4 ğ lllti Ömer, sn F zinîn; ırîe Alâka Göemesîe İki Genç Vuruşacak Gibi İdiler — Haklısınız d hklıı-ı... Bilseniz oıt'ı:ı z #zülüyorum, Hiçbir. ipucu yok | * Tahammül Edemiyordu.. Şapkasını arkaya doğru atmıştı. Geniş alar biraz acayip burnile karanlıkta heybetli bir boksörü andıyordu 1 — Kızkardeşinizi seviyordum. Ona aşkımı bildirdim kendisile evlenmek istediğimi söyledim. Ve benimle ayni fikirde olup olma- dığını sordum. O da bana bisle» rime cevap verdiğini ve benimle evlenmek istediğini bildirdi. — Bu işl allesinden gizlil mi yaptınız ? — Hayır onun büyüklerine ve benim büyüklerime bu işi tam açacaktık ki,. Işte siz de biliyor- BUNUZ O göce... O gece... Birden- bire Kâmran ortadan kayboldu. Ömer kısık ve hakaretâmiz bir sesle : — Efendi dedi, böyle bir ko- medyaya lüzum yoktur söyleyiniz bana kızkardeşim nerede?.. Sokak fenerinin ışığı pek par- lak olmamasına rağmen Osmanın yüzünün gözleri içine kadar kızar- dığı görüldü. O da gırtlaktan gelme bir sesle: — Kâmranın ağabeyi olduğu- muz için Allaha şükrediniz.. Yoksa, « —— Yoksa ne olurdu? Birbirlerine pek yaklaşmışlardı. Ömerin de gözlerinde müthiş bir hiddet belirmişti. Bir saniye sonra iki erkekten birl diğerine saldıra- caktı. Osman gayet sakin bir soslor — Sizl tokatlarım ! dedi. Suratına İnen bir tokat gibi bu söze ancak bir tokatla muka- bele etmek İmkânı vardı. Ve bu hareketi yapmak için kolunu tam açacağı vaklt yumuşak bir kadın eli koluna girdi: — Oo... Ömer Bey... Ömer Bu Nadide idi. Güzel bir şapka ve pahalı bir şehir kılığı lle karşısında duruyordu: — Ne o.. Böyle cadde orta- sında mühim bir şey konuşuyor« dunuz galiba.. Ne kadar da ken- dinizden geçmişsiniz. O zaman dikkat ettiler. Kadı- köy vapuru gelmiş tenha cadde insan, olomobll, otobüs kalabalığı He dolmuş otomobil kornaları bu otomobil ve otobüs bolldğunda hâlâ yaşamak İmkânını bulan tek tük payton paraşol ve ufun ara- balar caddeden seller gibi akıyor- lardı. Bu mübahasaya yabancı bir kadın yanında devam etmek istemeyon ikl erkek birden bütün soğuk kanlarım topladılar. Ömer şapkasını çıkardı. — Allaha ssmarladık Osman Bey, dedi. Yakında görlüşürlz. — Allahaismarladık — Ömer Bey, temennim de budur. Çalış- tığım bankayı biliyorsunuz.. Sizi hergün beklerim, İsterseniz evi- me buyurunuz.. Sakızağacı cad- desi 250. Biribirlerinden ayrıldılar. Na« dide: — Sizin canmızı biraz sıkılmış gürliyorum dedi. Bir şey mi oldu. Cebri bir gülüşle : — O.. Hayır dedi merkezden geliyorum. Yenl hiçbir şey yok. Sonra ilâve ettit — Bzim bugünlerde yüzümü- xzü pek te güler görmek imkânı yoktur. ya.. Kadıköyde M Bir Deline Var Yazanı Hatice Hatip değil mi ? — Hayır.. Bu nasıl bir muamma anla- madım gitti, —» -47 — 12 - 9. 935 kadar SON POSTA z — Ben de öyle. — — Biraz su İçmez miainlı? — Hayir, İstemiyorum. — Acıkmadınız mı?. — Hayır... ( Arkan var Nikola Gulandris İflâsına Alt Sıra Defterldir. Sira No, Alacaklınım leml 1 Kastelli ve Zorvudaki vekili B. Kalın oğlu 2 Bivas ve şürekâm vös kili Alkieyadis b Mayiropolos ve. kili Alkivyadis. 4 Avukat Alkivyadis. 5S Doyiç Oryant Bankk 6 Cevat vekili I8 Yani lıınııcw diköy Kâmil paşa sokak No, 20 13 Andon; Boyoğlu Be- kâr sokak N. 8 14 Cemal; Taksim Fo ridiye sokak No, 30 15 Niko Beyoğlu İst. eaddesi 248 No, Kostanti Karolidis lata R: 180 17 Kostantin İzmirnudis Saidiye han No, 5 18 Ohanes Büyük Ço- han No, 29 lti — Zarvuadaki Vilyam 'Hayler” büyük çılhıN.ll 'amâ Celâl Bay han Lnııdıo.ı vekili Alkivyadis Kalarual vekili Alkivyadla Eksenofon Kalarun! vekili Alkivyadla R. H. Yahal vekili Alkivyadia Gavril Lton vektli Alkivyadis Teodoridis. vekili Alkivyadir Sofiya Gulandris Dimitri Gulandris Jak Bensusan Dik- 5£ &8 8 & &8 & 2 B Davitgon vekili Galef Gabay î:rkı karip ticaret nkası Abdullah Hulüs! ve şürekâm Taksimde Şapat Çıpru Harun Elifuvaşvili vekili Aşar 37 Moiz Elifvaşvili vekili Aşar 38 İstanbul ticarat vea sanayi odamı 39 Yusuf Ziya vekili Nurullah 40 Hazinel maliye g£ © 8& Flare — Sidd Bel, Na Hi Ce ği Ka 475 475 00 6 50 50 — 00 € 5S0 S0 00 6 125 125 00 6 2859,45 2850 — 9,45 6 509,78 — 500 A .& 3582 3180 432 6 3400,38 3016,33 384 6 75 75 000 6 305 305 " 6 :?ı';,io sıı:_g.so ,ı.' Muıı:nı 100 000 100 100 000 100 00 100 000 100 00 90 90 000 6 100 100 000 6 125 128 — 000 6 100 100 000 6 Y72,80 — 172,80 000 6 90 90 000 6 145 145 000 6 700 700 000 6 100 100 000 6 100 100 000 6 60 60 000 8 425 425 — 000 6 *«677 000 — 1677 713 000 718 54,62 — 54,63 000 6 193,88 — 199,82 000 6 303 280,87 21,68 6 8026,70 8026,70 000 6 491445 267,58 223,87 6 128,76 — 128,76 000 6 1083,16 795,26 287,90 6 688,45 66470 17,75 6 10 10 000 6 363 363 000 € 1175 908,95 266,05 5 Itlâs Idaro Âzaları: Mülâhazat Vesika ibraz edil. mediğinden Vesika ibraz edil- mediğinden tediye — edildiğin- den venika İbraz edil. mediğinden Bedelaiz olduğun- dan Bedelsiz olduğun- dan Vesikaya müstenlit olmacığından Yesalk ibrüz ede. mediğinden wesikaya müstenli olmadığından Fazlamı klsmen ves rilmiş ve kısmen kanun? olmadığın- dan red Avukat Alkivyadis. Bodosaki Kalın oğlu İstanbul İkinci flâs Memurluğundanı Beyoğlunda İstiklâl enddesinde 262 Numaralı manifaturacı müflis Nikola Gulandirise ait yukarda yazılı sıra cetveli iflâs idaresince tanzim ve dalreye tevdi kılınmıştır. Alacağı kızmen veya tamamen red caklılar istedikleri takdirde tarihi Ilândan bilitibar beş gün zarfında (flâs kararını vermiş olon İstanbul birinei ticaret mahkemesine müracaatla itiraz etmiye hakları vardır. Alacaklıların ikinci toplanması - 2/10/935 Çarşamba günü saat 14 te yı:nılızı edilmiş olan alacal ifiâs memurluğunda hazıt gindan alacakları — tami yın mezkür gün ve saatte bulunmaları ilân olunur. edilmiş bulunan ala- yeyaskismen kabal İstanbul adliye dairesi ikincl Altın Fışkıran Memleket: — Eylâl 12 HABEŞİS_TAN ı Çöl Ortasında Güzel | Bir italyan Rahibesi! | —2- Dünkü Kıszmın Hulâsası ( Habeşlatamı baştanbaşı dolaşıp hatıralarını yzzan L. M. Nesbitt, bu binbir r Ülkesinde ilk yolculuğuna — çıkmıştır. Yollar kervanlarla ve mektup taşıyan yaya postacılarile doludur. )| Bu yaya postacıları Habeşls» tanda her hangi bir uşak veya bir amele gibi Ücretle tutulur ve ekseriya üçüncü bir şahıs da ona kefil olur. Bunlar mektupları Adisababadaki postahaneye gö- türür ve oraya namınıza gelen mektupları size getirirler. Çünkü Habeşistanda Adisababadan baş- ka hiçbir yerde postahane yoktur. Fakat bu suretle mektup taşımak, mektup sahiplerine çok pahalıya mal olmaktadır. Adisababadan Iki haftalık bir mesafede oturan bir adam, böyle bir yaya postacısını bir ay müddetle İstihdam etmek ve bu ayın sonunda da İstirahat etmesi İçin ona bir hafta İzin vermek mecburiyetindedir. Muha- berede sür'at ve hele telgraf mefhumu, Habeşistanda bilinmiyen birşeydir. Diğer taraftan bu yaya postacılar yollarda farla oyalana- mazlar; çünkü herhangi bir yere kaç günde gidilip gelinebileceğini herkes bilir. N Arada sırada bu yaya posta- cı'ar bizim kafileye' yetişiyar ve sağ ellerinde mektupları taşıyan değnekleri sallıyarak, sol ellerile de omuzlarından asılı olan dağar- cıklarını tutarak ya kayalıkların arasında veyahut ta sarp tepeleri aşarak çabucak gözden kaybolu- yorlar, Dağarcıklarında o günkü basit yamekleri vardır. Yolda son derece az yiyen bu adamlar, is- tirahate çekildikleri zaman tıka basa karınlarını doyururlar ve yollarda gösterdikleri çevikliğin aksine olarak derhal gevşeyip, günlerce —uyuşuk — bir hayat gürerler, Genç ve sağlam olanlar, hayatlarının büyük bir kısmını bu yolda geçirirler. Bu meşakkate ve yorgunluğa daya- nabilenler bu yaşayış tarzını hiç değiştirmek İstemezler. Gitgide yolların carzibesi onları çeker ve bir türlü ayrılamazlar. Geçtikleri yerlerde neler olup bittiğini öğ- renmek ve bu havadisleri tazesi tazesine yolda rastladıkları yol- culara veya kervanlara söylemek onların en çok iftihar ettikleri bir şeydir. Yolda giderken bazan sarp bir derenin yamacında du- ı Yazan; L. M. Nosbitt B rur, vadinin tâ dibinde. su| kenarına dikilmiş üÜç dört beden ibaret bir köydeki daşlarına bu havadisleri bağıf? bağıra bildirirler. Bazan da daşları, yüksek bir tepeye rak onları bekler ve uzaktan rür görmez yollarını keser ve ©* lerinden tutarak, — Adisababs) görmüş olan bu adamların dikleri havadisi, anlattıkları leri, ağızları bir karış açık olari# | — dinlerler. Yaya postacıları bundif | — büyük bir iftihar “duyar ve bumf | için de Ihtiyarlayıncaya veyahı T K sakallanıncaya kadar meslekl k terketmerzler. Ara sira yüzlerce akrabaflı |— tevâbil ve esirlerile birlikte h hat eden bir kabile relsinin kef | — vanıma rast geliyoruz. Kabl'! relsi, malyetindekilerin - âil : de beraberlerinde götürm y müsaade ettiği için bu ç lar çok kalabalık oluyor. ' Bir gün, bir Italyan misyo He, muavini, genç ve güzel bf rahibeye rastladık. Kadın başti aşağı beyazlar geymişti ve iyi ata biniyordu. Aramızda ağaçlar olduğu içia evvel birb mizi görememiş, aynı derenin k$” | gılıklı sahillerinde hayvanlarımı? y B dan inmiştik. Derenin daha ğısında, — geçit yerine — gelinci | — birdenbire — karşılaştık. Dereyi| — evvelâ ben geçtim — ve di konuşmıya başladık. Genç rahl! Piemonte taraflarındanmış. T düfen doğup büyüdüğü kasabaf | —— ben de yakından biliyordum. bucak ahbap olduk, Hatta ayrılıf | — ken, genç kadın, yolda M ceğlmiz misyoner merkezine te” | lim edilmek Üzere bana U#7 | tefek bazı şeyler de emanen el |— Birkaç gün sonra — Tardif isminde İtalyan bir kervancif” rasgeldik. Adamcağız, yı | şarap, sigara, kibrit vesaire g' nesi var nesi yoksa bepsini bil' | — 'hediye etmeye kalkıştı. Bir evvel — Habeşistandan — kurtulif” ,L Cenubi — Afrikaya, — Transuvif' | gitmek ve orada yerleşmek yormuş. Kendisine oralarda dığım bazı kimselere — tavsil ' |— mektupları verdim. Bütün ömrüf' | bu yabani Ülkede geçiren " | için — Habeşistandan adam cenubt sokaktan, öteki sokağa taşı! kadar basit bir şeydi. ( Sonu var) ) 4 ATLETİZM BALKAN OYUNLARI| Fenerbahçe Stadında EYLÜ ÜÇ GÜNLÜK TOPLU BİLET Birinci 100, ikinci SO kuruş Satıldığı yerler: NATTA, Beyoğlu « NATTA, Karaköy- ZEKİ RIZA: Millt Spor magazası, İstanbul Bahçekapı. 21 Cumartesi saat 14,30 dâ | 22 Pazar 18 — dt 29 Pazar . 18 d0 Galatasaray | Ziraat Bankası 7ıııld' | Afrikaya — taşınmak, B İ kak ilr