7 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

Uzunsakalın Bitip Tüken- meyen Aptalla Bizim koca aptal Uzunsakal bakın bu defada ne yapar. Sünger pastası bizim aptalın pek hoşuna gidermiş. Pastacıya gidince başka pasta yemez hep ondan İstermiş. Fakat bir türlü doymazmış. “ Şunu evden kendim yapayım da doya doya yiyeyim ,, der, Ogün de arkadaşı Topsakal misafir gelir. Uzunsakal hemen İçeri koşar. Yaptığı pastalardan birkaç tane alır Topsakalın önüne koyar. “ Bak ben yaptım. Ye baka- hm beğenecek misin?,, der. Topsakalın pastayı ısırmasile elinden atması bir olur. “ Bu ne yahu! Sen bunu sabunla sicimden mi yaptın. İplik, iplik, acı, tatsız bir şey.,, Uzunsakal şaşırır. Oka- dar uğraştığı halde pastası beğe- nilmemişti. — Yok canım hiç sabunla îgten sünger pastası yapılır mı? ün çarşıya gittim, Birkaç tane sünger aldım, tencereye koydum. Dün akşam hiçuyumadım, sabaha kadar hep kaynattım, sabah da şurubunu koydum, Üstünlün süsle- ridi yaptım. Topsakal gülmekten katıldı, Pastalar senin olsun sen bana Ş ae peynir ekmtk getir razıyım, dedi. Tuhaf Şey Dilenci Köpekler Londrada tren fstasyonunda Viktoru tanmımayan yoktur. Viktor deyince aklınıza bir adam gek mesin. Hayır, hayır. Köpekten konuşuyorum. Bu köpek söyledi- ğim yerde tam yedi sene dilem ellik etti. giraz evvel ölünce tam 2,700 dolar parası çıkmaz mı?. Şimdi onun yerinde Jack adında bir köpep var. Jack ge- çenlerde bir hafta içinde tamam 20 dolar para toplamış. Yine başka bir İstasyonda Greps adlı bir köpep daha dilen- cilik eder. Fakat bu topladığı purayı kendine saklamıyor, ya- kındaki yatı mektebindeki anasız babasız çocuklara veriyor. Şimdi- ye kadar bu okula 200 dolar para vermiş. Haftanın Bilmecesi Sakla yun Bir gün bütür bu resimde gördüğünüz kalabalık kıra git- mişler, saklambaç oynuyorlardı. 'yla tuhaf yerlere saklanıyorlardı ki zavallı ebe saatlerce uğraşır, hiç birini bulamazdı. Bu sefer de ebe olmak sizası Dünyaâ;ı Bayat Ekmek' Kalmıyacak Bir Rus âlimi ekmeğin bayat- Tamması için bir yol bulmuşlur. Bu adam deniz yosunundan pelte gibi bir şey yapmış, adma da Agar - Agar demiş. Agar- Agar biraz ekmeğin hamuruna katılıyor. Bunun hiç tadı olmadığı için ekmeğin lezzeti de hiç bozulmayor. İçine bu pel- teden katılan bir ekmek altı ay #onra bile bugünkü kadar taze oluyor. dağı hiç - Bunu Siz De İYa;)—z_ığîir_MiSinii? babası çağırdı. Bak sana bir oyun oynıyacağım dedi, ve elin- deki bardağı, masanın üstündeki paraların üzerine kapadı. 2—Şimdi Meliha sıra senin. Bar| ile beraber bardağın oltından çıktı. yerinden oynatmadan şu orta daki yirmi parayı çıkarabil r misin ? 3 — Meliha düşündü, taşıncı, yapamadı. Onun üzerine büyük babası yavaş yavaş örtüyü çek- miye başladı. Yirmi para da örtü 4 — Dur büyük baba ben de Faydalı Bilgiler Yükselen Güneş Krallığı Yükselen güneş kırallığı ne- res'dir biliyor musunuz? Japonya. Japonya doğudakl en uzak mem- leket olduğu için sabah güneşini ilk önce onlar görürler. Onunçin Japonlar memleketlerine yükse- len güneş kırallığı adını vermekte pek haklıdırlar. Japonyanın bayrağı da zaten güneşi gösterir. Rengi kırmızı beyazdır. Ortada kırmızı bir gü- meş var. Bu güneşten bayrağın üstüne kırmızı aşıklar — yayılır. Japonya da Ingiltere gibi bep Yazısız adalar Üstündedir. Bu adaların bazısı ufak bazısı büyüktür. Bü- yüklerinin Üstünde yüksek yük- sek dağlar vardır. Bunlardan bir tanesi bir yanar dağdır. Çok yüksek olduğu için Üstü her za- man karlıdır. Japonların en tuhaf şeyleri evleridir. Bu evler öyle küçük- tür ki uzaktan bakılımca bebek evleri gibi durur. " Bunun sebeplerinden biri Ja- ponyada sık sık yer deprenmeleri olmasıdır. Onun için büyük evler Hikâye sana bir şey sorayım, Bu iki sayı ile ondan daha küçük bir sayı yapabilir misin? dedi. 5S — Büyük baba — düşündü taşındı bulamadı. Onun üzerine Meliha bakın ne yaptı, anladınız mı? Büyük baba da şaşırdı kaldı, Görülmâyen azı Çocuklar giz!i şeyleri pek se- verler. Onun İçin ben de size bir şey öğreteyim. Gizli yazı. Kâğı- da bakınca bomboş. Üstünde hiç yazı yokmuş gibi durur. Fakat azıcık ateşe gösterince hemen yazılar meydana çıkar. Şimdi bu yazı nasil yazılıyor diye merak ediyorsunuz değil mi?.. Sütle.. kaleminize temiz bir uc takın, süte btarıp yazın. “Yapmıyorlar. Evlerin hemen hepsi bambodan yapılmıştır. Bu da kamış gibi bir şeydir. Japon evlerinde bizimki- lerde olduğu gibi kapı ve pencere yoktur. Oda duvarları da iki kamış Aarasına gerilmiş — kalın kâğıttan yapılmıştır. Bunlara zaten duvar demekten fazla paravan demek doğrudur. Çünkü istenil- diği zaman, istenildiği —tarafa doğru - itilip açılabilir. Onun için Japonların evleri sahiden birer odadır. Fakat çok oda lâzım olduğu gün hemen bu kâğıt duvarlarla istedikleri kadar oda yaparlar, Büyük bir salon lâzım olunca da hemen bunları kaldı- rırlar. Japon evlerinde ne iskemle, ne masa, ne da karyola vardır. Yerlerde ya hasır, yahüt ta halılar vardır, bunların Ustüne otururlar. Yemek yiyecekleri zaman her biri önüne küçücük Aalçak bir masa alır. Onun Üstüne bir kâse koyar ve yemeğini bu kâsenin içinden çatalla değil, çubuklar ile yer. ğ Ğğçen Bilmecemizi Doğru Hallendenler 24 Ağustos ta- Tihli bil . me. cemizde « birinel ikramiyemiz olan bir. konsol saa- tini — Cağaloğlu Himayei — Etfal sokak No. 1 de Metin Karol ka- * zanımıştır. Talih- Ki okuyucumuzla İstanbulda bulu- nan diğer kaza- nanların — pazar- izd birinci ikramiyemiz olan bir. mektep çantasını kazanan İstanbul Yeni Ne- all lisesinden Owe — töti, / Cumuartesi günleri öğleden man Nuri Ölçer. sonra hediyelerini İdarehanemizden — almaları — lüzimdir, Taşrü okurlarımızın hediyeleri - posta Ho gönderilir. Soma belediye reisl oğlu Nazmi, _m Cağaloğlu — Molla — fenari caddesi No, 18 te Sorvet Makkı, İzmit Hacıhürrem — mahâllesi No, 20 — Vahti, Fatih Ömerefendi caddesi No. 19 da Fitnat Ünal, Sivas Kırzade uakliyat anbarı memaru Nureddin oğlu — Cahit, Cağaloğlu No. 58 da Nihat, adazu Noecatibey mektebi 5 inci #ımıftan Ahi- din, Edirnekapı yağlane çıkmazı No. 11 de M. Kemal. Beyoğlu İtalyan lisesi 157 - Nuri ıGıyoııl Tünçer, İstanbul 1 inci mektep B-3 ten 225 Neriman, Fener binbaypı Kemal Ünal'ın oğlu Güngör. Sultanahmet Saraçhune sokak No, B 18 te Nimet, Adana mo- bilye atelyesinde Necdot, Fatih 13 üncü mektep 529 Necdet, Manisa Aklılsarı hükümet u nda Ebe Şaşırdı !x;' ş —' - Baybabaya — gelince — epeycesial bulup meydana çıkardı. Fakat © da birtürlü hepsini bulamıyordu. “Habh, İşte maymunu yakaladım,, diyerek elini uzattı. Fakat may- mundan başka daha siacap, baykuş, köpek, bir kuş, bir de orman bekçisi var ki, Baybaba onları benüz bulamadı. Acaba siz oadan becerikli mislnz? Ne dersiniz ?. Eğer saklambaç oyununda iyi ebelik yapabiüyorsanız hiç dur- mayın, işe girişin. Şu bulunamıyan yaramazları bulun. Resmi her tarafa çevirin. Yerlerini İşaret edin, bize yollayın. Baybaba, onu yorgunluktan — kurtardığınız — için her haldo size gayet güzel hedi- yeler yollayacaktır. Hikâye : “ Akıllı Eşek Uzun zaman evvel bir tüccar eşeğile beraber şehre gidiyor. Oradan iki çuval tuz alıyor. Eşe- ğine yükletiyor, yavaş yavaş ka- sabanın yolunu tutuyor, Yollarının Östünde bir de dere vardı. Buradan geçerken eşeğin ayağı kayıyor, ve derenin İçine yuvarlanıyor. Çabalıya çabalıya kalkıncıya kadar sırtındaki tuzlar eriyor. Kalkınca bir hafiflik du- yuyor. Bu eşeğin pek hoşuna gidiyor. — - Fakat tüccara toz lâzım. He- men şehre dönüyor, yine iki çu- val tuz alıp eşeğine yükliyor. Yola koyuluyor. Dereye geliyor: lar, Artık eşek kolayını bu!duya.. Bu sefer mahsustan yuvarlanıyor. Ve kalkıncıya kadar yine tuzlar eriyor. Fakal bu &:fer tüccar da işin farkında oluyor. Hemen yine şehre gidiydr. Amma bu sefer tuz ye- rine sünger satın alıp yüklüyor. Yine ayni yaldan| kasabaya giderlerken dereye geliyorlar. Eşek işin farkında değil Yükü hafifle- sin diye yize mehsustan kayıp derenin içine yuvarlamıyor, Ha kalkayım, ha kalkayım derken bir türlü — yerinden kımıldaynmıyor nihayet kendini zorla doğru'unca bir de bakıyor ki yükü hbafifliye- ceğine eskisinin belki iki belki de üç misli daha ağır olmuş. Tüccar da içe İçin gülüyor. Eşek bu ağır yükün altında inleye- İnleye kasabayı buluyor. caddesi No: 48 ne Nüri, İstanbal kiz — | ortamektep 320 Müşerref. B ( Sonu yarın TETONC SKĞÜ el ğ