınaıun « uılnnı genç ve guıî görünmek — için- her sabah orada yıkandığına — İnanılırdı. Güya Jüpitor, Jlıvıııı adını taşıyan eeki gözdelerinden — birinl çeşmeye çevirmiş ve perilikten pınarlığa ge- îlın bu kadının gözlerinden akan su, ihtiyarları genç yapan, güzelliği sol- mazlaştıran bir bassa almış!. Şarkın Abıhayatı gibi bu çeşmeler de özmerz bir gençlik özleminin issan muhayyolesinde yarattığı bir kuruntu- dur, gerçeğe değil, yalana inanmak ihtiyacı da Âdem evlâdının rubunda kök'eştiğinden uzun — zamaolar bu masallara değer verilmişti: Gazetel okuduğumuza — göre İngilterede bir kasaba belediyesi hal- kan ve hele kadınların gençliğe, gü- zelliğe karşı duydukları ezeli sevgiye bağlılığı okşamak İçin tedbirler «l- mıştır. Bu kasabanın adı Ramagatedir. Tayınls mehri kenarıdadır, gifalı sula- rile şöhret almıştır. İşte bu kasabanın şazbaylık işyarları düşünmüşler, halka hoş görünmek için çareler aramışlar ve o arada pisikolojik bir mülâhaza We bavagazı direklerime, işlek cadde- lerin uygun yerlerine aynalar astırmayı ııu lamışlardır. Şimdi Ramsgate şeh- e erkekler Üstlerini başlarını sık sık kontıol edebilmekte, kadınlar da adım başına —bir ayna önünde durarak nudnluııı. rujlarımı tazelemekte bu- nuyorlar. Eski çağlarda solmaz bir güzellik Gözlemini okşamak için maşallar uy- dururlardı. Bugün © özlemi yel, ı - lemek uğrunda şarbaylıklar sok ayna uhııyuhı. yarın © ıyınıııı enıma İçcamler, Tajlas, pudralar rimel- ler de koyacaklardır. Çüokü güzel olmak kadar güzel görünmek te lxı- sanların içlerinden bir. türlü #atama- dıkları bir ihtiyaçtır. O ihtiyacı ok- gyanlar, mutlaka sevgi ve saygı kazan Bir gün; uzak ta alsa bir gün İstanbulun da sokaklarında — böyle aynalar asıldığını görürsek yadırgama- mahyız ve bu işin T nehri kıyze batırlama- bya! M. T. Tan yüdüğü zaman taliin sürekli dalk- galarile boğuşmak ona da mu- kadderse annesi gibi sarsılmasın. Daha yirmi yaşında hayatının gençlik yaprağıni çevirip kapate masın. x Ali Sami Bey bir gecelik Isti. rahattan sonra tekrar bizl yalnız bırakarak - gitti. Işler. Hep Işler. Açık ve uzak denizlerde sefer yapan yük gemilerinin kaptanları gibl evine ayda, bir buçuk ayda bir uğrayan kocam bilmem ki paraya ne zaman doyacak. Yaptığı son iş bütün hayatı- mizı temin edecekti. Daha bunun parasını eline almadan başka bir iş daha çıktı. Bu sefer giderkenı — Döntüşte beni yarım mi- yöner olarak karşılayabileceksin, Bu ( Sevengül ) ün uğurudur! Dedi. Talisiz yavrucak! Kimbilir, belki de — ©o anası gibi olmaz. Dünyaya gelirken milyonların — anahtarını beraber getiren kızım belki de kuv« vetinin gönül sev en Üstün olduğunu — anlamıştır. Eğer öyle olursa (mes'ut) tur. * Ona yalnız bir mektubun s0- nunda bu haberi vermiştim. ( Arkamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: