30 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

30 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Matbu GÖRDÜKLERİMİZ Sıkıntı Veren Tesadüfler.. Almanyada hepsl de Yahudi l sal Nazi sözünün htarı olan ulu- ı::ı kısaca Nazi süzü sosyalistlerin İle tavsif edildikleri malümdur. Halbuki garip bir tesadüf eserl $larak Nazi sözü Yahudilerin eski dilleri olan İbrânicede “prens,, anlamına — gelmektedir. Vâkiâ bunda sıkılınacak bir şey yoktur, fakat diğer taraftan aynı Nazi sö- tü Viyana külhanbeyleri arasında fahişe kadın kesesinden yaşayan erkek manasına gelir ki, pek hoş bir şey değildir. » Lı:ndrıdı. orta — Afrikanın Zencileri tarafından, Ingil- terede oturanları için tesis edilmiş bir kulüp vardır. Bu kullibün üyeleri yazın Ağustos âyı gelince Dovenshirde edindik- leri bir şatoya çekilirler ve orada kapıları, pencereleri kapatarak, Memleketlerinin hayatlarını yaşar« lar, Yaptıkları birinci şey salonun Orlasına yığılan bir sürü ayna arıklarının etrafına geçerek cin- leri ve perileri toplamaktır. İngiliz Polisi bu garip şatonun içinde olup bitenleri bilmez değildir. akat orasını aşağı yukarı mem- leket harici farzederek ses çıkar- Mamaktadır. Yunanistanda: Eski Kral İle Görüşülüyor Fakat Neticenin Ne Ola- cağı Pek Belli Değil Atina, 29 (Özel) — Finans Bakanı P'lnnı—ığlı.ı, Londrada eakl Yunan Kıralı ile görüşmesinde, Yunan kü- kümetinin rejim İçin genoyun gori Mtakılmasını istediği bildirildiği haber Veriliyor. Estiya gazetesi ise, Başbakan Çal- Gdörlüin, Kralım genoy yapılmaksızın Ettirilmesine — taraftar — olmadığını, Sacak genoyun gerl birakılmasının, Tejim pi için Gn iyi bal çaresi ol Yüğuna kanaat getirmiş bulunduğunu Yaz'yor. t Mıyan köşk Edebi t Tefrika ’ No: 73 — 80 / 8 / 86 #a — Anlıyorsun ya.. No buhranlar Beçirdim. Bana bir gün senin hasta ol- düğunu ve Ali Sami Beyin bizi değil seni aldatarak (Paris) e Rittiğini haber verdiler. Ne yapmalıydım, hnl'dlııı. Ne olursa olsun sana herşeyi Anlatacaktım. Ali Sami Beyle buraya nasıl Beldiğinizi bilmiyordum. — Fakat için bana geldiğiniz Vakit vaziyeti anlayacaktım. Dün seni görünce ve hele Yaltız görünce ne kadar sevindi- Ş"" tahmin edemezsin Gülseven.. © tesadüf benim İçin en büyük İr bayram oldu. Sen gittikten | ;İ“’"'h sevinçten gözlerim yaşardı. * bugünü beklemeden arkandan N trene yetiştim. Bana öyle Beldi Ki izinl kaybedeceğim ve daha.. İ Avucundaki parmaklarım kendi N':ıne hareket etti ve onun akları benim avucumda kaldı. Durduk. emboyaz k _lyig ne yapa- çam ormanının ANASININ -.. KIZI | SON POSTA - Belçika Hükümdarları Bir Felâket Geçirdiler Kraliçe Bir Otomobil Kaza- Kurb a n | sına Otomobili Kral İdare Ediyordu Kendisi De Yaralıdır, Fa- cianın Hakikt Sebebi Bilinemiyor Lüsera, ( İnviçrede ) 290 — Lüsern yakınında, Kusanç'da Belçika kraliçe« sinin ölümü l bili kullanmakta Idi. Şoför arka tarafta bulunuyordu. Yolun bir dönemecinde kralın direksiyonu iylee kullanamama- sının kazaya sebebiyet verdiği samıl- maktadır. Kraliçenin, başı ağaca çar- parak âni bir şekilde Ölmesinden, oto- mobilin de bu ağaca çarparak devrile diği tahmin edilmektedir. Bu fecl kazadan sonra Kral, son derece müteheyyiç olduğundan, ' kaza hakkında kesin olarak hiçbir malümat verememiştir. Kazanın — vukubulduğu — yer - hiç tehlikeli olmadığı için kazanın sebebi kesin olarak anlaşılmış değildir. Bu facia saat ona doğru vukubul- muştur. Otomobili kullanan Kralın, kazadan mnx evvel göle giden dar dönemeçten geçmek istediği sanıl- maktadır. Kral, — yaralarının tedavisi — için Lüsern'e götürülmüştür. Kral ıuııdn yaralıdır. ve sıhhi durumu iyidir. Lüsern, 29 )— Polisin Reuter Ajansına — verdiği malümata — göre Belçika kralının otomobill! —ağaca çarparak göle düşmüştür. Ka: olduğu yerde göl suyunum derinliği axrdı. Kazaya gahit olan hiç kimse yoktur. Fransada: Bir Rezalet Mi ? Bir Belediye Bankası Di- rektörü Tevkif Edildi Strasborg, 99 (ALA.) — Uray bankasının eski direktörü ile vezae« darı, Gerçin hakimi tarafından sor- guya çekildikten sonra, dolandırıcılık ve omniyeti sullstlmal suçu ile tevkif edilmişlerdir. —< A Ağaçlar gövdelerine kadar beyaz, Başlarımızm iliştiği alçak dallardan parça parça karlar dökülüyor. Sen yok. Ve başka renk te yok. Bir avuç toprak yok. Yalmz gök açık kurşgunt: — Oteller- den çok mzaktayız. — Yoldan ayrıldığımız İçin kimseler yok. Ağaçlar, yer, gök ve hava sesl- mizi dinlemek ister gibi sus» muşlar. Heyecan içindeyim. * Bazı tesadüfler İnsanın sinir- lerini bozuyor. Sarhoöş gibiyim. Kimi yaz, adanın yasemin kokulu haziran gecelerinde yine böyle elele Nizam yolunda dolaşıyorduk. Ve ©o zamanda kendimizden başka her şeyi ve herkesi unut- muş gibiydik. Onun yumuşak, musikiye benzeyen tatlı sesini yine böyle kana kana dinliyordum. Onun yüksek bir düşünce ile saygı gösterdiği evli kadından kaçması ne temiz bir erkeklikti. Gittikten sonra ne kadar değişmiştim. Fakat ne tecrübesiz, hattâ ne düşüncesiz insandım ki Emin Belçika kral ve krüliçesi 1 viçrede dağ sporu yaparlar? en Gitti lerdir. Amerikada Sovgyetlerin Red Cevabı Görüşülüyor Vaşlagton, 20 ( ALA) — Cumurluk Başkanı Ruzvelt Ile Dış İşleri Bakanı ve yardımcısı, Komitern'in faaliyetini proteste eden Amaerikan notasının Moskova — tarafından veddi Üzerine hasmıl olan durum hakkında görüşmüş- Yardımcı B. Mur: “ — Acelemiz yaktaur. Bugün bir karar vermiyaceğiz. , demiştir. Kısa Haberler: Cenevre, 29 — Masir bükümeti İsviçrede bir Ortâelçilik ihdas etmak kararmdadır. $ Berlin, 29 — Radyo sergisi kapanmıştır. Görete gelenlerin sayısı beş yüz binden fazladır. $ Londra, 29 — Başbakan Bald- yin'in Londra'ya döneeğl hakkındaki haber resmen teyit edilmemiştir. Almınyadi Yahudi Aleyhtarlığı Bütün Şiddetile Al_dı,A Yürüdü Tecimenler, Müsevilerle Alış Veriş Edemiyecekler Frankfort Sürmayn, 29 iA.A. ) Z Vertayn urayı makamları, — tecimleri, Yahudilere * mal satınamıya — davet mlere gönderilen bir sirkü- ahudilerle alığ veriş ettikleri takdirde mağazalarının kapısına büyük harfler buri 'ahudi istemeyiz , yazılı bir aflş surlacağı bildirilmektedir, Bir Facia Berlin, 29 (A.A.) — Berlinin kuze- Tosun Beyden ayrıldıktan sonra... Artık düşünemiyorum. Eşref Beyin yumuşak, ahenkli sesi devam ediyor: ğ — Adada, o Heybeli dönüşü, dizlerinin dibinde geçirdiğim da- kikalar ömrümün en zevkli, en bakir ve samimi anları oldu. Titiz, hırçın kelbim şimdiye kadar hiç bir kadına bu samimi ve candan sevgi heyecanını duymamıştı. O bir aydın'ık gecenin hatırasını olduğu gibi saklamak için ertesi gün adadan kaçlım. Seni tekrar görseydim belki zaif davranacak, şikâyet etmediğin bayatının düze- nini! bozacaktım. Tehlikeli bir yoldan seni de kurtarmak için kaçtım. Ne bile- yim ki o üç aylık yeni evlilik hayatının bir. mevsimlik ömrü varmış. Fakat senin bülün sökü- tuna, hayatından memnun görün- mene, yalnız yaşayış şeklinla zevk- sizliğinden şikâyet etmene rağ- men ben ikiniz arasındaki geniş mesafeleri görerek bu taze ve hararetli — evlilik — münasebetinin ömürsüz — olduğuna inanmıştım. Amma hatırımdan geçmedi ki bu ancak — bir. mevsimliktir. No zaman ayrıldınız. ondan? — Adayı bıraktığınız gün. — Niçin? Ne cevap verecektim, Bu ayrılışım sebebi.. Fakat zeki adam | yinde bir tren Bir otobüsle çarpışmış- tır. Bir kişi ölmüş, 9 u ağır olmak Üzere 29 kişi yaralanmıştır. Eski Kurbanlar Berlin, 39 (ALA.) — Tünelin yikile ması Üzerine, yıkımtılar altında kalan 19 işçiden, şimdiye kadar 16 6ı bu- lunmuştur. gözlerimdeki tereddüdü görünce şüphelendi: — Yoksa bir dedikodu mu? — O gecenin dedikodusu. — Emin Tosun Bey mi ayrık mak istedi? — Ayrılmak — değil, — Izahat istedi. — Evet ? — Bu izabatı vermeye lüzum görmedim. — Hakkın vardı. Şerefli bir kadın olarak (böyle bir sorgudan kendini uzak tutmak hakkındı. Ali Sami Bey?.. z — O iyi bir koca olacağını iddia ederek hayatıma karıştı! Bazı noktelardan belki iyi bir koca.. Fakat bilmem galiba bütün erkeklerin zayıf taraflar — var. Yahut ben iyi bir kadın olamıyo- rum. Her halde anlaşamıyoruz. Hayatın — hep süslü tarafları karşıma çıkıyor. Ben bunlardan zevk almıyor muyum. Belki, Fakat blimiyorum saadet bu mu? Düşün- dükçe neş'em kaçıyor. Artık kendimi bıraktım, çünkü kader- mi, tesadüf mü melse o bana benden daha hâkim, Emin Tosun Bey benden iza- hat istemekle gururunu okşatmak niyetinde idi. Ayrılımak fikri yoktu. Benbuna lüzum görmeyince geri dönmekte de gecikmedi. Fakat artık sinirlenmiştim. Zaten umdu- öi VE BU ĞÜN Kısırlaştırma Meselesi Kanuni Süleymanın sadrazamların- dan olup iyi bir tarih ve ayrıca yirmi cili kitap yazmiş olan Lütfi Paşa sert bir idare udamı idi. Biz gün kubb devlet İşlerile uğraşırken y kolu bağlı bir delikanlı getirildi ve bu adamın güzel bir kadına zorla kendini sevdirmeye çalıştığı haber verildi. Zor işi haylı İleriye götürül- müş ve kadıncagızım namusuna kir sürülmüştü. Lütfi Paşa vak'ayı dinledikter sonra şu hükmü verdli — Suçlu kısrlaştırılacaktır! Bu işi herkes beceremezel, aadra- zamın da emri geri kalamazdı. Ondan ötürü düşünülüp taşmıldı, — suçluya ustura ile bir ağır operasyon yapıldı. ve adamceağız erkeklikten — büsbütün çıkarıldı. Lâtfi Paşanın hükmüne karşı ilk leyan sesi karısının ağzından yüksel- di. Onun kartsı bünkâra kızkardeşi ldi, bu cezayı çok ağır bularak koca- sile kavğa etmişti. Kanuni Süleyman da aynı kanaatte bulunduğunu göe termekte gecikmedi. Eniştesini sad- razamlıktan — çıkardı, - Dimetokaya sürdü. Almanyada hastalıklı veya çelimsiz olan erkeklerin « ulusal güzelliği ve esenliği korumak kaygusile - kısırlaş- tırılmalariaıa karar eltına alındığını biliyoruz, değil mi?.. İşte bu karara karşı ilk protestoyu da 1l inel arsıulusal ceza kongresi haykırdı. Son günlerde toplanan bu kongre, birçok atışmalar arasında Almanyada gerekli görülen kısırlaşma İşini de ele ve dile almış, böyle bir hareketin soysal sayılamiya- crğını ve soysallığa uygun düşmiye- ceğini söylemiştir. Alman delegeler, İster,, istemez, o Iddianın tersini müdafı çalışmış- lardır ve haylı dil dökmi ir. Fakat dikkat ettim, Onların arasında kısır- laştırılmış bir kimse yoktu!l. M. T. Tan İsviçrede : şarap toplantısında Bu İçkinin Tedavideki Fay- dalarından Bahsedildi Lozan, 29 (ALA.) — Armulusal ya- rap dostu doktorlar göngresinin son celsesinde Bardesa doktorlarından Fage, şarabın belsoğukluğu todavisin- deki tesirinden bahasetmiştir. Bu fikre birçok doktorlar iştirak etmişlerdir. * Bundan sonra Tuluzlu doktor Di- yölma, şarap tedavilerinden bahset- Mmiştir. Bundan sonraki kongre 1938 de Lizbonda toplanacaktır. ğünü bülamiyan — kalbim - kırıl- / mıştı. Bilmiyorum iyi mi ettim, fena mı ettim. Emin Tosun Beyin bütün ricalarını geri çevirdim. O bir zavallı idi, Insanlar samim! olsalar gülünç olmaktan kurtulurlar. Evinde kendinden yirmi yaş genç karısı beklerken bayağı sokak kadınlarile motör âlemleri yapan erkekler kadınların pek masum bir arkadaşlığından şal- lamyor. Hesap başına geçiyor, cizvit papazı gıbi sorguya baş- hyorlar. Bu gülünç değil de nedir. Bunun artık gülünç olmaktan çılıp facıa şekline giren taralı da vardır. Kendilerine göre böyle eğlentiler bulup) ara sıra hanım- larından gizli âlemler yapan er- kekler sırf bir değişiklik zevki uğruna aldattıkları kadırlarını ya hasta, sinirli ve hayata küskün edip bırakırlar, yahut onların intikam duygularımı — ayaklandırıp — sukut etmelerine sebep olurlar. Erkek fizyolojik — hakimiyetini fena ve tedbirazçe — kullanınca kadını betbaht eder. Direksiyondan anla: mıyan herhangi güçlü kuvvetli bir adama motör makine teslim edil- diği zaman ne oursa; duygusu, kafası ham bir erkeğin kadın ve ev idaresi de ayni ncliceyi verir. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: